GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
20 Mart 2023 Pazartesi 16:20

İYİ Partili Çıray, oy oranını açıkladı: İzmir’de 7 vekil çıkarırız!

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, 14 Mayıs günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde İzmir’de 7 milletvekili çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Çıray ayrıca ittifak mensubu diğer partilerden isimlerin İYİ Parti listelerinden seçime girmesinin söz konusu olmayacağını kaydetti. Çıray açıklamasında “İYİ Parti olarak İzmir’de geçen seçimde olduğu gibi ayrı gireceğiz. En güçlü olduğumuz kentlerden birisi İzmir…” dedi. Çıray ayrıca milletvekili aday adayları ile ilgili temayül yoklaması yapılacağını da ekledi.

EGEDESONSÖZ- İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı ve İzmir Milletvekili Aytun Çıray, SonSöz TV’de yayınlanan programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

Programın gündeminde yaklaşan 14 Mayıs seçimleri, İYİ Parti’nin İzmir ile ilgili hedefler, deprem ve kentsel konuları vardı.

OYUMUZ YÜZDE 17 BANDINDA
İYİ Partili Çıray, 6’lı Masa’da yaşanan iç tartışma ve sonrasında oluşan konsensüs sürecinde partilerinin aldığı oy ile ilgili olarak gözlemlerini açıkladı. Çıray açıklamasında “Güvenilir anket şirketlerinin yaptığı ve bizim gördüğümüz müzakere süreci devam ettiği süreçte oyumuz yüzde 18-20 bandıydı. Kriz anında yapılan anketlerde bu oran yüzde 15’e düştü. Ama yüzde 15’ten aşağı inmedi. Güvenilir şirketlerin anketlerinde İYİ Parti’nin yüzde 15 kemik seçmene ulaştığı görülüyor. Tekrar 6’lı Masa’da uzlaşı sağlanması ve Akşener’in buradaki tutumunu ve yaşanan gerçekleri seçmene anlatınca tekrar yukarı ivme yakaladık. Benim twitter takipçilerim kriz öncesi 540 bin civarındaydı. Müzakere sertleşince 537 bine düştü. Şu an 543 bin… 3 bin gitti, 8 bin geldi. Bunlar gösteriyor ki niyetin kötü olmadığı, daha güçlü bir ittifak yaratma isteği olduğudur. Bu ortaya çıktıkça ve bize hak verildikçe oylarımız yükseldi. Hep birlikte kazanacağız. Moralimiz yüksek. Şu anda yüzde 17’lere yaklaştık” dedi.

TEK LİSTEYLE GİRİLECEK, HEDEF 7 VEKİL!
İzmir’de hedeflerinin iki bölgeden yedi milletvekili çıkarmak olduğunu belirten Çıray, partilerinin ortak liste oluşturmayacağını ve seçime İzmir’de kendi listeleri ile gireceklerini kaydetti. Çıray açıklamasında  “İYİ Parti olarak İzmir’de geçen seçimde olduğu gibi ayrı gireceğiz. En güçlü olduğumuz kentlerden birisi İzmir… İzmir’deki hedefimiz iki bölgeden 4-3 milletvekili hedefliyoruz. Toplamda 7 vekil. Elimdeki verilere, anketlere göre bunu değerlendiriyorum” ifadelerini kullandı.

KILIÇDAROĞLU ÖNDE GÖTÜRÜYOR
Yapılan anketlerde Millet İttifakı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önde görüldüğünü söyleyen Çıray, “Burada genel anketlerde Kemal bey’i kazanmış görüyorum. Sınav ve seçim ciddi bir konudur. Rehavet bizi sıkıntıya sokar, halkı küçük görürsünüz. Asla yapmamalıyız. Kriz yaşandı ve kaç günde anketler ne kadar değiştiğini gördük İYİ Parti için… O günlerde de söyledim ‘siyasette 24 saat çok uzun bir zamandır’ dedim. Siyasetin kendi dinamikler vardır. Siyaset kendi şatlarında çare üretir ve nitekim üretti. Şu anda yüzde 51’in epey üzerindeyiz. Önemli ölçüde fark var ama muazzam değil. Bu inançla birlik içinde çalışırsak inşallah seçimi alırız” değerlendirmesini yaptı.

İZMİR’DE TEMAYÜL YOKLAMASI YAPILACAK
İl kongresi sürecinin geride kaldığını kaydeden Çıray, yeni yönetimin çalışmalarını hızlandırdığını ve milletvekili aday adayları için temayül yoklaması yapılacağının da altını çizdi. Kongre sürecinde yaşananlar ile ilgili gelen soruya yanıt veren Çıray, “Biz İzmir’in iki vekiliz. Müsavat Bey ile dostane iyi ilişkilerle bugüne geldik, partimiz bizi layık görürse böyle götüreceğiz. Yapmasa da canla başla çalışırız. İl başkanımız seçildi, kendisi çalışmalarını yapıyor. Zaten kongreler bu iş için var. Seçilene saygı duyacaksınız. Seçilmiştir, bitmiştir. İl başkanımız da bunun bilincinde… Artık geçmişte kaldı. Teşkilatların aday adayları konusunda eğilimi çok önemli, eğilim yoklaması yapacağız üyeler arasında… O da genel merkezin aday belirlenmesinde önemli faktörlerden birisi olacak. Kontenjan aday da olabilir. Çok değerli insanlara siyaset girecekse üyelerce tanınmamış olabilir. Genel başkanın yönetim ihtiyaçlarını karşılaması açısından kontenjanlar olabilir. Yeter ki İzmir’e uyumlu olsun” şeklinde konuştu.

TUNÇ BEY ÇOK SAYGIN BİR İSİM AMA İSTANBUL VE ANKARA’NIN KAZANILMASI BAŞKA BİR AKSİYON YARATTI
Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın isimlerinin ön plana çıkmasına değinen Çıray, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in cumhurbaşkanlığı yardımcılığı konusunda isminin geçmemesinin gündeme gelmesini de yorumladı. Çıray açıklamasında “Sayın İmamoğlu ve Mansur Bey’in talepleri olmadı. Biz cumhurbaşkanı adayı olmak istiyoruz demediler İzmir’in CHP açısından kazanılması doğaldır. Ancak İstanbul ve Ankara’nın kazanılması CHP ve ittifak açısından sükse yaptı. Özelikle İstanbul’un kazanılması zor bir işti ve başarıldı. Haliyle gözler iki başkana çevrildi. Onların talebi olmadan yapılan ciddi şirketlerin anketlerinde her zaman ilk ikide çıktılar. Anketlerde sorulan sorular ucu açık sorulardı ve ikisi çıkıyordu. Vatandaşın doğal belirtmesiyle çıkıyor sonuçlar. Tunç Bey çıksaydı doğal olarak çıkacaktı. Tunç Bey çok saygın bir isim ama İstanbul ve Ankara’nın kazanılması başka bir aksiyon yarattı. Ben Sayın Kılıçdaroğlu’na, Akşener’e teşekkür etmek istiyorum. 2018 seçimleri kırılmayı ifade ediyor. 2018’e gidilirken ben partinin kurucu genel sekreteriydim ve Yargıtay İYİ Parti’nin seçimlere girme hakkı olduğunu açıkladı. Bu YSK’ya yazıldı. Çeşitli biçimlerde öğrendik ki YSK, seçimlere İYİ Parti’yi sokmayacak. Bunun üzerine sayın Akşener, sayın Kılıçdaroğlu’na gitti ve 15 milletvekili talep etti. Demokrasi ve Türkiye'nin geleceği adına… Sayın Kılıçdaroğlu da Adalet Yürüyüşü sonrası ikinci tarihi kararı vererek 15 vekilin İYİ Parti’ye geçmesini sağladı, YSK’ya şans tanımadı. İttifakın yolu açıldı. 15 vekil ile ne oldu? Türkiye demokrasisi çok daha kötü günlere gebeydi. Girilen seçimle 43 vekil çıkardık. CHP çıkarması gerekenden 23-25 fazla vekil çıkardı. Bu demokrasi operasyonu yapılmasaydı 65 milletvekili Cumhur İttifakı’nın olacaktı. 65 vekili alsalardı kimseye muhtaç olmadan Anayasa’yı değiştirir hale geleceklerdi. Parlamentoda CHP, HDP ile baş başa kalacaktı ve İYİ Parti olmayacaktı. Bugün İstanbul ve Ankara belediyeleri o moral bozukluğu ile kazanamayacaktı. O ittifakın güçlü çıkması, İstanbul ve Ankara’ya moral vermiştir. Tarihi bir karardı ve Türkiye’nin kaderi değişmiştir. Ankara ve İstanbul belediyelerini almasaydık cumhurbaşkanlığını kazandık diyemezdik” dedi.

AFET, İKTİDARIN BAŞARISIZ YÖNETİMİ İLE 100 YILIN AFETİNE DÖNDÜ
Yaşanan büyük depremler ve İzmir’deki kentsel dönüşüm konusu ile ilgili detaylı değerlendirme yapan İYİ Partili Çıray şunları söyledi:

“1999 depreminden sonra devleti yönetenler o büyük depremden ders almamışlar. O kadar ki 100 yılın afetlerinden biri olan bu afet, iktidarın başarısız yönetimi ve önceden tedbir alınmaması sebebiyle 100 yılın felaketine dönüştü. İktidar aynı zamanda uzun süre içinde devlette liyakati, devletin otomatik olarak çalışan mekanizmalarını yok ettiği için kurumları yıprattığı için bunun da bedelini halk ödedi. 99 depreminde ben o sırada başbakanlık danışmanıydım. Devlet o kadar deneyimli olmamasına rağmen 1 saat içerisinde başbakanlık binasında başbakanlık müsteşarı ve önemli yetkililer toplanıp harekete geçilmişti. İlk 8 saatte 34 bin asker deprem bölgesindeydi. Bunun için de başbakan ya da herhangi birinden talimat alma ihtiyacı yoktu.  O dönemde verilen EMASYA kapsamında çalışmalar ve talimatlar vardı. Bu hükümet tarafından kaldırıldı. Orada gördüğümüz eksikleri şimdi yaşamamalıydık. O depremde ruhsat verilen yapıların deprem şartlarına uygun yapılmasını beklerdik. Üstelik Maraş, Adıyaman, Hatay birinci deprem bölgesiydi. Yaklaşık iki yıldır bilim insanları uyarmış hatta Kahramanmaraş İl Başkanımız basın toplantısı yapmış bu konuda… Hükümeti uyarmış. Bunlar yapılmadı. Çok trajik hikayeler dinledik. Bazı vatandaşlarımızın sesleri duyulmasına rağmen kurtarılamadı. Çok kötü bir tablo oluştu. Deprem ile siyaset konusu ayrılmalı diyorlar. AFAD’ı kurmuşsunuz, başına liyakatsiz birini koymuşsununz, TSK’nın hareket kabiliyetini daraltmışsınız, Kızılay’ı işlevsiz kılmışsınız, EMASYA’yı ortadan kaldırmışsınız. Başarısız olmak için ne varsa yapmışsınız. İnsan hayatını ilgilendiren her şey siyasetin konusudur. Başarısız olacak her şeyi yap, insanların can ve mal güvenliğini ortadan kaldır, hayatını kurtarma, pandemide olduğu gibi ölüm sayılarını gizle tabi ki eleştirilecek. Yaşamımızdaki her şey ekonomide olduğu gibi yaşanılan her şey siyasetin konusudur. Bu başarısızlığını gizlemek isteyen bir siyasi anlayışını izlediği siyasettir.

KENTSEL DÖNÜŞÜME HIZ VERİLMELİ, HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI
İzmir’de de deprem olsa ne yazık ki çok farklı bir tablo olmayacağı korkusu içindeyim. Sadece İzmir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Özuslu’nun açıklamasına göre Bayraklı’da 33 bina riskli dendi. Bu çalışmalar son İzmir depremi sonrası yapılan çalışmalardı. Fay hattının olduğu bölgede 20 yıl önce yapılması gereken çalışmaları şimdi yapıyoruz. Depreme dayanıksız binalar 99 sonrası mı yapıldı, bu da önemli… Allah korudu, hiç olmamalıydı, küçük bir felaket atlattık. Orada bile İzmir’de kilitlenme oldu. O sırada Alsancak’taydım. Afet yönetim çalışması olmamış. Afet yönetiminde iki nokta nemli… Hiç afet olmadan önce ne yapılmalı ve sonrasında ne yapılmalı konusu kritik… Bu eğitim gerektiren bir şey… Apartman görevlilerine kadar ne yapılması gerektiğini bilen bir çalışma gerekiyor. Bu yapılmamış. Temennim bu başlatılan hem teknik hem de bina envanterinin çıkarılmasının sonuçlanması lazım. Eş zamanlı olarak kentsel dönüşüme de hız verilmeli. Demokrasisi tam yerleşmemiş, yöneticileri milli meselelerde bir araya gelemeyen siyasetçilerin ülkeye verdiği zarar bu. Yerel yönetimler kentsel dönüşüm işinin altından kalkamaz. Merkezi hükümetin kanuni açıdan destekleri lazım. Yetersiz kalındığı noktada da devreye girmesi lazım. Bunun içinde siyaset olmaz, işbirliği olur. Bu olmadı. Merkezi hükümet muhalefet belediye başkanlarını çoğu konuda engelledi. Yaşayarak gördük ki basına sevindirici açıklamalar yapıyorlar. Envanter çıkarıyorlar. Jeolojik araştırmalar yapılıyor. Bunlar güzel ama çoktan yapılmış olmalıydı. Bu binalar son 20 yılda yapılan binaların hiçbiri depreme dayanıksız olmamalıydı. 99 Depremi sonrası çokk ciddi bir yönetmelik vardı ve uygulanmalıydı. Bunlar konuşulacak ancak çare bulmak önemli. Bu başlıkta yapılan işler doğrudur, gecikmiş olmasına rağmen destekliyoruz. Deprem her an olacakmış gibi kentsel dönüşümün de yapılması lazım. Merkezi iktidar değişecek ve belediyeler bu konuda eksik gördükleri yapacağız.

CUMHUR İTTİFAKI RAHAT GİBİ GÖRÜNSE DE DEĞİLLER
Cumhur İttifakı üyeleri rahat gibi görünse de rahat değiller. Söyleyecekleri laf kalmadı. Depremin fotoğrafı siyasi iktidarın ülkeyi 20 yılda getirdiği noktadır. İnsanlarımız derin pahalılık altında eziliyorlar, geçim sıkıntısı yaşıyor, küçük bir kesim büyük paralar kazanırken orta sınıf eriyor. Artık kimsenin boş laf dinleyecek hali yok. Gerçeği birebir yaşıyorlar. Akşener masadan ayrılırken sert konuşmasında bile ‘ittifakın daha önce altına attığı tüm iktisadi sosyal kararların arkasındayız’ dedi. İttifakın ekonomistlerinin hazırladığı ekonomik programlar ve bunu vatandaşa güzel anlatmalıyız. İyi anlatırsak sonuç alacağız”