EGEDESONSÖZ- İnciraltı Gelişim Derneği Başkanı Tayfun Karabulut, SonSöz TV’de yayınlanan “Günaydın Ege” programında Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. Karabulut’un gündemin İnciraltı’nın hükümet tarafından sağlık turizmi için yeniden planlanması vardı.
TARIM VASFI KALMADI, SERALAR BOŞ!
İnciraltı’nda eskisi gibi tarım yapılmadığını belirten Karabulut, “İnciraltı’nın anlatılmaya ifade edilmeye çok ihtiyacı var. İnciraltı deyince planlanması yanlış bir algı olduğu sanki yeşil de azalma gibi bir düşünce oluşuyor. İnciraltı denildiğinde kent ormanı aklımıza gelir. Kent ormanı kamu malıdır. Bunun karşısında bulunan İnciraltı bölümünde beş milyon metrekarelik mülkiyet arazileri bulunmaktadır. Bunlar İzmirlilerin kullanamadığı, kullanırsa da parasını ödeyerek kullanabileceği alanlardır. Örneğin bunlar düğün salonları, nargileciler, mangal salonları gibi kamuoyuna hizmet eden yerlerdir. İnciraltı’nda sizin gördüğünüz yeşil alanlara üçüncü şahısların girmesi mümkün değildir. İnciraltı’nın artık tarım vasfı kalmamıştır, sularımız zehirlenmiştir. Maalesef gördükleri seraların içi boştur. Bunlar kalkarsa arsa vergileri geleceğinden ve ağır vergiler olduğundan seralar halen durmaktadır. İnciraltı’nda tarım, çiçekçilik artık yoktur. Çünkü suların verimsizliğinden, otoyolların artmasından dolayı bunun imkanı her geçen gün azalmıştır” dedi.
TURİZME AÇILMADI, KURBAN KESİM YERİ OLDU
Kendilerine ‘rantçı’ yakıştırması yapılmalarına üzüldüklerini söyleyen Karabulut, “Bugün İnciraltı bu kadar yeşil ise bu İnciraltı toprak sahiplerinin sayesindedir. Biz İnciraltı’nda yıllardır sadece plan konuşuyoruz. Kaçak yapı yok, tamamen bölge üzerinde bir plan beklentisi ile kanunla nizamla hiçbir taşkınlık yaratmadan devletine, belediyesine, hükümetine güvenerek bugüne kadar geldi buradaki toprak sahipleri. İnciraltı geçmiş tarihlerden beri doğal lagünü olan, şehrin içerisinde düz bir alanda bulunan, 1991’de turizm bölgesi ilan edilen ve 31 bölgede imara açılmayan tek yer olarak kaldı. Antalya-Belek böyle bir yapıdayken şu an dünya turizminin yapıldığı bir yere dönüştü. Ancak İnciraltı halen kurban kesim yeri olarak kullanılıyor” dedi.
YILDIRIM’A TEŞEKKÜR EDERİZ
İnciraltı’nın Türkiye’nin en güzel yeri olduğunu belirten Karabulut, “İnciraltı’nın doğasıyla kendine özgü bir güzelliği var. İki kez EXPO’ya aday olduk. Tüm dünyaya tanıtımlarla İnciraltı’nı, İzmir’i anlattık. Sağlık turizmi olarak bakarsak da altımızda doğal kaynaklar olduğundan bu açıdan da ticaret olarak şehrimize çok fayda getirir. Elbette toprak sahiplerinin de kazancı olacaktır ama resme artık büyük bakmamız gerekmektedir. İnciraltı kent ormanı dışarısında kalan tarım yapılamayan yerler imara açılmalıdır. İnciraltı siyasetle çok birlikte gidiyor alan büyük ve bu sebeple devamlı ertelenebiliyor. Ancak biz bu süreçlerde hiçbir zaman yılmadık. Bu konuda Sayın Yıldırım’a da çok teşekkür ediyoruz. Biz İnciraltı toprak sahipleri olarak milletimizin, devletimizin hep yanında olduk. Onların da yanımızda olması bizler için çok önemlidir” dedi.
HÜKÜMETİN AKLINDA ZERRE GÖKDELEN FİKRİ YOK
İnciraltı’na gökdelen yapılacağı iddialarına ilişkin olarak konuşan Karabulut, “Biz İnciraltı toprak sahipleri olarak gökdelen istemiyoruz. Bazı medyalarda da bu manşet oldu. Biz toprak sahiplerinin böyle bir amacı yok zaten. Bu sefer de olmazsa sadece İnciraltı değil tüm İzmir kaybedecektir. İstiyoruz ki İzmir’in başarı hikayesi olalım. 5 milyon metrekarede 15 bin istihdam sözü veriyoruz. Hükümetin aklında zerre gökdelen fikri yoktur. Böyle gereksiz tartışmalarla büyük fotoğrafı kaçırmamalıyız. ‘İzmir isterse olur’ sözünü ‘İnciraltı isterse olur’ yapıp İnciraltı’nı İzmir’in kalbi yapmak istiyoruz.
Yeni planlama ile İnciraltı’nın turizmin merkezi olacağını belirten Karabulut, “Gelecek olan nitelikli turistin bölgeye bırakacağı döviz büyük kar getirecek. 100 bin turistten bahsediyoruz biz. Bu İzmir’e ilaç gibi gelecektir. İnciraltı’nın şehire getireceği katma değer yüksek olacaktır” dedi.