GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
11 Aralık 2022 Pazar 11:16

Kemeraltı vakıf zamlarıyla sarsıldı!

İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin yüzde 65 oranında açıklanan TÜFE’nin ardından 600 civarında vakıf kiracısı olan esnafın bu orana dair gelecek olan kira zamlarını değerlendirdi. Zamlara dair tebligatlarının hepsinin gelmediğini belirten Girgin gelen tebligatlarda yüzde 100’lük zam geldiğini belirterek, “Tam tebligatlar gelmedi. Gelen arkadaşlarımıza yüzde 80-100 arası zamlar geldi. Dün sadece bir otopark işletmesine yüzde 50 zam geldi. Kuyumcu olan bir arkadaşın kirası 8 bin’den 16 bin TL’ye çıktı. Bu ciddi bir rakam. Bunun artışı satışla kapanmaz” ifadelerini kullandı

EGEDESONSÖZ – İzmir Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, SONSÖZ TV ekranlarında Gazeteci / Yazar Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı.

Yılbaşı öncesinde Kemeraltı’nın nasıl bir dönem yaşadığına dair değerlendirmelerde bulunan Girgin, “Kemeraltı’nda sakin bir dönem yaşıyoruz. Soğuk olmaması bize yarıyor. Yılbaşını bekliyoruz. Çok sakin bir dönem yaşıyoruz. Sohbet ettiğimizde tezgahlarda müşteri yok. Çarşıda insan sayısı azaldı. Kışın maliyeti her zaman daha yük. Kemeraltı’na yansıyan yılbaşı önü sakinlik var. İnternetin bize zararı var. Esnafımız birebir pazarlıkta yardımcı oluyor. Şu anda mutlu olduğumuz bir dönem değil” dedi.

‘ALIŞVERİŞ İÇİN CEPTE PARA OLMASI LAZIM, BİRKAÇ GÜN BİZİM İÇİN SANCILI GEÇECEK’
Ekonomik koşullar sebebiyle vatandaşların alışveriş yapmaktan çekindiğini belirten Girgin, “İhtiyacını alır ve gider. İnsanların cebinde para olması lazım. Ortamın huzurlu olması lazım bu olmazsa cebindeki parayı tutuyor. Böyle olunca bizim veremediğimiz hizmeti çok daha farklı kurumlar farklı teknikler ile vermeye çalışıyor. Biz bu tekniklerde eksik kalıyoruz. İnsanların rahat alışveriş yapamadığı bir gerçek ortaya çıktı. Bugün çocuk montu 500 TL’den, büyük montu 800 TL’den başlıyor. Kalitesine göre bu değerler değişiyor. İki-üç çocuğu olan ailede ciddi bir maliyet. Geçen sene 200 olan mont 500 oldu. Esnaf da bu fiyata satmak istemiyor ama aldığı fiyat değişti. Maliyetler, giderler değişti. Şu anda tıkandığımız nokta asgari ücret. Şu birkaç gün bizim için sancılı geçecek. Esnafı ve istihdamı yaralayacağını düşünüyoruz” yorumlarında bulundu.

Esnafın beklentilerinin karşılanmadığını belirten Girgin, "İş kolları ile alakalı. Düğün zamanı değil, sünnet zamanı değilse o tür esnafın beklentisi karşılamadığı bir dönem. Bot, mont satan esnafımız hayatını devam ettiriyor. Kemeraltı için her zaman var olan bir gerçek. Genele baktığımız zaman Kemeraltı hep var, bu sorunları aşacak ama bizim dışımızda oluşan ve tepelerde olan hata ve sıkıntı en çok esnafa zarar veriyor" diye konuştu. 

‘MONT KREDİSİ GURUR KIRICI BİR DURUM’
İnternetten satışlarda 36 aya varan taksitlerle ve krediyle satılan montları değerlendiren Girgin, “İnternette bu tür satış ortamlarının yapmayacakları şey yok. Her türlü kolaylığı sağlıyorlar. Depodan gelen maliyeti o kadar uygun ki onlara; insan çalıştırmıyorlar, kira ödemiyor, stopajı yok. Dev bir depodan malı alıp direkt müşterisine göndertiyor. Bankalarla anlaşarak mont kredisi furyası çıkarmışlar. Bir aile çocuğuna mont almak için krediye ihtiyaç duyacak olursa bu insanın gururunu kırıcı bir durum. Bunu krediyle alıyorsanız gerçekten bir sıkıntı var demektir. Bu yanlış bir ibare, yanlış bir çıkış. 36 ay taksit diyor. Parası olmayan için 36 ay öde öde bitmiyor. Sağlıklı bir satış politikası bence değil. Kemeraltı esnafı zaten kredi kartına taksit yapabiliyor” dedi.

