Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Bir dizi program için İzmir'e gelen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ilk ziyaretini depremzedelere gerçekleştirdi. Ardından Balçova'da bulunan Orman İçi Kafe'de gençler ile bir araya geldi. Kahvaltıda üniversite öğrencileri ile bir araya gelerek sohbet eden İnce, ayrıca gençlerden gelen sorulara da yanıt verdi.
İlk durağı olan Bayraklı'da İzmir depremzedeleri tarafından kurulun İZDEDA'yı ziyaret eden İnce, oradaki vatandaşları dinledi ve açıklamalarda bulundu.
ÖZKAN'DAN İNCE'YE 'DEPREM' ÖZETİ
Muharrem İnce'ye süreç ile ilgili bilgi veren İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, "Biz İzmir depremzedeleri olarak ilginç durumdayız; 80 bin depremzedeyiz. Bu kadar az olmamızın sebebi umutsuzluk... Biraz önce ilginç bir tespitte bulundular. Biz en fazla genel başkan ağırlayan derneğiz ancak bir çözüme kavuşamayan bir derneğiz. Devletimizin verdiği rapora göre ortalama 80 bin daire zarar gördü. Bornova, Bayraklı ve Karşıyaka etkilenirken, bulunduğumuz Bayraklı ölümlerin olduğu depremden en fazla etkilenen ilçe. Burada 7 proje alanı yapıldı. Devletimiz burada proje konutları yaptı. 700 konut teslim etti ancak sadece 200 tanesi oturabildi tam olarak bittiği için. Vatandaş içine girerken malzeme kalitesi düşük olduğu için 30-40 bin TL masraf yaptı.
Şehir hastanesini olduğu yerde ise 3 bin konut inşa ediliyor. Bu konutların inşası yüzde 70 seviyesinde. Bize bin 500 burada, 3 bin de yukarıda ağır hasarlılar için konut yapılıyor. Ancak 80 bin daireden 75 bini hala çözümsüz duruyor. Biz deprem olduğunda faiz yüzde 1,11 ve kentsel dönüşüm kredisi 200 bindi. Şimdi ısrarla kentsel dönüşüm kredisi 400 bine çıkarıldı ancak faiz oranı ile hiç düşülmedi. Bizim evlerimiz yıkıldığında 300 bin TL olan inşaat maliyeti şu an 800 bin TL. Biz bunun altından kalkacak durumda değiliz. Emsal artışı istedik yüzde 20 verildi ancak bunu da TMMOB mahkemeye taşıdı" dedi.
İNCE: O ANLARI TEKRARDAN YAŞADIM
Depremzedeleri dinledikten sonra açıklamalarda bulunan Muharrem İnce, "Deprem olduğunda İstanbul'da toplantıdaydık. Hemen toplantı bitince sabahına buraya geldim. Çalışmalar devam ediyordu, arıyorlardı insanları... Aklıma hemen 1999 yılı geldi ve 'Bizim yaşadığımızı İzmirliler de yaşayacak' dedim... Tabii verilen sözlerin tutulmayacağını… O kadar kötü anılarım var ki o zaman. Üniversite sonuçları açıklanmıştı ben de dershanenin müdürüydüm. Bir çocuk kazanmış, aradım ancak çocuk maalesef depremde hayatını kaybetmişti. Ben hiç unutmuyorum o dönemleri. Burada sokak arasında geçerken o anları yaşadım tekrardan. Belediye de sınıfta kalmış, devlette sınıfta kalmış" diye konuştu.
Bir vatandaşın 'Çekilen kura iptal edilip yeniden çekilecek. Bu 3'üncü oldu' eleştirilerine de yanıt veren İnce, 'Demek ki kurada istenilen çıkmamış ki yeniden çekiliyor' dedi.
Sözlerine devam eden ve sorunlarını gündeme taşıyacağının sözünü veren İnce, şu ifadeleri kullandı:
"Ben bu işi 1999'da ağır yaşamış biri olarak söylüyorum. Ben 5 sene sandalye sallandığında ne oluyor diye korkuyordum. Önce kendinizi sağlam tutmaya çalışın. Geçer bu günler. Bunları yaşamış birisi olarak söylüyorum. Benim dershanem vardı o dönem dershaneyi kapattım. Para yok dershane yok. Partinin il başkanıydım o zaman sekreter kız geldi 'Maaşımı alacağım' dedi. Yönetimimin yarısı ölmüş diğer yarısı taşınmıştı. Cebimdeki 300 TL'nin 250'sini o kızcağıza verdim. Biz sizin sorununuzu biliyoruz. Bunu gündeme taşıyacağım. Hiç kuşkunuz olmasın. Moralinizi olduğu kadar yüksek tutmaya çalışın" diye konuştu.
İZDEDA ziyaretinin ardından, kahvaltıda üniversite öğrencileri ile bir araya gelerek sohbet eden İnce, gençlerden gelen sorulara da yanıt verdi.
