GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ege
6 Nisan 2022 Çarşamba 14:42

Jeofizikçilerden deprem fırtınası vurgusu: Alışmak zorundayız!

Şubat ve Mart aylarında Muğla Ula’da meydana gelen yüzlerce ve sadece son 11 gün içinde yaşanan 61 depremi değerlendiren Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Sinancan Öziçer, “Gökova Körfezi, deprem fırtınasının sıkça gözlendiği ismotektonik bölgelerden bir. Vatandaşlarımız tedirgin olmasın, bu tür sismik hareketlere alışsın” dedi

Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ – Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Sinancan Öziçer, Şubat ve Mart aylarında düşük dereceli yüzlerce depremin yaşandığı Muğla Ula bölgesindeki sarsıntıları değerlendirdi. 26 Mart tarihinden 5 Nisan’a kadar olan 11 günlük süreçte 61 yer sarsıntısının yaşandığı bölgede deprem fırtınası yaşandığını, deprem fırtınalarının bazen 3 ay sürebileceğini belirten Başkan Öziçer, vatandaşların yüreğine su serpen bir açıklamada bulundu: “Tedirgin olacak bir durum yok. Bu tür sismik hareketlere alışmalıyız.”

SÖZ KONUSU DEPREMLER, ARTÇI DEPREMLERDİR
Deprem etkinliğinde ani artışların, sadece Türkiye'nin farklı birçok bölgesinde değil, dünyanın herhangi bir yerinde sıkça meydana geldiğini hatırlatan Jeofizik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Sinancan Öziçer, bu olayın Muğla’nın Ula ilçesinde, Gökova Körfezi’nde da sıkça gözlemlendiğini bildirdi. Görülen bu ani artan deprem etkinliğinin, bir ay kadar devam ettikten sonra büyük bir deprem meydana getirmeden genelde sönümlendiğine (bir salınım deviniminin genliğini gittikçe azaltarak sıfıra indirmek) vurgu yapan Başkan Öziçer, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bizim toplumumuzda da tedirginliğe ve endişeye neden olacak şekilde çok sayıda depremin, çok kısa bir sürede, örneğin bir ayda, birden oluşması genelde jeofizik mesleği açısından "deprem fırtınası" olarak tanımlanır. Basında bu gibi durumlara “deprem fırtınası” gibi tabirler kullanarak sanki depremlerin daha da büyük bir şekilde meydana gelebileceği gibi yorumlar yapılıyor. Deprem Fırtınası, sismoloji biliminde bir bölgede insanların hissetmediği büyüklükte, yani 2.0, 2.5, hatta 3.0 büyüklüğünde; yer yer 200, 300 hatta 400 adet kısa sürede mikro depremlerin meydana gelmesidir. Bu depremler büyük depremi tetiklemezler, insanların hissedeceği büyüklükte değillerdir, birkaç kırıkta meydana gelebilirler, sayıları çok fazladır. Bundan dolayı Muğla Ula çevresinde meydana gelen depremler sadece artçı depremlerdir. Deprem fırtınalarını sadece Deprem izleme istasyonlarından, sismik laboratuvarlardan izlenerek tespit edilir ve yorumlanır. İzmir’de bu laboratuvar sadece Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Sismoloji Anabilim Dalındaki laboratuvarda ve AFAD’da incelenmektedir."

ŞUBAT VE MART AYLARINDA DEPREM ETKİNLİĞİNDE ARTIŞ OLDU
Son depremlerin Gökova Fay zonu ile ilişkili olduğuna dikkat çeken Başkan Öziçer, 11 Şubat 2022'de Gökova Fay Zonunun en batı ucunda 4.1 büyüklüğündeki depremde olduğunu hatırlattı, farklı büyüklüklerde diğer depremlerin, fay zonunun değişik kesimlerinde oluştuğunu ifade etti. Mart başından beri ise hareketliliğin deniz tarafında değil de, Gökova Körfezinin doğusundaki Gökova grabenini oluşturan Güney ve Kuzey kenar fayları boyunca gözlendiğinin altını çizen Başkan Öziçer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gökova grabenin güney sınırını oluşturan Güney Kenar Fayı, 3 Mart'Ta 3.0 ve 13 Mart'tA 3.7 büyüklüğünde iki deprem üretti. Etkinlik, son bir haftadır Kuzey Kenar Fayı boyunca gözleniyor. Burada önce 27 Mart'ta 3.5, sonra ise 30 Mart'ta 3.1 büyüklüğünde iki deprem meydana geldi. Sonuç olarak Şubat ve Mart ayından itibaren Muğla'da yine bu türden bir deprem etkinliğinde ani artış mevcuttur. Deprem fırtınaları bu bölgede sıkça gözlemleniyor. Geçmişte bunun örneği (2014-Kasım, 2015-Eylül, 2017-Kasım, Ağustos 2021) yaşanmıştır. Süreler bölgeden bölgeye değişmekle birlikte 1-3 ay olabiliyor. Muğla ve Gökova Körfezi, deprem fırtınasının sıkça gözlendiği bir bölgedir.  Bundan dolayı vatandaşlarımız tedirgin olmasınlar, bu tür sismik hareketlere alışık olmalarını öneriyoruz.  İzmir ve Ege Bölgesi tektonik yapısı itibari ile depremlerin sıklıkla yaşadığı ve yaşayacağı bir bölgedir. Bu gerçek hiçbir zaman unutulmamalıdır.”