‘VAKIF MÜLKLERİNDEN ESNAFI ÇIKARDIĞIN ZAMAN BU BİNALAR ÇÖKER, İNŞA EDİLİR’
Yüzde 65 açıklanan TÜFE’den sonra 600 civarında vakıf mülkünde kiracı olan esnafın kiralarına en az bu oranda gelecek olan zammı değerlendiren Girgin, “Bu çok ağır. Genel giderlerimizde kira bu tür malın üzerine koyduğunuz zaman yüzde 30’u artık geçiyor. Bizim durduramadığımız ayrı bir giderimiz var; elektrik, doğalgaz gibi. Malın diğer giderli, işçi maliyeti. Vakıflar devlete ait bir kurum. Oradaki mülklere sahip çıkan bizim esnaflarımız. Kurum üzerinden takip edilse dahi buraya değer katanlar içerisinde yaşayan esnaf. İçinde esnaf varsa bu binalar yaşar, esnafı çıkardığında o mülklerin çöktüğünü, işgal edildiğini zamanında gördük. Çöküntü halinde çok mülkiyet var” dedi.

‘GELEN TEBLİGATLARDA YÜZDE 100’E KADAR GELEN ZAMLAR VAR’
Vakıflardan daha herhangi bir tebligat gelmediğini belirten Girgin, tebligat gelenlere yüzde 100’e kadar zam geldiğini belirterek, “Tam tebligatlar gelmedi. Gelen arkadaşlarımıza yüzde 80-100 arası zamlar geldi. Dün sadece bir otopark işletmesine yüzde 50 zam geldi. Kuyumcu olan bir arkadaşın kirası 8 bin’den 16 bin TL’ye çıktı. Bu ciddi bir rakam. Bunun artışı satışla kapanmaz” ifadelerini kullandı.

‘ZAMLAR İÇİN CUMHURBAŞKANLIĞI’NA DAİR UMUDUMUZ VAR’
Gider kaleminde artışa geçecek olan kiralar sonrası diğer gider kalemlerini değerlendiren Girgin, bu gider kalemlerinden kısabilmenin şansı olmadığını belirtti. Girgin ayrıca vakıf zamları konusunda Cumhurbaşkanlığı tarafından düzenleme gelebileceğine dair umutları olduğunu söyleyerek, “Giderler anlamında hiçbir şeyi durdurma şansımız yok. Müşteri gelince ışığı açalım, gidince kapatalım durumu çok nadirdir. Bu vakıfların yüzde 80’lerdeki baremi bizi mutlu etmiyor. Yüzde 80 gelir sonra Cumhurbaşkanlığı tarafından aşağıya çekilir, esnafta böyle bir umut var. Pandemi döneminde olmuştu bu. Herkes kendine göre haklı. Vakıfları dinlediğiniz zaman kendi maliyeti, verdiği burslar gibi artan giderleri var. En çok haklı benim. Ben varsam her türlü kurum yaşıyor. Esnafı yaşatın ki orta yolunda ayakta kalabileyim. O mülklere daha sonra kim girecek?” dedi.

‘ESNAFLIKTA SORUN YAŞADIĞIMIZ KİŞİLER KİRACI OLUYOR, FİYAT YÜKSELTİYOR’
Genel olarak kira zamlarının dışarıdan gelenlerle birlikte daha da arttığını belirten Girgin, “Kira oranları artık patladı. Bugün ahi olan, yılın esnafı insanların dükkanına sahip çıkması zorlanırken yeni gelecek olanların bu kültürden uzak olduğunu biliyor sadece orada olmak için değeri 10 TL olacak yere 20 TL verip mal sahibinin mutlu olacak olması neticesinde oraya istemediğimiz, esnaflıkta sorun yaşadığımız insanları çarşımıza alıyoruz. Aldığın zaman bu İzmir’in bütün bileşenleri zarar veriyor. Belediyede, ruhsatta, işgalde sıkıntı yaratıyor. Vakıflar haklı olarak yüksekten vermeye çıkıyor. İhaleye çıkıyor, en yüksek kim verirse diyor ben ona veririm diyor. Aynı şeyi mal sahibi de yapıyor. Paramı ödesin Allah kerim diyor” ifadelerini kullandı.

