GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tarım
29 Nisan 2024 Pazartesi 09:18

İzmir bir değerini daha kaybediyor!

Kendine has lezzetiyle ünlü Çeşme kavunu üretiminde imara açılan tarım arazilerinden dolayı düşüş yaşanıyor. Çeşme Ziraat Odası Başkanı Süleyman Özer, Çeşme Kavunu’nun yetiştirmesi ile ilgili sıkıntılar olduğunu söyleyerek “Kavun, karpuz gibi değildir. Çok sulanması gerekmez. Kavun kilo alsın diye sulama yapılıyor. Kavunun hem tadı bozuluyor hem raf ömrü kısalıyor” dedi. Özer, Çeşme’de tarımın bitme noktasına da geldiğini belirterek “Artık tarla da kalmadı. Miras yoluyla zaten bölünüyor, bir de satış yoluyla bölünüyor. Burada büyük dönümlü tarlalar yok” dedi.

Büşra ÇETİNKAYA/EGEDESONSÖZ – Tarım arazilerinin imara açılmasından ve yapılaşmanın artmasından dolayı tarımdaki olumsuzluklar devam ediyor. Türkiye’de birçok tarım ürününün ithalatına başlandığı gibi artık coğrafi tescilli ürünler de tehlike altında.

Çeşme’nin coğrafi tescilli ürünü olan Çeşme kavununda üretim, tarım alanlarının yapılaşmasından kaynaklı azalmaya başladı. Öte yandan üretim esnasında yapılan yanlış uygulamalar da kavunun özelliğini yitirmesine neden oluyor.

Çeşme Ziraat Odası Başkanı Süleyman Özer, Çeşme kavunun üretimini ve tarımda yapılaşmanın riskini Egedesonsöz’e anlattı.

KAVUN, ÇOK SULANMAYA GELMEZ
Özer, Ağustos ayında hasadı yapılan Çeşme kavununun dikilmeye başlandığını söyleyerek “yetiştirmeyle ilgili sıkıntılar var. Kavun, karpuz gibi değildir. Çok sulanması gerekmez. 5 kilo kavunun hiçbir özelliği yok. İyi bir kavunun 2,5-3 kilo aralığında olması ve raf ömrünün de uzun olması lazım. Şimdi daha çok kilo alsın diye sulama yapılıyor. Kavunun hem tadı bozuluyor hem raf ömrü kısalıyor. Daha itina göstererek dikenler var tabii ama genel olarak sıkıntı var” dedi.

TARLALAR MİRASLA VE SATIŞLA BÖLÜNÜYOR
Yapılaşmadaki artışın tarıma etkisini değerlendiren Özer, “Çeşme’de 2 bin civarında kaçak konut var. Villa da var, tiny house da var. Tarlanın bir köşesine de yapsa o bölge tarımdan etkileniyor. Tarımda maliyetler yüksek ve zor bir iş olduğu için tarlalarını satanlar da var. Tarımla uğraşan insanların ortalama yaşı 58 civarında. Tarım sigortasının aylık maliyeti 6 bin 200 lira. Yılda 70-80 bin lira para yapar. Bunları ödemekte zorlanıyorlar, malı satmakta zorlanıyorlar. Boş bıraksan hiç olmazsa cebinden para gitmiyor. Tarım gittikçe azalıyor. Bir tek Çeşme’nin sorunu değil bu Türkiye’nin sorunu. Tarım alanlarının imara açılması, kaçak yapılara imar affının gelmesi gibi sorunlar var. Çeşme’de yapılan binalar genelde tek katlı. Oteller dışında çok katlı binalar yok. İnsanlar artık mutlu olmadığı işi de yapmıyor. Çeşme’de turizm var, gemicilik var, diğer alternatifler de var. Yeni nesil buralara yöneliyor. Artık tarla da kalmadı. Miras yoluyla zaten bölünüyor, bir de satış yoluyla bölünüyor. Burada büyük dönümlü tarlalar yok” şeklinde konuştu.

ESKİDEN KIŞ AYLARINA KADAR DAYANIRDI, ŞİMDİ 1-2 AYDA TÜKETMEK GEREKİYOR

Özer söylerini şöyle sürdürdü:

“Üreticilerimiz elinden geldiği kadarıyla üretim yapmaya çalışıyor. Hemen hemen her gün pazarımız var, ürettikleri ürünleri satacak şansları var. Bu bir avantaj. Taş yerinde ağırdır. Dışarıdan gelenler Çeşme’de pahalılık olduğunu söylüyorlar ama Çeşme’nin şehre uzaklığı 80-90 km ve bu da nakliyeye biniyor. Aslında bizim üreticilerimizin ürünleri çok pahalı değil. Nasıl buğdayı başka ülkeden, mercimeğin yüzde 60’ını Kanada’dan alıyorsak ilerleyen zamanlarda kavunu, karpuzu da dışarıdan alacağız. Türkiye kendi kendine yeten bir ülke olmaktan çıktı. Çeşme kavunu çıkacak, ben bile dikiyorum. Artık üretimle ilgili, raf ömrüyle ilgili sıkıntılar var. Çeşme kavunu eskiden kış aylarında bile dayanırdı, yenilirdi. Şimdi 1-2 ay içinde tüketmek gerekiyor. Bana göre ihracat kapıları da bu sebeple kapanıyor”