Mehmet İŞLER /EGEDESONSÖZ- Türkiye’de son dönemde gündeme gelen Salda Gölü için hazırlanan imar planlarına ve Kaz Dağları’nda doğayı tahrip eden altın madenine karşı oluşan tepkiler tartışma yaratmaya devam ediyor.
İzmir özelinde de Menderes’te bulunan Efemçukuru altın madeni için doğaseverlerin ve çevre platformlarının yıllardır eleştirileri sürerken geçtiğimiz günlerde Selçuk’ta yapılması planlanan mermer ocağına karşı, ‘Şirince’de bu tesisi istemiyoruz’ sloganıyla başlatılan mücadele olumlu sonuç verdi. Ocağın yapılması için başlayan süreç iptal edildi.
Tüm bu gelişmelerin gölgesinde gözler neredeyse çeyrek asırdır sivil inisiyatifin madenlere karşı mücadele sürdürdüğü bir bölge olan Bergama’ya çevrildi. Uzun yıllar boyunca ilçede aktif durumda olan altın madeninin Kozak Yaylası’na ciddi zararı olduğu kamuoyunda tartışıldı.
Süreç her dönemde devam ederken zaman zaman madenin kapatılması yönünde adımlar atılsa da gerekli izinleri alan işletme faaliyetini ilerletti.
Son günlerde özellikle Kaz Dağları üzerinden iktidar ve muhalif blok arasında yaşanan gerilim dikkate alındığında Türkiye’nin çeşitli yerlerinde faaliyetteki madenler ve onay aşamasında olanların yeni süreçteki akıbetleri merak uyandırdı.
31 Mart yerel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partili (CHP) idareden görevi devralan AK Partili Belediye Başkanı Hakan Koştu, madenlerle ilgili izleyeceği yol haritası hakkında bilgi verdi. Bergama Belediye Başkanı Koştu ayrıca, ‘Kozak Yaylası’nda son durum nedir?’ sorusuna da cevap verdi.
İLGİLİ KURUMLAR KONTROL ÇALIŞMALARINI DEVAM ETTİRİYOR
Belediye Başkanı Koştu, ilçedeki altın madeninin faaliyetine ilişkin yaptığı açıklamada, “Bergama’da mevcut bir altın madeni var. Uzun yıllardır çalışmakta. 1990’lı yıllarda bununla ilgili çok protestolar, çevre platformlarından ve halktan tepkiler gelmişti. Altın madeninde sahipler, firmalar değişti bugüne kadar çalıştı. Birçok durdurma kararı ve çalışmamasıyla ilgili kararlar çıktı mahkemeden. Madenler daha sonra üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdikten sonra çalışmaya devam etti. Bugüne geldiğimizde bizim buradaki altın madeni TMSF şirketi olarak faaliyet göstermekte. Binin üzerinde çalışanı var. Alınan önlemler, tedbirler sonrasında çevreye şu anda sıkıntısı, zararı olmadığını gözlemlemekteyiz. Zaman zaman bakanlık ve ilgili kurum ve kuruluşlar da gözlem yapıyor. Sağlıkla, çevreyle, bitki örtüsüyle, hayvanlarla ilgili bir sıkıntı olmadığını gözlemledik. İlgili kurumlar kontrol çalışmalarını devam ettiriyor” diye konuştu.
HERHANGİ BİR SIKINTI YOK, OLURSA KARŞISINDA DURURUZ!
Kozak Yaylası’nın durumuna değinen Başkan Koştu, “Bergama’daki madende insanlar huzur içinde rahatlıkla çalışabiliyor. Bununla ilgili herhangi bir sıkıntı olmadığını biliyoruz. Tabii bununla ilgili ilk muhatap Çevre ve Şehircilik Bakanlığıdır. Bizim gördüğümüz kadarıyla çevrede bir şey yok. Yıllar önce de bununla ilgili çok spekülasyon yapıldı ama onların zamanla yanlış olduğu ortaya çıktı. Herhangi bir yanlış ortaya çıktığında ve sıkıntı varsa biz bunun her zaman karşısındayız. Doğamızı her zaman korumakla mükellefiz” ifadelerini kullandı.
İTİDALLİ OLMAK GEREKİYOR
Hem çevreyi koruma konusunda duyarlı davranmak hem de ilçeye yatırım getirme noktasında sorumluluğa sahip olmak gibi özelliklere vurgu yapan Koştu, dengenin hassasiyetle kurulacağını ifade etti. Koştu, “İtidalli (ölçülü) olmak gerekiyor. Hem çevre duyarlılığını korumak gerekiyor hem de iş ve istihdam konusunu düşünmemiz gerekiyor. Madenler bizim değerimiz, yeryüzüne çıkarılması ve ülke ekonomisine katkıda bulunması gerekiyor. Bu dengeyi iyi korumak gerekiyor. Denge bir tarafa doğru gittiğinde diğer taraf zarar görebilir. Daha önce maalesef bu dengeler her iki taraf yönüne de kaçırılmış durumda. Günümüzde bu korunuyor kanaatindeyim” dedi.