GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
10 Ocak 2024 Çarşamba 16:21

Güzelbahçe'de üç mültecinin can verdiği katliamda mütalaa verildi… Savcılık ne ceza istedi?

İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde üç Suriyeli işçinin yakılmasına dair dava devam etti. Davada savcı mütalaasını açıklarken, sanık koltuğunda oturan Kemal Korukmaz, suçlamaları reddederek tehdit edildiğini söyledi. Savcı mütalaasında sanık Korukmaz hakkında canavarca bir hisle yakmak ve öldürmek, özel mülke zarar vermek, cinayeti tasarlayarak işlemek suçlamalarından cezalandırılması gerektiği belirtildi.

Ozan EKİZ / EGEDESONSÖZ – İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde üç Suriyeli mülteci işçinin yakılarak öldürülmesine dair dava görüldü.

16 Kasım 2021 tarihinde İzmir’in Güzelbahçe ilçesinde üç Suriyeli mülteci, Ahmet Elali, Mamun Elnebhan ve Muhammed Elbiş çıkarılan bir yangında hayatını kaybetti.

Yangını çıkardığı iddia edilen Kemal Korukmaz, daha sonra başka bir olay üzerine gözaltına alındığında Suriyeli işçilerin kendisini yaktığını itiraf etti.

Mahkemede savcı mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında, Korukmaz ile Suriyeli işçilerin öncesinde aynı yerde çalıştığını belirterek, “Suriye uyruklu işçiler bir beton şirketinde çalışıyordu. Sanık da aynı yerde çalışıyordu. Daha sonra buradan malzeme alıp kendi işini yapmaya başladı. Olayın görgü tanıkları olan diğer çalışanlar ve maktullerin olay öncesinde tanıyor ve maktullerin çalıştığı iş yerine yakın olarak kaldıkları yeri biliyor. Sık sık ziyaret ediyor” dedi.

‘SURİYELİLERİ YAKMAMIZ GEREKİYOR, OPERASYON TAMAM’
Korukmaz’ın ‘Suriyelileri yakacağız’ dediği ve daha sonraki gün ‘operasyon tamam’ ifadeleri kullandığı belirtildi. Konuyla ilgili olarak mütalaada, “Suç tarihinden çok kısa bir süre önce sanık, mahkemede tanık olarak dinlendi. Aynı iş yeri ve şubesinde çalışan kişilere Suriyeliler hakkında ölümle ilgili olarak beyanlarda bulundu. Suç tarihinden önce maktullere karşı herhangi bir olumsuz görünen bir davranış olmadı. Tanık Ramazan Bulut’un yanına sanık sarhoş bir halde geldi. ‘Bu Suriyelileri yakacağız, ülkeyi temizleyeceğiz’ diye sözler söylediği ancak sarhoş olduğu için önemsenmendi. Aynı gün sabah 04:30 civarında sanık, tanık Ramazan ve diğer tanıkların bulunduğu yere geldi. Ramazan, sanığa ‘buraya istediğin gibi girip çıkamazsın’ dedi. Sanık ‘dün akşam konuştuğumuz operasyon tamam’ dedi. Ramazan iş yeri sahibi olan müştekinin oğluna bu durumu telefonla bildirdi. Ancak yangınla ilgili herhangi bir şey konuşmadılar. Sadece makinede arıza çıktığını söyledi. Amacı durumu anlatmak olduğu ancak buna karşılık müştekinin oğlu Muhammed Mahur, Malik Matur iş yerine yangın çıktığını söyledi. Ramazan, Urla şubesinde çalışıyor. Olayın olduğu yer aynı işyerinin Güzelbahçe şubesi. Araları yaklaşık olarak 12 km” ifadeleri kullanıldı.

SANIK ‘SİZE BİR ŞEY OLSAYDI NE YAPARDIM’ DEDİ
Mütalaada, sanık Korukmaz’ın yangın sırasında olay yerine geldiği ve maktullere yardım ettiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi:

Diğer tanıklar da aynı işyerinde işçi olduğu için konteynerde kaldığı ve sanığın telefonu unuttuğunu söyleyerek konteynere gelip gittiği belirtildi. Dışarıdan sesler geldiği ancak bu seslere alışık oldukları için ‘sarhoşlar gelmiştir’ diyerek dikkat etmediler. Tanık Gültekin Ünlü cam önünde yattığı için dışarıda maktullerden birisinin suya kafasını sokmaya çalıştığını gördü. Dışarı çıkıp yardım etmeye çalıştı. Diğer arkadaşları da geldi. Maktullerin kaldığı yer yanmakta olup yangın tüplerini aradılar ancak telaştan bulamadılar. Suyun akmadığı sonra sondaj makinesinin şalterinin indirildiğini fark edildi. Bu şalterin yangın nedeniyle atmış olabileceğini düşündüler ancak daha sonra şalterin özellikle kapatılmış olduğunu fark ettiler. Tanıklar maktullere yardım ederken sanık koşarak geldi. ‘Size bir şey olsaydı ben ne yapardım’ dedi.

