CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Manisa’nın Alaşehir ilçesindeki mitingin ardından, İzmir’e geçti. CHP Lideri Kılıçdaroğlu, burada partisinin İzmir Milletvekili Özcan Purçu’nun oğlu 9 yaşındaki oğlu Ayberk’in sünnet düğününe katıldı. İnciraltı’nda bulunan bir düğün salonunda gerçekleşen düğün törenine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Genel Sekreter Kamil Okyay Sındır, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, çok sayıda milletvekilli ile birlikte 650 davetli katıldı. Purçu, CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nu, eşi Gülseren Purçu ve çocuklarıyla birlikte kapıda karşıladı.
Kılıçdaroğlu, karşılama sırasında Purcu çiftine, “Sizinle birlikte olmaktan son derece mutluyum. Sevincinize ortak olmak güzel bir şey. Hayırlı uğurlu olsun, sağolun varolun” dedi. Özcan Purçu da, “Hepinize tek tek teşekkür ediyorum. Partili ya da partisiz herkese hoş geldin diyorum” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, rüğürde Roman dansçıların sergilediği danslarını ilgiyle izledi. Romanlar, CHP Lideri’ne jest yaparak, ‘Bir mecalim var’ şarkısını da Kılıçdaroğlu’na uyarlanarak seslendirildi. Kılıçdaroğlu da alkışlarıyla Romanlara eşlik etti. Kılıçdaroğlu, düğünün ardından uçakla Ankara'ya geri döndü.
MİTİNGDEN NOTLAR...
Alaşehir'deki mitingde üreticinin sorunlarına değinen Kılıçdaroğlu iktidara geldikleri takdirde gerçekleştirecekleri politikaları sıraladı.
Kılıçdaroğlu’nun hükümeti hedef aldığı açıklamları şu şekilde:
Hak hukuk ve adaleti bu memlekete getirmeye kararlıyız. Kimlerle getireceğiz? Bu ülkenin 80 milyonuyla getireceğiz. Bu ülkenin emeği, alın teri, üzüm üreticisiyle getireceğiz. Hakkı, hukuku ve adaleti getireceğiz.
Üzümün başkenti olan Alaşehir... Üzümüyle bir Türkiye ve dünya markası olan bir yer. Alaşehir aynı zamanda Kuvayi Milliye’nin de bulunduğu şehirdir. Erzurum kongresi toplanırken aynı zamanda Alaşehir kongresinin toplarlar. Sizlerle birlikte bu atmosferi teneffüs etmek benim için şeref, onur ve gururdur.
?ÜZÜMDEN 500 MİLYON DOLARA YAKIN GELİR ELDE EDİYORUZ!
Üzümün başkenti olan Alaşehir... Üzümüyle bir Türkiye ve dünya markası olan bir yer. Alaşehir aynı zamanda Kuvayi Milliye’nin de bulunduğu şehirdir. Erzurum kongresi toplanırken aynı zamanda Alaşehir kongresinin toplarlar. Sizlerle birlikte bu atmosferi teneffüs etmek benim için şeref, onur ve gururdur. Rahmetli Ecevit ne ezen ne ezilen insanca hakça düzen diyordu. Aynı şeyi söylüyoruz. Ne ezilen ne ezen insanca hakça düzen. Biz bunu boynumuzun borcu olarak görüyoruz. Bu ülkede herkes alın teriyle geçinecek. Kimseye kul hakkını yedirtmeyeceğiz. Bugün burada üzüm için bir araya geldik. Neden üzüm? Geçenlerde fındık için Karadeniz’deydik. Giresun’da bir mitingimiz oldu. Onlar da adalet istiyordu. Üzümde önemli bir ülkeyiz. 500 milyon dolara yakın gelir elde ediyoruz. Dünya üzüm ihracatının yüzde 45’ini Türkiye sağlar. Herkesin kazandığı bir ortamda bir üründe bir kişi kaybediyor. O da üretici. Sopu şu; neden üretici alın terinin karşılığını almıyor, neden?
BATSIN SİZİN ADALETİNİZ!
