GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
22 Ağustos 2022 Pazartesi 08:48

Krizin ‘kiralık’ hali… Hasarlı evlerde depremzedelerin Rus Ruleti!

Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik dalgalanmadan depremzedelerin de büyük oranda mağdur olduğunu belirten İzmir Depremzedeleri Derneği Başkanı Haydar Özkan, az hasarlı yapıların diğer konutlara göre yarı yarıya ucuz kiraya verildiğini belirtti ve vatandaşların sadece ekonomik kaygılar yüzünden hayatını riske attığını vurguladı. Özkan, yaşanan durumu ‘cinayet’ olarak nitelendirdi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir’de 30 Ekim 2020 yılında yaşanan 6,9 büyüklüğündeki depremde en büyük hasarı alan Bayraklı’da vatandaşları depremin ardından ekonomik kriz de sarmış durumda.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın deprem sonrası yaptığı incelemelerde yaklaşık 80 bin bağımsız birim için hafif, orta ve ağır olmak üzere çeşitli hasar kayıtları oluşurken, ağır hasarlı binaların birçoğunun yıkımı tamamlanmış ve devlet tarafından 7 proje alanı belirlenerek depremzedelere yeni konutlar yapılmıştı.

Orta hasarlılar için ise İzmir Büyükşehir Belediyesi ve devletin bazı projeleri olurken, süreç içinde az hasarlı yapılar ise çözümsüz kalmıştı. Deprem anında yapıların hasarlı çıkmasının ardından binlerce vatandaş evini terk edip farklı konumlarda kiraya çıkmış ve evini dönüştürmek için çalışmalara başlamıştı. Birçok vatandaş inşaat çalışmalarında artan maliyetler sonrası dönüşüm yapamazken hasarlı yapılar içinde oturmak istemeyen depremzedeler ise konutlarını kiraya verdi.

BU BİR CİNAYET!
Yaşanan duruma tepki gösteren ve vatandaşların sadece ekonomik sıkıntılardan kaynaklı olarak hasarlı evlerde oturmak zorunda kaldığını belirten İzmir Depremzedeleri Derneği Başkanı Haydar Özkan, “Az hasarlılar konutlarını terk ettiler. Çünkü yanlarında ölümlü bir deprem gerçekleşti. Bunun için evlerini terk ettiler. Tabii ki evlerinden ayrılmalarının ardından konutlarını yıkmak ve yeni yapı inşa etmek için uzun süre çalıştılar ancak süreçte gördüler ki ekonomik duruma bağlıydı her şey. Ekonomi yükseldikçe ne evlerini yıktırabildiler ne karar alabildiler. Şimdi devletimiz eğer buradaki arkadaşları az-orta-ağır diye ayırmaz, herkesi depremzede olarak görürse ve krediyi ona göre düşük faizli, uzun vadeli şeklinde düzenlerse o zaman bu az hasarlı konutlarımız da yıkılır. Az hasarlı konutlarını terk eden vatandaşımız ne de olsa bir daha gelmeyeceğim diyerek yeni tuttuğu evde oturmaya devam ediyor. Böylece hasarlı yapılarını kiraya veriyorlar. Bu bir cinayet. Bu cinayeti kim önleyecek? Bunun önünde hangi kanun ve hangi kurum duracak?  Geçtiğimiz hafta yaşadığımız 5 şiddetindeki deprem 5,6 olsa ne yapacaktık? Bu binaların yıkılmayacağının garantisini kim verebilir? Bunun önüne kim geçecek?” ifadelerini kullandı.

EVİ YIKILAN BİLE HASARLI KONUTA GİDİYOR
Hasarlı konutlarını kiraya vermek isteyenlerle karşı karşıya geldiklerini belirten ancak yasal engel olmadığı için ellerinden bir şey gelmediğini belirten Özkan, “Bayraklı ve Karşıyaka bölgesinde kiralık ev bulunmuyor. Yeni yapılan proje alanlarındaki konutların da kira ücretleri 7 bin TL civarında. Ancak az hasarlı yapıların kiraları ise 3 bin TL civarında. Ekonomik kaygılardan hasarlı binalarda oturmak zorunda kalıyorlar. Kirayı tutan da kendini riske atıyor, kiraya veren de kendini riske atıyor. Buradaki asıl soru şu; Suçlu kim? Yasal engel yok ancak biz karşılarında durmaya çalışıyoruz, ‘veremezsiniz kiraya, sizi mahkemeye veririz’ diye. Bu şekilde yaklaşık 2 bin bağımsız birim var.  Burada evi yıkılan ve depremden sağ kurtulan vatandaşlar bile gidip hasarlı konutlarda oturmak zorunda kalıyor. Çünkü parası yok. Yani o kadar kira ödeyecek durumu yok. Bir taraftan 7 bin TL kira, bir taraftan da 3 bin TL kira. Ne yapabilir? Maaşında bir artış gerçekleşmedi sonuç olarak. Bunun tek çözümü merkezi hükümetin ve yerel yönetimlerin ortaklaşa bir şekilde kentsel dönüşüme hız verilmesi ile bulunabilir” dedi.