EGEDESONSÖZ – Foça Belediyesi Meclisi Temmuz ayı olağan toplantısını gerçekleştirdi. Meclis salonundaki birleşim Başkan Saniye Bora Fıçı yönetiminde gerçekleşirken ilçe adına önemli kararlar alındı.
Meclisin dilek ve temenni bölümünün gündemi ise Yeni Foça merkezindeki ‘kaldırım işgalleri’ oldu.
Söz alan AK Partili Meclis üyesi Hüsnü Boztepe, “Yeni Foça’da esnafla ilgili yaptığınız çalışmalara bir şey diyemeyeceğiz tabi ki belediye her daim düzenleme yapabilir ama düzenlemenin tam de sezonun başladığı zamanda olmasını uygun görmüyorum. Basına yansıyan görüntüleri gördüm ve kesinlikle sizin gibi düşünüyorum. Esnaf bize “Pandemide kaymakam geldi ve bizden masa ve sandalyeleri karşı tarafa koymamızı istedi ve o günden bugüne kaldı” dedi. Eski hallerine dönmek istiyorlar. Sadece bir sıra konmasını istiyorlar. İnsanlar dışarıda oturmak istiyor. Benzer sorun Alsancak’ta ve Bostanlı’da çözüldü. Önemli olan ortak akıl ve esnafla birlikte hareket etmektir” dedi.
‘GÖRME ENGELLİ GELMEDİ’ DEDİLER
Saniye Bora Fıçı, AK Partili Boztepe’ye, "Nasıl bir yöntemle ilerlediğinizi biliyor musunuz? O zaman eleştirmeden önce ben anlatayım siz sonra yorumunuzu ekleyin” dedi ve şunları söyledi:
“Pandemi geçeli 2 yıl oldu. Pandemi bahanesiyle yapılan işgal artarak devam etti. Onunla ilgili bir sıkıntı da yok. Ben adaylığım dönemimde de herkese aynı şeyi söyledim. Çünkü söylediğinizin arkasında durmanız gerekiyor. Şehri eminsiniz. Esnaflarla o dönemden itibaren görüştüm ve 25 yıl engelli bireylerle çalışmış biri olarak en çok gücüme giden görme engelli vatandaşın yolunun işgal edilmesiydi. İlk aday olduğum zaman dile getirdim o esnaf grubuna. Bana şöyle bir bahane ile geldiler: 10 senedir buradayız hiç görme engelli gelmedi.
KAYMAKAMLA TOPLANTI YAPTIK
Bir kere gelir, oradan geçmek ister… Öte yandan Foça’nın her engel grubunun erişilebilirlikle ilgili ciddi bir problemi var. Sonra başkan oldum ve bütün esnafı gezerek bir düzenleme yapacağımı söyledim. Bu düzenlemenin aşağı yukarı nasıl olacağını herkes biliyordu. Bu mayıs ayında gerçekleşen bir durum. Dedim ki ben tek karar verici olamam. Mutlaka ilgili kolluk kuvvetlerine, kaymakama haber vereyim. Biz birlikte bir çözüm bulalım. Sayın Başkanıma da gösterdim, 13 Haziran’da tüm esnafın katıldığı bir toplantı gerçekleşti. Hem şezlong ve şemsiye ile bütün sahili işgal eden gruplarla hem de restoran kesimiyle. Orada, ilgili komutan, sayın kaymakam gelememişti, ilgili yazı işleri müdürünü gönderdi ve benim başkanlığımda bir toplantı gerçekleşti. Özellikle sahil düzenlemesi ile ilgili orada bulunan herkes, “Başkanım yeter ki siz düzenleyin, şezlong ve şemsiyeleri belediyeye bağışlayabiliriz” dediler. Kendilerine teşekkür ettim. Aynı şekilde restoran sahipleriyle de görüştük. Sonuç olarak o gün bir karara varmadık. Önümüzde bayram vardı. Esnaf, bayram yoğun geçecek, gıda tüketileceği için stok yapıldı dedi. Toplantı sırasında arkadaşlara dedim ki, “bayram öncesi size dokunmuyorum, şezlong seren arkadaşlara dedim ki yayılın yayılabildiğiniz kadar. Çünkü bayramdan sonraki pazartesi sizinle tekrar bir araya geleceğiz ve son kararı vereceğiz. O toplantıyı