Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Son yıllarda İzmir bilişime ve yazılıma çok yatkın bir kent haline geldi. İstanbul ve Ankara gibi kentlerden İzmir’e doğru bir göçten söz edilirken özellikle yazılımcı firmalar ve yazılımcı personellerin İzmir’e rağbet gösterdiği belirtiliyor.
YAZILIM KENTİ OLMAYA MÜSAİT
Sektör hakkında Egedesonsöz’e değerlendirmelerde bulunan EBSO 53. Yazılım Sanayi Grubu Başkanı Savaş Bingöl, yazılım sektörünün İzmir’e yönelimin arttığını ifade ederek, “Yazılım sektörü sadece ülkemizde veya kentimizde büyüyen bir sektör değil tüm dünyada gelişen, büyüyen ve ilgi gören bir sektör. Türk milleti olarak insanımız teknolojiyi kullanmayı seven ve yeniliğe açık bir yapıya sahiptir. İzmir açısından baktığımızda kentimiz bir yazılım kenti olmaya çok müsait bir kenttir. Yaşam tarzı, coğrafyası, kent yaşamı bilişimciler için tercih edilen bir durumdadır. Son yıllarda özellikle yazılım sektöründe İzmir’e doğru bir yönelim başlamıştır ve açılan her teknokent hızlıca dolmaya başlamıştır. Bunda özellikle yazılım sektöründe çalışan personel profillerinin İzmir’in yaşam tarzına olan yakınlığı da önemli bir etken olmaktadır . Yazılım kenti olması noktasında bir vizyon belirlenmesi gerektiğini düşünüyorum. İstanbul’dan ve Ankara’dan İzmir’e doğru tersine bir göç var, özellikle yazılımcı firmalar ve yazılımcı personeller İzmir’e bu anlamda ciddi rağbet gösteriyor” dedi.
YÜZDE 500 ARTIŞ
Sektörde 10 yıl öncesi ile kıyaslandığında yaklaşık yüzde 500 varan bir oranda artış gösterdiğini vurgulayan Bingöl, “Şu an ticaret odası kayıtlarına göre yaklaşık 1500 civarında yazılım sektörüne kayıtlı firma bulunmaktadır. Ama Ticaret Odası’nda bazı telekomünikasyon firmaları da yazılım grubun içerisine alınmıştır. Bunların oranının 3/2 yazılım 3/1 telekomünikasyon olduğunu, ortalama bin civarında farklı ölçeklerde yazılım firması olduğunu düşünüyorum. Aslında buradan şöyle bir sonuçta çıkıyor. Şehrimize ait yüzde 100 net bilgi verecek bir bilişim- yazılım firma envanteri veya yazılım firma envanterine sahip değiliz” ifadelerini kullandı.
YURTDIŞINA KIYASLA DEĞERİNİN ALTINDA
Bingöl, sektörün mevcut sıkıntılarını aktararak şöyle konuştu:
“Pandemi ile birlikte uzaktan çalışmanın çok aktif bir şekilde hayatımıza girmesi özellikle bilişim sektöründe çalışma şekillerinin değişmesine sebep olmuştur. Yazılımın uzaktan çok rahat bir şekilde yapılabilmesi firmaların uzaktan çalışma modelini benimsemelerine sebep olmuştur. Böylece hangi ülkede veya şehirde yaşadığınız önemsenmeden dünya üzerinden herhangi bir ülkedeki bir yazılım firmasında çalışmaya fırsat tanımıştır. Yurtdışı firmalarının finans yapılarının daha güçlü olması ve dövizdeki durum göz önüne alındığında ciddi bir işgücü yurt dışına yönelmiştir. Ayrıca fiziki olarak yurt dışı göçüde göz ardı edilmemelidir. Ayrıca sektörümüzün şöyle bir sıkıntısı da mevcuttur. Yazılımda yapmış olduğumuz iş çok değerli ve nitelikli olmasına rağmen ülkemizde üretilen yazılım ürünlerine yeterli maddi değer verilmemektedir. Üretilen ürünler ve hizmetler yurt dışına kıyasla değerinin altında kalıyor”
FİRMALAR YURTDIŞINA SATILMAYA BAŞLANDI
Üniversitelerdeki yazılım ve bilgisayar mühendisliği bölümleri kontenjanları artırılması gerektiğini vurgulayan Bingöl, “Bölümlerin eğitim programları piyasa beklentilerine göre düzenlenmelidir. Bazı üniversitelerde yarım dönem şeklinde uygulanan sektör stajı yazılım bölümlerinde kesinlikle zorunlu hale getirilmeli, öğrenci mezun olmadan önce sektör ile ilgili az da olsa deneyime sahip olmalıdır. Bu tüm sektörler içinde çok önemlidir. Diğer bir kritik konu son yıllarda teknoloji firmaları bir bir yurt dışına satılmaya başlandı ve yurt dışından teknoloji firmalarına ciddi bir talep söz konusudur. Başlangıçta ülkeye para gelmesi noktasında çok pozitif görünse de bir süre sonra sektörün yabancıların eline geçmesi tehlikeli bir durum oluşturacaktır. Geldiğimiz noktada bilgi=güçtür” dedi.
PASTANIN İZMİR’DE KALABİLMESİ İÇİN…
Bingöl son olarak, İzmir’de yerel firmaların desteklenmesi gerektiğini ifade ederek,”Bilişim yatırımlarına işletme bütçelerimizden gerekli payı ayırmamız gerekmektedir. Yurt dışında bu oran yüzde 5 iken yurt içinde yüzde 1 den daha az kısmına isabet etmektedir. Firmalar ve devlet kurumları yerli yazılımlara yeterli bütçe ayırmalı, tercihlerini yerli yazılımlar yönünde yapmalıdırlar. Hizmet veya ürün fark etmez yerli üreticiden yazılım ürünlerini satın almalıdırlar. Bu kısım ayrıca stratejik-güvenlik ( bilgi güvenliği ve gizliliği) açısından da ele alınmalıdır. Ayrıca İzmir eko sisteminin büyümesi ve üretilen hizmetlerin pastasının İzmir’de kalabilmesi için yerel firmalar tercih edilmeli ve desteklenmelidir” şeklinde konuştu.