Bugün burada çiftçilerle bir araya geldik. Onlar söyledi ben sadece dinledim. Yaşlı bir üzüm üreticisi bana, ‘Üzümü 2 yıl önce 6 liradan veriyordum şimdi 4 lira ilan edildi. Neden? Bana bunu anlatın’ dedi. Bu soru bizim gündemimizi oluşturan soru. Her şeye zam gelirken üzüm üreticisi neden hakkını alamıyor? Neden alın terinin karşılığını alamıyor? 4 lira diyorlar ama altında. 3 buçuk lira olduğunu ben de biliyorum. 4 lira dediği saatte üzüm 3 buçuk liraya düşmüştür. Üzüm üreticilerine sesleniyorum, bütün üretici kardeşlerime sesleniyorum, ne üretiyorsan üret alın teri döküyorsan başımın üstünde yerin var. Senin hakkını teslim etmek boynumun borcu. Üzüm 4 lira diyen hükümete sesleniyorum; üzümün fiyatı 6 lirayken şeker gübresinin tonu 400 liraydı. Şimdi şeker gübresinin tonu 600 liraya çıktı fiyat indi 4 liraya. Böyle bir adaletsizliği kabul edecek misiniz? Böyle bir adaletsizliği eğer insansak vicdanımız kabul etmez. Mazot… Yata veriyorsun 1 buçuk lira çiftçiye veriyorsun 5 lira… Vicdan kabul eder mi? Çiftçi kardeşlerime sesleniyorum. Seçim dönemlerimde dilimde tüy bitti. Ben bu ülkenin üreticisine mazotu 1 buçuk liradan vereceğim dedim. Aynı sözümün arkasında duruyorum. Nasıl yapacaksın bu kadar vaadi dediler. Asgari ücret net bin 500 lira olacak dedim. Nerede CHP’li belediye varsa işçisine sorun. Aldıkları ücret en az bin 500 lira. Demek ki oluyormuş. Ne söz verdiysem yaparım ben. Hesabını kitabını yapar vatandaşa ona göre söz veririm. Biz belediyelerimizde yaptık, onlar hala yapamadılar. Önümüzdeki seçimlerde yeni rakamı açıklayacağım. Emeklilere ikramiye sözüm vardı. Aynı sözümün arkasındayım. Marinaya verirsen 1 buçuk liraya Manisalı çiftçiye 5 lira. Buna da adalet diyeceksin. Batsın sizin adaletiniz.
BU KILIÇDAROĞLU AMMA DA ATTI DERDİNİZ!
Türkiye’nin en güzel bölgelerinden biri Ege Bölgesi... Bu bölgenin üzümü, inciri, zeytini, pamuğu tütünü dünya markasıdır. Tütünü yok ettiler. Sigaraları yok ettiler. Yabancı tekelleri açtılar. Meşhur dünyadaki Türk tünü yok oldu. Pamuk yok oldu. Yunanistan alıyoruz. Sıra üzüme geliyor. Üzümü yok edecekler. Birleşe birleşe kazanacağız. Pamuk, tütün üreticisi de kazanacak. Bundan 5 yıl önce deseydim ki bunlar saman ithal eder… Bu Kılıçdaroğlu amma da attı derdiniz. Yer gök saman. Geldiğimiz nokta nedir? Tarımı çökerttiler. Üreten insanı cezalandırdılar. Neden Mustafa Kemal Atatürk çiftçi bu milletin efendisidir diyor. Ürettiği için. Savaşta ve barışta üretti. Kimseye yük olmadı üretti. Geldiğimiz noktaya bakın. Çiftçi milletin kölesi olacak. Elinden ekmeğini ağzından lokmasını aldılar. Dışarıda bıraktılar. Kemal Kılıçdaroğlu sözü. Çiftçiyi bu milletin efendisi yapacağız.
NAMUSLU SİYASETÇİ YOK!
126 ülkeden tarım ürünü ithal ediyoruz. Hadi kahve, ananas, tropikal iklim ürünü dersiniz anlarım. Mercimek nohut, saman, canlı hayvan, et ithal edilir mi? Bunların tamamını ithal ettiler. Bir örnek vereceğim. Hayati bir örnek… Türkiye’de sanki toprak yok Sudan’dan 780 bin dönüm arazi kiraladılar. 9 yılığına. Ne ekecekler biliyor musunuz? Pamuk ekecekler, bizim ülkeye gelecek. Devlet çiftçiyle rekabet edecek. Bunun vicdanla ahlakla anlaşır bir yönü var mı? Seçimlerde ne yapacağız? Dersini verecek miyiz? Söz mü? Ben de size söz veriyorum. Alın terinin her damlasını değerlendireceğim. Aracının, tefecinin değil üreticinin hakkını vereceğim. Bunu nasıl yapacaksınız diyorlar. Dünyaya bak kardeşim. Elin oğlu yapıyor da biz niye yapmayacağız. Onun aklı var da bizim mi yok? Konya’dan küçük Hollanda… Tarım ürünü ihracatı Türkiye’nin 5 katı! Hava, güneşimiz, denizimiz, ovamı, gölümüz insanımız var. Niye üretemiyoruz? Namuslu siyasetçi yok da onun için. Halkını düşünen siyasetçi yok da onun için. Biz Ecevit’in geleneğinden geliyoruz. Ne ezen ne ezilen insanca hakça bir düzen diyoruz, insanımız halkımız için. Hakkı hukuku ve adaleti sağlayacağız.