RAKİPLERİM İLE YAPAY ZEKAYI KONUŞMAYI ÇOK İSTERDİM
Türkiye'deki siyasetin son durumunun sorulması üzerinde konuşan Memleket Partisi Lideri Muharrem İnce, "Şu an siyasette neler konuşuluyor? Biz gelmeden önce buzdolabı yoktu… Cumhurbaşkanı öyle diyor. Yine geçenlerde, biz gelmeden önce ambulans yoktu diyor... Biz eşekle mi taşıyorduk hastaları? Çanakkale köprüsü için de 200 liracık diyor. Ortağı da diyor ki paranız yoksa yüzerek geçin... Et Süt Kurumu genel müdürü çıkmış kuyruk vardı, ondan zam yaptık diyor... Bunu siyaset ile açıklayamazsınız. Bu siyaset ile açıklanmaz. Bu ancak argo ile açıklanır. Bunların kayış kopmuş, kafayı kırmış. Bilim, hukuk vicdan diyoruz ancak adamlar kafayı kırmış. Bizim neyi konuşmamız lazım? Yapay zekayı konuşmamız lazım. En gelişmiş yazılım programları ile insan zekasını taklit eden, ona besleyen sistemleri konuşmamız lazım. Politikacı gençlerle bir araya gelmişse bu sistemi konuşmalı. Robotları konuşmamız lazım. Geleceğin dünyasında… Elektronik çocuklarımız olacak onlar. Politikacılar ile rakiplerim ile gelin yapay zekayı konuşalım demeyi çok isterdim. Ancak onlar ambulans mı vardı, buzdolabı mı vardı, dindar nesil yetiştireceğiz diyorlar. Kimi de Atatürk'ü sömürecek ama bilim, ilim konuşmayacak" dedi.
Basın mensuplarına da çağrıda bulunan İnce, "Gazeteci arkadaşların Memleket Partisi'ne üye olmasını istiyorum. Bizi beğenmiyorlarsa hangisine istiyorlarsa ona üye olsunlar. Biz hazineden para almıyoruz. Üyelerden gelen para ile sürdürüyoruz işimizi. Üyelerimize de sesleniyoruz bağış yapın. Ancak öğrencilerin bağış yapmasını istemiyoruz" diye konuştu.
ATATÜRK İLE SORUN VARSA…
Siyasetin ilkeli olması gerektiğini vurgulayan İnce, "Ben ilkeli bir siyaset olmasını gerektiğini düşünüyorum. HDP ile görüşeyim göz kırpayım, DEVA ile görüşeyim göz kırpayım… Siyaset ilkeli olmalı. Benim ilkem var mesela. Atatürk ile sorunu olan Memleket Partisi'ne kimseyi istemiyorum" ifadelerini kullandı.
BÖYLE BİR METİN OLMAZ
Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti'nin birliği ile hazırlanan Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem (6'lı mutabakat) değerlendirmesinde bulunan İnce, "Katılmıyorum çünkü ilkesiz bir mutabakat... Örneğin metnin içinde Atatürk geçmiyor. Neden geçmiyor? Birileri kızmasın diye. Metnin içinde İstanbul Sözleşmesi geçmiyor. Laiklik yok, eğitim ne olacak, cemaatleri bırakılacak mı yazmıyor. Ben o masada olsam imza atmam. Cemevleri de yok. Alevilere haksızlık yapılıyor bu ülkede. Alevileri savunmak için alevi olmaya gerek yok ki. Haksızlık yapılıyor. Aleviler; askere gidip, vergisini veriyor mu? Hepsini yapıyor. Neden eşitlik yapılmıyor peki? Cemevi yazamayız Karamollaoğlu kızar, tarikat diyemeyiz Ali Babacan kızar, laiklik diyemeyiz Ahmet Davutoğlu kızar… Böyle bir metin olmaz" diye konuştu.
DP VEYA DEVA'DAN DAHA DÜŞÜK OY ALACAĞIMIZI DÜŞÜNÜYOR MUSUNUZ?
Partinin yaşanan istifalar ile gündeme gelmesini eleştiren ve anket firmalarını hedef alan İnce, "Bazen yol kazaları olabiliyor. Günde 2-3 yerde basın toplantısı yapıyoruz, açılışlar yapıyoruz bir tanesi haber olmuyor ancak bir tane sıradan üye istifa ediyor hemen haberler yapılıyor. Bu kısmını da atlamamak lazım. Anketlerde göstermiyorlar bizi. Size sorayım. Memleket Partisi sizce Gültekin Bey'in Demokrat Partisi'nden düşük oy alır mı? DEVA'dan daha düşük oy alır mı? Ben inanmıyorum daha düşük alacağını.Ancak anketlerde bizi göstermiyorlar. Seçimden sonra o anketleri rulo yapacağım ve göndereceğim onlara " dedi.
"Ben cebimde köfte parası yokken milletvekilliği hayali kurardım" diyen İnce, kolay bir şekilde milletvekili olmadığını ifade ederek, "Bilgisayarı kolay almadım. Siz tam tersi bakan olmayı hayal etmelisiniz. Okul biter, bunlar kolay şeyler. Hayal etmezsen, hiç olmazsın. Her şeyin başı hayal etmek ve çalışmaktır. Bir diğeri de ne kadar istiyorsundur. O bedeli ödemeye hazır mısın… O zaman Kongolular gibi düşünelim! Bence Kongolular da Norveçliler gibi düşünmeli" diye konuştu.
