Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 14 Mayıs seçimlerine günler kala miting maratonuna devam ediyor. Kılıçdaroğlu, aynı gün içinde Zonguldak ve Bartın'ın ardından Manisa'da da halka hitap etti.
Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Büyün köy okullarını yeniden açacağız ve Cumhuriyet'in 100. yılında 100 bin öğretmeni atayacağız. Ferhat ile Şirin'in buluştuğu gibi öğrenci ve öğretmen buluşacak. Onları mutlu edeceğiz.
Çiftçiyi ezdirmeyeceğiz. Üreticiyi ezdirmeyeceğiz. Asla! Çünkü çalışıyor, alın ter döküyor. Bunun karşılığını vermemiz lazım. Çiftçiyi tarlaya küstürürseniz hepimiz aç kalırız. O nedenle bunlar gidiyorlar Fransa'dan ta Güney Amerika'dan dünyanın herhangi bir yerinden buğdaydan tutun yulafa, mısıra, canlı hayvan, et ne varsa dışarıdan getiriyor. Oysa biz bunların tamamını üretebiliriz.
Biz yeni bir hamleyi, üretim hamlesini, istihdam hamlesini başlatacağız. Türkiye'yi kendi bölgesinde en güçlü ülke haline getireceğiz. 5 yılda Türkiye'nin çehresi değişecek. 5 yıl içinde kendi içinde barışık ve güzel hizmet eden bir yönetimle uyum içinde çalışan bir Türkiye ortaya çıkacak.
Devlet taşeron işçi çalıştırmaz, kadrolu işçi çalıştırır. Kadrolu öğretmen, ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen. Ne demek ya? Öğretmen öğretmendir. Kadroludur, aylığını alır mesele biter. İşçi, işçidir. Kadrolu işçidir. Taşeron işçisi devlette olmaz. Onun mücadelesini uzun yıllardır veriyorum. Bir kısmı yapılmadı. Yaklaşık 150 bin taşeron işçisine kadro vereceğiz, söz veriyorum. Bay Kemal Sözü!
Atanamayan uzman çavuşlar memuriyete atanmayı bekliyor. Bunu da gayet iyi biliyorum. Genç yaşta ayrılıyorlar ve iş bulamıyorlar. Terörle mücadele eden bu insanları aç ve açıkta bırakıyoruz, bunu da biliyorum. Hiç endişelenmeyin. Devlet, sosyal devlettir. Fakir fukaranın yanında olan devlettir. Sosyal devleti yeniden ayağa kaldıracağız ve bu sorunu da çözeceğiz.
Herhangi bir esnafı düşünün. Kendi dükkanında çalan bir adamı çalıştırır mı? Sen çalışıyorsun der kardeşim. Şimdi aynı şey devlet içinde düşünün. Devleti yönetiyorlar 'çalıyorlar ama iş yapıyorlar' bu olmaz. Bu kul hakkı yemektir ve buna izin vermek demektir. Çalmayan insanların iktidarını getireceğiz. Halkın iktidarını getireceğiz.