‘UMUDUMUZ VAR AMA YÜZDE YÜZ ZAM GELİRSE ESNAF ‘EYVALLAH’ DEYİP GİDER’
Esnafın her şeye rağmen umutları olduğunu aktaran Girgin, milletvekilleri ve federasyon aracılığıyla yaşadıkları sorunları gündeme taşıdıklarını belirtti. Bütün umutlarına rağmen yüksek zamlardan sonra esnafın gideceğini de sözlerine ekleyen Girgin, “Umudumuz var. Milletvekillerimiz gündemde tutarak ve Türkiye Tarihi Çarşılar Federasyonu başkanımız orada Ankara’ya baskı yapıyoruz. Sırf Kemeraltı için değil. Bütün ülkedeki zam oranları çok yukarıda. Konuşmalarımızla vekillerimizden destek istiyoruz. Bunları gündeme taşısınlar diye. Yüzde 100 zam yapsalar dahi esnafımız üç gün beş gün yaşar ondan sonra bana eyvallah der gider. Ona göre biz de esnafın son durumunu görürüz. Bunlara sebep olacağını düşünmüyorum, orta yol mutlaka bulacağız” dedi.

 ‘SEÇİM RÜZGARI BİZE KARIN AĞRISI YAŞATACAK BİR DÖNEM’
Faturalara gelen zamlar sonrasında esnafın artık kağıt kalemi alıp hesap yapmadığını anlatan Girgin, seçim havasıyla birlikte çok daha fazla sorun yaşayacaklarını belirterek, “Bizde o hesap kitabı tamamen bıraktı. Kimse kağıt kalemi alıp hesap yapamıyor. Ne kadar zam geleceğini bilmiyorsunuz. vergi, stopaj belli. Kira, faturalar belli değil. Toptancı fiyatı belli değil. Seçim havasında birçok devlet kurumunun yetki almaması ve seçimden sonra bir şeyler çıksın deyip maalesef yetki karmaşası da var. sorumluluk almıyorlar. Bu konuda sıkıntı yaşıyoruz. 2023 seçimin rüzgarında bizi biraz yoracak. Bize karın ağrısı yaşatacak bir dönem” dedi.

‘ASGARİ ÜCRET 10 BİN OLSA İŞÇİYİ ÇALIŞTIRACAK ESNAF BULAMAYACAKSINIZ’
Asgari ücret artışı hakkında yorumlarını aktaran Girgin, “Kemeraltı hep vardı, bu sıkıntıları hep yaşadık. Şu dönem inanılmaz derecede geçmişten çok daha ağır bir yük altındayız. İstihdama ve istikrara dayalı bir sıkıntımız var. Hükümetin bunu çözmesi lazım. İş alanları açılmadığı sürece asgari ücret 15 bin olsa dahi esnafın onun altında kalkma şansı, paranın değeri artması lazım ki rahat piyasaya girsin. Asgari ücret 10 bin olsa işçiyi çalıştıracak esnaf bulamayacaksınız. Fabrikalar açılmayacak. Herkes işçi çıkarmaya gitti. Böyle bir ortamda işçi iş bulamazsa asgari ücretin bir önemi yok. Top yekün görülmesi gereken bir şey” dedi.

