GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
31 Temmuz 2022 Pazar 10:47

Hukuk cephesinden ‘ilke kararları’ değerlendirmesi: SİT’ler artık korumasız!

SİT ilke kararları ile ilgili değişikliği değerlendiren çevre hukuku avukatlarından Ömer Turgut Erlat “Neredeyse doğal koruma alanlarında koruma ‘istisna’ yapılaşma ‘esas’ haline geldi” ifadelerini kullandı. Erlat, ilke kararlarında yönetmeliklerle çelişen düzenlemelerin de olduğuna dikkat çekti.

Metehan UD / EGEDESONSÖZ -  Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan kararlara göre, SİT alanları ile ilişkin düzenlemelere gidildi. Doğal Sit Alanları Koruma ve Kullanma Koşulları İlke Kararı geçtiğimiz günlerde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu kapsamda, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından hazırlanan doğal sit alanlarını korumaya yönelik ilke kararında güncelleme yapıldı.

Karara göre; Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmeliğe uygun olarak faaliyetlerin niteliğine, içeriğine ve zorunluluk haline ilişkin Bölge Komisyonları tarafından yapılacak değerlendirmeler sonucunda, koşulları, kapsamı ve süresi belirlenmek şartı ile bazı faaliyetlere izin verilebilecek. 

Yapılan düzenlemeyle ‘kamu menfaati gereği zorunluluk arz eden hallerde’ ve kesin korunacak hassas alan ilanından önceki mevcut yol güzergahının kullanılması koşuluyla “atık su, içme suyu, doğal gaz, elektrik ve iletişim hattı” yapılabilecek. Ayrıca “Kesin Korunacak Hassas Alan” tescilinden önce yapılmış ve faaliyeti devam eden bir altyapı uygulaması veya tesisi varsa mevcut uygulamaya veya tesise ilişkin ilave bir hat, yapı ya da benzeri yeni bir düzenleme yapılmaması koşuluyla söz konusu mevcut uygulamalara yönelik asgari düzeyde bakım, onarım ve iyileştirme çalışmalarıyla süre uzatımına izin verilebilecek.

'YENİ BİR ÇOK FAALİYETE İZİN VERİLDİ'
İzmir Barosu üyesi ve çevre hukuku avukatlarından Ömer Turgut Erlat yapılan SİT ilke kararlarını Egedesonsöz'e değerlendirdi. 2013 yılında yapılan yönetmelik değişikliği ile birlikte doğal SİT alanlarında bir takım faaliyet ve yapılaşmaya izin verilmeye başlandığını belirten Avukat Erlat “Yapılan değişikliklerle verilen izinler genişletildikçe genişletildi. En son 5 Mart 2022’deki yönetmelik değişikliği ile birlikte doğal SİT alanlarında yeni bir çok faaliyete izin verildi. Neredeyse doğal koruma alanlarında koruma ‘istisna’ yapılaşma ‘esas’ haline geldi. Son ilke kararları 5 Mart 2022’de yapılan yönetmelik değişikliğine paralel olarak alınan kararlardan ibaret. Yönetmelik değişikliğinde bir doğal koruma alanlarında yapılaşmaya imkan tanındı ilke kararlarıyla da bu alandaki faaliyetler ve yapılaşmalar fiilen tekrar edildi ve idare bir miktar daha genişletildi. Doğal koruma alanındaki faaliyet ve yapılaşmaları daha da genişleterek yeniden düzenleyen hükümler içermektedir.” dedi.

'DANIŞTAY KARARLARI HİÇE SAYDI'
RES ve GES’lerle ilgili kararları değerlendiren Erlat şunları söyledi “Rüzgar ve güneş enerjisiyle ilgili ilke kararlarında dikkati çeken şey 5 Mart 2022 tarihli yönetmelikte nitelikli doğa koruma alanlarında RES ve GES’lerin yapılabileceği düzenlenmişti, bu ilke kararları da tekrarlandı. Daha öncesinde bu alanlarda RES ve GES’ler yapılamazken şu an yapılabilir hale geldi. Anıt ağaçlarla ilgili ilke kararları ile de daha önce Danıştay kararı ‘hukuka aykırı’ bulunarak iptal edilen ilke kararlarında yer alan hükümler tekrar edildi. Danıştay kararı hiçe sayıldı. Yani bu anlamda yargı kararları hiçe sayıldı.”



