EGEDESONSÖZ – İzmir’de Türkerler firmasına ait Mahall Bomonti inşaatının şantiyesinde, işçiler kötü yemekleri ve barınma koşullarını protesto etti.
Konu hakkında açıklama yapan İnşaat – Sen, işçilerin kötü koşullar sebebiyle kendilerine ulaştıklarını belirtti. Koronavirüs testi pozitif çıkan işçilerle hasta olmayan işçilerin aynı koğuşta yatırıldığını belirten işçiler, ayrıca ücretlerinin geç yatırıldığını söyledi.
Açıklamada, İzmir’deki Şehir Hastanesi yapımını da sürdüren Türkerler İnşaat’ı uyardıklarını belirten İnşaat – Sen, tüm şantiyelerde inşaat işçilerinin sağlıklı koşullar altında çalışması gerektiğini belirtti.
Türkerler İnşaat, geçtiğimiz günlerde İzmir Şehir Hastanesi’ndeki kötü yemek koşullarıyla gündeme gelmişti.
İnşaat – Sen’den yapılan açıklama şu şekilde:
İzmir’de Türkerler firmasına bağlı olan Mahall Bomonti şantiyesinde, inşaat işçileri kötü yemekleri protesto etti. İnşaat-Sen’e ulaşan işçiler, şantiyedeki yemek ve barınmayla ilgili “rezil” koşulları anlattı.
Mahall Bomonti şantiyesinde;
Aynı şirket, İzmir Bayraklı Şehir Hastanesi’nde kötü yemeklerle, işçilerin yaşam alanlarının yanına kanalizasyon sularının dökülmesiyle, işçilerin ödenmeyen maaşlarıyla defalarca gündeme geldi.
Türkerler Holding’e bağlı Türkerler İnşaat; Ankara, Samsun, İzmir, Adıyaman hastanelerinin, metro şantiyelerinin, HES projelerinin ihalelerini ve sayamadığımız daha birçok kamu ihalesini aldı. Türkerler İnşaat, her yerde inşaat işçilerine sefalet koşullarını dayatıyor. Ne beslenme ne barınma ne de maaşlar, patronların lütfu değildir. İşçilerin en temel hakkıdır.
Türkerler İnşaat’ı uyarıyoruz: Tüm şantiyelerde inşaat işçileri için sağlıklı koşullar sağlanacak.
Çalışma Bakanlığı’nı uyarıyoruz: Kamu-özel işbirliğiyle girilen her proje ve şantiyede çalışan inşaat işçilerinden sorumlusunuz. İşçiler için sağlıklı koşullar sağlanmalı, tüm şantiyeler denetlenmelidir.
Tüm inşaat işçilerini davet ediyoruz: Kardeşler her şantiyede hakkımızı ancak birliğimizle arayabiliriz. İnşaat-Sen’e üye olalım, sendikalı olalım, hakkımızı patronlara bırakmayalım.