GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
17 Ağustos 2021 Salı 08:52

İYİ Parti’den Büyükşehir'e yakın takip! ‘Çalışmaların yüzde 70'i tamam’

Millet İttifakı adayı olarak İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Tunç Soyer'in performansını açıklanan vaatlere bakarak takip ettiğini belirten İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, "Bakıyorum, bakmak zorundasınız. Ben bu şehirde yaşıyorum. İmkanlar dahilinde pandemiye ve ekonomik krize rağmen yüzde 70'e yakın bir hizmet üretimi olduğu kanaatindeyim. Bu ülkede yerel seçimlerle iş başına gelmiş yöneticiler hizmeti son 1,5 yıla yaparlar. Bir sene içinde bu iş daha yoğunlaşacaktır" dedi.

EGEDESONSÖZ - İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar Sonsöz TV'nin konuğu oldu. Gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtlayan Kırkpınar, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.

Orman yangınlarından  yanan alanlara otel yapılacağı iddialarına, erken seçim tartışmalarından göçmen krizine kadar bir çok konuda açıklamalarda bulunan Kırkpınar, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in performansı hakkında da çarpıcı açıklamalarda bulundu.

BATTI ÇIKTILARI ÇOK ÖNEMSİYORUM
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Millet İttifakı adayı olduğuna dikkat çeken Kırkpınar "Sayın Tunç Soyer, Millet İttifakı’nın adayıydı. Oy verdik ve bu şehrin Büyükşehir Belediye Başkanı oldu.  Kentin en büyük sıkıntısı trafik… Grup başkanvekilimizin (Musavat Dervişoğlu) ifade ettiği, ‘bizim de bu konuda yetişmiş kişileri var ve gerekirse bizde bu konuda katkı koyarız' demek istedi.  Bunun dışında belli bir süre geçti ancak, yaklaşık 7-8 ayı pandemi sürecine denk geldi. Şehir trafiğini rahatlatacak raylı sistem olan metronun ihalesi yapıldı. Bunu çok önemsiyoruz. Şehrin hatlarına baktığımızda kilitlenme noktası Buca… Zaten 1'nci 2'nci cemrelere bakıyorum… Altınordu Meydanı yani garın önündeki alanda raylı sistem hizmet akışını hızlandırıyor ancak orada da trafik kilitlenmesi oluyor. Bir da Karşıyaka iskele olarak buralarda battı çıktıları çok önemsiyorum" ifadelerini kullandı.

BİR SENE İÇİNDE DAHA DA YOĞUNLAŞACAK
Soyer'in vaat ettiği çalışmaların yüzde 70'ini tamamladığına dikkat çeken Kırkpınar, "Bakıyorum, bakmak zorundasınız. Ben bu şehirde yaşıyorum. İmkanlar dahilinde pandemiye ve ekonomik krize rağmen yüzde 70'e yakın bir hizmet üretimi olduğu kanaatindeyim. Bu ülkede yerel seçimlerle iş başına gelmiş yöneticiler hizmeti son 1,5 yıla yaparlar. Bir sene içinde bu işi daha yoğunlaşacaktır" dedi.

ULAŞIM DIŞINDA OLUMSUZ BİR ŞEY GÖRMÜYORUM
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin biraz daha zamana ihtiyacı olduğunu da belirten Kırkpınar, "Anketlerde çıkan sonuçla benim burada söylediğim arasında fark varsa ben yanılıyorum demektir. Bu şehirde hep birlikte yaşıyoruz. Yaptıkları işlerde yüzde 70'e kadar dayanmış bir durum var. Bu 1 yıl içinde daha da ivme yükselecektir. Şu an dokunulmuş ya da ihale aşamasında olan pek çok iş var. İzmirli ulaşım konusunda bir sıkıntı yaşıyor. Bunu toplu ulaşım da yaşayanlar da görüyor. Buna bir an önce çözüm gerekir. Bunun dışında herhangi bir şey olumsuz bir şey görmüyorum. Ben erken kalkan biriyim. Ancak akrabalarımız çevremiz var. İlçe başkanlarımıza her gittiğimiz yerde soruyoruz. Eksik aksak ne var diye soruyoruz, şunlarda çok iyi bunlarda da biraz zaman ihtiyaç var deniliyor" diye konuştu.

DENEME YANILMA YÖNTEMİ İLE İŞ YAPIYORUZ
Son dönemlerde üst üste yaşanan doğal felaketler hakkında değerlendirmelerde bulunan Kırkpınar, "Ülkemiz önde ekonomik kriz ile yüzleşti. Sonrasında dünyayı sarsan bir salgı ile yüzleştik. Sonrasında orman yangınları… Aynı anda sel felaketler… Bu afetler karşısında ülkeyi yöneten hükümetin ilgili bakanlıkları birimleri. Yerel yönetimler el birliği ile bu afetten ülkemizi kurtarmaya çalışıyor. Afetin önüne geçmek mümkün değil belki ama  afetin önüne geçmek mümkün. Orman köylülerimiz var. Bunların ormanlar hem geçim kaynağıydı hem de onların denetimi altındaydı. Ormanlar da sahipsiz kaldı. Bununla birlikte ülkeyi yöneten hükümetin ve bakanlıkların alması gereken tedbirler vardı. Biz tabii bazı konularda deneme yanılma yöntemi ile bir iş yapıyoruz. Biz felaketler başımıza gelmeden bir şey yapmıyoruz.  Çok büyük kuraklığa rağmen geniş nehirlerimiz var.  Bugün Salda gölünün düştüğünü duruma bakın. Göllerimiz elden çıkıyor yavaş yavaş... Çünkü koruma altına alamıyoruz" diye konuştu.