‘İNTERNETTEKİLER VE AVM’DEKİLER KADAR DESTEK ALAMIYORUZ’
İnternet üzerinden yapılan satışları ve AVM’leri rakip olarak gördüğünü belirten Girgin, onlar kadar destek alamadıklarını belirterek, “Bizim artımız biz şehrin merkezindeyiz, biz hep varız. İnsanımız bize hep sahip çıktı. Bize verilen desteğin bir önünü açsalar… İnternet satışları benim rakibim. AVM benim rakibim. Onlara verilen şansı bize verin diyoruz, bizim ondan bir sıkıntımız yok isteyen istediği yere gidebilir serbest piyasa. Onlara verdiğiniz gücü bizim gibi çarşılara vermediğinizi herkes biliyor. Biz destekten ziyade istikrar ve güvenden yanayız. Esnaf zaten hep tek başına yaşadı. Kredi alacaksa başka bir borcu olmayacak. Malı varsa malı ipotek gösterecek. Onu herkes çözer. Mühim olan dirayetli olan esnafın bir şekilde hayatta kalmasını sağlayacak enstrümanların yapılması” ifadelerini kullandı.

‘KRUVAZİYERLERDE KEMERALTI DA PAZARLANSIN’
İzmir’e gelen turizm amacıyla gelen ve yabancı turist taşıyan kruvaziyer gemileri değerlendiren Girgin, “Kruvaziyer turizmi bizim için artı bir değer. Bir gemi geliyorsa yolculuğu yapanların çoğu zengin ve belli bir bütçeye sahip. Turizmdeki yaşamda her şey para. Gemi yanaştığı zaman gelebileceği tek yer Kemeraltı. Bizim buraya getirmemiz lazım. Bir yıl sonra eksikliklerin, doğruların ne olması gerektiğini masada karar verip bu hataları yapmayacağız. Biz yırtınıyoruz, niye? Bugün Kuşadası’na sezonda 600 gemi geliyor. Biz 30 tane gemi getiriyoruz. Kuşadası Efes’i iyi tanıttı. Meryem Ana ellerinde iyi bir koz. Bergama bizim elimizde bir koz. Bizim demek ki tanıtımla şehrin dinamiklerinin ayrı bir şeyler söylemesi… Kemeraltı hikayesi yazmamız lazım. Gemi limandan çıkıp İzmir’e gelirken biz diyoruz ki kamaralarda Kemeraltı tanıtımı olsun. Televizyonlarda, oradaki barkovizyonlarda gemi içerisinde videolar dönsün. İnsanlar nereye gideceği bilsin. Gemide Efes ve Bergama turu pazarlanıyor, Kemeraltı da pazarlansın” diye yorumladı.

‘HANUTÇULUK PROBLEMİ BİTMEDİ'
Kemeraltı’nda ‘hanutçuluk’ probleminin halen daha devam ettiğinin altını çizen Girgin, “Bu problem bitmedi çünkü var olan kuralları denetlemekte sorun yaşıyoruz. İzmir’de öğrenciler var, dil bilen ve okuyanlar var. Kokart verin onlara, gönüllü olarak gelsinler buraya. O çocuklar da burada hem İzmir’i öğrensinler hem de turistlere yardımcı olsunlar, arabulucuk yapsınlar. Bir sürü öneri çıkarabilir bu konuda çok ketum değiliz” diye önerilerde bulundu.

‘TURİZM AÇISINDAN KÖTÜ BİR SEZON GEÇİRDİK’
Turizm döneminde kötü bir sezon geçirdiklerini belirten Girgin, “Evet kötü bir sezon geçirdik ama bereket versin dediğimiz turistler geldi ama az. İzmir daha fazla hak ediyor. Sadece yabancı gemi turizmi olarak görmeyin. Turizm şehri olacaksa yerli turistte de gerekiyor. Yerli turist buraya gelmiyor. Burnumuzun dibinde Eskişehir, Antep gibi yerlere otobüs akıyor. İzmir’e sokak lezzeti diyoruz, tarihimiz var diyoruz ama organize etmekte sıkıntımız var. çalışmalar olduğunu biliyoruz ama her geçen gün İzmir için bir handikap. Zor günlerde turizm işini çözmüş olsak bu yerli ve yabancı turistle can suyu olma şansımız çok daha yüksek” dedi.

