GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Spor
13 Aralık 2023 Çarşamba 09:46

İzmirli eski hakem yaşadıklarını anlattı: Evimize gidemediğimiz zamanlar oldu

İzmirli eski hakem Çetin Sarıgül, görev yaptığı süreçte hakemlerin yaşadığı sıkıntıları kendi tanıklıkları üzerinden anlattı. Sarıgül, “Hakem olduğum dönemde stresli maçlarda birkaç hafta etkilendiğimiz, evimize gidemediğimiz oluyordu. Çünkü bazı fanatik taraftarların sataştığı oluyordu. Gündemde ve futbolun bir parçası olduğunuzda oluyor bunlar. Çekincelerimiz çok oldu, çocuklarımız açısından da. Zamanında telefon numaralarımızı bile değiştirmiştik” dedi.

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – Türkiye pazartesi akşamı futbolda yaşanan “kara gece”yi konuşuyor. Maça çıkmama kararı alan hakemlerin kararlarından ne zaman dönecekleri ise henüz belirsiz…

Yaşanan gelişmelerin ardından hakemlerin hangi şartlar ve psikoloji ile hayatlarına devam ettiği konusu da gündeme geldi.

Uzun yıllar Süper Lig’de hakemlik yapmış ve bir dönem Faal Futbol Hakemleri Derneği İzmir Şubesi’nin başkanlığını yapan Çetin Sarıgül, hakemlerin yaşadığı sıkıntıları ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Oğlu da hakem olan Sarıgül, gündelik yaşam içerisinde kendilerine zarar gelmemesi adına bizzat tanıklıklarını da aktardı.

‘SIRADAN BİR MAÇTA BU NORMAL DEĞİL’
Hakemlik yaptığı dönemde sataşmaların, hakaretlerin olduğunu ve bu olaylara maruz kaldıklarını dile getiren Sarıgül, “Sezon sonu şampiyonluk maçı, sezon sonu küme düşme maçı olur, son 90 dakikadır telafisi yoktur. Yenenin şampiyon olduğu bir maç ise bu tarz olaylar tasvip edilmez ama baskı ve olayın patlak vermesi bu tarz maçlarda beklenir. Daha ligin 14.-15. haftası. Daha bitmesine 20 haftadan fazla var, 1-1’lik biten bir maç. İnsan hata yapabilir. Görmemeden kaynaklı hata olabilir. Hiçbir şekilde daha şampiyonun, küme düşmenin olmayacağı sıradan bir maçta bu olayın olması normal değil” ifadelerini kullandı.

‘ANCAK YAŞAYAN BİLİR’
Sarıgül, hakemlerin psikolojik olarak bu olaylardan çok etkilendiğini belirtti ve ekledi:

“Benim de bir oğlum ve bir kızım var. Oğlum da hakemlik yapıyor. Babalarının futbolun içinde olması, çocuklarının da içinde olması doğal. Kaldı ki bir çevremiz var, bir hayatımız var. Düşünebiliyor musunuz ki Halil Meler, evine döndüğünde, çocuklarını okula götürüyorsa, eşinin dışarı çıktığında yaşayacakları ve psikolojisi çok kötü. Ancak yaşayan bilir. Biz atlattık tabii ki. Hakem olduğum dönemde stresli maçlarda birkaç hafta etkilendiğimiz, evimize gidemediğimiz oluyordu. Çünkü bazı fanatik taraftarların sataştığı oluyordu. Gündemde ve futbolun bir parçası olduğunuzda oluyor bunlar. Çekincelerimiz çok oldu, çocuklarımız açısından da. Zamanında telefon numaralarımızı bile değiştirmiştik”

‘YAPMAMALIYIZ’ DÜŞÜNCESİNE GELDİK
Oğlunun da hakemlik mesleğini seçmesinden yola çıkarak genç hakemlerin bu olaylardan etkilenmesi üzerine konuşan Sarıgül, “Hakemlik yapan oğlum bana ‘baba bu işi yapmalı mıyız?’ diye soruyor. Şu anda ‘yapmamalıyız’ düşüncesine geldik. Meler’in bu iş bitti dediği söyleniyor. Şu andaki Şampiyonlar Ligi’nde Avrupa’da maç yöneten hakem böyle diyorsa alt liglerdeki çocukların vay haline. O kadar kötü bir örnek ki. Hakem yetişmezse kim yönetecek bu maçları? Yine bizim çocuklar yönetecek. Türkiye’nin bir numarasına saldırmışsın. Bunun bir izahı yok. Yönetici pozisyonunda olan Federasyon yönetimi aynaya bakmalı. Bu kulüp başkanı bu açıklamayı yapıyorsa karşısına alacak ve dinleyecek. Kafayı kuma gömüp her tarafın meydanda kalarak bu iş böyle gitmez. Hakemliği bıraktığımdan beri aynı gözlemciler hakem gözlemcisi. Hakemler eğitimsiz deniyor. Hakemleri kim eğitecek? Gözlemciler eğitecek. Yıllardır gözlemci kadrosu aynıysa demek ki olmuyor. Aynılarında ısrar ediliyor” ifadelerini kullandı.

‘TRAVMA ÇOK BÜYÜK’
Sarıgül, bu tarz saldırılarda psikolojik desteğin yetersiz kaldığını ve büyük bir travmanın oluştuğunu dile getirerek “Çocuklar psikolojik olarak maça çıkmaz. Nasıl sokakta köpek havlaması, ısırması olayı yaşayan biri hep tedirgin ve arkasına bakarak yürür burada da travmatik durumlar oluşuyor. Bizim dönemimizde zaman zaman seminerler oluyordu ve psikolojik destekler veriliyordu. Özel bir destek almadık ama yeterli de değildi. Travma çok büyük” dedi ve sözlerine şöyle devam etti:

“Hakemler sahipsiz gösteriliyor. Hakemlere destek vermek lazım. Bugün Halil Meler’e yapılan yarın bir başkasına yapılır. Meler hakikaten bir marka. İzmir’imizin çocuğu. Bizim evladımız, emeğimizin olduğu biri. Kimsenin başına gelmesin ama biz İzmirli olarak İzmirli bir evladımızın bu duruma düşmesinden dolayı çok rahatsızız. Federasyonun ve Merkez Hakem Kurulu’nun takkeyi çıkarıp önüne bir bakması lazım. Hakemler sahipsiz kalmamalı.”