GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ege
22 Temmuz 2022 Cuma 09:20

JES savaşlarında ikinci raunt... Kazanan yine efeler!

Yaşam alanlarına kurulmak istenen jeotermal santrale karşı aylarca direnen Aydın Kızılcaköy sakinlerine mahkemeden sevindiren bir karar çıktı. Danıştay’ın yerel mahkemenin ‘ÇED olumlu’ kararını bozmasının ardından yeniden görülen dosyada mahkeme bir kez daha JES şirketine veto verdi.

Metehan UD / EGEDESONSÖZ - Aydın 1. İdare Mahkemesi, Kızılcaköy Çevre ve Dayanışma Derneği tarafından açılan davada Efeler ve İncirliova ilçeleri arasındaki, Kızılcaköy, Dereağzı ile Gerenkova Mahallelerinde 54 megawatt elektrik üretecek Sarızeybek JES'ine verilen raporu iptal etmiş, şirket tarafından temyize taşınan dosyada ise Danıştay 6. Dairesi, yerel mahkemenin verdiği kararı bozmuştu.

Bozma kararında; mahkemenin oluşturduğu bilirkişi heyetinin yaptığı incelemesinin tatmin edici olmadığı, aralarında çevre, jeoloji, hidrojeoloji, ziraat, makine ve jeofizik mühendisleri ile başka dallarda da uzmanların yer aldığı yeni bir bilirkişi heyetinin mahallinde inceleme yaptırılmasının gerektiği belirtilmişti.

Kararın bozulmasının ardından tekrar görülen dava sürecinde mahkeme yeni bir bilirkişi heyeti atadı. Bilirkişi heyetinin hazırladığı raporu inceleyen mahkeme bir kez daha Efeler’i sevindiren bir karara imza attı. ÇED olumlu kararının, rapordaki hava etki modellemesinde alınan verilerin yetersiz olduğu, gerçeği yansıtmadığı, yer seçiminde alternatifin bulunduğu, zeytinciliğe ilişkin kanunun dikkate alınmadığı, santralın kurulmak istendiği alanın birinci sınıf tarım alanı olduğu, İkizdere Barajı’nın projeden olumsuz etkileneceği, yöre halkının jeotermal istemediği, kamu yararı unsurundan yoksun olduğu gerekçeleri ile açılan davada, Aydın 1. İdare Mahkemesi bir kez daha ‘ÇED olumlu’ kararının iptaline karar verdi. Gözler yeniden Danıştay’ın vereceği karara çevrildi.

‘4 YILDIR ARALIKSIZ İTİRAZ EDİLİYOR’
Kararı değerlendiren köylülerin avukatı Akın Yakan Kızılcaköy’de vatandaşların 4 yıldır aralıksız olarak bu projeye karşı itirazlarını sürdürdüklerini belirterek “Bu dosyada Danıştay’ın Mahkeme kararını iptal etmesinin ardından yargılama süreci yeniden başladı. Keşif ve bilirkişi incelemesi yeniden yapıldı ve mahkeme kararını verdi. Bilirkişi raporunda JES’in içme sularına, zeytin ağaçlarına ve köye vereceği zararlara dikkat çekildi. Mahkemenin verdiği ikinci iptal kararı oldukça değerlidir. Kızılcaköy ve İncirliova’da yapılması planlanan bu santral Aydın’ın ekoloji dengesi açısından ciddi sakıncalar yaratacaktır. Bundan vazgeçilmelidir” dedi. 

Bilirkişi heyetinde yer alan uzman raporda şu görüşlere yer verdiler:

Harita Mühendisi açısından yapılan değerlendirmede; Sarı Zeybek JES-2 Santralinin kurulması planlanan 1569-1570 nolu parseller için imar planı konusunda 3 adet kurum görüşünün olumsuz olması, santralin ve ruhsat sahasının yerleşim yerlerine yakınlığı sebebiyle yer seçiminin uygun olmaması, santralin mevcut imarlı bir yola cepheli olmaması, 5-6 metre genişliğindeki kadastral yoldan cephe alması, Dağ tarafının tamamen zeytin ağaçları ile kaplı olması, Santral yapılması planlanan alanın, gelişme konut alanı olması nedenlerinden dolayı Sarı Zeybek JES-2 Santrali kurulması projesinin uygun olmadığı kanaatine varıldığı,

