GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
15 Temmuz 2022 Cuma 09:47

İZDEDA Başkanı Özkan isyan etti: Saat Kulesi önünde kendimi yakacağım!

30 Ekim depremi sonrası evsiz kalanların kurduğu İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği’nin Başkanı Haydar Özkan, “20 aydır, depremzede olduğumuzu ikna etmeye çalışıyoruz. Evimiz yok, kiradayız. Saat Kulesi önünde depremzedeleri toplayın kendimi yakacağım, o zaman bizi anlayacak Türkiye… Evsiz kalmışım, hala deprem vergisi ödüyorum. Zamanında toplanan deprem vergisi, bize kredi olarak verilse, sorunumuz çoktan çözülürdü” dedi.

EGEDESONSÖZ - İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, SONSÖZ TV’ye konuk oldu, Gazeteci Muhittin Akbel’in sorularını yanıtladı. Depremin üzerinden 20 ay geçtiğini belirten Özkan, devletin, 79 bin 292 bağımsız yapının sorunlu olduğunu kayıtlara geçirdiğini, bunlardan 1100’ünü proje alanı olarak kendisinin yaptığını söyledi. 3 bin 400 konutun rezerv alanda ağır hasarlılar için inşa edildiğine vurgu yapan Başkan Özkan, “Ancak evine giren, şu anda evinde oturma şansı yakalayan, 700 hane var. Teslim edilen konutlar işte bu kadar” dedi.

20 AYDIR BİZİ BİR ŞEKİLDE OYALIYORLAR
Son Başbakan Binali Yıldırım’ın istediği kredi formlarını AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’ye teslim ettiklerini belirten Başkan Özkan, “10 yıkıldıysa, 8 yapıldı. Yanlış hesaplandı. Barış Apartmanın olduğu yerde 24 vatandaş açıkta kaldı. Farklı bölgelere giden vatandaşlar oldu. Şimdi 16 vatandaş açıkta. Trafo yapılacak alana biz depremzedelerimize konut yapılsın diye uğraşıyoruz. Toplamda 700 kişi sadece evine kavuşabildi. Benim gözümün içine bakınca anlıyorsunuzdur. 20 ay geçti ve biz hala kira ödüyoruz. Evsiziz, çoluğumuz çocuğumuz farklı yerlerde. 20 aydır evini beklerken 15 depremzede vefat etti. Enkaz altında ölmedi, kurtuldu, kahırdan öldü. Bunu neden görmek istemiyoruz onu bilmiyorum. Kim görmek istemiyor? Bizi yönetenler! Buna tüm partiler dahil. 20 aydır bizim görülmememizde art niyet arıyoruz artık. Eğer önümüzde seçim dönemi var ve bunu bir silah olarak kullanacaklarsa Allah onlardan razı olsun. Eğer böyle bir şey yok, biz çalışmaya devam ediyoruz diyorlarsa, onlardan da Allah razı olsun. Eski TFF Başkanı Yıldırım Demirören’in Ziraat Bankası borçları öteleniyor ya da bir kısmı siliniyor. Biz hesapladık. 5-10 bin kişilik krediye ihtiyacımız var. Biz bu bir kişinin çektiği kredinin sadece yüzde 16’sı kadarız. Daha ne diyelim?” ifadesini kullandı.

20 AYDIR HALA DEPREM VERGİSİ ÖDÜYORUZ, ANCAK…
1999 yıllında devletin deprem vergisi almaya başladığını hatırlatan İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, şunları söyledi:

