GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
21 Aralık 2020 Pazartesi 10:12

İstanbul’un raporunda İzmir ayrıntısı: Tire Süt alınamaz!

Sayıştay İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Tire Süt Kooperatifi’nden aldığı sütlerin dağıtımını kanuna aykırı buldu. Kooperatifin sütleri paketleyerek belediyeye vermesiyle sistemi sanayi ürünü haline getirdiğini belirten Sayıştay doğrudan üretici ve orman köylülerinden ihalesiz tarım ve hayvancılık ürünlerinin alınabileceğini vurguladı. Öte yandan İstanbul’da 0-4 yaş arası 110 bin çocuğu süt dağıtılıyordu.

EGEDESONSÖZ-  Sayıştay’ın İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni kapsayan denetim raporunda İzmir ayrıntısı dikkat çekti. Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun göreve geldiği ilk zamanlarda uygulamasını başlattığı “Halk Süt” projesi Tire Süt’ten alınan sütlerle başlamıştı. Sayıştay, yapılan alımların yasalara uygun olmadığını belirtti.

- ESKİYÖRÜK’TEN SAYIŞTAY RAPORU ÇIKIŞI: SADECE GÜLDÜM!

“İdarece Sosyal Yardım Kapsamında Dağıtılmak Üzere Alınan Paketlenmiş Sütlerin İhale Yapılmadan Kamu İhale Kanunu’nun İstisnaları Düzenleyen Hükmüne Göre Satın Alınması” başlığı altında yapılan tespitlerde, “Belirlenen ihtiyaç sahiplerine dağıtılmak üzere satın alınan birer litrelik paketlenmiş haldeki sütler, 4734 sayılı Kanun’un istisna hükümlerinin yer aldığı 3’üncü maddesinin (a) bendine göre ihalesiz olarak S.S. Tire Süt Müstahsilleri Tarımsal Kalkınma Kooperatifinden satın alınmıştır” denildi.

İhalesiz kooperatiflerden mal alımları konusunu ayrıntılı bir şekilde anlatan Sayıştay,  “Öncelikle alım yapacak kuruluşun, kuruluş amacı, o ürünün işlenmesi, değerlendirilmesi, iyileştirilmesi veya satılması olmalıdır. Veya kuruluşun bu ürünleri işleme, değerlendirme, iyileştirme veya satma işlemlerini yapmakla yasal olarak görevlendirilmiş olması gerekmektedir. Belediyelerin kuruluş amacı, mahalli müşterek nitelikteki hizmetlerin görülmesidir. Belediyeler, kuruluş amacı veya mevzuatı gereği, bir ürünün işlenmesi, farklı bir ürün elde edilmesi veya satılması için kurulmamaktadır” dedi.

Raporda, “Örneğin, belediyece, aşevi kurulması durumunda, aşevinin yemek hazırlamak için ihtiyacı olan ürünleri, doğrudan üreticilerden Kanun’un (3-a) maddesine göre istisna kapsamında temin etmesi mümkündür. Bu durumda, aşevinin kuruluş amacının işlemek, değerlendirmek ve satmak olduğu tartışmasız olduğu gibi, doğrudan üreticiden alınacak süt, sebze meyve gibi unsurların da ürün olduğu şüphesizdir” ifadelerine yer verildi.

Belediyenin; Et ve Balık Kurumu’nun canlı hayvan, et ve balık alımları, Türkiye Süt Endüstrisi Kurumu’nun süt ve süt ürünleri alımları, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin hububat alımları, Orman Ürünleri Sanayi Kurumu’nun orman ürünleri alımları, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü’nün çay alımları, Türkiye Şeker Fabrikaları’nın şeker pancarı alımı, Orman Bakanlığı’na bağlı fidanlıkların fidan alımlarını bu kapsamda yapabileceğini vurguladı.

Tire Süt’ten alınan sütlerin kooperatif tarafından paketlenmesi halinde bir sanayi ürünü haline dönüştüğünü anlatan Sayıştay raporunda şu ifadeleri kullandı:

“Doğrudan üreticilerin ürettiği ürünlerin, işlenip başka bir hale dönüştürüldükten sonraki hali, işlenmiş endüstriyel ürün olduğundan, artık doğrudan üreticinin ürünü olarak kabul edilemez. Bu nedenle, doğrudan üreticiden veya ortaklarından temin edilen sütün, bazı işlemlerden geçirilip sterilize edilerek (UHT) paketlendikten sonraki hali, işlenmiş sanayi ürünü haline geldiği gibi, bu işlenmiş haldeki paketlenmiş sütün satıcısı da doğal ürün üreticisi kapsamından çıkmaktadır. Kanunun 3-a maddesi kapsamında alım yapılabilmesi için, satıcının üretici veya ortakları olması yeterli olmayıp, satılan şeyin de işlenmiş endüstriyel ürün olmaması gerekmektedir. Belediyelerin görev ve yetkileri arasında yer aldığı ifade edilmekle birlikte, belediyelerin kuruluş amacı, mahalli müşterek nitelikteki ihtiyaçların karşılanması olup, belediyeler bir şeyi “işlemek, değerlendirmek, iyileştirmek veya satmak” amacıyla kurulmamışlardır. Belediyelerin görevleri arasında muhtaç ve yoksullara yardım yapmanın yer alması, kuruluş amacının malları işlemek, değerlendirmek ve satmak manasına gelmemektedir. Diğer bir ifade ile belediyelerin kuruluş amacı, ham malları işleyip, iyileştirip katma değer katıp satmak değildir. Belediyelerin yoksul ve muhtaçlara yardım görevinin bulunması, belediyenin bu amaçla kurulduğu sonucunu doğurmaz. Belediyeler, 4734 sayılı Kanuna tabi idareler olup, görev ve hizmetlerinin yerine getirilmesinde bu Kanun’da yer alan ihale usullerine göre ihtiyaçlarını temin etmek durumundadırlar”