Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili ve Parti için Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi ve TBMM Çevre Komisyonu Üyesi Mahir Polat, meclisin tatile girmesinin ardından Ödemiş'te dağ köyleri Yeniköy, İlkkurşun, Kayaköy ve Yusufderesi'ne ziyaret gerçekleştirdi.
Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş ve partililerin de katılımları ile bölgeyi turlayan ve vatandaşın nabzını yoklayan Polat, dağ köylerindeki izlenimlerini ve vatandaşların CHP'ye yönelik tutumunu Egedesonsöz'e değerlendirdi.
CHP ÖDEMİŞ'İN EN ÜCRA DAĞ KÖYLERİNDE BİLE GENİŞ BİR TABAN BULMUŞ DURUMDA
Ödemiş ziyaretini iki başlık altında toplayan CHP İzmir Milletvekili Polat, "Ödemiş'te gördüklerimizi ikiye ayırmak lazım. Birincisi vatandaşın genel durumu, ikincisi de yerel yönetimleri beklentileri konusunda. Genel durumu itibari ile vatandaş; Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi AKP iktidarının yaratmış olduğu ekonomik durumdan son derece muzdarip durumda. Yerel yönetim kısmında ise Cumhuriyet döneminde görülmemiş yatırımlar o bölgeye yapılmış ve takdire şayan… Halk tabii ki daha fazlasını da bekliyor, bununla ilgili vatandaşlarımız ile birlikte bir çalışma yaptık. Ödemiş Belediye Başkanımızın oradaki en ücra dağ köylerinde bile vatandaştan bir karşılık bulduğunu, dolayısıyla partimiz adına buraların bir dönemki dönemlerde daha iyi sonuçlar alacağını görmekten sonra derece mutlu oldum. Partimiz Ödemiş'in en ücra dağ köylerinde son derece geniş bir taban bulmuş. İnsanlarla yan yana geldik… Çiftçinin su sorunundan başlayarak DSİ'nin kötü su yönetiminden başlayarak taban su fiyatlarının ortadan kaldırılması ile birlikte köylülüğün yaşadığı sorunlara kadar birçok konuyu konuştuk. Bu sorunlara yönelik Cumhuriyet Halk Partisi'nin çözüm önerilerini kendilerine anlattık. Vatandaş bize bel bağlamış durumda, bizden umut duyuyor. CHP ile Cumhuriyetin ikinci yüzyılının şekilleneceği yönündeki inançları tam" ifadelerini kullandı.
CHP'NİN NE DENLİ UMUT VAAT ETTİĞİNE GÖĞSÜM KABARARAK ŞAHİT OLDUM
Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir partiden hiçbir vekilin gitmediği dağ köylerini ziyaret ettiğine de vurgu yapan Polat, "Ben Cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir partiden hiçbir vekilin uğramadığı köylere gittim. Yani 1923 yılında Cumhuriyetin kurulduğu günden bugüne hiç kimsenin gitmediği dağ köylerindeydim. Tüm hayatını AKP oy vererek geçirmiş 40'lı yaşlardaki genç arkadaşlarımız ile birlikteydim. Bugüne kadar CHP ile hiçbir şekilde yolları kesişmemiş arkadaşlarımız ile birlikteydim. Partimize oy veren mahalle delegeleri ile bir araya geldim ancak özellikle oy alamadığımız kesimlerdeki arkadaşlarımız ile diyalog kurduk. Onların CHP'ye olan özlemini gördüm. Özellikle bu güne kadar bizimle bir araya gelmemiş kesimlerin bizim iktidarımızı umutla beklediğine şahit oldum. Elbette ki bizim seçmenimiz de bunu bekliyor ancak, bugüne kadar bize oy vermemiş ve hayata bizimle aynı pencereden bakmamış yurttaşlarımız tarafından da Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına girerken CHP'nin ne denli umut vaat ettiğini göğsüm kabararak şahitlik ettim ve bunun bir parçası olmaktan gurur duydum" diye konuştu.
KABUĞUNA SIĞMAYAN BİR BELEDİYE BAŞKANIMIZ VAR
İlçe ziyaretinde karşılaştığı tablo sonrası Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş'e yönelik övgülerini de dile getiren Polat, "Sayın Eriş'e olan ilgiden çok gurur duydum. Köylü Eriş'i anlıyor, Eriş köylünün sorunlarını görüyor ve yerinde çok proaktif çözümler getiriyor. Anında sorun çözen bir belediye başkanımız ile ben geçtiğimiz yıl da birlikte çalışmıştım. Takdir etmiştim ve özellikle Hamamköy civarında çalışmıştım. Oradaki çalışmalarından büyük gurur duymuş ve bunu Genel Başkanımız'a iletmiştim. Horzum bölgesine de ilk defa gidiyorum, buradaki çalışmaları ile de kabuğuna sığmayan bir belediye başkanımız olmasından dolayı da çok mutluyum" ifadelerini kullandı.
VATANDAŞIN SORUNU ORTAK!
Üç farklı bölgeyi gezmesine rağmen tüm kesimlerin sorunun ortak olduğunu belirten Polat, "Karadeniz'deydik, Orta Anadolu'daydık ve dün de kendi seçim bölgemdeyim. Z kuşağının sorunu da aynı, çiftçinin sorunu da ortak… Bir tarafta patates üreticilerinin, sebze üreticilerinin dertlerini dinlerken, öbür taraftan fındık üreticileri ve çay üreticileri ile hemhal oluyoruz. Dolayısıyla tarafımın Türkiye'de hangi durumda olduğunu gördük. Çiftçinin ortak derdi AKP'nin sitem olarak çiftçin üretmemesi, bunların hepsini dev şirketlere ihracat serbestliği olarak verildiği gözlemlediklerini, dolayısıyla çiftçinin bu iktidar eli ile batağa doğru bilinçli olarak sürüklendiğini her bölgedeki çiftçimiz ifade ettiler" dedi.