SEN BU MİLLETİN ALIN TERİNİ ÇALARSAN SANA SIRTINI DÖNECEKTİR
Eskiden üzümler toplanır bağ bozumu şenlikleri yapılırdı. Her eve huzur bereket gelirdi. Üretici kazancını almıştır, evine akşam keyifle döner. Böyle bir Türkiye’yi özlüyoruz. Bugün bağ bozumu şenlikleri yapılmıyor. Bağ bozumunda endişe var. Eskiden olduğu gibi bağ bozumlarını bir şenlik havasına döndürmek, her eve bereketi ve huzur getirmek benim boynumun borcudur. Dün oturdular şuna vergi, buna zam dediler. Milletin sırtına binsen de ağzından lokmayı alsan da nasıl olsa gelecek bize oy verecek diye düşünüyorlar. Haklılar mı? Ben bu milletin ferasetine ahlakına güveniyorum. Sen bu milletin alın terini çalarsan bu millet sana sırtını dönecektir.
BENİM DE GÖREVİM SİZİN DE GÖREVİNİZ
Öyle bir noktaya geldik ki Türkiye yönetilemiyor. Ben merak ediyorum. Bu hükümetin tarım politikası nedir? Dış politikası nedir? Eğitim politikası nedir? Enerji politikası nedir? Benim bildiğim çok görkemli bir politikası var. Malı götürme politikası. Bu konuda uzmanlar. Zamlar geliyor. İğneden ipliğe gelecek. Üzüm üreticisine hala bu fiyattan malını satacaksın. Biz bunu kabul etmiyoruz. Biz bunun mücadelesini sokakta tarlada bağda TBMM’de yapacağız. Adalet için yürürken demokrasi kavgasını yapacağız. Herkesin kazandığı kimsenin yatağa aç girmediği Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz. Bu benim de sizin de görevimiz. Ben de söyleyeceğim, savunacağım sizde yapacaksınız. Birleşe birleşe mücadelesini beraber yapacağız.
AKLIMIZI KULLANIYORUZ
Üzüm konusunda ne yapacağız. Söyledik. Eleştirdik. ‘Şu cehape hep eleştirir hiç öneri getirmez’ derleri. Şimdi söylüyoruz. Hangi sorun varsa çözümü CHP’de. Çiftçinin emeklinin işçinin taşeron işçinin ev kadının annenin eğitimdeki sorunu ve her sorunun çözümü bizdedir. Biz aklımızı kullanıyoruz. Biz işin ehli olan insanlarla masaya oturuyoruz.
BU İŞİN FİYATI 2 DOLARDIR!
