GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
12 Mart 2016 Cumartesi 15:14

Kılıçdaroğlu'ndan CHP'li başkanlara: Artık anlatmanın tam zamanıdır!

CHP Lideri Seferihisar’daki SODEM zirvesinde partili belediyelerin proje ve hizmetlerini yeteri kadar anlatmadıklarını vurguladı. “CHP’li belediyeler deveyi pire olarak anlatıyor” diyen Kılıçdaroğlu, “Artık yaptıklarımızı halka anlatmanın tam zamanıdır” ifadelerini kullandı.

Gökhan KOÇ/EGEDESONSÖZ - Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nin (SODEM) düzenlediği Belediyeler Buluşması ve Yerel Yönetimler Ödülleri Zirvesi dönem başkan Tunç Soyer’in ev sahipliğinde Seferihisar’da başladı.

- OTELDE 8 İLÇE ÇIKIŞI, SEFERİHİSAR'DA KAHVE MİTİNGİ!... 

Euphoria Aegean Resort&Spa Hotel’de gerçekleşen ve iki gün sürecek zirveye CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekteri Kamil Okyay Sındır, CHP Genel Başkan Yardımcıları Seyit Torun, Selin Sayek Böke, Erdal Aksünger, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, CHP İl Başkanı Alaattin Yüksel, PM üyeleri, 122 SODEM üyesi belediye başkanı, milletvekilleri, il yöneticileri, ilçe yöneticileri ve partililer katıldı.

SODEM’İ ANLATTI
Büyük buluşmada açılış konuşmasını Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer yaptı.

Katılımcıları “Dünyanın en hızlı kalkınan yavaş şehirlerinden biri olan Seferihisar’a hoş geldiniz” sözleriyle selamlayan Başkan Soyer,  “SODEM, sosyal demokrat yerel yönetim anlayışını yaygınlaştırmak ve başarılı belediyecilik uygulamaları hakkında Türkiye ve dünyada güçlü bir algı oluşturmak için kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur” dedi.

Yeni proje AKADEMİSODEM’i hakkında da bilgi veren Soyer, “Uluslararası uzmanlarla geliştirdiğimiz AKADEMİSODEM’i size tanıttık. Brüksel’de daha fazla Avrupa Birliği fonlarına mı ihtiyacınız var, geleceğe dair yeni bir vizyon mu geliştirmek istiyorsunuz, ulusal ve uluslararası basınla daha etkili bir network mü yapmak istiyorsunuz, Brüksel’den Washington’a bir uzman ve lobi ağına mı ihtiyaç duyuyorsunuz, var olan projelerinizle ilgili fikir alışverişi mi yapmak istiyorsunuz, tamamı ve daha fazlası AKADEMİSODEM tarafından size sunulacaktır” dedi.



ORTAK DİL GELİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR
Bugün tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar sosyal demokrasiye ihtiyaç olduğunu söyleyen Soyer; ülkede, Avrupa’da ve dünyada gelir dağılımı eşitsizliğinden örnekler verdi. Seferihisar Belediye Başkanı, “Sosyal Demokrasi; yaşanan eşitsizlikleri, adaletsizlikleri demokratik yöntem ve uygulamalar ile en aza indirgeyebilecek, insani ve çağdaş yegane yaklaşımdır. İnsanlığın bir arada yaşam formülü olarak, binlerce yıl boyunca damıtarak yarattığı bu ideoloji, yürütülen kimlik siyasetiyle ayrıştırılan kardeşlerimizin, ortak paydalarından yola çıkarak, kapsayıcı, dayanışmayı güçlendirerek birleştirici, barışçı ve getirdiği çözümlerle, adil, eşit, şeffaf ve insanca bir düzen ortaya koymaktadır” diye konuştu.

