Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, deniz turizminin dört elementinden üçünün iyi durumda olduğunu belirterek, "Tek eksiğimiz, kruvaziyer gemilerin limanlarımıza uğramamasıdır. Bir de kruvaziyer gemiler gelse, limanlarımıza uğrasa, dünyalar bizim olacak" dedi.
Yat turizminin, pandemi sürecinde son derece popüler hale geldiğini belirten Başkan Öztürk, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Deniz turizminin dört elementinden biri olan yat turizmi, izole bir yaşam söz konusu olduğu için pandemide en çok tercih edilen bir turizm alanı oldu. Geçen yılki rakamlar son derece tatminkar. Bu sene için rezervasyonlar, çok daha iyi. Diğer element marinalar. Marinalar zaten kısıtlı bir bağlama kapasitesine sahip. Her ne kadar yeni marina projeleri söz konusu olsa da, mevcutlar yüzde 90 dolulukla hizmet veriyor. Üçüncüsü, su sporları... Türkiye, su sporları için çok verimli bir ülke. Fuarlara katılarak, su sporları için Türkiye'nin tercih edilmesi konusunda önemli çalışmalar yapıldı ve bu sayede su sporları turizmi her geçen yıl büyüyor. Neredeyse 12 aya yaydık bu turizm alanını ancak daha yürüyecek çok yolumuz var. Fakat kruvaziyer turizminde tıkanıklık hala giderilmiş değil. 2013 yılında en üst noktalara gelen bu turizm alanı olan kruvaziyer, Türkiye hakkındaki yaratılan yanlış algı, güvenlik problemi ve sonrasında da pandeminin hızla yayılmış olması gibi sebeplerle dip yaptı, neredeyse sıfır noktasına geldi. Bu turizm şeklinin eski günlerine dönmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı, STK'lar ve meslek kuruluşlarının yapmış oldukları girişimlerin neticesini görmek istiyoruz. Yunanistan, G. Kıbrıs ve İsrail arasındaki Doğu Akdeniz Güvenli Seyahat Koridoru kapsamında herhangi bir Türkiye limanının olmaması düşündürücüdür. Türkiye'nin kruvaziyer limanlarının tekrar vazgeçilmez olması için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz."
DÜNYA KARGO HAREKETİNİN YÜZDE 90'I DENİZYOLUYLA YAPILINCA, KONTEYNER SORUNU ÇIKTI
Pandemide, lojistiğin, dünyada ne kadar önemli olduğun anlaşıldığını belirten Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, konteyner sıkıntısını dile getirdi. Bu sıkıntının, yıl sonuna doğru ortadan kalkacağına inandığını dile getiren Öztürk, şu bilgileri aktardı:
"Pandemide bir kez daha lojistiğin dünyada ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk. 24 saat boyunca limanlarımız çalıştı. Gemiler neredeyse eksiksiz bir şekilde yüklerini tamamladılar. Havayolu, karayolu, demiryolu taşımacılığı da hiç durmadı. Dolayısıyla tedarik zincirinin en önemli maliyet kalemi, lojistik maliyeti haline geldi. Navlunlar, boş konteyner eksikliği, pandemi nedeniyle ortaya çıkan ve en iyi ihtimalle bu yıl sonuna kadar bu şekilde devam edeceğini düşündüğümüz bir sorun haline geldi. Sebebi; dünyadaki kargo hareketinin yüzde 90'ının deniz yollarıyla yapılmasıdır. Bu hatlarda çalışan armatör sayısının nerdeyse bir elin parmakları kadar kalması, kendi aralarındaki birleşmeler ve satın almalar, ortak yer kullanımı, maalesef rekabete açık bir durum oluşturmadı. Pandeminin yayılış rotası, Uzakdoğu-Avrupa- Amerika olarak gerçekleşti. Uzakdoğu, pandemiyi kontrol altına alma aşamasında, Avrupa ve sonrasında Amerika'da da pandemi üst sınırlara geldi. Bu durumda birçok fabrika veya hammadde kullanıcısı, konteynerlerinin limandan çekilmesiyle ilgili çalışma gerçekleştiremedi. Zaman zaman çalışmayan limanlar da tuzu biberi oldu. Bu da konteynerlerin belirli noktalarda uzun süre kalmasına neden oldu. Yıl sonuna kadar biteceğini düşünüyorum."
İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ İLE İŞBİRLİĞİ HALİNDEYİZ
Marmara Denizi'ni etkisi altına alan müsilaj probleminin Ege kıyılarına yaklaşmış olmasından kaygı duyduklarını ifade eden Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Müsilaj da denizciliğin önemli sorunlarından biri olarak karşımıza çıktı. Ben aynı zamanda, Deniz Temiz Turmepa Derneği'nin yönetim kurulu başkanıyım. İşimiz gücümüz, yarınlara bırakacağımız deniz mirasının, aldığımız daha iyi olmasını sağlamak. Bu kapsamda çalışmalarımızı sürdürürken, böyle bir problemle karşı karşıya kalmak, bizi çok korkuttu ve üzdü. Ama şu dakikada alınmış olan tedbirler, önlemekle ilgili çalışmalar, bizi bir o kadar da sevindirdi. Denizlerimizi bir çöp tenekesi gibi görmek, nasıl olsa deniz temizler demek, ne kadar yanlış bir şeymiş, onu gördük. Edindiğim bilgilere göre Marmara'dan Ege'de doğru yönelik görülmekte. Bu konuyla ilgili özellikle otoritelerin ve yerel yöneticilerin çalışmaları ve aldıkları önlemler, bu konuda Ege'nin bu sorunu yaşanmadan sonlandıracağını düşünüyorum. İzmir Büyükşehir'in Çevre birimi ile işbirliği halindeyiz. Büyükşehir, bu konuda ciddi bir çalışma içinde. Bize ulaşan herhangi bir ihbarı, kendilerine iletmemizi istediler. Müsilajın, İzmir'e, Ege kıyılarına gelmemesi için herkes sorumluluk almalı."