GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
20 Mart 2023 Pazartesi 13:31

Karayalçın’dan İktisat Kongresi'nde mesajlar: 'Kamu-halk işbirliği modeli' önerisi!

İzmir İktisat Kongresi’nde açıklamalarda bulunan eski başbakan yardımcısı kamu tarafından yaılacak olan projelerin halkın katılımı ile oluşturulmasının önemine dikkat çekti. Karayalçın, yeni bir model önermesi yaparak “Hedef kitle olan proje, halkı örgütlemeli tercihen kooperatif biçiminde kamuyla örgütlü diyaloga girmelidir. Müzakere yapılacak, ortak karar alınacak. Kamu ve halkın temsilcileri mutabakat içinde eşit güce sahip olacaklardır. Bu, bir kamu- halk işbirliği modelidir. Hep kamu-özel işbirliği modelini duyuyoruz. Bir başka model olarak bunu değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- İzmir İktisat Kongresi’nin altıncı gününde “Sadakate Davet” sloganıyla devam eden kongrede konuşan eski başbakan yardımcısı Murat Karayalçın, bir proje yönetim modeli olarak “kamu-halk ortaklaşım proje modeli"ne ilişkin bilgilendirmede bulundu.

HEP KAMU ÖZEL İŞBİRLİĞİNİ DUYUYORUZ
Kamu tarafından yapılacak projelerin halkla diyalog haliyle yapılmasının gerekli olduğuna dikkat çeken Karayalçın, kamu-halk işbirliği modeli önerisinin detaylarını anlattı. Karayalçın açıklamasında “GAP projesinin sulama ayağı sabit toplumsal tabanlı bir proje olarak değerlendirilebilir. Bir elektrifikasyon iki sulama ayağı. Elektrifikasyonda hedef kitle belli değil ancak sulamada hedef kitle bellidir. Sabit tabanlıdır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Fikirtepe Projesi sabit tabanlıdır. Dikmen Vadisi de Portakal Çiçeği projesi de sabit tabanlıdır. Devlet ve belediye ikisi de kamudur. Sabit toplumsal projelerini ortaklaşa tasarlanması ve uygulanması önemlidir. Hedef kitle olan proje, halkı örgütlemeli tercihen kooperatif biçiminde kamuyla örgütlü diyaloga girmelidir. Diyalog kamunun ve proje halkının örgüt temsilcilerinin içerisinde eşit sayıda yer alacağı proje karar kurullarında yapılmalıdır. Müzakere yapılacak, ortak karar alınacak. Kamu ve halkın temsilcileri mutabakat içinde eşit güce sahip olacaklardır. Bu, bir kamu- halk işbirliği modelidir. Hep kamu- özel işbirliği modelini duyuyoruz. Bir başka model olarak bunu değerlendirmemiz gerekiyor. Kamunun ve halkın işbirliği yalnızca tasarımlanmasında ve uygulanmasında işbirliği yapılabilir. Proje tamamlandıktan sonra işbirliği sona erebilir. Ya da projenin senaryosuna göre kamunun ve halkın işbirliği işletmecilik aşamasında da devam edebilir. Bu model, her projenin sahip olması gereken teknik-iktisadi yapılabilirliğin yanı sıra bir de projeye toplumsal meşruiyet kazandırılacaktır. Projenin meşruiyetini teknik mali, iktisadi, maliyeti kadar önemsemek zorundayız. Proje hızlı bir biçimde tamamlanabilecektir” ifadelerini kullandı.

PROJE MUHAFIZLARI OLMALI
Halkın proje muhafızları olması gerektiğini kaydeden Karayalçın, “Sabit toplumsal tabanlı kamu projelerinin hızla tamamlanamaması sadece ödeneklerin yetersizliğinden kaynaklanmıyor. Burada sadakat sözcüğü yazılmış ben de ‘sahabet’ sözcüğünü ekleyeyim. Proje sahipleniyorsa hızla tamamlanabilir. Projenin kazanımlarını, GAP’ta sulamayı, kentsel dönüşüm projelerinde nitelikli, depreme dayanıklı konutların elde edilmesini bir an önce sağlamak amacıyla halk projeyi sahiplenip proje muhafızlığına dönüşmeli. Bu proje enerjisi yaratacak ve hızlı bir biçimde uygulanmasını sağlayacaktır. Proje muhafızlarına ihtiyacımız var” dedi.

BU MODEL ‘KATILIM’ DEĞİL ‘ORTAKLAŞIM’
Demokrasi kavramının her alanda yer alması gerektiğine vurgu yapan Karayalçın, “Demokrasi yalnızca TBMM’de ve siyasi partilerde değil, başta üretim süreci olmak üzere demokrasi her yerde  olmalı. Her sürecin içerisinde olabilmeli. Bu katılımcılık modeli değil katılımcılığın da ilerisinde olan bir aşama. Katılımcılıkta; bakan belediye başkanı ya da yerel yöneticiler halkı dinlerler ama o dediklerini yapmak durumunda değildirler. Katılımda halka görüşlerini açıklama sunma imkânı sunulur. O görüşler geçerli görülür ya da görülmeyebilir. Ben bu modeli katılım değil ortaklaşım olarak görüyorum. Bu kuramsal bir şey değil size sunduklarımı bir sivil toplum örgütünün genel başkanı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış bir yerel yönetici ve bakan olarak gözlemlerimden hareketle ifade ettim. Anlattığım model uygulanırsa tarım projelerinin hızla tamamlanması sağlanıyor” dedi.

