Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Demokrasi ve Atılım Partisi, (DEVA) İzmir İl Başkanlığı binasında basın açıklaması düzenledi. DEVA Partisi İzmir İl Başkanı Seda Kaya Ösen'in başkanlığında düzenlenen toplantıda Kaya, 20 Mart tarihinde DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın da katılımı ile düzenlenecek ilk İzmir kongresi ile ilgili bilgilendirmede bulundu. Sonrasında basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Ösen, bir çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.
BİZİM İÇİN GURURU VERİCİ VE DUYGUSAL BİR AN
Önümüzdeki günlerde yapılacak kongrenin kendileri için gurur kaynağı olduğunu belirten Ösen, "9 Mart partimizin ikinci doğum günü. Bu süreç pandeminin gölgesinde geçti ancak biz parti olarak çalıştık. Seçimlerden önce seçimlere nasıl hazır hale gelebiliriz diye çalışmalarımız yürüttük. Rekor sayılabilecek bir süreçte önümüzdeki seçimlere katılma hakkı kazandık. Bugün DEVA partisi 79 ilde ve 703 ilçede teşkilatlanmış durumda. Bu da bizi birçok partiden farklı bir hale getirmiştir. İlk günden beri geçmişin kriz merkezlerinde değil Türkiye'nin geleceği konusunda birleşen herkese kapımız açık demiştik. Burada demokratlık bizim için kilit noktaydı. Demokrat olduğunuz sürece DEVA Partisi olarak kapımız açık. Biz yarın öbür gün ülkeyi nasıl yöneteceğimize yönelik mutfak çalışmalarımızı da hazırlıyoruz. Tüm bunlar hükümet programı gibi hazırlanan programlar çünkü daha önce hükümet planlarını hazırlayan ekiplerin hazırladığı programlar bunlar. Bunlar bizi diğer muhalefet partilerinden ayıran önemli etmenlerden. Türkiye'de bir şey değiştirileceği söylenir ancak nasıl yapılacağına detaylı girilmez. Bizim yaptığımız planlarda nasıl ne kadar sürede ve nasıl değiştireceğimizi taahhüt ediyoruz. DEVA Partisi iktidar olmak için çıktı ancak ama bir de siyaseti değiştirmek için çıktı. Kutuplaşmanın olduğu liyakatsiz kişiler tarafından yönetilen bir ülke olmaktan çıkmamız gerektiğini düşünüyoruz. Bizim de İzmir özelinde güzel bir dönemden geçiyoruz. 27 ilçede örgütlenmiş bir örgütüz. Önümüzdeki 20 Mart'ta Celal Atik Spor Salonu'nda İzmir kongremizi yapacağız. Bizim için düş gibi. Sıfırdan 3-4 kişi başladık ve binlerce kişilik kongre yapabiliyor olmak bizim için gurur verici ve duygusal bir an" dedi.
YEREL VEYA GENEL DİYE AYIRMADAN EKONOMİK SÜRECİN BAŞARISIZ OLDUĞUNU GÖRÜYORUZ
İzmir'de son dönemlerde arka arkaya gelen zamlar konusunda da ülke genelinde uygulanan ekonomik politikalara dikkat çeken Ösen, "Yerel yönetimler, Türkiye'deki her sektör etkilendi. Belediyelerin de bir bütçesi var ve buna göre hareket etmek zorundalar. Çok uzun zamandır ulaşımdan zarar ettiğini takip ediyoruz. Bu zamların tolere edilemez hale geldiğini düşünüyorum. Yerel yönetimlerin aldığı kararları genel politikadan ayrı düşünemeyiz. Tabii ki çok sevimsiz ancak bazen farklı çareniz kalmıyor. Bu diğer illerde de uygulanıyor. Bunlar krizin daha da derinleşmesine neden oluyor. Asgari ücret açıklandığı zaman SONSÖZ TV'deydim ve bana ne düşündüğüm soruldu... 'Enflasyon böyle giderse asgari ücret 10 bin TL olsa ne olur' demiştim ve 2 ay geçmeden bunu gördük. Kuyrukların geri geldiği dönemde sizin de elinizdeki para eriyor. 90'lı yıllarda neyin ne kadar olacağını öngöremediğimiz bir dönem yaşamıştık ve ne yazık ki şu an o döneme dönüyoruz gibi gözüküyor. Yerel veya genel diye ayırmadan ekonomik sürecin başarısız olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.