“Biz depremden sonra 20 aydır hala deprem vergisi ödüyoruz ancak biz kentsel dönüşümcü olarak sayılıyoruz. Biz hibe verin demiyoruz. Ödediğimiz deprem vergilerinden kredi verin diyoruz. Biz para derdinde değiliz. Kendi verdiğimiz parayı yine kredi olarak geri vermek üzere istiyoruz. Asgari ücret 5 bin 500 TL oldu. Ekmek 4 TL oldu… Yüzde 40 memur zammı yapıldı. Bunlar ihtiyaçtan dolayı yapıldı. Peki biz neyiz? O krediye bizim ihtiyacımız var ve verilmiyor. Geçen sene 400 bin TL’ye çıkarıldı kredi. Ancak faizler öyle bir arttı ki yetişemedik. Bana 2 milyon TL sıfır faizli kredi verseler de ben ödeyemem ki. Biz ticaret erbabı değiliz parayı alıp bir yere yatıralım. Bizim derdimiz ev sahibi olmak. Ben iki yıldır kiracıyım. Bizim tek derdimiz kimseye muhtaç olmamak. Sorunlarımızı herkese anlatıyoruz. Cumhurbaşkanımıza mektup yazdık. Çok iyi biliyorum ki, bizim sorunumuz Sayın Cumhurbaşkanımıza anlatınsa, iletilse, sorunlarımız çözülür. Ancak sorunlarımız o makama iletilmiyor, oraya ulaşamıyor. Bizi yalvartmak hoşlarına mı gidiyor bazılarının? Ben bu ülkenin bir vatandaşı olarak tüm vergilerini veren bir vatandaşım. Evim deprem nedeniyle yıkıldı ancak depremzede sayılmıyorum. 20 aydır depremzede olduğumu kanıtlamaya çalışıyorum.”

BENİM SIRTIM SIVAZLANMAKTAN NASIR TUTTU!
Siyasi herhangi bir partinin tarafında olmadan, sırf depremzedelerin konutlarının yapılması için çaba harcadığının altını çizen Başkan Haydar Özkan, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bir dernek başkanını işin içine sokmak yerine, iktidar partisinin kendi vekilleri ve il başkanlığı var. Onlar oturup kendi bir çalışma yaparlar. Vatandaşı alıp karşısına sorarlar. Ancak bana ne derlerse de kimse sormaz. Benim sırtım sıvazlanmaktan nasır tuttu. Depremzedelerimiz umutsuz durumda. İkinci Kurban Bayramı’na giriyoruz, evsiz yurtsuz halde… Benim depremzedelerim ‘Kurban Bayramı gelse neyime…’ diyor. Benim evim 1 milyona yapılabilir. TMMOB’un mahkemeye verdiği ve bizim rant için yaptığımız (!) emsal artışı var ya, o verilmezse evimizi 1 milyona yapılacak. Eğer verilirse emsal 600 bin TL’ye inecek. Biz bunu oylama taktiği olarak görüyoruz. Haydar Özkan’ı bir partiye yamayalım, diğer yandan da rest çekilme ve yanlış yola yönlendirelim diyorlar. Beni kimse bir partili yapmaz. Biz depremzedeler olarak hiçbir partiye ne yakınız ne uzağız. Bir tarafta devletimizi yöneten AK Parti. Devlettir Babamızdır. Diğer yandan ilimizi yöneten CHP. Yerel yönetim de anamızdır.  Amaçları biraz daha zaman geçirmek. Ancak zaman geçirerek ne kazanacaklar bilmiyoruz. Siyasi herhangi bir beklenti içinde değilim. Dernek başkanlığım bitince ben köyüme gidip tavuk besleyeceğim. Beni kendine rakip gören siyasiler varsa, rahat olsunlar. Ben depremzede derneği başkanı olurken profesyonel olarak gelmedim. Belki de beni şansızlık buraya getirdi. Artık psikolojik desteğe ihtiyacım olduğunu düşünüyorum.”