'YÖNETMELİKTE OLMAYAN İZİNLER VERİLDİ'
İlke kararlı ile birlikte SİT alanlarında ek yapılaşma ve faaliyetlere izin verildiğini de de belirten Erlat “Kesin korunacak hassas alanlara dair verilen izinler 5 Mart 2022 tarihindeki yönetmelikle düzenlenmişti. Yeni ilke kararları ile de bu yapılaşmalara ek faaliyetler getirildi. Yönetmelikle getirilen düzenlemeler daha da genişletildi. Kesin korunacak alanlarda avlak alanlarına izin verildi. Bir başka düzenleme de doğal koruma alanlarının ıslah edilmesi. Doğal koruma alanlarının ıslahı gibi bir şey söz konusu olamaz. Bu alanların ıslahı demek ekosistemi ve habitatı bozmaktır. Kesin korunacak hassas alanlara çok fazla kullanıma ve faaliyete açıldı. Bu alanların artık korunması mümkün değil. Kesin korunacak hassas alanların tanımı ilke kararları ile değişti. İlke kararlarının yönetmeliğe aykırı olmamalı. İdare yönetmeliğe, hukuka aykırı bir karar verdi. Nitelikli koruma alanlarının açısından da baktığımızda bu alanlarda yönetmeliği aşağı çeken faaliyetler düzenlendi. Tarım yapılarının kurulması yönetmelikte yoktu ilke kararları ile kurulmasının önü açıldı. Yönetmelikte kaynak sularının çıkarılması vardı buna ek olarak şebekelerin kurulmasına izin verildi.  Avlak alanlarının açılmasına izin verildi. Daha önce yönetmelikte yoktu. Yönetmelikte bu kararların ancak zorunluluk halinde bölge komisyon kararları ile kurulması mümkün olduğu belirtilirken ilke kararları ile bu zorunluluk hali kaldırılarak bölge komisyonunun inisiyatifine bırakıldı. Yani bir zorunluluk hali olmadan bu yapılara izin verilmiş oldu. Yönetmelikte olmayan bir düzenlemede bu alanlara mezarlık ve şehitlik yapılmasıdır.” diye konuştu.



'GELİNEN NOKTA ZİRVESİDİR'
Nitelikli koruma alanlarında orman parklarına da izin verildiğini ifade eden Erlat şunları söyledi: “Orman parkları ile yönetmelikle birlikte orman alanlarında herhangi bir planlamaya bağlı olmadan 200 metrekare taban alanlı betorname yapıların yapılabileceği belirlendi. Nitelikli doğal koruma alanlarında bu yapıların kurulmasının da imkanı tanındı. Sürdürülebilir kalkınma alanlarında maden alanlarına verilen izin tekrar edildi. Bu alanlarda hafriyat, inşaat ve yıkıntı atıklarının depolanmasına da izin verildi. Bu yeni bir düzenleme. Bu düzenleme ilke kararları ile serbest hale geldi. Yargı kararları ile atık bertaraf tesislerine izin verilmezken ilke kararları önü açıldı. Daha önceki 109 sayılı ilke kararını iptal edilen Danıştay kararına aykırı. İlaveten sürdürülebilir koruma alanlarında sanayi tesis alanlarının açılabileceği düzenlendi. Sanayi tesislerinin açılabilmesi ile ilgili yönetmelikte bir düzenleme yoktur. Bu nedenle de ilke kararı üst norma, hukuka aykırı bir karar. Bundan bir alan için SİT alan dendiğinde o alanın korunmayacağını anlayacaksınız.  Artık sürdürülebilir SİT alanlarına sanayi tesisi bile kurabilirsiniz. Madencilik bile yapabilirsiniz. Bütün bu ilke kararı ve son yönetmeliğinin sonucu artık bu alanların yapılşmaya açılması esas, korunması istisnadır. 2012 yılında yayınlanan gerek yönetmelik değişiklikleri gerek de ilke kararları ile koruma alanlarının korumanmaması, faaliyetlere yapılaşmaya açılması ile ilgili bir dizi düzenleme yapıldı. Gelinen nokta zirvesidir..”.