SİZ Mİ DEMOKRASİ GETİRECEKSİNİZ?
Parlamenter sistem ve başkanlık sistemi ile ilgili sorulan soruya Cumhuriyet Halk Partisi'nin Balçova Belediye Başkanlığı için aday gösterdiği isme de tepki gösteren İnce, "Balçova'da aday olamıyorsun karım aday olsun diyorsun. Partide üye delege yok mu? Sen mi demokrasi getireceksin Türkiye'ye. Bir tane milletvekili ön seçimle gelmemiş. Yargı bağımsız olursa, yasama ve yürütmenin işlemlerini denetlerse o zaman o sistemin adına ne dersen de... Önemli olan güçler ayrılığıdır. Sistemin ismi önemli değildir" dedi.
Z kuşağının 'oy kullanmayı düşünmüyorum' yönündeki söylemlerini de eleştiren İnce, "Oy kullanmam diyenler tam Tayyipçi'dir. Bu karar sadece Erdoğan'a yarar Erdoğan'a oy vermeleri ile aynı şey" diye konuştu.
ÖZGÜVEN EKSİKLİĞİNDEN KAYNAKLI
Millet İttifakı'nın henüz Cumhurbaşkanı adaylığını açıklamamasını eleştiren İnce, "Hiç kimse Erdoğan'ı yenerim diyemiyor. O yüzden. Bir tek ben diyorum; Erdoğan'ı bir tek ben yenerim. Muhalefet adayını erken belirlemeyeceklermiş aday yıpranmasın diye. 20 senedir iktidarda yıpranmadı da sen mi yıpratacaksın. Erken açıklanmaması sadece özgüven eksikliğinden" ifadelerini kullandı.
BU MİLLETE EN UCUZ EKMEĞİ BEN YEDİRTİRİM!
Partisinin Konak İlçe Başkanlığı açılışı öncesi vatandaşlara seslenen İnce, Türkiye'de son dönemlerde yaşanan kuyruklara vurgu yaparken şu ifadelere kullandı;
Allah’ın sopası yok. Ne bahane uydurduysa neyle suçladıysa hepsi Erdoğan’ın başına geliyor. ‘Camilerimiz kapadılar’ demişti. Camileri pandemide kapatmak ona da nasip oldu. Demek ki sağlık söz konusu olunca kapatabiliyormuşsun. 2. Dünya savaşında camileri kapatıp askerlik şubesi yaptılar. Kurtuluş Savaşı’nda Atatürk kapattı askerlik şubesi yaptı. Ama bu sahtekarlar, bu yalanılar, savaş kısmını anlatmıyorlar ve camilere saman doldurdular diyor. Erdoğan ‘Bizden önce benzin ve yağ kuyruğu vardı’ diyordu. Şimdi de benzin, bayat ekmek kuyruğu ve yağ kuyruğu var. Ama Erdoğan hiç kimsenin yapamadığı bir şeyi yaptı. O da boş tost. Malzemesi alınmış tosu o icat etti. Mesela boş baklava da Erdoğan’ın icadı. Önceden uzak akrabalara çeyrek altın takardık, yakın akrabalara bilezik takardık. Çeyreği kardeşinin oğluna takarsın artık. Gram altını da Erdoğan buldu. Yakında Çeyrek dolar ve Euro da bulacak. Düştüğümüz duruma bakın! Ramazan ayında pideler susamlı mı olacak, yumurta sürülecek mi… Sorumuz bunlar. Memleketin geldiği nokta bu. Zannedersin ki Rusya’dan dolar yüklü gemiler geliyor. Ayçiçek yapı ve buğday geliyor. 85 milyon bekliyoruz. Düştüğümüz duruma bak. Türkiye buğdayın, mercimeğin anavatanı. Ekmeği bulamaz hale geldik. Ete yüzde 38 zam geldi yakında yüzde 30 gelecek. Neden böyle? Bu iktidar da muhalefet de sorunu kavrayamamış. Erdoğan marketleri suçluyor. Kılıçdaroğlu da marketlere ucuza verin diyor. Sorun markette değil, sorun tarlada. İddia ediyorum adı cumhurbaşkanlığı adaylığında geçenlere, bu millete en ucuz ekmeği ben yediririm. Çünkü orunu bilmiyorlar. 4 ayağı var bunu. Öncelikle tohum lazım. Sonra mazot lazım, gübre ve ilaç lazım. 4 kalemde çiftçiye yardım etmezsen aç kalırsın. Paramla dışarıdan ithal ederim diyemezsin. Savaş çıkar satmazlar. Suriyelilere 40 milyar dolar harcadı Türk çiftçisine 3 milyar dolar harcamadı. Biz Türkiye’yi yeniden inşa edeceğiz.