EGEDESONSÖZ- Koronavirüs pandemisinin ardından dünyanın çeşitli yerlerinde endişe yaratmaya başlayan viral hastalıklardan bir tanesi de son dönemde ortaya çıkan maymun çiçeği virüsü oldu. Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre Türkiye’de de bir kişide görülmüştü. SONSÖZ TV’ye konuk olan Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener dünyada hızla yayılmaya devam eden virüsle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Türkiye’de maymun çiçeğinin basına yansımadığını ifade eden Prof. Şener, “Salgın dönemiyle birlikte sanki medyada yer almayan şey yokmuş gibi algılanıyor. Bu doğru değil. Sağlık Bakanlığımızın açıkladığı, doğrulanmış 1 vaka var ancak doğrulanmamış bir sürü vaka mutlaka vardır ben bile bir sürü şüpheli gördüğüm vakalar olduğunu söyleyebilirim. Kişisel olarak rakam belirtmeyeyim çünkü o zaman KVKK’ya (Kişisel verilerin korunması kanunu) giriyor” dedi.
DAMLACIK YOLUYLA BULAŞMIYOR
Maymun Çiçeği’nin tespitinde doğrulama testleri ile ilgili bir sıkıntının yaşandığını aktaran Prof. Şener, “Bir strateji problemi var. Dünya artık bunu şüpheli vakayla kesinleşmiş olguyu birlikte takip etmeye başladı. Hastadan aldığınız ilk örnekte pozitif çıkmayabiliyor. Lezyonlar kaybolduktan sonra tekrar alınan örnekte pozitiflik çıkabiliyor. İngiltere verileri bunu gösteriyor. En yaygın İngiltere bunu yayınladığı için rahatlıkla İngiltere verisini ön planda tutuyoruz. İngiltere maymun çiçeğinin çıktığı ülkelerin başında geliyor. Hem Türkiye’de hem dünyada maymun çiçeği olgularının covid-19 gibi paralel ciddi bir pandemi tarzında devam etmediğini biliyoruz ama DSÖ yakın zamanda olağanüstü hastalık durumu listesine aldı çünkü ciddi anlamda vaka sayısı arttı. Geçtiğimiz haftalarda Birleşmiş Milletler toplam vaka sayısından fazla rakam bildirdi. 400 olgu varken bütün eyaletlerden geri bildirim topladı ve sayı bir anda 500 küsür oldu. Rakamlar yanıltıcı olmasın. Vatandaşlarımızın bunun yakın temasla bulaşıcı olduğunu bilmeleri gerekiyor. Damlacık yoluyla bulaşmadığını biliyoruz” şeklinde konuştu.
NE GİBİ ÖNLEMLER ALINABİLİR?
Virüsün daha çok cansız yüzeylerden bulaştığını vurgulayan Prof. Şener, ”Kıyafet, havlu, çarşaf gibi yanlışlıkla kullanılan otelcilik hizmetinde kullanılan yatak örtüsü gibi şeylerden bulaştığı biliniyor. Bulaş anlamında baktığımızda eğer yakalanırsa onun etrafında yoğunlaşarak bulaş zincirini yakalayıp oradaki bölgelerde önlem alınıyor. Türkiye’de kesinleşmiş tek olgu dışında bir bildirim yok. Tahmin ediyorum ki; şüphelenilen olgu sayısı bunun yüzlerce katıdır. Daha çok tespit edilen aktiviteler şunlar: Hamam, sauna, spor salonu gibi alanlardan cansız yüzeyden bulaşan grup var. İkinci tespit edilen gruplar ise çoklu cinsel partnerleri olan kişilerle içli dışlı olan grup var ancak kimse kişilerin gittiği ortamı bilemez. Gittiğiniz yerlerde teninize temas edecek ekipmanların belli yıkama prosedürlerinden geçerek uygulanıp uygulanmadığına dikkat edilebilirsiniz. Seyahate giderken yatak örtüsü, havlu, çarşaf gibi kişisel eşyalarınızı yanınızda götürebilirsiniz. Seyahatten döndüğünüzde ise vücudunuzda herhangi bir veziküller döküntü, su toplamış kabarcıklar olursa mutlaka bir sağlık profesörüne görünerek böyle bir durum var mı yok mu gittiğiniz bölge ya da ülkede bulgu sayıları fazla mı? Bu bölgelere girip çıktınız mı? Ya da seyahat planı yaparken tedirginliğiniz de varsa o bölgede görülüp görülmediğine internetten çok rahat bakılabiliyor. Bunlara bakarak önlem alınabilir. Vakaların yarısından çoğu temasla ortaya çıktı” ifadelerini kullandı.