İlçe başkanlıklarının basın önünde fazla yer almamasının nedeninin sorulmasını da yanıtlayan Ösen, "Biz kurucu iliz ve arkadaşlarımız da kurucu ilçe başkanları. Bu arkadaşlara görev verdikten sonra partimizin binasını kurmaktan tabela asmaktan, yönetim kurulunu oluşturmaktan kongre yapmak gibi süreçlerden geçiyorlar. Bu nedenle belki de basınla ilgili bir aksama oluyor olabilir. 20 Mart itibari ile kongremiz sonrası biz kuruculuktan çıkıp biraz daha rahatlayabileceğiz. Biz enerjimizin yüzde 95'ini teşkilatlanmaya vermek zorunda kaldık" dedi.
KONGREMİZE DAVET EDECEĞİZ
İzmir'de genel siyasette muhalefette bulunan partilerin il başkanları ile aralarının iyi olduklarını vurgulayan Ösen, "Muhalefet il başkanları ile aramız iyi. En son parlamenter sistem açıklamasında birlikteydik. Güzel bir organizasyondu. Oradaki hava da çok güzeldi. İş birliği kolektif bir çalışma gibi Türkiye'de uzun süredir alışılmadık bir organizasyon vardı. Yarın yada sonraki günlerde bir gezi yapacağız il başkanlarına ve kongremize davet edeceğiz. İktidar partileri ile de aramız tabii ki biraz mesafeli ancak yine de görüşüyoruz" diye konuştu.
MUHALEFETE UYGUN BİR PARTİ DEĞİLİZ
Henüz oy oranları ile ilgili bir araştırma yapmadıklarını ve henüz DEVA Partisi'ni bilmeyen vatandaşların olduğunu belirten Ösen, "Oy oranları ile ilgili biz 2 senedir pandemi altında çalışıyoruz. Bir çok basında partimiz ambargo altında. Biz Türkiye'de DEVA Partisi'ni Ali Babacan'ın parti kurduğunu bilmeyenlerin sayısı yüzde 15'lerde. Bu kitleye tam ulaşmadan oy oranımız ile ilgili tahmin yürütmenin zor olduğunu düşünüyorum. Kendimizin yaptığı bir anket yok. Önümüzdeki günlerde bunun biraz daha netleşeceğini düşünüyorum. Biz iktidar için kurulmuş bir partiyiz, çok muhalefete uygun bir parti değiliz" ifadelerini kullandı.
BENİ BURADA SİYASET YAPMAYA İTEN EN ÖNEMLİ ŞEY…
Kadın il başkanı olarak DEVA Partisi'ne kendisini iten en önemli şeyin cinsiyet kotası olduğunu belirten Ösen, "Benim adım genelde belediyelerde geçiyordu. Siyasete girmek için doğru zaman ve doğru yermiş. Ben DEVA Partisi'ne inandığım. Bizde yüzde 35 cisiyet eşitliği kotası var. Beni burada siyaset yapmaya iten en önemli şey bu oldu. Diğer partilerde genelde üst kademeler belli bir yaş üstü erkeklerden oluşuyor. Tabii ki sonsuza kadar bu görevde kalacak değiliz ancak onlar için çok erken. Önümüzdeki süreçte diğer konuları değerlendireceğiz. Yüzde 35'lik cinsiyet kotası bizler için çok önemli. Her alanımızda bu kota uygulanıyor ve çokta taviz vermiyoruz. İzmir toplumsal cinsiyet eşitliğinin ön planda olduğu il olması konusunda kadın il başkanlığı ve yöneticiler konusunda zayıf bir karne vermiş. Bizim 7 ilçe başkanımız da kadın" diye konuştu.
EKONOMİK BAŞARISI OLAN TEK PARTİ MUHALEFETTE BİZİZ
AK Parti'den koptuğu iddia edilen seçmenin DEVA Partisi'ni tercih edip etmeyeceği konusunda da sorulan soruyu yanıtlayan Ösen, "Bir çoğu halen beklemede. Kopmuşlar ancak nereye gidecekleri belli değil. Ben geri döneceklerini düşünmüyorum. O güveni ve bu işi düzeltebileceğimize seçmeni inandıra bilmek gerekiyor. Genel Başkanımız ve ekibinin başarı durumu çok önemli. Türkiye'yi iki krizden çok kısa sürede çıkartan ekibin neredeyse tamamı DEVA Partisi'nde. Ekonomik başarısı olan tek parti muhalefette biziz" dedi.