GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
6 Eylül 2023 Çarşamba 14:38

İzmir’de velilerden ÇEDES tepkisi!

Tüm Öğrenci Veliler Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Behram Kaya ve dernek üyeleri ÇEDES projesine tepki gösterdi. Yapılan açıklamada “Okullarda öğretmenlerden başka kimse çocuklara ders veremez. Laik ülkede ve eğitimde imamın görevi camide, öğretmenin görevi ise okuldadır” denildi

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı iş birliğinde hayata geçirilen ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES)’ projesi kapsamında okullara ‘manevi danışman'’ adı altında; imam, müezzin, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve kuran kursu öğreticisi atanmasına tepkiler sürerken  projenin iptali için 16 Eylül’de İzmir’de yapılacak miting öncesi Tüm Öğrenci Veliler Dayanışma Derneği (Öv-Der), Konak Meydanı’na stant açarak vatandaştan imza topladı. 

Stant önünde bir açıklama yapan Tüm Öğrenci Veliler Dayanışma Derneği İzmir Şube Başkanı Behram Kaya ve dernek üyeleri projenin iptali  için çağrıda bulunuldu.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Ülkelerin en önemli hizmet alanlarından biri olan eğitim sistemi iktidarların hep hedefinde olmuştur. AKP hükümetleri içinde bu böyle oldu. Her bakanlık bir uygulama getirdi. Eğitimi kendi düşüncesine göre düzenlemeye yöneldi.

2012'de 4+4+4 ile parçalanan eğitimde çocukların büyük bir bölümü ya okulu terk etti ya da açık öğretime kaydı. Arkasından getirilen seçmeli dersler zorunlu hale getirildi. Adım adım eğitim laik anlayıştan uzaklaştırıldı. Okullar, dinci ve tacizci tarikat ve cemaatlerin at koşturduğu yerler halline geldi.

Şimdi de Milli Eğitim Bakanlığı, ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Oluyorum) adında bir proje başlattı. Bu projeyi Diyanet İşleri Başkanlığı ile Gençlik ve Spor Bakanlığı ile birlikte yürütecek. Çocuklarımızın manevi ve ahlaki değerlerini yükseltmek için okullara imam, müezzin, kuran kursu hocaları görevlendirildi. Okulun ve öğretmenlerin asıl görevi; değerlerine, ülkesine ve çevresine duyarlı kişilikli insan yetiştirmektir. Çocukların yaşadığı sorunların çözümü için rehber öğretmenler görevlidir.

Ama bakanlığın amacı başka, hükümetin ve bakanlığın amacı, laik eğitimdir. Dinci değerlerin çoğaltılması, bilimsel ve yaşamsal bilgilerin azaltılmasıdır. Gerek bakanlık, gerekse hükümet anayasal suç işlemektedir. Okullarda öğretmenlerden başka kimse çocuklara ders veremez. Laik ülkede ve eğitimde imamın görevi camide, öğretmenin görevi ise okuldadır.

Şimdiye kadar imamlar, hocalar hangi değerlere sahip çıkmış, çevre kirliliğine, doğa katliamlarına, orman yangınlarına, insani değerlere ne zaman sahip çıkmış da öğrencilerimize neyi verecek? Laik eğitim bu ülkenin önemli bir değeridir. İnsanların inanç ve değerlerini istediği gibi yaşamalarının güvencesidir. Bakanlık ve hükümet bu güvenceyi kaldırıp, okullara cemaat ve tarikatların girmesini sağlıyor.

Eğitimde, barınma, beslenme, ulaşım ve okul malzemeleri bu kadar pahalı ve veliler bin bir dert içinde iken, bakanlığın böyle çağ dışı projeleri gündeme getirmesi, çocuklarımızın birer kobay haline getirilmesinin göstergesidir. İnanç herkesin kendine ait bir değerdir. Din bir eğitim konusu olamaz. Hele laik bir ülkede, devlet eliyle dinci eğitim verilemez”

Çevrelerine ve değerlerine sahip çıkacak bir nesil, bilimle yetişmiş bir nesildir. Bu nesli de yetiştirecek olan eğitim psikolojisi, sosyolojisi okumuş, öğretmenlerdir. Çevrelerine ve değerlerine sahip çıkmak için öncelikle doğayı ve insani değerleri bilmek gerekiyor.

Depremi "kader planı" gören ve "kadın erkek eşit olamaz" diyen bir zihniyet çocuklarımızı çağdaş geleceğe hazırlayamaz. Biz öğrenci velileri, dinin karanlığına karşı, bilimin aydınlığının okullara girmesini istiyoruz. Okullarda imam değil, öğretmen istiyoruz. Bu projeden ve bilimsel olmayan uygulamalardan derhal vazgeçilmeli. Parasız, bilimsel- laik ve demokratik eğitim uygulamaya konmalıdır.