Sayın Kaymakam müsait olmadığı için Perşembe günü belediye meclis hizmet binamızda iki parti olarak gerçekleştirdik. Önce restoran sahipleriyle sonra da kafe işletmelerini davet ettik ve Kaymakam Bey’in önderliğinde durum değerlendirmesi ve sonuç toplantısı yaptık. Kaymakam Bey’e yaşadığımız süreci ve bir önceki toplantıyı anlattım, esnaflar da oradaydı. Kamunun çıkarını düşünmek zorundayız ve bu doğrultuda bir planlama yapılması gerekiyor. Kendisinin söylemiydi bu ve biz bu şekilde esnafın tamamıyla bu şekilde vedalaştık. Ancak siz de çok iyi biliyorsunuz ki kapalı alan diye bulundukları yerler benim belediyeme ait yerler. Bir sebeple işgal edilmiş ve durdurarak bilmeden neredeyse karayolun geçtiği yere kadar zaten kapalı alan olarak işgal edilmiş.
‘FOÇA BU GÖRÜNTÜYÜ HAK ETMİYOR’
Onlarla, yaz sezonu önümüze bir sıra, masa boyu ne kadar diye konuştuk. Geçtiğimiz cumartesi günü saat 09.30’da başladım mesaiye ve marinanın oradan itibaren balıkçılarla konuşarak geldim. Biz bu düzenlemeyi yapmak zorundayız. Foça bu görüntüyü hak etmiyor. Onlar da kendilerince bir önlem alacaklarını söylediler. O görüntüler Foça fotoğraflarıyla kaplansın en azından estetik bir durum olsun. Restoran işletmelerine gelince, 1200 cm masa boyu, hesapladık. ‘Başkanım nolur bizim servant da var, 60 cm… 1800 yapalım şunu’ dediler. 1800’den çizgi çizeceğiz ve artık bu sınırlara riayet edin, dedim. 1900 metrelik bölümde bir esnaf desin ki, Başkan geldi bana 2 masa uygun, öbürüne 1 masa dedi… Böyle bir şey yok. O bir masayla bile bir risk aldık kolluk kuvvetleri açısından. Arada bisiklet yolunu koruyan bir mantar var. O mantarları nerede çıkarırsak itfaiyenin, ambulansın geçişini sağlıklı yaparız diye mesai yaptık. 9.30’da başlayan mesaimiz 18 civarı en son uçta jandarmanın kapalı olan kampının orada bitti. Hepimiz simsiyah olmuştuk güneşten.
‘BİR ESNAF DA BENİMLE İLGİLENMEDİ DİYEMEZ’
Bana bir tane, o iki tane toplantı haricinde, bir tane esnaf ‘beni görmedi, benimle konuşmadı, ilgilenmedi’ diyemez. Bu kadar uzlaşmacı bir yaklaşımdan sonra… Hiç kimsenin işletmesiyle ilgili herhangi bir yetkiye sahip değilken ben sadece belediyenin görevini, hukuksal açıdan altyapısını uygulamaya ve oraya bir düzenleme getirmeye çalıştım. En kısa zamanda, drone ile 1800 metrenin çekimini yaptık, öncesi-sonrası diye bir sonraki mecliste paylaşacağım. Bu sadece vatandaşın çok yoğun talep aldığı bir alan. Daha bir de koylar var üzerinde durmamız gereken, Foça merkez var. Yasalar çerçevesinde gereğini yaptım. Sayın Kaymakam bu sabah beni aradı, kendisinin oraya giderek bir inceleme yaptığını, bir sırayla ilgili sorun olmadığını, kolluk kuvvetlerinin geçişle ilgili şikayetinin olduğunu, jandarma komutanıyla arkadaşlarımın bugün görüşmesi gerektiğini söyledi. Hızlı bir şekilde imar müdürümle, başkan yardımcımla ve fen işleri müdürümle birlikte komutanla bir araya getirdim. Çünkü can güvenliği ön planda. Bu haliyle bir araç bile giremezse bunun vebalini hiçbirimiz karşılayamayız. Sayın komutanla bir mutabakat sağlandı ve 5-10 seneden beri işgal edilen alanların 2 ay sonra düzeleceğine ikna mısınız diye size sormak istiyorum.”