‘ALTYAPI ANLAMINDA BİZİM DE HATALARIMIZ VAR’
Kasım yağmurlarından sonra yine taşkın manzaralarına neden olan Kemeraltı’nda, süren altyapı çalışmaları hakkında konuşan Girgin, kendilerinin de bu anlamda hatalı olduğunu belirterek,  “Kemeraltı kolay bir bölge değil. Denizin dibinde olan bir yer. Altyapıda kanalizasyon ve yağmur suyunun aynı yere aktığı bir yer. İkiçeşmelik üzerindeki kuşaklamanın şu anda bitmediğini biliyorum. Kadifekale ve Eşrefpaşa’dan gelen yağmur suyu Kemeraltı’nın altyapısını patlatıyor. Bizim de büyük hatalarımız var. O kanalları, çökmüş ve birbirine bağ varken kaçağı ve sıkıntısı olan altyapıyı biz esnaf olarak da kirletiyoruz. Esnafımın sokağı süpürürken o kanallara attığını herkes gibi ben de biliyorum” ifadelerini kullandı.

‘SEFA SÜRMEMİZ İÇİN CEFA ÇEKMEMİZ GEREKEN BİR DÖNEMDEYİZ’
Altyapı konusunda belediyenin aldığı kararın siyasi olarak riskli olmasına rağmen desteklediklerini belirten Girgin, bir dönem altyapı çalışmaları konusunda maddi ve stok açısından sıkıntı yaşandığını söyledi. Bu dönemi “sefa sürmemiz için cefa çekmemiz gereken bir dönem” olarak yorumlayan Girgin, altyapı çalışmalarına dair ayrıntıları şu şekilde aktardı:

Kemeraltı’nda duvarımız yok. Bütün esnaf duvarları birbirine bitişik. Hep mallarla burayı koruyoruz. Vitrinimiz yok. Çöp koyma yerimiz dahi yok. Belediyeye de hak vermek lazım. Direklere koymaya başladı kelepçeli torbalar. Gün içerisinde onları değiştiriyorlar. Elektrik direğine çöp bağlıyorsunuz esnaf “çöp toplanmadı” diyerek şikayetçi oluyor. O geç toplandığı zaman yere düşen şeylerden arkadaşlar imtina ediyor. Bu çözülmeyecek olan şeyler değil. Kuralları koyarsınız, işgaller düzenimiz sisteme girer bunlar çözülür. Genel altyapıdaki sıkıntımız mevcut. Sefa sürmemiz için cefa çekmemiz gereken bir dönemdeyiz. Yağmurlar eskisi gibi değil. Birden lokalize bir alana yağıyor. Güzelyalı veya Çiğli’de yağmur yok, Alsancak’ta yağmur yok. Elinizde olmayan bir durum. Siyasi bir risk aldı Başkan Soyer, buranın altyapısına girmek çok riskli bir adım atmaktır. Kolay da değil. Her gün söylüyorum, maliyetler çok arttı. Belediye de maliyet konusunda sorun yaşıyor, ihaleye girecek insan bazen bulamıyorsunuz. Belediye bütçe olarak hesabı tutturamadı. Yapılacak olandan haberimiz var, taş bulma konusunda sorun yaşandı bir dönem. Granit yapılacaktı, granit imalatı hem pahalı hem de yurt dışı bağlantılı olduğu için ellerinde stok olmamıştı. O zaman eski taşa dönüldü, eski taş esnafı mutlu etmedi. Onu bekletirken yağmur ve çamur içerisinde kaldı. Gerçekten esnafın üzüldüğü bir dönem. İyi ilişkilerle taşları durdurduk, yeniden granite döndürdük.

‘TOPRAĞIN OTURMASI LAZIM, SABAH KAMYONLAR ÜZERİNE ÇIKIP KIRIYOR’
Yağmurların şimdilerde bize müsaade ettiği bir dönem. Bütün malzemeleri bir kenara koyun, yeri açın yaptıktan sonra diğer tarafa geçin diyoruz. Hazır değilse hiçbir şey, bu esnafa yansıyor. Verdiğimiz bir aylık gecikme çok kötü oluyor. Yaşayan bir yerde altyapıyı değiştirmeye çalışıyorsunuz. Biz gündüz yaşıyoruz, gece saat 10’da makineler kazıyor sabah 5 gibi tekrar kapatıyorsunuz. Bu yaptığınız çalışmalarda toprağın oturması lazım. Sabah kamyonlar onun üzerine çıkıyor, kırıyor. Bir daha kazıyorsunuz, bir daha yapıyorsunuz. Bazı yerlerde taş koyup araç girişlerine kapattık. Oradaki dolguyu koruyamıyorsunuz. Bu süreci iyi kullanamadık. Kemeraltı internetin en kötü olduğu bölge. Hatlar değişiyor. Basit gibi görünüyor ama ciddi bir operasyon var.

‘UNESCO DEFTERİ KAPANMADI, HAYALLERİMİZ ŞUBAT’A KADAR DEVAM EDİYOR’
UNESCO’ya yapılan başvurunun ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Kemeraltı yerine İznik’in başvurusunun kabul edilmesi hakkında yorumlarını aktaran Girgin, halen daha umutlarının olduğunu belirterek, “Biz bu defteri kapatmadık. Hayalleriniz gerçekleşmiyor, emek de var. UNESCO sürecini en iyi kullanan, iyi bir ekip kuran bir haldeydik. İzmir’in bileşenlerinin hasret kaldığımız ortak paydasıydı. Olmadı. İznik büyük bir değer. Kemeraltı’nın hayalleri Şubat’a kadar devam ediyor. İkinci dosya hayalimiz halen var. Kültür ve Turizm Bakanımız gelip sokakta yürürken biz orada dilimiz yettiğince destek istedik. Bu konuda o da beyanda bulundu. UNESCO ile ilgili devletin bizden revize etmesi gereken enstrümanlar vardı. TARKEM ciddi bir şekilde yerine getirdi ve dosyayı verdi. Gitme şansımız var” dedi.

‘KURTULUŞUMUZ UNESCO’YA BAĞLI DEĞİL’
UNESCO’nun Kemeraltı’nın kurtulması için son şansı olmadığını ifade eden Girgin, “UNESCO’ya 500 madde sıralıyorsunuz şunları yapacağım diye. Kemeraltı için ciddi bir değişim. Bunun bütçesi inanılmaz büyük. Kemeraltı’nın kurtulması sadece buna bağlı değil. Bizim için bir araç. Biz önce İzmirliyi buluşturalım ki kendimizi değiştirmeye güç edelim ki diğerleri daha kolay gelir. Biz İzmirle biraz kopmuşuz” diyerek alternatifleri olduklarını belirtti.

‘HER GİTTİĞİM YERDE SÖYLÜYORUM: BİZİ EĞİTİN!’
Esnaf olarak çağın gerekliliklerine göre eğitilmek istediklerini belirten Girgin, “Her gittiğim yerde bütün başkanlara ‘bizi denetleyin, eğitin’ diyoruz. Bu iş iyi niyetle artık olmuyor. Burası hala ayakta duran bir kimlik. 2023 sonrası ivmemiz yükselecekse UNESCO olsun olmasın İzmirli’nin Kemeraltı’na borcu var. Biz var olduğumuz sürece Kemeraltı esnafı da bu sorumluluğu yerine getirmek zorunda. Bizi eğitin, denetleyin. Kurallara uymayanlar yüzünden kurallara uyanın ne cezası var? Benim esnafım yıllarını vermiş, bu esnaf neden inancını yitirdi. Bu savaşı vermeye devam edeceğiz” dedi.

‘GÜVENLİK SORUNUMUZ YOK’
Çarşıda bulunan Şadırvanaltı Camisi yakınlarındaki şadırvanın vandallar tarafından yıkılmasının ardından güvenlik zafiyetine dair soru işaretleri oluşmuştu. Güvenlik zafiyetine dair oluşan soru işaretleri hakkında Girgin, şunları söyledi:

Kemeraltı’nda güvenlikle ilgili bir sorunumuz yok. Mevcuttaki polis sayımız çok yeterli değil. Elinde var olan personelle karakolumuz bu konuda ciddi çalıştığını biliyoruz. Bekçilerimiz hep sokakta. Yazın alanımız Alsancak’a kaydığı için bekçiler konusunda sıkıntı yaşıyoruz. Denetlenmesi konusunda bir sıkıntımız yok. O konu çok ekstrem bir olay. Bize yakışmıyor ama oldu. Cezasını mahkeme verecek. Esnafımız bu konudaki beyanatını verdi. Yeni yapılması için çalışma var. Valimize sunum yaptım.