ORTAYA ÇIKARACAK MUHALEFET DEĞİL
İktidarın 'orman yangınlarını PKK çıkardı ancak muhalefet bir şey demiyor' söylemlerini de değerlendiren Kırkpınar, "19-20 yıla yakındır ülkeyi yönetiyorlar. Geçtiğimiz 20 yılın 80 yılın öncesine vatan bir geçmişi var. 80 yıldır yaşamadığımız şeyleri 20 yıldır yaşadık. Terör örgütü ormanları yakıyor ancak siz onlarla Oslo'da oturup görüştünüz. Ülkenin dört bir yanında ormanları yakan PKK teröristleriyle bunu ortaya çıkaracak muhalefet değil" dedi.

BİRİNCİ GÖREV TARIM VE ORMAN BAKANLIĞI'NDADIR
Somali'ye yapılan 30 Milyon Dolarlık yardım üzerinden de hükümete sert eleştirilerde bulunan Kırkpınar, "Bu ittifaklara hiç gerek yoktu. Böyle bir sistemin Türkiye'ye uygun olamadığını Genel Başkanımız daha parti kurulmadan önce söyledi ve referandum da hayır oyu istedi. Ülke bugün iyi yönetilemiyor. Cumhurbaşkanlığı kararı ile bir gece yarısı her şey değişiyor. Bırakın THK'nın uçak tamiri için 4 milyon dolar lazım olduğunu… Yangın çıktı ve yayıldıkça yayıldı. THK'nin birinci görevi yangın söndürmek değil. Birinci görev Tarım ve Orman Bakanlığı'ndadır.  Bu ülkenin 4 milyon doları yoksa Somali'ye 30 milyon dolarlık bir yardım geçirildi. Somali'ye verdiğinizi 1,5 aylık para ile o uçakların hepsine bakım yapılırdı" diye konuştu.

AĞAÇLANDIRMA YAPILMAZSA BU BÜYÜK BİR VEBALDİR
Yanan alanların yeniden imara açılacağı yönündeki iddialar hakkında hükümetin geçmiş dönemlerde verdiği kararları hatırlatan Kırkpınar, "Mazisi temiz bir hükümet yok. Toplumun büyük bir kesiminden kendisine oy verenler de dahil inşallah yapmazlar temennisinde bulunuyor. Bu temennilik bir iş değil. Söylediyseniz bunun sözünü millete verecek ve altına imza atacaksınız. Yanan yerlere 2 yıl sonra ağaçlandırma yapılmazsa bu büyük bir vebaldir" ifadelerini kullandı.

ÜLKENİN 20 YIL SONRAKİ DEMOGRAFİK YAPISINI DEĞİŞTİRİRSİNİZ
Türkiye'nin gündeminde yer alan göçmen krizi ile gelecek yılları işaret eden Kırkpınar, "Bağımsız bir hür bir şekilde kendi vatan topraklarında yaşamayı arzu eden çeşitli komşularımız var. Bizde öyleyiz. Biz bu cennet vatandan başka bir yere gidemeyiz.  Biz dara düşersek doğuya gidemeyeceğimiz için batıdan da kimse bizi kabul etmez. Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu sınırların açıldığında 100 bin psikolojik sınırdır dedi ancak bugün ülkede 5 milyon Suriyeli yaşıyor. Türkiye'deki ailelerin 2-3 çocuğu oluyor. O dönemde gelen göçmenlerin eşleri geldi ve nüfusları artıyor. Bunlar mülkiyeti olarak gelmedi. Hükümet buna geçen sene anca isim koydu ve 'sığınmacı' dedi. Bunun sınırı normalde 1 yıldır ve 2 yıla uzatılabilir. Bizim hükümetimiz ne yaptı? 10 yıldır buradalar yaklaşık 1,5 milyon nüfus artışı var. 50 milyon dolar harcandı. Kapıları açtık her şeyi bekliyor derseniz, ne kadar para harcarsanız harcayın ülkenin 20 yıl sonraki demografi yapısını değiştirirsiniz.  Nüfusumuz durağanlaştı ancak diğer taraftan artan nüfus var. Bugün etnik güçleri üzerinde silahlı güçlerini dağda silahsız güçlerini parlamentoda tutanlara karşılık yeni bir durum ortaya çıkarmış olacağız. Sığınmacıların hepsini aynı kefeye koymuyorum tabii ki. Muhalefet partilerin Genel Başkanlarının ifadeleri şu, ' Ülkelerine gönderelim, oradaki okullarını yollarını biz yapalım ve orada yaşasınlar' dediler. Bayramda gidiyorlar… Aylarca orada kalabildiklerine göre orada yaşama şansları da var demektir" dedi.