DEPREMZEDELERİN SAFLIĞIYLA OYNADILAR
Deprem sonrası ilk haftalarda kendilerine söylenen her şeye inandıklarını anlatan Başkan Özkan, “Geçen yıl Nisan ayında AK Parti İzmir Milletvekilimiz Necip Nasır, bize, belediye emsali versin, biz krediyi vereceğiz, demişti. Saflığımız ile oynadılar. Biz o zaman saftık her şeye inanıyorduk. Necip Nasır vekilimiz ben AK Parti İl Başkanlığına yürüyeceğim dediğimde gelip benimle konuştu. Emsal sorulduğunda belediye sizi kandırıyor, emsali versinler, krediniz verilecek, dedi. Belediye de resti görünce emsali verdi. Kendisi de TBMM açılışında kredi konusuna talebi getirecekti gündeme ancak sadece deprem komisyonu raporunu getirdi, bizi kandırdı. Kimse kusura bakmasın. Ben evsizim. 4,5 milyonluk şehirdeyiz. İzmir’de saat kulesi önünde depremzedeleri toplayıp kendimi yakacağım ki o zaman Türkiye’nin haberi olacak, yaşadıklarımızdan. Ulusal basın da hiç yanımızda olmuyor. Yerel basın da kendi içinde proje alanları diye ayrışmaya başladı. Biz depremzedeyiz. Proje alanı da depremzede. Biz tüm depremzedelerimizin derneğiyiz. Vatandaş derneğimize umut bağladı. Biliyorsunuz TOKİ girmişti. Bakanımız bize müteahhitzede olursunuz dikkat olun demişti. Biz de güç alalım deyince TOKİ’yi gönderdi sayın bakan. TOKİ ile biz ilk konuştuğumuzda 2 yıl evimizi yapacak kira yardımında bulunacak ve 15 yıl biz devlete borçlanacaktık. Bu değişti. Zemin + 7 kat şekli değişti ve zemin +5 kat olarak değişti. Bunu söylemek 5 ay sürdü: Bunun nedeni de proje alanında 5 kat yapıldığı için endişe oluştu. Şimdi maliyet hesabı yapamadığı için devlet, sıkıntı doğdu. TOKİ’de ümidimizi yitirdik. Vatandaş bir güç istiyor ve bu birileri tarafından verilmeli. Büyükşehir’in Halk Konut yaklaşımından dolayı bizler çok mutluyuz. Vatandaşlarımız da bundan çok umutlu. TOKİ’den de aynı hassasiyeti bekliyoruz.”

DASK, BİZDEN DAHA BÜYÜK DİRENÇ GÖSTERDİ
DASK sorununun henüz çözülmediğini belirten Başkan Özkan, “DASK’ı tebrik ederim. Bizim gösterdiğimiz dirençten daha büyük bir direnç gösterdiler. Türkiye’ye örnek olacak bir direnç sergilediler. Kabul ederlerse, kendilerine plaket vermek isterim” dedi ve depremzedelerin Kurban Bayramı’na nasıl gireceğini, duygusal bir ifadeyle anlattı:

“Bayrama nasıl gireceğiz? Dün derneğimize sabah saatlerinde gelenleri anlatayım. Depremde birinci proje alnında eşini kaybetmiş bir ablamız, ikinci proje alnında eşini kaybetmiş bir ablamız ile tanışıyor ve üçüncü proje alanında kızlarını kaybetmiş bir ablamız ile tanışıyorlar. Dün davaları vardı. Geçen dava bir eski savcı avukat bey, kızını kaybeden ailenin üstüne yürümüş. Biz bunla ilgili baroya talepte bulunduk ancak bizle ilgilenmediler baroda. Onlar da bizi AK Partili olarak görüyorlar sanırım. Depremzede ailesinden 350 TL para istediler. Biz tatmin olmadık dedik ama Özkan Bey (Yücel) ‘sizi tatmin etmek zorunda değiliz’ dediler. Dün yine mahkeme vardı. O eşlerini kaybeden iki ablamız, kızını kaybeden aileye desteğe gidiyor ve oradan derneğe geliyorlar. Onlar da ifadelerden dolayı çok üzgünlerdi. Siz gelin de bayrama girin! Hangi bayrama gireceğiz? 20 aydır insanların evi barkı yok. Ancak devletimiz başımızda. Bizi kentsel dönüşümcü gibi görüyor. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Kimse kimsenin umurunda değil. Herkesin devletin ev yapıp bize verdiğini sanıyor. 10 ay önce 200 bin TL büyük paraydı ancak şimdi küçük bir rakam kaldı.”