“Yeni kuşaklar ‘Yaşam tarzlarına dokunulmaması, yatay toplum ve doğanın savunulması’ gibi taleplerle ortaya çıkıyorlar. Bunu Gezi eylemlerinde de, Cerattepe’de de gördük. Bu talepler mahalle örgütlenmelerinden, gönüllülerden beslenen köklü bir siyasal değişim ihtiyacını işaret ediyor” diyen Soyer şöyle konuştu, "Bu siyasetin en temel parametreleri de yine yerellik ve sosyal demokrasi olacak. Doğanın savunulması ve yoksullukla etkili mücadele kent düzeyinde, yerelde yürütülmedikçe daha da derinleşecektir. Hayat, kentler dünyasını hazırlıyor geleceğe… Herkesin çok iyi bildiği bir önerme var; İktidarın yolu yerelden geçer. Bunun nasıl olacağı ise herkes için o kadar net değil. Önce, hayalini kurduğumuz ülkeyi kendi kentimizde kurmak zorundayız. Her akşam kafayı yastığa koyduğumuzda, bunu ne kadar başarabildiğimizin muhasebesini yapmalıyız. O muhasebe, mevzuatın, mazeretlerin, bahanelerin değil yerine getirilen sözlerin, dokunulan ellerin, güldürülen yüzlerin resimlerini taşımalıdır. Elbette, önümüzde, engel, mani çok ama aşkla, şevkle yapılan bir işi de hiç bir mani engelleyemez. Bir belediye başkanının kentine, atalarının mirasına, gelecek nesillerine, çocuklarına olan sevgisinin önüne geçecek bir güç tanımıyorum. Bir işi yapmanın bir, yapmamanın bin sebebi vardır! Bizi yüceltecek olansa, o tek sebeple başardıklarımız olacaktır. Ancak bu da yetmez. Bu başarılı uygulamanın tüm Türkiye'de bir ortak algı yaratmasını mümkün kılacak bir ortak dil geliştirmemiz gerekiyor…"

POLYANNACILIK OYNAMAYALIM AMA KARAMSAR DA OLMAYALIM
Ortak dilin şifresinin demokrasi olması gerektiğini ifade eden Soyer, “Her belediye yaptığı çalışmaları sosyal demokrasi perspektifinden değerlendirerek yola çıkmalıdır. Ardından, iyi uygulamaların yayılması için, yerel yönetimlerin birbirinden haberdar olmasının önünü açacak çalışmalar yapmalı ve başarılı olanların yaygınlaşmasını teşvik etmeliyiz. Unutmamalıyız ki, başarımız nasıl hepimizin ortak iktidarının kapısını aralayacaksa, başarısızlığımızın faturasını da sadece biz ödemeyeceğiz. Cehenneme sürüklenmek istenen güzelim ülkemizi hakkettiği cennete dönüştürmek bizim ellerimizde. Bir düşünün 231 Sosyal Demokrat Belediye var bu ülkede. Her biri birbirinden güzel, insanların soluk aldığı, doğasının korunduğu kentler. Düşünün her gün 20 milyon insana dokunuyoruz. İstanbul gibi her 5 kişiden birinin yaşadığı bir kentin en merkezi belediyeleri sosyal demokrat. Erzurum'da, Konya'da Malatya'da kardelenler gibi açmış çiçeklerimiz var. Başbakanın Kılıçdaroğlu, 231 Başkanın ise bir bakan gibi çalıştığını düşünün! Savaş çığlıklarının atıldığı bu karanlık ülke gündeminde bundan büyük bir umut olabilir mi.? Bu ülkeyi karanlıktan aydınlığa çıkaracak en büyük güç biziz. Umut biziz. Bizden daha büyük daha örgütlü bir güç yok. Onun için korkmayacağız, sinmeyeceğiz, omuz omuza duracağız. Hem atalarımızın adına layık olmak, hem de Türkiye'nin yaratıcı kuşaklarına, akıllı gençlerine, pırıl pırıl çocuklarına nefes alacakları bir pınar, bir kaynak, olmak için daha çok çalışacağız.. Bu sisli puslu günler geçecek. Bu güzelim ülkeyi bahara çıkaracak olan, aklımız, fikrimiz, vicdanımız yüreğimizle başka bir Türkiye, başka bir dünya kuracak olan bizleriz. Polyannacılık oynamayalım ama karamsar da olmayalım. Unutmayalım ki, “karamsarlar her fırsatta bir engel, iyimserler ise her zorlukta bir fırsat görürler” Dünyadaki bütün güzellikleri iyimserler yaratmıştır. Bugün bizimle bir arada bulunan ve ülkenin güzelliklerini yaratacak olan tüm yol arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Sosyal Demokrasi davasını ve bayrağını, Türkiye'nin tüm kentlerine taşıma yolculuğunda, zihnimiz, yüreğimiz, yolumuz açık olsun” diye konuştu.

KOCAOĞLU KISA TUTTU
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise, katılımcılara teşekkür ederek özel bir işi dolayısıyla ev sahipliğini tam olarak yerine getiremediği için üzgün olduğunu ifade etti. Kocaoğlu bir daha ki sefere İzmirlilere yakışan bir ev sahipliği yapmak istediğini ve bu fırsatı bulacağını umarak konuşmasını sonlandırdı.



CHP’Lİ BELEDİYELER DEVEYİ PİRE OLARAK ANLATIYOR!

