GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
22 Şubat 2024 Perşembe 12:44

İzmir Yaşam Alanları’ndan Körfez Geçiş projesi tepkisi!

Mahkeme tarafından iptal edilen İzmir Körfez Geçiş Projesi, Cumhur İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Adayı Av. Hamza Dağ’ın projeleri arasında yer almasına tepki gösteren İzmir Yaşam Alanları “Bilsinler ki İzmir için, bir kent suçu olan Körfez Geçiş Projesi’ni de İnciraltı Tarım Alanlarının imara açılmasını da, Yarımada talan projesini de kabul etmedik kabul etmiyoruz. Mahkeme kararlarını bile tanımayanları İzmir halkı olarak biz de tanımıyoruz.” açıklamasında bulundular.

EGEDESONSÖZ -   Cumhur İttifakı'nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, 31 Mart'ta yapılacak olan yerel seçimler öncesinde kentte gerçekleştirmek istedikleri projeleri kamuoyuna duyurmuş, projeler arasında bir dönem İzmir’de tartışmalara neden olan İzmir Körfez Geçiş Projesi de yer almıştı.

Mahkeme tarafından ÇED süreci iptal edilen projenin tekrar gündeme getirilmesine İzmir Yaşam Alanları’ndan tepki geldi.  Proje için ‘kent suçu’ tanımlamasında bulunan İzmir Yaşam Alanları “ “Sermaye uyumuyordu”, pusuya yatmış bekliyordu. Şimdi de Körfez Geçiş Projesini önümüze koyarak, İnciraltı Planlarını askıya çıkartarak talan projelerini sürdürüyorlar.  Aşağıda paylaştığımız detaylı gerekçelerle iptal edilen Körfez Geçiş Projesinin ısıtılıp, seçim vaadi gibi öne sürülmesi,  bu kent suçunu işlemekte kararlı olduklarını gösteriyor.  Bilsinler ki İzmir için,  bir kent suçu olan Körfez Geçiş Projesi’ni de İnciraltı Tarım Alanlarının imara açılmasını da, Yarımada talan projesini de kabul etmedik kabul etmiyoruz. Mahkeme kararlarını bile tanımayanları İzmir halkı olarak biz de tanımıyoruz.” ifadelerini kullandı.

KÖRFEZ GEÇİŞİ YENİDEN VİTRİNDE!

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

2023 Genel seçimlerini AKP’nin alması sonrasında İzmir Milletvekili Atilla Kaya, İnciraltı’nın ranta açılması projesine destek vererek, “İzmir düşmanlarına prim vermeyelim ve tüm İzmirliler olarak tüp geçiş projesine sahip çıkalım” demişti. Böylelikle baştan beri bildiğimiz büyük resmi bir kez daha gözler önüne sererek, Binali Yıldırım'ın '35 İzmir, 35 Proje'” içinde yer alan ancak hukuki olarak durdurulan Körfez Geçiş Projesinin,  İnciraltı Planları ile birlikte ele aldıklarını ifade etmişti. Tam da o günlerde Danıştay 6.Daire, aylar önce Bilirkişi Raporu kapsamında aldığı Yürütmeyi Durdurma kararını bozdu ve Çeşme Yarımada projesinin de önünü açtı. Bu arada kentin Batısı ranta açılmaya ve sermayeye peşkeş çekilmeye hazırlanılıyordu. Tabii bu arada kuzey ve doğudaki bağlantı yollarının çoğu da tamamlanmıştı.

Hafta başında İzmir’e Belediye Bşk. adayı olarak gösterilen AKP Milletvekili Hamza Dağ da bu projenin çalışmalarının neredeyse merkezi olduğunu açıkladı. Aradan geçen 10 yılda hiç unutulmayan, İzmir Körfez Geçiş Projesine dört elle sarılan Sn. Dağ 2020’de “Çok önemli bir projeyi hayata geçirmek için gece gündüz çalışıyoruz. Çeşme projesi, önümüzdeki yıllarda, ülkenin cari açığını kapatma, ülkeye milyarlarca doların gelmesi için çok değerli bir projedir" şeklinde açıklama yaparak, meselenin kendileri için neden önemli olduğunu özetlemişti.

İzmir’in Kanal İstanbul’u Yarımada Turizm Projesinde 4. yıla girerken, İzmir Yaşam Alanları’nın çağrıcısı olduğu YARIMADA TALANINI DURDUR KOORDİNASYONU olarak mücadelemizi sürdürüyoruz.