TEK TİP AYAKKABI
Afgan göçmenler konusuna değinen Kırkpınar, "Afganistan çıkıp 2 bin 200 kilometre yol gelip, hepsi erkek ve belli yaş düzeyinde. Ellerinde poşet bile yok. Gelen insanların hepsinin ayakkabıları tek tip. Bu ayakkabılar neyin nesi? Hükümet ABD'nin Dışişleri bakanlığı seviyesindeki yetkililer ile görüşüp biz bunlara vize veremiyoruz, bunlar gelsinler biz vize vereceğiz... Burası yol geçen hanı değil ki. Sınır namustur diyorsak sınırlara sahip çıkacağız" dedi.

BU KARARI ALACAK OLAN TEK KİŞİ RECEP TAYYİP ERDOĞAN'DIR
Erken seçim konusunda parlamentoda karar verecek sayı olmadığını vurgu yapan Kırkpınar, "Türkiye'de seçim konuşulmaya başlandı ise o seçim zamanında olmaz. Bu geçmişe dönük tecrübe ile sahip. 73 seçimleri öyle oldu. 77 seçimleri öyle oldu. Darbe olduğu için 81'de yapılacak seçim ortadan kalktı. 83'de yapılan seçimlere bakın hepsinde seçim konuşuluyorsa tarih kendiliğinden oluşuyor. 2022'nin Kasım ayında seçim olacaktır. Cumhurbaşkanlığı sistemine baktığımızda 3'ncü dönem olmuyor.  2023'ten önce mutlaka bir erken seçim kararı alınmalı. Bunu alacak olan Meclis, ancak onlarında sayısı yetmiyor. Bu kararı alacak olan tek kişi Recep Tayyip Erdoğan'dır… 2023'ün kışında seçim olmayacağına göre tarlaların sürülmesinin ardından bittikten sonra Kasım ayında seçime gidilir diye düşünüyoruz. Muhalefet neden seçim istesin? Siz sokağa çıkamıyorsunuz… Bir tarafta organize suç örgütü liderinin önce görüntüleri şimdi yazıları… Ardından yaşanan olaylar… Toplumda ekonomik krize rağmen bir huzur vardı. Salgın ile birlikte artık insanlar yeter dedi.  Gittiğimizi her yerde ‘bu kadar mı olur, millet ittifakına oy vereceğiz’ der herkes. İnsanlar olsa da seçim kurtulsak diyor. Ekonomik kriz varsa güven ortadan kalkmıştır. Ekonomik güven yoksa yabancı yatırımcı neden bu ülkeye gelsin" ifadelerini kullandı.

BİZİ ARAYIN, KAPIYA GELİP ÜYE YAPALIM
Üye kayıtlarında kendilerini en çok mutlu edenin ilk kez bir partiye üye olmak isteyen vatandaşlar olduğunu belirten Kırkpınar, "Kısıtlamalar bitince hızlandık ancak hem saha çalışmasını hem üyeliği bir arada götürüyoruz. Başka partiden istifa eden tabii ki ağırlıklı ancak ilk kez bir partiye kayıt olmak isteyen çok insanımız var.  İstifalar ağırlıklı olarak MHP ve AK Parti'den… ‘Size üye olalım, bu ülkeyi kurtarın’ diyorlar. Üyeliklerin bile kendilerini rahatlattıklarını görüyorum. Bizden çok gezen yok. Onu halk söylüyor. Biz 30 ilçeyi önce bir tur, sonra bir tur daha attık. Pandemiden sonra da 3'ncü tura başladık. Bize gelen genelgede kurucular, milletvekilleri, il başkanları tam saha tam pres… STK'ları geziyoruz, köyleri gezmeyi başladık. Bu gezdiğimiz yerlerde geçmişte siyaset yapmış insanları da ziyaret ediyoruz parti ayrımı yapmadan. Gidiyoruz çünkü tecrübe ve deneyimi var. Bunların hepsi milletimizde karşılık buluyor ve üye olmak isteyen, ilk defa üye olan insanlar bizi çok mutlu ediyor. Sosyal medya hesaplarımızda üyelik bilgileri var. Bizi arasınlar, biz gidip kapıda onları üye yaparız. Çayını da içeriz, çay içmeye de davet ederiz" dedi.

DEVLET KENDİSİ YAPMALI
Körfez geçiş projesi hakkında 'yap-işlet-devret' modeline dikkat çeken Kırkpınar, "Bunlar teknik ve bütçeyi ilgilendiren konular Biz yapılsın deriz ancak yap-işlet-devret ile yaparlarsa torunlarımız daha uzun süre ödeme yaparlar. Kendi kaynaklarından yaparlarsa İzmir neden hazır olmasın? Hem doğayı hem şehrin dokusunu bozacak, hem de geçiş garantili bir sistem getirirlerse buna karşıyız. Devlet kendi borçlanacak dışarıdan… Devletin bu kadar gücü yok mu?"diye konuştu.