Jeoloji/ Hidrojeoloji Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu alan ve civarında bulunan jeolojik birimler, hidrojeolojik birimler ve litolojik özelliklerine göre geçirimli, yarı geçirimli ve geçirimsiz birimler olarak ayrıldığı, dava konusu sahanın hidrojeolojik özelliklerinin değerlendirilmesi amacıyla öncelikle litolojik birimler hidrojeolojik özelliklerine göre sınıflandırıldığı, 18 adet (10 üretim, 8 reenjeksiyon) sondaj kuyusu planlandığı için nihai ÇED dosyasında bahsedilen miktarın yaklaşık 18 katı daha fazla Çamur Havuzuna ihtiyaç olduğu, projenin gerçekleştirileceği alanın içerisindeki sondaj noktaları 18 adet olup her sondaj alanının 10.000 m² alanı kapladığı, 18 adet x 10.000 m² = 180.000 m²’lik alandan bitkisel toprak sıyrılacağı, dava konusu alanda vatandaşlar tarafından açılan sulama amaçlı yeraltısuyu kuyuları genel olarak ovadaki alüvyon birim üzerinde açıldığı, bu birimde yeraltısuyu derinliklerinin 50 m civarında olduğunun keşif esnasında vatandaşlar tarafından beyan edildiği, dava konusu “Sondaj Yöntemi ile Jeotermal Kaynak kapasite artış faaliyeti projesinin” Coğrafi Konum, Jeolojik ve Hidrojeolojik Özellikler dikkate alındığında yeraltı suyunu ve su kaynaklarını olumsuz etkileyeceği göz ününde bulundurularak projenin Jeoloji/Hidrojeoloji Mühendisliği açısından uygun olmadığı kanaatine varıldığı,

Jeofizik Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; proje sahasının; Efeler İlçe merkezine 8 km, İncirliova İlçe merkezine 1,5 km, Dereağzı, Kızılcaköy ve Gerenkova Mahalleleri ile iç içe olması ve 3 km mesafede İkizdere barajının bulunması, aynı zamanda planlanan proje sahasında 2000 yılından bu yana büyüklüğü M > 5.0’de olan 12 deprem olduğu ve bu ölçekte son 100 yıllık periyotta 62 deprem yaratan tektonik hareketliliğin oldukça fazla olduğu bir alan olduğu, bu sebeple, dava konusu JES projesinin; olası deprem durumunda yeraltı suyunu ve su kaynaklarına zarar verebileceği göz önünde bulundurularak projenin Jeofizik Mühendisliği açısından uygun olmadığı kanaatine varıldığı,

Makine Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; yerinde yapılan teknik incelemeler ile; henüz tesisin inşaatına başlanılmamış olup, mevzuatlara uygun hareket edileceği ve binary çevrim sistemi kullanılacağı, jeotermal akışkanın iletiminde kullanılan boruların korozyona karşı yeterli izolasyonların yapılacağı, acil önlem için havuzların hazırlanacağı belirtilmekte olup, jeotermal tesisteki makine aksamlarının dosyada bulunan bilgiler doğrultusunda teknik yönden uygun seçildiği, makine mühendisliği açısından nihai ÇED Raporu kapsamında değerlendirme yapıldığında, olumsuz bir durumun söz konusu olmadığı ancak, yer seçimi yönünde diğer bilirkişilerle birlikte yapılan değerlendirme sonucu çevreye olumsuz yönde etkilerinin fazla olacağı kanaatine varıldığı,

Çevre Mühendisliği (Çevresel Etkiler) açısından yapılan değerlendirmede; yapılması planlanan projeye ilişkin hazırlanan ÇED Raporunun usulüne uygun olarak hazırlandığı ve işlemlerin mevzuata uygun olarak yürütüldüğü, kurulacak sistemin kapalı devre esasına göre çalıştırılacağının beyan edildiği, ÇED Raporu’nda çevreye olabilecek etkiler için alınabilecek önlemlere yer verildiği, sondaj çamur havuzu hacmine ilişkin hesaplamaların yapıldığı ve risk durumunda kullanım için yeterli kapasitede olduğu, ancak kurum görüşlerinde de belirtildiği gibi proje sahasının çok yakınlarında kamu tarafından yoğun bir şekilde kullanılan konut, eğitim ve park, rekreasyon alanlarının bulunduğu, söz konusu alandaki parsellere yaklaşık 250 m mesafede bölge halkının içme ve kullanma sularının sağlandığı derin kuyuların bulunduğu dikkate alındığında projenin gerçekleşmesinin çevre mühendisliği bakımından uygun olmadığı kanaatine varıldığı,



Ziraat Mühendisliği açısından yapılan değerlendirmede; dava konusu Sarı Zeybek JES projesinin, santral alanı ve kuyu alanlarının I. ve II. sınıf tarım arazilerine kurulmasının planlanması, bu alanlarda tarımsal üretimi gerçekleşmesini engelleyeceği ve özellikle zeytin ağaçlarının çiçeklenme dönemi olan Nisan ayı sonu ve Mayıs ayı başlarında işletmenin kuruluş aşamasında çıkacak tozun, bitkilerde tozlaşmayı engelleyerek, zeytin ağaçlarının generatif özelliklerini olumsuz etkileyeceği kanaatine varıldığı,