Kentin bütününü tehdit eden bu kent suçuna karşı yürütmenin durdurulması ve projenin iptali için 21.02.2020’de, tam 4 yıl önce İzmir Yaşam Alanları özneleri olarak Avukatlar Senih Özay ve Muzaffer Çevrim aracılığı ile ilk davayı açtık. Kentin doğal yaşamına, güzelliklerine ve turizm ekonomisine ev sahipliği yapan Yarımadayı, İzmir’i tehdit eden, İzmir’in Kanal İstanbul’u olarak bilinen “Çeşme Turizm (Talan) Projesini” durdurmaya dönük hukuk mücadelesini başlatmıştık. Turizm geliştirme bölgesi olarak belirlenen 166,2 milyon m2’lik, %98’i kamuya ait bu alan turizm yatırımcılarına satılmak için çok sayıda parsele bölünerek sermayeye aktarılmasına göz yumamazdık.

Yarımadanın sahilleri de, adaları da satışa dâhil edilmişti. Bu alanda endemik ve acil korunması gereken bazıları nadir görülen on dokuz kuş türünün yaşadığını, tavşancıl, bıyıklı doğan ve küçük kerkenezin soylarının tehlikede olduğunu,  Akdeniz fokları için sınırlı sayıdaki üreme alanının da bölgede bulunduğunu ifade ettik.  Sadece doğal yaşam alanlarını yok etmeyi değil, tüm yaşamı tehdit eden, bu projeye karşı Akademik Odalarla birlikte davalar açtık, basın açıklamaları yaptık, Yarımada’da yaygın şekilde bilgilendirme toplantıları, imza kampanyaları gerçekleştirdik. bilgilendirme masaları kurduk. Bilim insanları, Meslek odaları, Kent Konseyleri ile birlikte Çalıştaylar, toplantılar düzenledik, raporlar hazırlayıp, kamuoyu ile paylaştık. Tüm bu çalışmaları Yarımada yerellerinde yeni bir mücadele ağı ile desteklemeye çalıştık. Yarımada’nın arkeolojik SİT, doğal sit alanları, orman, tarım alanları, sulak alanlar, koruma alanları, endemik türler, su kaynakları gibi ekolojik ve biyolojik çeşitliliği ile son derece özel bir bölge olduğunu ve “sermayenin uyumadığını” hiç unutmadık.

2000-2023 yılları bir taraftan Meslek Odalarının, diğer taraftan İYA öznelerinin “kamu yararı olmadığı, başlanırsa geri dönülemeyeceği”,  öte yandan da ZMO’nun Anayasa’ya aykırılık gerekçeleriyle açtığı davalar sürdü.

İzmir Valiliği Toprak Koruma Kurulu 28.02.22’de Yarımada proje alanının “tarım dışı kullanıma” açılmasına yönelik kararına karşı Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) tarafından 26.04.22 tarihinde Anayasa’ya aykırılık davası açılarak, Toprak Koruma Kurulunun kararına itiraz edilmişti. Davaların bazıları hala sürerken, Ziraat Mühendisleri Odası’nın açtığı dava sonuçlandı. Mahkeme Toprak Koruma Kurulu’nun iznini 9 Ekim 2023’de iptal ederek, "Tarım alanlarına yönelik geliştirilen plan kararlarının bütünlüğünü bozacağı, bazı alanların özellikle 'tarla' ve 'özel ürün arazisi' vasfında olması nedenleri ile tarım dışı kullanımının mümkün olmadığı, alanın imara açılmasının toprağın koruma, kullanma dengesine ve kamu yararına uygun olmadığı" şeklindeki kararını açıklandı.  “Tarım dışı izni” olmadan hiçbir plan yapılamayacağından Yarımada Projesi hukuki olarak durduruldu. 

Ancak, “Sermaye uyumuyordu”, pusuya yatmış bekliyordu. Şimdi de Körfez Geçiş Projesini önümüze koyarak, İnciraltı Planlarını askıya çıkartarak talan projelerini sürdürüyorlar.  Aşağıda paylaştığımız detaylı gerekçelerle iptal edilen Körfez Geçiş Projesinin ısıtılıp, seçim vaadi gibi öne sürülmesi,  bu kent suçunu işlemekte kararlı olduklarını gösteriyor.

Bilsinler ki İzmir için,  bir kent suçu olan Körfez Geçiş Projesi’ni de İnciraltı Tarım Alanlarının imara açılmasını da, Yarımada talan projesini de kabul etmedik kabul etmiyoruz. Mahkeme kararlarını bile tanımayanları İzmir halkı olarak biz de tanımıyoruz.

Kamunun yararına olmayan hiçbir projenin yanında olmadık. Kamu yararı olmayan projelere karşı mücadele  ettik, mücadele  ediyoruz, etmeye  devam edeceğiz. İzmir’in Kanal İstanbul’una karşı kamusal alanları ranta teslim edecek, halkın kullanımını önleyecek, soylulaştırmayı getirecek, bu rant projelerine,  karşı mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz.