GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Yerel Yönetimler
27 Kasım 2023 Pazartesi 19:14

İZSU'da 22 milyar TL'lik bütçeye onay!

İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü'nün (İZSU) 22 milyar TL'lik bütçesi oy çokluğu ile onaylandı. Bir çok ismi söz aldığı ve yaklaşık 6 saat süren meclis oturumunda ise CHP’li ve AK Partili isimler ‘yatırım’ ve samimiyet’ konuları üzerinden sık sık karşı karşıya geldi.

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ -  İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü (İZSU) Kasım ayı olağan Genel Kurul oturumunu gerçekleştirdi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in yokluğunda oturuma Başkan Vekili Mustafa Özuslu başkanlık yaptı. Oturumda İZSU'nun 22 milyar 700 milyon TL'lik bütçesi görüşmeleri gerçekleştirildi. 

Bütçenin 11 milyar 500 milyon lirası altyapı yatırımlarına ayrıldı. Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi’nin Revizyonu ve tesisin 4. fazının yapımı, Aliağa Yenişakran Atıksu Arıtma Tesisi gibi devam eden projelerle birlikte; Dikili ve Karabağlar Atıksu Arıtma tesisleri gibi dikkat çeken yeni projeler de önümüzdeki sene hayata geçirilecek. 18 paket atık su arıtma tesisi, 233 km yeni kanalizasyon hattı, 590 km yeni içme suyu hattı ve 100 km yağmursuyu ayrıştırma hattı imalatı da İZSU’nun 2024 yılı yatırımları arasında yer alıyor.

İller Bankası ile Dünya Bankası kaynaklı 110 milyon Euro tutarında 5 yıl anapara geri ödemesiz ve 30 yıl vadeli finansman için alt kredi anlaşmasını imzalayan İZSU, 2024 yılı bütçesinin 1 milyar 600 milyon lirasını da sel ve taşkın tedbirleri için kullanacak.

Görüşmeler sırasında CHP'li ve AK Partili isimler sık sık karşı karşıya geldi.

ÖZUSLU: GÖREVİ BAŞINDA OLAN HERKESE…
Meclis açılışında konuşan Başkan Vekili Özuslu, “İzmir Pazar günü zor koşullar yaşadı. Hem deniz taşması hem yağmur... Normal olarak olması gerekenin çok üstünde bir yoğunlukla ve şiddetle İzmir’imize kendini gösterdi. Bu olağanüstü iklim koşullarına ve su yükselmesine, denizin taşmasına rağmen İZSU başta olmak üzere itfaiye teşkilatımız, Fen İşlerimiz, bin 200 personelimiz canla başka şehrin sorun olan her yerinde görevlerinin başında olan herkese teşekkürü borç biliyorum. Böyle zamanlarda gerçekten de insan üstü gayretle İzmir halkının daha fazla mağduriyet yaşamaması için, mağduriyetleri anında ortadan kaldırmak için var gücüyle çalıştılar. Çok teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.

KÖKLÜ: UMUYORUZ HEDEFLERDEN SAPMA OLMAZ
Görüşmelerde söz alarak bütçeye ilişkin genel bilgi veren Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı CHP’li Bülent Köklü, “2024 yılı gider bütçemiz, 22 milyar 700 milyon olarak hesaplanırken gelir bütçesi 16 milyar lira olarak hesaplandı. 6 milyar 700 milyon liralık fark borçlanmayla sağlanacak. 2024 yılında bütçede yatırımına yönelik faaliyetlerin payı yüzde 50. Yani İZSU, bütçesinin yarısını 2024 yılında yatırımlara ayıracak. Zam oranımız yüzde 15 olarak hesaplandı. Enflasyon verileri ve beklentileri baz alınarak bütçemiz hesaplandı. Umuyoruz hedeflerde sapma olmaz” dedi.

AYDIN: HÜKÜMETİN VE BİZİM ÜSTÜMÜZE DÜŞEN GÖREVLER VAR 
Bütçe görüşmelerinde söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, "Hafta sonu yaşadığımız olay her şeyin önüne geçti. Onunla ilgili değerlendirmeler yapacağım. Hava basıncının 1 milibarın üstüne çıkmasıyla oluşan deniz yükselmesi ciddi sorunlara yol açtı. Ev ve işyerleri, yollarımız, alt yapımız önemli ölçüde hasar gördü. Yaşana sorunların üstesinden gelmek için ilk andan itibaren İZSU ve İzBB birimleri sahadaydı. Suyun deşarj edilmesiyle ilgili ciddi mesai harcadılar. Emeklerine sağlık. Yaşanan fırtına ve yağışla birlikte oluşan dalgalar deniz taşmasından meydana gelen suyun etkilerini daha da arttırdı. Ancak Karşıyaka Meclis Üyesi olarak söyleyebilirim ki; Karşıyaka’yla ilgili sevindiğimiz kısım oldu. 2 yıl önce Karşıyaka’da set yapılmış, görevini yerine getirdi. Başka alanlardan gelen su ciddi sorun yarattı. Hiç değilse yapılan set sayesinde etki az yaşandı. İzBB ve bütün birimleri yaraları sarmak için gayret gösterecek. Yapılacak tespitler sonucunda zarar görmüş yurttaşlarımıza sosyal yardım kapsamında çeşitli destekleri sağlayacağız. Deniz taşması ile ilgili çalışmalar da sürüyor. Gördük ki; yaşanan olayın etkilerini gidermek için yapmamız gereken çok iş var. Bu işleri sağlamak için İZSU 22 milyarlık bir bütçe sundu. Yüzde 50’sinden biraz fazlası yatırıma ayrıldı. Tıpkı İzBB gibi İZSU bütçesi de yüksek yatırım öngörüyor. Şehrin sorunlarını gidermek için ilerleme sağlıyor. Yaşanan deniz taşkınıyla ilgili olarak bir hususu daha dile getirmek isterim. Giderek kutuplaşan siyaset anlayışı ve tartışma zihniyeti sorunları doğru zeminde tartışmamamızı önlüyor” dedi.

Yapılan bazı haberlerle ilgili sitem eden Aydın, "Mesela Cuma günü bu mecliste başkan yaşanan tartışmaya atfen çöp toplanır, çukur kapatılır, çamur kurutulur dedi. Bu tamamen o günkü konuyla ilgili olmasına rağmen bu konuşma haberci olduğu iddia eden bir site konuşmayı ‘Tunç Soyer’den İzmir’de yaşanan su baskınları ile ilgili açılama’ diye verdi. Elbette bunun pek çok kötü örnekleri olabilir.Biz sorunlarımızı doğru zeminde tartışmazsak, sen şunu yaptın yapmadın diye bakarsak o zaman verim elde edemeyiz. Elbette İZSU ve İzBB’nin yaptıklarını eksik bulmak ve tartışmak herkesin hakkıdır.  Biz de zaten daha iyisini yapmak için çaba sarf ettiğimiz söylüyoruz. Ancak bu tartışmayı böyle aldığınızda gösterilen emeklere haksızlık olmuş olur. Daha da önemlisi sorunu nerde olduğunu algılayamazsak çözümü de bulamayacağınız demektir.Kemeraltı'nda çalışmaların bittiği yerde yaşanan yağışlar sonrası sorun yaşamadık. Ancak  sorunların çözülmediği yerlerde bu sorunların çözüldüğünü söyleyemeyiz. İzBB’nin temin edilen suyu dağıtma ve buradan elde edilen atık suyu bertaraf etme yükümlülüğü var. Geçen yıl yapılan bütçe komisyonunda da belirttim. Geçen yıl İzmir'in içme suyunun yüzde 15’ini yeraltından kendi temin ettiğin sadece yüz de 45’ının barajlardan geldiğin söyledik. Bu yıl bu rakama yüzde 40’a düştü. Ankara’da içme suyunu yüze 98’i, İstanbul'dan yüzde 99’u barajlarda kaynaklanıyor. Biz yeraltından temin etme konusunda ciddi bir enerji kullanmış oluyoruz.Bu da maliyetlere yansıyor.  81 ilde tüm su ve kanalizasyon idareleri İSKİ için çıkarılan kanunla yönetiliyoruz. Hukuki altyapı tüm faaliyetlerin doğru yönetilmesi konusunda çok önemli. Maliyetleri azaltmak için bize ve hükümete düşen görevler var. Hükümete düşen su idaremiz elektrik kullanıyor ve bunu sanayi tarifesine göre alıyor. Yani sanki fabrika ödüyor gibi elektrik alıyor. Kamu kurumlarına ise resmi tarifeden hepimizin kullandığı tarifenin çok altından veriyor. Tüm su idarelerimiz kamu kuruluşu ve suyun yönetimi dağıtımı için kullandığı elektrik için sanayi tarifesi ödememelidir. Bize düşen konu ise enerji maliyetlerini azaltmak için yenilenebilir enerji miktarını daha fazla artırmamız lazım. Suyun maliyetini azaltmak için hep birlikte çalışmalıyız. Suyun maliyetinin altında fiyatla satılmıyorsa maliyetini azaltmak zorundayız. Orta vadede ise su ve kanalizasyon idaresi için daha iyi bir yasal altyapıya ihtiyacımız var” ifadelerini kullandı.

Bütçenin büyük bir bölümünün yatırıma ayrıldığı vurgulayan Aydın, "Bu yıl bütçemizin 22 milyar 750 milyonluk kısmını yatırıma ayırdık. 3 milyar 600 milyon TL’si içme suyu ile ilgili yatırımlara. 4 yılda 3 bin 90 kilometre şebeke suyu inşaatı yaptık.Bu da maliyet konusunda bize önemli bir yol aldırdı. Maliyetleri yükselten bir diğer konuda suyu dağıtırken kayıp kaçak oranlarının olması. İzmir’in dirençliliğini artırmak hepimizin temel sorunudur. Bu sorumluluğu yerine getirmek için daha fazla çalışmak zorundayız. Bu konuda da İZSU 2024’de daha fazla çaba sarf etmek adına yüzde 50’si yatırımlara ayrılmış bir bütçe ile karşımızda” diye konuştu.

HIZAL: BUGÜNÜN SORUNLARININ OLMADIĞININ FARKINDAYIZ 
AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal bütçeyi kendilerinin kullanacağını belirtirken, "Sizler tarafından hazırlanmış ancak bizler tarafından kullanılacak bütçe olduğu için bütçe nezdinde pek eleştirilerde bulunmayacağım. 2 gün önce şehrimizde meydana gelen ve kıy bölgesinde yaşanan deniz taşmasında mağduriyet yaşayan tüm hemşerilerimize geçmiş olsun diliyorum.İZSU çoğunlukla yaptığı yatırımları yerin altına yapıyor. Çok göremediğimiz, görme imkanı olmadığımız yatırımlar yapıyor. Son zamanlarda Tunç Soyer'de sıklıkla 'Yatırımları üst tarafa değil yerin altına yaptık' diyor.  Tabii ki 4,5 yıldır İZSU'nun değişik oturumlarında bunları değerlendirdik, eleştirdik, şehrimizdeki bir takım sorunları hep beraber konuştuk. İzmir'de bir altyapı sorunu var. İzmir'i bir kanalizasyon ve yağmur suyu ayrıştırma problemi var mı? Var. İzmir'de bittiği iddia edilse de önümüzdeki dönem artacağını bildiğimiz bir koku problemi var. İzmir'de kayıp kaçak oranları ile ilgili hala problem yaşıyoruz. Dereler ile ilgili bir takım sorunlarımız var. Yüksek fiyatlı, neredeyse Türkiye'nin en yüksek su fiyatını İzmir ödediğini biliyoruz. Genel hattıyla baktığımızda bir sorun var. BU sorun Bugünün sorunu değil.  İzmir'deki koku sorunu Tunç Soyer gelmeden önce de vardı. Bundan 15 sene önce İzmir'de kanalizasyon ve yağmursuyu hattı ayrıştırma sorunu vardır. Bundan 20 yıl önce körfez kirliliği söz konusuydu.Bundan 25 sene önce başka çevresel sorunlar var mıydı? Vardı. Demek ki isimler değişiyor ancak anlayış değişmediği müddetçe bunlar katlanarak devam ediyor.Bu sorunların bugünün sorunu olmadığını farkındayız. Ancak bu sorunların CHP yerel iktidarını temel sorunu olduğunu biliyoruz. Temelde yaptığımız eleştiri ve itirazın temeli de bu. Altyapı gibi sorunların kısa sürede ortadan kaldırılamayacağı da biliyoruz. Eleştirimiz buna da değil. Eleştirimiz 4,5 yılda ve fotoğrafın büyüğüne bakıldığında 25 yılda sorunların ortadan kaldırılması için yeterince iradenin ortaya koyulmamasına. Hiçbir şey yapılmadı elbette ki demeyeceğiz. Ancak net bir sorunu en baştan alıp neticelendirmek adına bir irade 4,5 yılda koymadınız. Bu sorunları çözemediğiniz sürece ortaya geri dönülmesi güç bir takım hadiseler çıkıyor. Çiğli'deki 4'ncü faz ihalesini 10 yıldan uzun süre yapıp tamamlamadığınızdan bu körfezi daha fazla  kirletir. Dolayısıyla bu sorunu zamanında ve doğru şekilde çözmek zorundasınız. Demek ki İZSU 1 saniye bile zaman kaybetmeden yatırım yapmak zorunda. Yatırımdan hiç geri durmamak zorunda. İZSUnun diğer kurumlardan farkı da bu. Yatırım dediğinizde aklınıza gelen yeni yağmur suyu hatlarını yapılması, tesislerin yapılması geliyor.Bunun için İZSU'nun ayırdığı bütçe yüzde 10. Önünüzdeki bu oran İZSU'Nun yatırım performansının ne kadar kötü olacağını gösteriyor.Bir söz verdiğinizde vaatte bulunduğunuzda samimi olacaksınız. Samimiyet noktasında bir sorun varsa orada ciddi bir sorun var demektir. Tunç Soyer 4,5 yılda boyunca samimiyet testinden geçiyor ve bundan yeterince başarılı olmadığını görüyoruz.  Samimiyet testini Soyer nerede başladı? Körfezde başladı. Körfez kirliliğinin birçok sebebi var. Göreve geldiğinde  ben 3,5 yıl sonra yüzeceğim dedi. BUnu bir çok yerde söyledi. Hiçbir İzmirlinin Tunç Soyer'e görevine başlarken temizleyip Karataş'tan Karşıyaka'ya yüzün demedi. Göreve başlayınca körfezi ben veya İZSU temizlemeyecek, körfez kendi kendini temizleyecek dedi.  Hiçbir bilimsel dayanağı yok. Bir takım akıl hocalarından bunları aldı, nasıl olsa İzmirliler de bunu zaman içinde götürürüz dedi ve körfezi temizlemeyeceğiz diyerek bir süreç kazandı.Sonra baktı ve süreç olmayacak kirliliği Gediz'in dağlarında aradı. Gediz Nehri'nin çıkış noktasının iç körfez olmadığını bir İzBB Başkanı bilmek zorunda. Ancak Soyer tiyatroyu tamamladı. Ne oldu? Foça'da yaptığı suç duyurularını sonucu ne oldu?Maksat şov olunca sonuç böyle olur. Körfezde yüzeceğim ifadesi samimi olmadığı gibi, körfezi temizleyeceğim ifadesi de samimi değil. Sonrasın daha feci bir durumla karşılaştık ve ben körfezde yüzüyorum ve sözümü tuttum dedi. Soyer'in yüzdüğü yerde 30 yıldır yüzülüyor zaten. Sorun orada değil. Sorunun nerede olduğunu herkes biliyor.Bunu İzmirlileri kandırmaktan yanıltmaktan başka hiçbir şey değildir. Burada da bir tiyatro oynandı. Temel kirlilik nedenlerinden bir tanesi İzmir'deki ayrıştırmanın tam ve yeterince yapılmamış olması. Elbette ki ben ve grubumuzdaki arkadaşlarımız afetler üzerinden siyaset dili geliştirmeyeceğiz. Dün yaşanan büyük bir afetti. Dün yaşanan afette İZSU'nun, Büyükşehir Belediyesinin ve diğer belediyelerin personellerinin ne kadar fedakarca hizmet verdiğini de biliyoruz. Ancak Tunç Soyer Türkiye'de yaşanmış büyük deprem afetinden sonra kendisini ve kurumunu inkar ederek 'burada devlet yok' diyerek bir siyaset dili kullandı. Tunç Soyer oraya devletin bürosu olarak oraya gitmişti. Ben aynı hatayı yapmayacağım.  Altyapıdan Aziz Bey'de sorumlu, Büyük kanal projesi gibi devasa projesindeki boru çaplarını külten belediye başkanları ve yöneticileri de sorumlu, Tunç Soyer ve Aziz Bey döneminde süt düzey yöneticileri  olan ve şu an aday olmak isteyen bürokratlar da sorumlu" diye konuştu.

Altyapı sorununun olduğu Tunç Soyer'in de söylediğini belirten Hızal, "Altyapının sorumlu olduğunu sadece ben değil herkes söylüyor. Dün sizin listelerinizden TBMM’ye girmiş bir milletvekili bir paylaşım yaptı.  Bu örneği niye verdim? Ben altyapı, kanalizasyon, yağmur suyu problem dediğimde AK Parti meclis üyesisin diyorsunuz. Ben daha objektif yorum yapmış olduğunu düşündüğüm bir siyasetçinin paylaşımını söylüyorum. Sizlerle birlikte seçim kampanyası yürütmüş bir arkadaş. Bu altyapı sorunun aslında Tunç Bey’de itiraf ediyor. 25-30 yıldır yapılmayanları yapıyoruz diyor. 25 yıldır bu şehri CHP yönetiyor. Şimdi de CHP’li belediye başkanı bunların yapılmadığını itiraf ediyor. İzmir’de her yağan yağmur sonrası sular taşıyor, sular basıyor" ifadelerini kullandı.

Arıtma tesisi konusundaki sorunlara dikkat çeken Hızal, "Arıtma tesisi sayımız çok. Arıtma meselesinde lider olmanızın temel sebebi boşa arıtma yapmanız. Dün milyonlarca metreküp deniz suyunu ve yağmur suyu arıttınız. Sonra da biz lideriz. Asıl arıtmanız gereken miktar kullanılmış su. Siz yağmur suyu ve kanalizasyon altyapısı yapmazsanız taşan denizi de artırırsınız sonra lideriz dersiniz. Bazı arıtma tesislerinin arıtmama tesisi. En başta Çiğli Arıtma Tesisi. Bu tesisin 4'ncü faz inşaatını 10 yıldır yapamadınız. Sayıştay raporlarında diyor ki siz tesisi için kredi aldınız, ihalesini bile yapamadınız ancak parayı bile sahip çıkamadınız. Parayı TL'ye çevirdiniz yaklaşık 82 milyon civarında paraya sahip çıkamadığınız için kurumu zarara uğrattınız. Bunu 25 yıldır kenti yöneten CHP'li belediye ekipleri yapıyor. Tesisin yapıldığı günden bu güne rezevize edilmediğini söyleyen kim? Tunç Soyer. Şu an yapılan revizyon oranı yüzde. Hadi yüzde 10 olsun. Paranın da bir kısmını vermişsiniz. Revizyon da yok. Çiğli arıtma tesisi hala körfeze kirlilik akıtıyor. 200 milyon bedelle deviasyon kanalı açacağız demişsiniz ancak bu da yapılmamış. Çiğli açıklarına deşarj ediliyor arıtılmayan su. Bu bir çevre, altyapı sorunudur. Ancak bütçede doğru yatırımı yüzde 10 olarak belirlerseniz bunlara çözüm getiremezsiniz. Geçen bütçe görüşmelerinde de söyledik. Arıtma tesislerinin bir kısmı kaçak. İzinleri alınmamış" dedi.

İzmir'de çevre felaketi yaşandığını belirten Hızal, "İzmir’de ciddi bir çevre felaketi yaşandı uzun yıllar.  İzBB, İZSU eliyle İzmir'in en kıymetli alanlarına çamur döküldü. Çiğli Atıksu tesisinden çıkan çamurlar, tesis çevresindeki alana döküldü. Bunu miktarı 2,5 milyon metreküp. İzmir ölçeğinde bir belediye 25 yılda bu kadar arıtma tesisi yaptık diye övünen belediyenin bir çamur kurutma tesisi olmaz mı? Bu beceriksizlik değil de nedir? Bir çamur kurutma tesisi yapıp, sonra yakıp onaramamak beceriksizlik değil de nedir? Şu an çamurlar orada duruyor. Anlık tesisten çıkan çamurları da Manisa tarafındaki bir kurutma tesisine götürüyorlar ve yıllık 300 milyon TL’nin üstünde bir kurutma bedeli ödüyorlar. Sonra tabii ki Türkiye'nin en pahalı sularından birini İzmirlilere kazandırırsınız. Söz söylemek vaat vermek ve bunları yerine getiriyoruz demek samimiyet gerektirir. İZSU 4,5 yılda kaç yenilenebilir enerji santrali yaptı?" ifadelerini kullandı.

Yağmur suyu hasadı projesine yönelik eleştirilerini dile getiren Hızal, "Yağmur suyu hasadı ile ilgili binlerce depolar dağıtıldı. Bunlara fizibilitesini doğru yapılmadığını düşündüğümüz için oy çokluğu verdik. Bu yapılırken bile İzmir yağmur rejiminin tam olarak doğru yapılmadığını düşünüyorduk. Yağmur hasadı da ciddi bir iştir. Sünger kent denilen kent su geçirgenliği olan asfalt ve kaldırımların yapılması demektir. Bunu yaparken bunları yapması gereken İZSU ne yaptı?" diye konuştu.

Geçtiğimiz oturum CHP'li meclis üyesi tarafından yöneltilen 'dava açacağım' sözlerine yanıt veren Hızal, "Geçen meclis toplantısında bir meclis üyesi arkadaşımız benle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söylemişti. Bunu bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Kendisine tavsiyem olacak. Savcılığa gidecek ise İZSU’da birkaç yıl önce yapılmış hırsızlık hadisesi var.  İZSU’nun bazı depolarında çok yüklü miktarda sayaç ve çelik malzemesi hırsızlık meselesi var. Bunu tespit eden  tutanak tutan güvenlik görevlisi işten çıkartıldı. Benim hakkımda dava açacak arkadaş o dava dosyasına da vaksın. Hem işten el çektirdiğiniz ve şu an hukuk mücadelesi veren personel arkadaşların hukuk mücadelesinin ne noktada olduğunu inceleyin isterseniz. Önümüzdeki seçimlerde  CHP kazanırsa Özgür Bey istifa eder mi denildi. Benle bu polemiklere girmesin isterse. Ama Tunç Bey ile girebilir. Özgür Özel genel başkan olursa aday olmayacağım diyen TUnç Soyer. Biz İzmir'de toplanmayan çöpleri, kapatılamayan çukurları, kurutulamayan çamurları konuşuyoruz. Başakan çıkar çp toplanır ama toplatılmamış, çıkur kapatılır ama kapatamamışsınzı, çamur toplatılır ama 2,5 milyon metreküp çamur orada durur" ifadelerini kullandı.

ÖZUSLU: GERÇEĞİ YANSITMIYOR
Söz alan Başkan Vekili Mustafa Özuslu, "Sayın Kılıçdaroğlu aday olmazsa aday olmayacağım dediğini söyledi Sayın Hızal. Ancak başkanımızın böyle bir beyanı yoktur. Sayın Hızal samimiyet kavramı üzerine vurgu yaptı fazlasıyla. Ancak herhangi bir kanıta dayanmayan, herhangi bir kanıta dayanmayan sözün meclis kürsüsünden söylenmesini doğru bulmam" dedi.

UMUTLU: ALİAĞA'DA GİRERKEN İZSU'DA NİYE GİRMİYORLAR?
MHP Grup Başkanvekili  Cüneyt Umutlu müteahhitlerin İZSU'ya güvenmediğini belirtirken, "Geçtiğimiz günlerde afette zarar gören vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyoruz. CHP Grup Başkanvekilimiz arıtılan suların çiftçilere verildiğini söyledi. Ben arıtma tesisinden Bakırçay'a akan görüntü göstersem size birkaç gün yemek yiyemezsiniz. o kadar kirli bir sı var ki... Bakırçay'dan sulama yapan çiftçilerin motorları tıkanıyor.  300 kilometrelik yağmur suyu kanalları nerede yaptınız çok merak ediyorum. AAA kredi notumuz var. 16 milyar TL'di sanırım borçlanma limitimiz. Peki ihale yapıyoruz ihalemize müteahhitler katılmıyor. Ödemelerimizi düzenli yapmıyoruz, gerçekçi şekilde ihalelere çıkmıyoruz. Sonra müteahhitler alacaklarını tahsil etmek için hatırlı aracılar bulmaya çalışıyor. Kağıt üzerinde olanlarla gerçekler farklı. Aliağa Belediyesi'nin yaptığı ihalelere katıldılar ancak İZSU'nun yaptığı ihalelere niye girmediler? Çünkü güvenmiyorlar” diye konuştu.

SEVİNÇ: VATANDAŞLARIMIZA GEÇMİŞ OLSUN 
İYİ Parti Grup Başkanvekili Kemal Sevinç ise İZSU’nun  gece gündüz çalıştığına dikkat çekerken, “Dünyanın en gelişmiş başkentleri ve ülkelerinde çok şiddetli yağmurlar sonrası taşkınlar ve su baskınları kaçınılmaz olmaktadır. İklim değişikliği etkisini son dönemlerde ülkemizde olumsuz sonuçlarını yaşamaktadır. Burada esas mesele biriken su birikintilerinin çekilmesidir. Çok düşük kotlarda kalan binalar bu durumlardan daha çok etkilenmektedir. Dileğim bu tür olumsuzluklardan hiçbir kentin maruz kalmamasıdır. İzmir’de yaşanan durumdan dolayı da vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 1980’li yıllara kadar İzmir’imizde merkez bölgede 14 belediyemiz vardı. Bunların her biri kendi bütçelerinde kanallarını yapıp içe sularını temin etmekteydi. 30 ilçenin kanal, içme suyu ve ulaşım altyapısı  1984'de büyükşehir olması sonrası yeniden altyapı planlaması ele alınmış ve çevredeki belediyelerin bir çoğunda gecekondu yapılar vardı ve çoğunda kanal altyapısı yoktu. 1984'lü yıllarda ilk defa planlı şekilde kanal altyapısı İzBB Fen İşleri tarafından yönetilmekteydi, içme suyu altyapısı ESHOT tarafından yönetilmekteydi. 1987'de ise İZSU kuruldu. İZSU Genel Müdürlüğümüz 30 ilçede içme suyu ve kanal altyapısının ayakta tutmak için gece gündüz çalışmaktadır” ifadelerini kullandı.

BÖRÜHAN: GELİŞMEYE DEVAM EDECEK 
Geçtiğimiz günlerde yaşanan sel felaketine dikkat çeken CHP’li Meclis Üyesi Cenap Börühan, "İzmir'in birçok bölgesinde rakım deniz seviyesinde olduğu için kuvvetli yağmur yağdığında rüzgarla birlikte bir takım su taşkınları  sıkıntısı yaşanmakta.Körfezde kirlilik ve koku sorunun çözülmesi için atılması gereken en önemli adım yağmur sularını kanala vermeden doğrudan denize deşarj etmek. Tunç Soyer göreve gelişinin ardında 100 kilometre yağmur suyu ayrıştırma hattı yapacağını söylemesine rağmen bu güne kadar 300 kilometrelik hattı tamamlamış ve verdiği sözün 3 katını hayata geçirmiştir. Bu bilgileri gerekirse AK Partili arkadaşlara gönderebilirim.  Büyük yağmur suyu ayrıştırma projesi mevcut sistemde kanalizasyon hattına akan yağmur suyunu ızgaralardan akarak doğrudan denize gönderilmesidir. Önceki yıllarda kronikleşmiş hale gelen ve su baskınlarını sıkça yaşandığı Buca Koşu İZBAN durağı, Kemeraltı gibi önemli noktada imalatların tamamlandığı bölgede büyük ölçüde su baskını yaşanmadığını gördük. İZSU idaresi şehrin altyapısına yeni yağmursuyu hatları ile geliştirmeye devam edecek" diye konuştu.

ÖNCEL: ÖDEMİŞLİ NİYE GÖREMİYOR?
AK Parti Meclis Üyesi Murat Öncel ise, "4 saattir rakamlara boğulduk. Biradaki sunumlardaki sözde yatırımları izmirli niye göremiyor diye düşünüyorum. Baraj yapılmasından dolayı köyleri değişen, evleri bittiği halde altyapısı olmadığı için oturma izni almayan Ödemişli vatandaşlar niye göremiyor. Enstitü caddesi , eski hastane caddesi her yağmurda su baskınları yaşıyor, buralarda herhangi bir yatırımı Ödemişli niye göremiyor? Ödemiş'te 1 tane arıtma tesisi yaptırmadık. inşallah İzmirliler ve ÖDemişliler 31 Martta sizi görecek" dedi.

PARLAR: KÖRFEZİN KORUNABİLİRLİĞİ SAĞLANMASI LAZIM
CHP'li Meclis Üyesi  Ozan Parlar ise, "23 sene önce bir arıtma tesisi yapılmış. O günün evsel atıkları körfezimize akıyormuş ondan önce. O günün teknolojik koşulları, yöneticileri kendilerinde ceplerindeki paraya göre proje üretmişler. O güne göre doğru bir proje yapılmış ve kenti kurtarmış. Yatırımında ekonomik süreci 10-20 yıl arası değişir. İZSU'nun sırtında ciddi anlamda yatırım yapma zorunluluğu gelmiş. Bununla birlikte körfezin korunabilirliği sağlanması gerekiyor." diye konuştu.

BOZTEPE: TUNÇ BAŞKAN GELSİN KARŞIYAKA İSKELEDE YÜZSÜN
AK Parti Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe kendisine verilen şortu hatırlatırken, "Sayın Tunç Soyer'in kitapçığı elimde var. Meşhur cemreler ile ilgili. Çok renk, çok ses, çok nefes sloganı bulmuştu. Çok renk dediği zaman denizin kahverengiye büründüğü, bazen kahverengini ötesinde çamur rengine büründüğünü gördük. Çok ses dediğimizde de yapacağız edeceğiz gibi sesler çıktı. Nefes ise kentimizde bundan 7-8 ayı saymazsak nerdeyse İzmir'de nefes alamayacağımız durumu getirdi. TCDD ile protokolümüz vardı Sayın Başkan gelince bunu rafa kaldırdı. Projede yapılacak olan sirkülasyon kanalı vardı. Körfezle ilgili bizim kayıp 3,5 yılımız var. İZSU sanırım bu işe başladı dip taraması ile ilgili. Mavişehir’deki su baskını... Yıl 2009 Mart. İzBB Başkanı Aziz Kocaoğlu Mavişehir'e gidip yıllarca çekilen sıkıntı sona erecek diyor. 2007'de ilk burayı su bastı. Mavişehir 1996 gibi yapıldı. O günden 2007'Ye kadar su baskını yoktu. 2007 yılında büyük sıkıntı yaşandı ve bu proje başladı.  2020'deki su baskını nasıldı? Pompaların çalışmamasından kaynaklıydı. Şu an 4 pompa var 3 tanesi çalışıyor 1 tanesi çalışmıyor. 2020'de tamamı çalışmıyordu. 2020'deki su baskınından sonra Tunç Soyer 'Mavişehir için söz verdik bu son olacak' dedi. Burada 14 bin kişi yaşıyor 6 bin konut var. Kocaman bir set yapıldı. Suyun içeri gelmeyesin engelleyecek ancak içeride suyu hapsediyor. Tunç Bey son olacak dedi ama son olmadı. Geçenlerde yine su bastı. İzmir’i biliyoruz muhakkak su basıyor. Peynircioğlu deresinin orasında su baskını yok. Peki deniz her tarafta aynı şekilde yükselmiyor mu? Bana bir arkadaş bir şort verdi 2020 Ocak ayında.  Tunç Soyer'in yüzdüğü yerde mavi bayrak var zaten.Gelsin Karşıyaka İskele'den Konak İskele'ye yüzsün.Ama biz yüzmesini istemeyiz, hastalanabilir.Mavişehir'de 4 pompa değil 8 pompa yapılabilir. orada 70-80 milyonluk villalar var oradaki bölge halkından da para toplanabilir. Orada geçmişte harcadığımız paralar da kaba tabirle pert oldu." ifadelerini kullandı.

SÜRÜCÜ: RİZE OLUNCA VAR, İZMİR OLUNCA YOK
CHP'li Meclis Üyesi Şerif Sürücü ise hükümet temsilcilerinin afet üzerinden siyaset yaptığını belirtirken, "Hüsnü Bey hem şovu sever... Bütçe konuşuyoruz. Bu meclis yeni seçildiğinde konuşmalarında hep 'afet üzerinden siyaset olmaz' dedim.Afet  üzerinden siyaset geliştirirseniz doğru olmaz. Birileri de çıkar afetten bahsediyorsun ama Rize'yi unutmadık der. Rize'de afet olacak, İzmir'de de afet olacak. Afet  Allah'ın gönderdiği afad. Sen bunun üzerinden siyaset kurarsan birileri de gelir der ki Karadeniz'de olduğunda her şeyi karşılıyorum der. İzmir'de neden hükümet yok? İzmir’e şaşı mı bakıyoruz? Rizeli olunca var, İzmir olunca yok.  Biz kredi kullanıyoruz. Nerden kullanıyoruz? Dünya Bankası ve Fransız Kalkınma Bankası. Buralardan alınan kredilerin limitlerine bakıyoruz yüzde 26,28 uluslararası bankalardan yüzde 35,8 Fransız Kalkınma Ajansı'ndan. Neden yerel bankalardan almıyoruz diye sordum, hükümet bankaları olunca CHP'li belediyelere kredi yok.   Maliyet artışlarını yanlış ekonomi politikaları ile önümüze koyan bu akıl halen geliyor burada bütçe ile ilgili yorum yapmıyor, felaketlerden felaket tellallığı yaparak burada siyaset yapmaya çalışıyor? Neden? Çünkü yerel seçimler var. Siz İzmir'e şaşı baktığınız takdirde... Bu akıl gavur İzmir dediği sürece size burdan iş çıkmaz. İstediğiniz kadar buradan siyaset geliştirin, aydınlık yüzlü  İzmirliler size bakmak. İZSU göz bebeği bir şirkettir, yıpratmayın" dedi.

YAŞAR: HAZİRAN’DA İZMİR’DE SELE KAPILDIM DESEM BANA GÜLERLER
Her yağmur yağdığında vatandaşların zorluk çektiğine değinen AK Partili Meclis Üyesi Metin Yaşar, “Hep bahana siyaseti yapmak İzmirlilere haksızlık. Bunca zamandır belediyeyiz. Ama bu İzmir'in aydınlık yüzlü insanlarının ben Çeşme’den Bostanlı’ya kadar yazın da dahil üzere bu kokuyu çekmek zorunda olmadığını düşünüyorum. İzmir’de yağmur yağsın diye mi dua etmemiz lazım yoksa yağmur yağmasın diye mi? Bir taraftan yazın kuraklık çekiyoruz, bir taraftan da yağmur yağdığı zaman korkuyla dışarı çıkıyoruz. 18 Haziran’da İzmir’de sele kapıldım desem bana gülerler. Bunu yaşamış aracı da pert olmuş bir kardeşinizim. Agora, bahçeler arası köprü altından sele kapıldım. Aynı anda başka kalan insanlar da oldu. Geçen haftaki yağmurda yine bazı yollara selden araçlar giremiyordu. Afet olmasına gerek yok, normal zamandan bahsediyorum.  Ben İzmir’e indiğimde koku duymak istemiyorum. Yazın Avrupa Çeşme’ye gelmek istiyor ama bu koku baş ağrıtıyor. İzmirliyiz diye bu kokuya layık değiliz diye düşünüyorum” diye konuştu.

YILDIRIM: 3 MİLYARLIK BÜTÇE İLE HAYATA GEÇECEK
CHP'li Meclis Üyesi Aybars Yıldırım İZSU'nun güvence yarattığını belirtirken, "Büyükşehir yasası ile İZSU ile tanıştık. Su aslında kimisi için bir bardak su olarak nitelendirebilir , İZSU'yu da bir bardak su olarak görüyorum ancak muhalefet bunu ifade ederken bazen bu ifade acımasız oluyor. Bardağın neresinden baktığınız önemli ifadesi vardır, bunun kirli tarafından bakmak , kahverengi demek acımasızca. İZSU için 'hiç' demek acımasızca. 'Yetmez' tabirine ise bizde katılıyoruz. Ben Genel Müdürümüz ve Tunç Başkanımızın deprem bölgesindeki çalışmalarını hatırladım. İZSU sadece İzmir'de değil. Orada çamura bulanmış çizmeleri de buradaki mayoların yerine görmek isterdik. Başkanımız göreve geldiğinde içme suyu hattını büyüterek hattı yenileneceğini ve herkesin musluğundan kesintisiz su alacağını söylemişti ve bunu yerine getirdi. İZSU tüm güvenilirliği ile İzmir'de bir güvence yarattı. Kesintisiz ve sağlıklı içme suyunu amaçlayan projeleri 3 milyarlık bütçe ile hayata geçirilecek. Yarımada olarak Büyükşehir Belediyesi'ne bağlanmamızın ardından makro ölçekte büyük bir gücüm arkamızda olduğunu belirtmiştik. ilçe belediyesinden bir anda büyükşehire bağlanmış bir ilçe olarak ilk bağlandığımızda çok sayıda arıza ile karşı karşıyaydık. Bunların hepsi gitti. Yapılan tüm çalışmaları hassasiyet ile takip ettiğimiz için nerede ne var diye bizde İZSU'yu tanımaya başladık" dedi.

DEMİRCİOĞLU: SIKILMIŞ DURUMDAYIZ
AK Partili Meclis Üyesi  Yusuf Demircioğlu, "Ben 1992 yılından bu yana İzmir'de yaşayan biriyim. Aynı şeyleri yaparak farklı sonuç beklemenin ne kadar yanlış olduğunu yaşayarak görüyoruz. Felaket üzerinden tabi ki siyaset güttüremeyeceğiz. Şerif Bey'in  Rize benzetmesini hiç hoş karşılamadık. İzmir Türkiye'nin ne büyük 3'ncü şehir cve bu şehri 25 yıldır CHP'li yöneticiler yönetiyor. Biz bardağın dolu kısmına bakmak istiyorum ancak boş kısmını da sizlere söylemek zorundayız. Geçtiğimiz yıllarda Karşıyaka, Konak, Gaziemir, Karabağlar'da yağmur yağdığında şehrin birçok noktasında ne sıkıntılar yaşadığımız çok iyi biliyoruz. Biz sahil boyunca  21'nci yüzyılda vidanjörlerin kanalizasyon çekerek  taşıma yöntemi ile temizleme sistemi oluşturmamızı İzmir'e yakışır görmüyoruz. Biz samimiyiz bu şehre hizmet etmek istiyoruz deniliyor ancak sadece samimiyet ile bu şehre hizmet edilemeyeceğini söylüyoruz. Biz Tunç Başkan'ın bir akşam körfeze denize giriyorum müjdesini verince gerçekten çok heyecanlandık. Biz nerede denize gireceğini beklerken, ancak Ozan Beyde ifade etti orada geçmişte yarışma yapıldığını. Körfezde denize girmeye başladık diye lanse edilen konulardan İzmirliler olarak sıkılmış durumdayız.

SEVİL: BU SORUNLARI YAŞAMIYOR OLMAMIZ LAZIM
AK Parti sıralarından söz alan Burçin Kevser Sevil ise afetlerden siyasi CHP'li isimlerin yaptığını vurgularken "Bu görüşmeler en başına alındığında Murat Beyden itibaren bize kimse ne yaptığınız iel ilgili bir bilgi veremiyor. Ne yaptınız, nasıl bir çıktıya vardınız bunu anlatmıyorsunuz. Biz İZSU'da da aynı sıkıntıyı yaşadık. İZSU'da -mış belediyeciliği var.   Biz sizin bize vaat ettiklerinizin peşindeyiz. Bunlarla ilgili ne yaptınız diye soruyoruz. İki grup olarak tartışmada bazı temel problemler yaşıyoruz. Biz ısrarla diyoruz ki burası İzBB meclisi ve burada İZSU'yu konuşuyoruz. Ancak biz sizi bir türlü İzmir’e çekemiyoruz. Siz Rize'de Balıkesir'desiniz merkezi hükümettesiniz.Biz sizle Rize'yi tartışırız, ancak siz bizimle İzmir'i tartışabilecek misiniz? Sizin şehrin sorunlarına ilişkin bir derdiniz yok. Derdiniz olmadığı için onlara bakıp bize bahsediyorsunuz. Temel problem lokal çözümler, anlık çözümler buluyorsunuz.  Tunç Soyer'in bugün yaptığı bir açıklama var. 2019'dan beri 4 bini aşkın taşkın yaşadık bu şehirde deniliyor.Bugün yağan yağmurda Karşıyaka ve Konak'ta bu problemleri yaşamıyor olmamız lazım. Siz yaşadığınız herhangi bir problemde  neye sarılıyorsunuz? Afet, çok yağmur yağdı... Mavişehir ile ilgili de orada yaşayan meclis üyemiz anlattı. Taşma sıkıntısını bugün yaşamadınız. Geçmişte olduğu için pompalar var. Ancak bunlar kullanılmıyor. Bizim istediğimiz şey bizim dertlendiğimiz şeyler üzerinde sizde derlenin.Biz bürokrat arkadaşlarımızın ne kadar çaba verdiğini görüyoruz. Burada seçilmiş irade var. Onlar neyi önceliyorsa bürokratlarda onları önceliyor.Siz bize Tunç Soyer'in 2019'da verdiği sözlerin ne olduğunu ve bugün hangi noktaya geldiğini anlatın bize.  Tunç Soyer 5 yıl içinde kentin yağmur ile ilgili sorunlarını ortadan kaldıracağız dedi. Kaldırdı mı? Hayır. Biz burada afetin siyasetini hiçbir zaman yapmadık. Ancak afetin siyasetini kimler nerede yaptı onları da biliyoruz.Kemal Kılıçdaroğlu yanında Tunç Soyer, Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu ile yaptığınız çalışmaları vatandaşa anlatıp PR yapma derdindeydiniz. Bir de üstüne vatandaşları yanlış yönlendirme gelsinler tutuklasınlar dediniz. Kimse sizi tutuklamaya çalışmazken. Afetin siyaseti budur. İZSU'nun kullandığı 110 milyarlık kredi var. Biz buna oy birliği verdik. Biz popülist söylemlerle bu işe yaklaşmadık.Biz dayanıksız hiçbir bilgi ile karşınıza çıkmadığımızı çok iyi biliyorsunuz.Aldığınız krediden kaynaklı kamu kaynağında zarar uğratan sizsiniz" diye konuştu.

AYDIN: İZMİRLE İNATLAŞIYORSUNUZ
Son olarak söz alan CHP Grup Başkanvekili Murat Aydın, “6 saattir buradayız. 6 saattir konuştuğunuz tartışmayı ne yaptığınızı söylemiyorsunuz diye bitirmek çok acımasız. Gerçek değil en baştan. 5,5 saattir bu kadar insan ne yaptırıyor? Ne yaptığımızı söylüyoruz anca anlamak istemeyene hiçbir söz kafi değildir. O yüzden gerçekten anlamak ve meseleyi düşünmek isteyenler için konuşuyoruz. Bizim buradaki oturumun başlığı ne? 2024 bütçesini konuşuyoruz. Bu yüzden şunu öngörüyoruz, şunu yapacağız diye anlatıyoruz. Geleceği konuşuyoruz çünkü. Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomisini batırdığı bir ülkede yaşadığımız için dönüp dolaşıp ekonomiyi konuşuyoruz. Yatırım nedir konusunda anlaşalım. Bir harcama kaleminin yatırım mıdır değil midiri bize yasa söylüyor. Buna göre hesap yapıyoruz. Sizin belediyelerinizdeki yatırım oranları belli. İzmir’de beğenmeyebilirsiniz ancak daha iyisini yapacağız derseniz yaptıklarınızı hatırlatırlar size. Sayın Hızal doğru yerden yaklaştı ve CHP belediyecilik anlayışına göre yaklaştı.  Bizim onlarla aramızda kocaman bir fark var. Mesela biz İstanbul’u 20 yıl yönetim en üst düzeydeki kişinin ağzından ‘ihanet ettik’ demeyiz. Bursa, Trabzon, Sakarya, Şanlıurfa… Geçen meclis üyesi Gaziantep'e gittiğini ve çok güzel bir şey gördüğünü söyledik. Ancak burada onlardan o kadar çok var ki… Bir şeyi anlatırken meseleye doğru yerden bakın. CHP’li belediyelerin hizmet anlayışı insan odaklıdır. Biz çılgın projeler yapmayız. Hizmeti halkın yaygın kullanmasını önceleriz. Doğa ile uygun kalkınmayı önceleriz.Biz yaptığımız hiçbir şeyi yeterli görmeyiz. Çünkü ömrümüzden çok ideallerimiz var. Hep daha fazlasını yapmak isteriz. Sayın başkanımın yüzdüğü ye orta körfez. Çiğli Arıtma Tesisinin deşarjının yerini değiştirmek istiyoruz ancak o da bakanlıkta bekliyor. İzmir bir işini de dürtmeden, sayın Hızal’ın torpilini koymadan halletsin ya. Biz Türkiye Cumhuriyeti'nin belediyesiyiz ya. İzmirle inatlaşıyorsunuz. İzmir'in siyasi tercihi ile inatlaşıyorsunuz. Hepimiz bu şehirdeyiz. Deniz taşkınından etkilenen insanlar İzmir'in insanlarıydı ve hangi partili olduklarını deniz sormadı. Bu şehrin sorunları ile ilgili derdiniz yok ne demek? Hepimizin bu şehrin sorunları ile ilgili derdi var.  Hızal’ın ifade ettiği 5 güvenlik görevlisi kapıda sorumlu olan ve araçları yeteri kadar kontrol etmedikleri iddiası ile işten çıkarılan kişiler. Bunu burada anlatıp İZSU malına sahip çıkmıyor, çalışanlarına şunları yapıyor demek doğru değil. Birilerini bir uç işledi iddiası ile bir şeyler yapılabilir. Kurum bununla ilgili önlemler alır. Siz kurumun hareketlerini sorgularsanız anlamlı olur” diye konuştu

İZSU’nun çalışmalarının görülmediğini belirten Aydın, “İzBB, İZSU, ESHOT... Büyük kocaman bir yapıdan bahsediyoruz. Burada binlerce insan emek ortaya koyuyor. Hiçbirimiz onların emeği üzerinden bir şey demiyoruz. Tüm siyasi olumsuzluğu Tunç Soyer ve biz arkadaşları üstleniriz. Yaptıkları her olumlu şey de onların emeğidir. İZSU gibi insanların iyi işlerken o kurumu görmediği, sorun çıktığında ise dert yandığı bir kurum olduğunu görmek gerekir. Bu onların hiçbir şey yapmadığı anlamına gelmez. Hiçbir şey yapmıyor, hiçbir şey dert etmiyorsa biz 5 yılda parayı nereye harcadık o zaman?" dedi.

ÖZUSLU: İYİ Kİ MECLİSTE BAŞKANLIK YAPIYORUM
Oylama öncesi konuşan Başkan Vekili Özuslu, "İyi ki böyle bir meclisi yönettim. İzmir halkın iradesinin tecelli ettiği mecliste İzmir'in en güzide kuruluşlarından biri olan İZSU'Nun bütçesini 5,5 saattir demokratik bir olgunlukla söz hakkının hiçbir şekilde göz ardı edilmediği, kısıtlanmadığı bir oturum oldu. İktidar her rejimde vardır. Ancak muhalefet sadece demokrasilerde vardır. Bu anlamda İzmir meclisi İzmir halkının demokrat iradesinin nasıl mecliste tecelli ettiğini bir kez daha göstermektedir. Bu nedenle bu meclisi kutlamak gerekir.Böyle demokratik ortamda İzmir'in her türlü sorunu çözülür. Elbette muhalefet bize yol gösterecek eksiklikleri gösterecek. Ancak esas olan icraatı doğru yapmaktır. Yaptıkları ile yetinmeden daha doğrusu, daha büyüğünü yapmaktır" diye konuştu

Yapılan oylama sonrası İZSU bütçesi AK Parti ve MHP'li üyelerin 'ret' oyuna karşın CHP ve İYİ Partili isimlerin 'kabul' oyu sonrası oy çokluğuyla kabul edildi.