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise konuşması partili belediyelerin hizmetleri yeteri kadar anlatamadığı üzerine kurdu. CHP Genel Başkanı, “Dernek yöneticileri biz çok güzel şeyler yapıyoruz ama yeteri kadar anlatamıyoruz dediler. Benim de her zaman söylediğim gibi bizim dışımızdaki belediyeler pireyi deve gibi anlatırken bizim belediyelerimiz deveyi pire olarak anlatırlar. Çok güzel şeyler yaptık, herkes öğrenir diyoruz ama bizden başka kimse bilmiyor. Hatta bizim belediyelerimiz maliyeti en düşük şekilde projelerini yapıyorlar. Kuruşun hesabını vermek gibi bir sorumlulukları var. İnsanlar rahat nefes almak istiyorlarsa CHP’li belediyelerin olduğu yerlere giderler” dedi.

KENTLİ NE İSTER?
Kentlinin isteklerini olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, bununla ilgili istekleri saydı. Kılıçdaroğlu, “Kentli alt yapı sorununun çözülmesini ister. Ulaşım sorununun olmamasını ister. Çevre kirliliğinin olmamasını ister. Doğası, yeşili, parkı bol olan yerler ister. Kentin kimliği olsun ister. Tabela kirliliğinin olmamasını ister. Güçlü sosyal yaşam ister. Kendisi dışında yaşayan canlılara saygı ister. Kenti sahiplenmek ister. Bunlar olmadıktan sonra kim kentte yaşıyorum diyebilir ki… Eğer bu şekilde projeleri hayata geçirirseniz, vatandaş benim belediye başkanım beni dinliyor. Benim projelerimi yapıyor, birlikte yola çıkıyoruz der. Bu şekilde belediye başkanıyla özel bir bağ kurmuş olur. Görüşlerini değer verildiğini görür ve düşünür” ifadelerini kullandı.

CHP’Lİ BELEDİYELERİN İLKLERİNİ SAYDI
Kılıçdaroğlu ayrıca CHP’li belediyelerinin ilklerini de tek tek sıraladı. Kılıçdaroğlu, “İlk toplu konut projesi, ilk metro, entegre çöp tesisi, tenzim satış mağazaları, hafif raylı sistemler, 0-1 yaş arası süt dağıtımı,   ilk yapı kooperatifi, enerji kooperatifi, ilk halk ekmek fabrikaları, ilk uzay evi, ilk çocuk meclisi, ilk tarımsal üretim ve araştırma merkezi, ilk çocuk diş sağlığı merkezi, ilk ekolojik kreş, ilk öğrenci yurtları, ilk kentsel dönüşüm projeleri gibi birçok projeyi ilk olarak CHP’li belediyeler hayata geçirmiştir. Daha bunlar gibi bir çok hizmet üretmek istiyorlar ama engellene biliyorlar. CHP’li belediyeler bir çok proje yapıyorlar ama hiçbir şey yapmıyormuş gibi algı yaratılmaya çalışılıyor. Bunu yerle bir etmek zorundayız. Madem ki hizmet veriyorsun. Halk sana bir sonraki seçimde yine daha fazla oy veriyor. Demek ki halkın güvenini kazanmışsın demektir. Şimdi bunu Türkiye geneline yayma zamandır. Bize ister engel olsunlar, ister destek vermesinler. Ne yaparlarsa yapsınlar. Kentleri çağdaş hale getirmek bizim belediye başkanlarımızın vazgeçilmez görevleri arasındadır. Hiçbir vatandaşımızı ayırt etmezler. Kendisine oy veren vermeyen herkes hizmet ederler. Ben bu yüzden bütün belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. Başarılı hizmetlerinde dolayı tebrik ediyorum. Onlar bizim yüz akımız. Onlarla gurur duyuyoruz.

ARTIK ANLATMANIN TAM ZAMANIDIR!
Bundan sonrası için ortak bir ses çıkarmak gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Yaptığımız güzel hizmetleri bundan sonra anlatacağız. Hizmette sınır yoktur. Sabrederek ve kararlılıkla en iyi sonucu alacağız. Onlar bizim yaptığımız hizmetleri kendileri yapmış gibi anlatıyor. İzmir’de Kuş Cenneti’nde Flamingo Adası yapılıyor. Dünya para harcanıyor. Hükümet ‘Biz yaptık’ diyor. Biz olsak utanırız. Ama onlar diyebiliyorlar. Bizim belediye başkanlarımıza çifte standart uygulanıyor. Bizim önümüzdeki engelleri biz aşarsak halka güvenivermiş oluruz. Düşüncelerimizi paylaşacağız, konuşacağız. Sorunlarınızın olduğunu biliyorum. Kararlılıkla bunların karşısında durmalıyız. Yapacağımız tek şey halka güven vermektir. Artık yaptıklarımızı halka anlatmanın tam zamanıdır” diye konuştu.