BOZTEPE: EĞER YAPMAZLARSA CUMHUR İTTİFAKI OLARAK YANINIZDAYIZ
AK Partili meclis üyesi Hüsnü Boztepe, Başkan Fıçı’ya açıklamaları için teşekkür ederek, “Çok güzel bir konuşma yaptınız, aydınlandık. Ben de 50 yıldır Foça’yı bilen biriyim. Her dediğinizin altına imza atıyorum. Beni ilk önce görüntülü aradılar, görme engelliler için yapılan şey… Üzerinde masalar vardı. Olmaz dedim, babamın oğlu yapsa kabul etmem, dedim. Paris de böyle. Sokak masaları, sandalyeler… Foça’da 30 yıldan beri var. Arkadaşlarımız diyor ki ‘biz başkanımızın yanındayız ama şu an ona göre hazırlandık, stokumuzu yaptık, eski halimize dönelim’ diyorlar. Yolun öteki tarafını yıkmayalım ama biz bir sıra koyuyorsak, bir sırayla buranın kirasını çıkarmamız mümkün değil, diyorlar. Engellilerin diğer tarafına 3-5 masa koymuşlar, denize kadar gitmişler. Buraya bir sıra koyalım. Eğer ki koymazlarsa biz AK Parti grubu, Cumhur İttifakı olarak sonuna kadar sizin yanınızdayız, sizinle beraber orada dolaşırız yapmayın, deriz. Şezlonglarla ilgili bir bilgim yok ama orayla ilgili de şunu söylüyorlar: Burayı belediye temizleyecek mi, nasıl hizmet verecekler, diyorlar. Bilmediğim konu hakkında konuşmam. Masa sandalye konusunda dediğim gibi öteki tarafa da 1 sıra koyulabilir. Ambulans, itfaiyenin geçişi ile ilgili sorun olmayacak şekilde. Çevre kirliliği yapılmadan bunlar yapılabilir diye düşünüyorum. Esnafla oturup anlaşmanız gerekir benim orada iş yerim yok” şeklinde konuştu.
BOZTEPE: SİYASET BU ZATEN
Başkan Fıçı Boztepe’ye, “Vatandaşın şikayetini bana sormadan buraya getiriyorsunuz, basına beyan veriyorsunuz. Esas mesele bu” yanıtını verirken Hüsnü Boztepe “Siyaset bu zaten,” diyerek karşılık verdi.
FIÇI: BEN BU ETİKETİ HAK EDİYOR MUYUM?
Başkan Fıçı, sözlerine şöyle devam etti:
“Ben siyaset yapmıyorum. Foça’da uzlaşı kültürünü geliştirmeye çalışıyorum ve burada bir avuç insanız. Toplam 15 kişiyiz zaten. Biz bir şekilde bu süreci 5 yıllığına yürüteceğiz. Benim çabamı Cumhur İttifakı meclis üyesi de görmezden gelmesin. Burada benim aldığım eleştirileri size okumak istiyorum. En çok gücüme giden bir eleştiri var. Ben bunu hak etmiyorum. Benim telefonum herkeste var, herkes arıyor. Bir paylaşım: Yazıklar olsun… Yeni Foça sahili restoranlar arası engelli yolu… Beceriksiz Foça Belediyesi ve zabıta pasif birimi. Bu fotoğraf sizin ailenizin kabusu olsun. Kaça sattınız Foça’yı. Aynen bunu yazmış, ne kadar erk varsa herkesi etiketlemiş. Şimdi ben kamuya soruyorum. Sizem bahsettiğim 1 aylık enerji ve çaba tamamen insani yaklaşım sonucunda ben bu etiketi hak ediyorum muyum?”
BOZTEPE: TABİİ Kİ MECLİS ÜYELERİ OLARAK YANINIZDA OLACAĞIZ
AK Partili Boztepe, “Asla etmiyorsunuz. Siz 2-2,5 aylık belediye başkanısınız. Asla size böyle bir şey demiyoruz. Geçmişte masalar o tarafa konuyordu. İnanın her gün gazeteciler beni arıyor. Bazıları ‘Cumhur İttifakı olarak konuşmuyorsunuz’ dedikleri zaman siyaseten bir şeyler söylemek gerekiyor. Söylediklerimde hiçbir yanlış yok. Ortak akıl demişiz… Sizi suçlamamışız. Örnekler vermişiz. Siz bu kentin şehr-i eminisiniz. Tabii ki meclis üyeleri sonuna kadar sizin yanınızda olacağız. Doğruya doğru, eğriye eğri demek de zorundayız” dedi.
HAKLI OLDUĞUMU GÖRECEKSİNİZ
Başkan Fıçı, “Bir süre sonra oy biriliğiyle geçilecek” yanıtını verirken Hüsnü Boztepe, “Geçenlerin hepsi oy birliği, oy çokluğu olan bir şey yok. Hukuki değildi. Akaryakıt ve Foça planı, göreceksiniz geri dönecek. Benim haklı olduğumu göreceksiniz” ifadelerini kullandı.
Başkan Fıçı Boztepe’ye cevaben, “Dersimizi alırız hiç sorun değil, grup kararına uymak zorundayız” dedi. AK Partili Boztepe, "Genelde imar konusunda grup kararı alınmıyor. Kamu olarak, benim de bilgim olsun. Ecrimisil ile ödüyüruz belediyeye diyor bazı arkadaşlar. Bunlar ne olacak?” sorusunu yöneltti.
FIÇI: BEN VERGİ MEMURU DEĞİLİM, SADECE SINIRI BELİRLİYORUM
Başkan Fıçı sözlerini şöyle noktaladı:
“Ecrimisil, sınırsız bir şey. Bir alan belirleniyor oranın parasını veriyor. Sonra 2 metre daha çıkıyor, orayı da ecrimisile katıyor ya da katmıyor. İşletmeler ile ilgili bir düzenleme getirmek için bu şekilde düşünmeyin. Zaten onların kapalı alanları ecrimisil ödeniyor. Kendi işletmelerine ait sınırlar belli. Bu dönemde geçmişte yapılan uygulamalarla ilgili topyekun bir çalışma yapmayıp, o alanı bu tarafa çekip halkın rahat hareket etmesi için, hafta sonu 200 bin kişi ağırlıyoruz. Kolluk kuvvetleri başa çıkamıyor günlük misafirlerle. Biz her şeyi düşünmek zorundayız. Belediye başkanı olarak bakmıyorum sürecin tamamına. Ayrıntıyla, anne içgüdüsüyle bakıyorum. Personelimin güvenliği dahil, yaşayan vatandaşın ve misafirin güvenliğini düşündüğüm için bakıyorum. Bu konu, denizin ucuna kadar, sağa kadar, terlikçisi, simitçisi, dondurmacısına kadar gider. Market… Şezlong atıyor ve para alıyor. Ben, azar işitiyorum. Bugün onlarca tebrik denizi gördük sayenizde diye. Şimdi o dengeyi kurmak zorundayız. Ve ben, sosyal belediyeciliği geliştirmek zorundayım. Bu arada, belli alanlarda belediyeye şezlong ve şemsiyelerden gelir elde etmek istiyorum. Bu konuda desteğinize ihtiyacım var. Halkın da rahat rahat denize gireceği alanlar olmalı. Herkes konuşuyor. İşletme diyor ki ‘kapatın beni’... Ben vergi memuru değilim ben sadece sınır belirliyorum. Doğru bilgilere sadece benden ulaşırsınız. Söylediklerimin arkasındayım, değişen bir şey olmaz.”