EGEDESONSÖZ - İzmir KÖY-KOP Birliği Başkanı Neptün Soyer, Gaziantep’ten AYİNTAP kooperatifi temsilcisi ve Şanlıurfa’dan NAZENDE kooperatifinin temsilcisi ile birlikte Mehmet Kuzu’nun operatörlüğündeki “Kooperatifler Konuşuyor” programının canlı yayına katıldı
AYİNTAP ve NAZENDE kooperatiflerin temsilcileriyle sohbet eden Başkan Soyer, “Kooperatifler bilhassa da bizim gibi tarımsal kalkınma kooperatifleri ekonomik fayda ile birlikte sosyal faydasının olması gerekir. Zaten ekonomik faydanın yanında sosyal fayda getiremiyorsanız kooperatif olamazsınız. Mesela Bademler Tarımsal Kooperatifinin geçmişine baktığınız zaman kazandıkları bütün ekonomik faydaları köylerindeki bir tiyatroya ya da köylerindeki bir çeşmeye harcamışlar. Yani yaşam şartlarının standardının yükseleceği şeylere kazandıkları ekonomik faydayı vermişler” şeklinde konuştu.
AKDENİZİN LİDER ŞEHRİ İZMİR
İzmir KÖY-KOP Birliği Başkanı Soyer, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleşen semineri anlattı. Başkan Soyer, “Uluslararası bir çalışmanın ilk buluşmasıydı. Çalışmanın çatısındaki amaç Akdeniz çanağında yaşamını sürdüren insanların, şehirlerin ve ülkelerin bir araya gelerek bir ağ oluşturması ve bu ağda birbirleriyle hem ekonomik hem de sosyal anlamda iş birlikleri kurması. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in seçim bildirgesinde de var olan ‘Akdeniz’de İzmir’in lider rol alması’ projesi. Biz bu liderliğe İzmir’in muktedir olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla bu çerçevede 3 yıl boyunca Akdeniz bölgesindeki Marsilya’dan, Barselona’ya kadar aklınıza gelebilecek birçok Akdeniz ülkelerinin Dışişleri Bakanlıkları ve konsolosluklarıyla ortak paydada buluşuyoruz” dedi.
KİŞİSEL KÂR HEDEFLERİ KOOPERATİFÇİLİĞİ YOK EDER
Kooperatiflerin kişisel kâr hedeflerinin birbirleriyle yarışmasını eleştiren Başkan Soyer, “Sosyal ekonominin dayanışma ekonomisine ki bilhassa bizim kooperatifçilikte çıktığımız bu yoldaki yoldaşlığımızda bir şeyden uzak durmak lazım oda kişisel kâr hedefleri. Kişisel kâr hedefleri bizi rekabete sokuyor, bu rekabet ise kooperatifçiliği yok ediyor. Kendi içimizde kâr hedefi koymak bu sosyal ekonomide en yanlış hedef oluyor. Öteki türlü o kârı koyduğunuz zaman kapitalist bir sisteme doğru gidiyorsunuz. Bütün kooperatif ortaklarımızın sadece kâra odaklanmak gibi bir hataya düşmemesi lazım. Çünkü bizler hem anaparamızı, kapitalimizi paylaşıyoruz hem de kazancımızı paylaşıyoruz. Bir yandan da Ülkede ekonomik bir fayda sağlarken sosyal bir fayda da yaratıyoruz. Her kooperatifler bilhassa da bizim gibi tarımsal kalkınma kooperatifleri ekonomik fayda ile birlikte sosyal faydasının olması gerekir. Zaten ekonomik faydanın yanında sosyal fayda getiremiyorsanız kooperatif olamazsınız. Mesela Bademler Tarımsal Kooperatifinin geçmişine baktığınız zaman kazandıkları bütün ekonomik faydaları köylerindeki bir tiyatroya ya da köylerindeki bir çeşmeye harcamışlar. Yani yaşam şartlarının standardının yükseleceği şeylere kazandıkları ekonomik faydayı vermişler” ifadesini kullandı.
KOOPERATİFÇİLİK İZMİR’DE DOĞRU YAPILIYOR
İzmir’deki kooperatifçilik faaliyetlerinin başarı sırrını geçmişten gelen bağları günümüz şartlarıyla doğru birleştirmek olarak niteleyen Başkan Soyer sözlerine şöyle devam etti:
“Kooperatifçilik İzmir’de doğru yapılıyor. Geçmişten gelen tecrübeyi doğru anlayarak temelden bir örgütlenme ile ortak faydaları doğru tanımlayarak yürümüşler İnsanların bir şey yapmak için bir araya gelmeleri çok kıymetli. Mutlaka hatalar yapacağız mühim olan doğruyu bularak gidebilmek. İzmir Kooperatifçilik açısından bu şekilde bir misyonda üstleniyor. Bademler Kooperatifi kurulduğunda kooperatifin tek bir menfaat var oda köydeki hayatı ve toprakları yaşatmak geliştirmek ilerletmek. Köylerimiz şuanda halen çok özel, Köydeki gelenek ve göreneklerimizin halen devam ediyor olması. Bunun yanında ise Toprağına sahip çıkan üretmekte olan ve geleceği yakalamaya çalışan gençlerimizin olması. İzmir’in köylerine odaklanmak lazım. İzmir’in köylerine bakıp Antep’in köyleri ile karşılaştırdığımızda aralarında fark varsa ne yapabiliriz. Buna dikkat etmeliyiz”
YILLAR GEÇMESİNE RAĞMEN MAHALLE OLDUKLARINI HALK KABUL ETMEDİ
Hükümetin 2012 yılında çıkardığı Büyükşehir yasasını eleştiren İzmir KÖY-KOP Birliği Başkanı Neptün Soyer, “Seferihisar’da bir köyde oturuyorum. Ancak buraya mahalle deniliyor… Bir yasa ile köylerin, beldelerin mahalle olması halk tarafından hala daha kabul edilmedi. Yasanın üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen Ürkmez ve Doğanbey hala daha mahalle olduklarını kabul etmiyorlar. Çünkü beldeyken sokağa çıkıyordu belediye başkanı ile karşılaşıyordu kendine göre hükümet konakları vardı. Birden bire ertesi seçimde bir kasabanın bir mahallesi oldular. Bölge halkının ruh halini anlamaya çalışmak lazım” dedi.