MAKTULLERİ HASTANEYE GÖTÜRMEK İÇİN YARDIM ETTİ
Olay yerine sanığın bir anda bir araçla gelip gittiği ve sanığın 35 PUF 55 plakalı aracı olay yerinde gördükleri, olay yerindeki kamera kayıtları ve görgü tanıkları ifadeleri değerlendirilip incelenmesinde sanığın suç tarihinde gece 04:34’te çok yakında bulunan camiden çıkıp maktullerin yandığı yere doğru gittiği, 04:44’te camiye geri gelip üstünü değiştirdiği görüldü. 04:47’de yangın nedeniyle 112’yi yangın için aradığı tespit edildi. Sanığın camiden çıkarken elindeki ile dönüştekilerin farklı olduğu tespit edildi. Olay yeri ile cami arasında 280 metre mesafe var. Sanığın camide hazırlık yapıp, maktullerin olduğu yeri yaktıktan sonra camiye gelip üzerini değiştirdi. Hiçbir şey olmamış gibi olay yerine geldi ve tanıklara ‘size bir şey olsaydı ne yapardım’ dedi. Sanık olay yerinde maktullerin hastaneye gitmesinde yardım etti. Tanıklar sanığın olay anından önce olay yerine geldiği ve geldikten sonra elektriklerin gittiğini belirtti. Tanıklar ifadesinde sanığın camiye gidip geri geldiği ifade etti.

Mütalaada sanığın raporlar doğrultusunda akıl sağlığının yerinde olduğunun tespit edildiği belirtildi.

Savcı mütalaasında canavarca bir hisle yakmak ve öldürmek, özel mülke zarar vermek, cinayeti tasarlayarak işlemek suçlamalarından cezalandırılması gerektiği belirtildi.

AVUKATLARDAN MAHKEME BAŞKANI’NA ‘NEFRET SUÇU’ ÇAĞRISI
Maktullerin avukatları, Mahkeme Başkanı’nı sanığı ‘nefret suçu’ndan ayrıca cezalandırmak gerektiğini belirterek bu konuda çağrıda bulundu. Avukatlar, “Soruşturmada ihmal var. Kayıt dışı çalıştırıldıkları için ihmal olduklarını düşünüyoruz. İtfaiye elektrik kontağından yangın çıktığını söyleyerek yüzeysel, bilimsel verilere dayanmayan, olay yerinde inceleme olmadan yapıldı. Kimya Mühendisleri Odası tarafından bilirkişi raporunda, patlayıcı bir madde tarafından yangın çıktı. Raporu mahkemenin incelemesini talep ediyoruz. Olay fail beyanı ile ortaya çıktı. İtfaiye incelemesinde ‘kazara’ meydana geldiğine dikkat çekildi. Hakkında uzun süre işlem yapılmadı. Bıçakla gasptan sonra kendi beyanında bu olayı yaptığını ifade etti. Bu bir nefret suçudur. Kendisi kokularından rahatsız olduğu için öncesinde hastalandığını düşünüp serum taktırdı. Kararın gerekçesinde nefret suçuna vurgu yapmanızı bekliyoruz” ifadelerini kullandı.

SUÇLAMALARI REDDETTİ, ‘SURİYELİLERİ PAZARA KİMSE GÖTÜRMEZDİ BEN GÖTÜRÜRDÜM’
Kendi savunmasını mahkemeye sunan sanık Korukmaz, suçlamaları reddetti. Suriyeliler ile uzun süredir beraber çalıştığını ve bir nefretinin de olmadığını belirterek, “İtfaiye raporu tuttu. Devletimiz Suriyeliye de bakar Türk’e de bakar. Tanık olanlar aslında birer sanıktır. En masum olan benim. Burada 2013 yılından beri çalışırlar. 2018’de ben orada işi bıraktım. Suriyeliler geldi ve biz onları kötülemedik, dışlamadık. Pazarlara ben götürürdüm. Patron kendisi götürmezdi. Camilerden su taşıdım” dedi.

‘FETÖ’YE PARA AKTARIYORLAR, TEHDİT EDİLDİM’
Kendisinin suçsuz olduğunu ve tehdit edildiğini belirten Korukmaz, “R. B. sahte fatura ile K. B. ile şirket kurdular. Bunları bildiğimi biliyorlardı. FETÖ ile soruşturması var. Örgüte para aktarıyorlar. Bunları benim bildiğimi biliyorlar. İş yerinde kaos yaratıp kendi parasını alıp kaçmak gibi bir niyeti vardı. N.M. satışlardan paraları saklıyor. Olayı N.M.’nin üzerine atmamı istediler. M.M. istedi bunu benden. Yangından sonra M.M., benimle zorla hastaneye getirildim dedi. Orada muhasebede çalışan C.Y. tarafından zorla hastaneye gönderildim. Orada uzun yıllar çalıştım. Olayın meydana geldiği yerde 20 yıl kaldım. Banyo yapmak, su ısıtmak için yer yok. Asıl yangın prizde çıktı. Seyyar ısıtıcıdan çıktı. Vicdanen çok rahatım. Olayı ben yapmadım. Kanunsuz olarak bir tek şarap yaptım. Şarabı zeytinyağını çuvalda bahçeye bıraktım. Olay bölgesinde 2 tane daha Suriyeli vardı. Onlardan hiç bahsedilmiyor. Beni tehdit ediyorlar diye ifade verdim. S. beni tehdit etti. M.M. de, R. de tehdit etti beni. Benden yalancı şahitlik yapmamı istediler. Yangından sonra bunu kabul etmezsen diye tehdit ettiler. Kundaklama varsa O.G.’nin eli vardır. Bunlar Suriyelileri sevmezdi, ben değil. İçerideyken 26 aydır kimseyle konuşmadım. Yeğenimi tehdit ettiler benim. M.M. tehdit etti. Ayrıntılı olarak yazılı beyan edebilirim. Operasyon tamam cümlesi boğazımdan geçireceğim operasyonla ilgiliydi, yanlış anlaşıldı” dedi.

Sanığın tahliye talebi reddedildi, tutukluğunun devamına karar verildi.