GAP PROJESİNİ 50 YILDIR BİTİREMİYORUZ
Karayalçın, eski başbakan Süleyman Demirel’in GAP projesi için beka anlamına geldiğini hatırlatarak, “Tekrar GAP’a döneyim bana coşku veren ulusal itibar projemiz. GAP projesi yaklaşık yarım yüzyıldır gündemde başbakanlar GAP’ın itibarını kaptırmamak için birbirleriyle ciddi tartışmalar yapmıştı. Demirel GAP’ın beka projesi olduğunu söylemişti.  Ben de katılıyorum. Bunun GAP’ın topraklarında Harran Ovası olmak üzere su taşıyacak olan Adıyaman’daki Atatürk Barajının suyunu Urfa’ya taşıyan tünel benim de hükümette olduğum dönemde 1994 yazında bitti. Açılışı yapıldı. GAP’ta tarımsal ürün, yaş meyve sebze üretilecek Türkiye bunların GAP bölgesindeki yaş meyve sebzenin Avrupa pazarlarına gündelik olarak taşınabilmesi için kargo yatırımı yapıldı o da o yıllarda açıldı. Ancak 2 milyon 100 bin hektarlık alanın sulanması öngörülen projede şimdiye kadar sulanabilen alan yalnızca 600 bin hektar. Ziraat mühendisleri, eğer 2 milyon 100 bin hektarlık alan sulanabilseydi 45 milyon kişiye istihdam sağlanabileceğini iddia etmekteler. Bizim açık işsiz sayımız. Tasavvur edilen; açık işsiz sayısını tümüyle istihdama alacak bir proje. Ama maalesef sulama yüzde 27. Yaş meyve ve sebze üretilecek, bunlar Avrupa pazarlarına taşınacaktı. Buna karşılık BM’nin dünya konut yılı ödülünü kazanan, bir başka itibar projemiz olan Batıkent projesi, 11-12 yılda tamamlanmış, 1000 hektarda 55 bin konutluk, 300 bin nüfusluk bir kent 11-12 yılda kurulmuştur. Şu soruyu sormak istiyorum: Acaba bu kadar önemli olan, uyguladığımızda şu anda içinde bulunduğumuz gıda enflasyonunu da neredeyse sıfıra indirebileceğimiz bu GAP projesinin sulama ayağını neden 50 yıldır tamamlayamıyoruz? Hâlâ neden yüzde 30’lardayız da Batıkent projesi 11-12 yılda bitti? Bu karşılaştırma son derece büyük önem taşımaktadır. Kentsel dönüşüm projeleri her ne kadar depremlerden sonra aklımıza gelse bile Türkiye’nin gündeminde on yıllarca yer alacaktır. İki karşılaştırma yapacağım: 2009’da, belki 2008’de o dönemdeki İstanbul Büyükşehir Belediyesi yönetiminin, daha sonra projeyi devralan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının “buraya bakın, bu proje örnek olacak, bir pilot proje uyguluyoruz” diye takdim ettikleri proje 15. yılını tamamlamıştır ve öyle gözüküyor ki maalesef kolay kolay da bitecek gibi değildir. Çok uzun bir dönem bir kentsel dönüşüm projesi için. Ama buna karşılık, Türkiye’nin ilk kentsel dönüşüm projeleri olan Dikmen Vadisi projesinin 1. ve 2. ayağı iki yılda, Portakal Çiçeği  ve Dikmen Vadisi projesinin tümü iki yılda tamamlanmıştır” ifadelerine yer verdi.

Karayalçın sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sorduğum soruların yanıtı şudur: Halkın sahiplendiği projeler, yani halkın karar ve uygulamasında yer aldığı projeler hızla biter. Eğer GAP’ta toprağına su bekleyen çiftçiler, tıpkı Batıkent’te, Dikmen Vadisi’nde olduğu gibi örgütlenmiş olsalardı, DSİ ile ya da GAP bölge yönetimiyle bir müzakere sürecinin içine girselerdi, birlikte karar alsalardı, eğer Fikirtepe’de depreme dayanıklı ve nitelikli konut bekleyen hemşeriler İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bakanlıkla bir örgütlü diyalog içine girmiş olsalardı, birlikte tasarım ve uygulama yapmış olsalardı o projeler de bitecekti. Yani ne yapacaksak halkımızla yapacağız, halkımızla yapmalıyız. Çünkü umudumuz halkımızdır. Bunu ideolojik görüşlerim nedeniyle söylemiyorum, evet, ideolojik görüşlerim de bu yöndedir ama ben bunu kamu projelerinin hızla tamamlanması için de söylüyorum. Ünlü iş insanı Rahmi Koç, 2010 yılında yaptığı bir konuşmada demiş ki; ‘helva yapmak için her şey masada ama bir türlü helva yapamıyoruz.’ Helvayı yapamamamızın edeni, helvayı yiyecek olanların da masada olmamasıdır. Eğer helvayı yiyecek olanlar masada olursa emin olun o helvayı hızla yapar, afiyetle yeriz."