GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
22 Ekim 2022 Cumartesi 18:28

İzmir Körfezi’nde yeniden istila… Marul mevsimi!

Son yıllarda İzmir Körfezi’nde sürekli görülmeye başlayan deniz marulları yeniden ortaya çıktı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, kirlilik sebebiyle sorunun kronikleştiğini ve marulların ekim sonu ile mart sonu kendini göstermeye başladığını kaydetti. Prof. Dr. Yaşar açıklamasında “Körfezin akım sisteminde bir sorun yok. Yapılması gereken derelerden gelen pisliğin kesilmesi. Bu pislik kesildi mi? Hayır. Böyle giderse ve çözüm üretilmezse İzmir Körfezi’nde müsilaj görülmeye başlar” dedi.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Sudaki kirlilik ile azot ve fosfor miktarının artmasıyla birlikte deniz marulu adı verilen yeşil renkli deniz yosunları İzmir Körfezi’nde yeniden görülmeye başlandı.

Mavişehir’in balıkçı barınağından başlayan yosunların Bostanlı İskelesi’ne kadar ilerlediği görüldü. Diğer yandan İnciraltı bölgesinde de deniz marulları görülmeye başlandı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi ekipleri ise Bostanlı sahilindeki deniz marullarının toplanması için çalışma yürütmeye başladığı görüldü.

İZMİR KÖRFEZİ RAHATSIZ
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar ise körfezdeki kirliliğin kronik bir hal aldığını ve marulların ekim sonu ve mart sonu olmak üzere yılda iki kez kendini gösterdiğini kaydetti. Prof. Dr.Yaşar açıklamasında “Yaşanan durum denizin rahatsız olduğunu, kirlendiğini gösteriyor. Bir tarlaya ne kadar fazla gübre verirsen tarlayı yakar. Bizdeki durum da bu… Çünkü İzmir Körfezi’ni fosseptik olarak kullanıyoruz. Derelerdeki tüm pislik körfeze akıyor. Bu sular genellikle evsel atıklar… Sudaki değerler kritik noktalara geldiği zaman alglerin üremesi için iyi koşullar oluşuyor. Bostanlı-Mavişehir bölgesi sığ bir bölge… Burada daha iyi bir üreme ortamı oluşturuyor. Bu yüzden yeniden görülmeye başlandı. Çiğli Arıtma Tesisi günün ihtiyacına cevap vermiyor. 4’ncü, 5’inci faza geçilmesi lazım ancak bir türlü istenen ilerleme yok. Sanayileşme ve nüfus artışı olunca fosseptik de arttı. 1980 yılından denize demir para atarlardı çocuklar. Dalıp onu çıkarırlardı. Öyle berraktı su…” dedi.

BU HIZLA GİDİLİRSE MÜSİLAJ GELİR
Sorunun çözümün kısa sürede düzelmeyeceğini belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, körfezde müsilaj tehlikesi olduğunu da kaydederek “deniz marulu bir uyarıdır. Bunun devamı ise müsilajdır. Müsilajın etkisini Marmara Denizi’nde yaşadık. Deniz marulundan daha büyük bir sorun ve çevreye etkisi daha fazla… Ancak deniz marulunu oluşturan faktörler ortadan kalkarsa müsilajın ortaya çıkma ihtimali ortadan kalkar. Körfezin akım sisteminde bir sorun yok. Yapılması gereken derelerden gelen pisliğin kesilmesi. Bu pislik kesildi mi? Hayır. Bu hızla gidilirse ve deniz marullarını engelleyemezsek müsilaj körfezde mutlaka görülecektir” şeklinde konuştu.

KÖRFEZ İÇİN KAPSAMLI BİR REHABİLİTASYON SÜRECİ GEREKİYOR
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Su Ürünleri Yüksek Mühendisi Ekim Özal ise yaptığı değerlendirmede, “İzmir Körfezi'nde deniz marulları yıllardır gördüğümüz bir alg türüdür. Ulva lactuca olarak bilinir. Yaz başları ve sonbaharda İzmir’de görmeye alıştık. Denizlerde azot ve fosfat yoğunluğu arttıkça bu türün popülasyonu da artış gösteriyor. Özellikle yağışların başlaması ile evsel, tarımsal ve sanayi atıkları denize ulaşıyor. Böylece çevresel şartlar türün artışını sağlıyor. Karşıyaka ve İnciraltı gibi sığ bölgelerde çoğalma daha kolay gerçekleşmektedir. Bu durum körfezin kirlilik göstergesidir. Körfez için çok daha kapsamlı bir rehabilitasyon süreci gerekmektedir” ifadelerini kullandı.