Üzüm üreticisinin sorununu kalıcı olarak çözmek için ne yapacağız? Gerçekçi maliyet hesabının üzerine makul bir kar koyacaksınız. Kaça mal ediyorsun? 100 lira. Üzerine bir kar koyacaksınız taban fiyat budur diye 1 sene önceden hesaplayacaksınız. O zaman çiftçi mazottan ilaçtan gübreden şikayet etmez. Maliyetin yanında karımı da vereceksin bana. Bunları yaptığında bu sorun kökten çözülmüş olur. TARİŞ… Çiftçinin üreticinin kara gün dostu olmak zorundadır. TARİŞ’i güçlendireceğiz. Her türlü desteği vereceğiz. Üreticinin dostu olacak. Üreticiye sırtını dönmeyecek. Eskiden olduğu gibi görkemli mücadelesini sürdürecek. TARİŞ üreticinin hakkını teslim etmek, üreticiyi tefecilere bırakmamak için kuruldu. TARİŞ’i kim devre dışı bıraktı? Toprak mahsulleri ofisinin üzümle ne işi var? TARİŞ’in yöneticileri gerçek anlamda üreticiler olacak. Bu işin fiyatı nedir? 2 dolardır. Gidin dünyaya bakın. Elin oğlu satıyor da biz niye satmıyoruz? Alın teri dökmemiş birilerine kazandırıyoruz. Tarım kanunun 21’inci maddesi diyor ki tarıma her yıl milli gelirin en az yüzde 1 oranında teşvik verilir. Yüzde 1… 800 milyar dolar. 8 milyar dolar. Bugüne kadar bu hükümet 8 milyar doları kendi çiftçisine vermedi. Çiftçilerin bu hükümetten alacağı çiftçi başına alacağı 40 bin lira. Teşvik kanununa göre bu hükümetten 40 bin lira alacağınız var. Başbakansa başbakan AKP genel başkanıysa ona meydan okuyorum. Çiftçinin hakkını savunmak için 8 milyar doları çiftçiye ödedin mi ödemedin mi? Ödedim diyorsan karşıma çık anlat. Ödemedim diyorsan Londra’daki bir avuç azınlığa yıllarca 247 milyar dolar faiz ödedin. Bir avuç kişiye ödersin çiftçine 8 milyar dolar ödemezsin. Bu hak mıdır? Söylediğim rakamların arkasındayım.
SİZİ BAŞ TACI YAPACAĞIZ!
Siz sanmayın sadece üzüm üreticisi borçlu… Türkiye’de nerede bir üretici varsa hepsi bankalara borçlu ahırdaki inekle kapıdaki traktörde bankalara rehin. Sanıyorlar bizim. Sizleri bankacıların faiz hegemonyasından kurtarmak boynumuzun borcudur. Faizlerinizi sileceğim. Dünyanın faizini alıyorlar. Elin oğluna veriyorsun da çiftçiye niye vermiyorsun? Sizin kabahatiniz kimse yalvarmamak, adam gibi dik durmak. Onlar sizi cezalandırıyor. Biz sizi ödüllendireceğiz. Biz sizi baş tacı yapacağız.
HER EVDE HUZUR OLACAK
Lisanslı depoculuğu getireceğiz. Üretici ürünü teslim ettiği an evrakını alacak. Herkesin alın teri herkese teslim edilecek. Kimse zarar etmeyecek. Sağlıklı bir tarım planlaması yapmamız lazım. Herkes üzüm fındık, mısır ekerse herkes zarar eder. Öyle bir planlama yapacaksınız ki herkes kar edecek. Herkes malını satacak. Her evde huzur bereket olacak. Kimse kimseye avuç açmayacak, muhtaç olmayacak. Herkes tr sokaklarında onurlu bir insan gibi gezecek. Yeterli mi? Hayır Bir kooperatifler bankası kuracağız. Çiftçi gidecek pahalı diğer bankadan kredi çekmeyecek. Kooperatiflerin ortak olduğu bankadan düşük faizle kredi alacak üretimini gerçekleştirecek. Üretici birliklerin kurduğu bankayı Türkiye’ye getireceğiz. Yönetiminde siyasiler değil sizler olacaksınız.
İLİŞKİLERİ KİM DÜZELTİR? CHP DÜZELTİR
Türkiye’nin Mısır, Avrupa Birliği, İran, Irak, Libya ilişkilerini kim düzeltir? Gidin kime sorarsanız sorun. Aynı cevabı alacaksınız. CHP düzeltir. İddia ediyorum. En geç 2 yıl içinde düzeltiriz. Üzümünüzü dünyanın her yerine göndereceğiz. Dünyanın en güzel üzümünü niye satamıyoruz? Dış politikayı kişisel hırslarınıza göre kurarsanız sıkıntı olur. Biz Atatürk’ün yurtta barış dünyada barış ilkesiyle yapacağız.
FETÖ İSTER PARA VAR!
Ben bu eleştirileri yaptığım zaman. Para yok ki diyorlar. Para nerede diyorlar. Buradan sesleniyorum. Ankara’daki beylere sesleniyorum; bin 110 odalı saray yaparsın para var. 350 odalı yazlık saray, ona da para var. Uçaklar alırsın para var. FETÖ ister para var. Her istediğini verirsin. Çiftçi ister para yok. Vallahi biz yanıldık dersiniz. Çiftçi kardeşlerim siz de yanılttınız mı onları? (DHA, AA, Haber Merkezi)