GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
17 Kasım 2016 Perşembe 10:58

‘Gerekirse İzmir ayrılsın’ tartışması: AK Parti ve CHP'den sert tepki, Yiğit'ten açıklama!

CHP’li Yiğit’in AB süreci üzerine söylediği İzmir sözleri büyük tartışma yaratırken, AK Parti cephesinden sert tepkiler geldi. CHP Genel Sekreteri Sındır da o sözlere tepki gösterirken, Yiğit’ten yazılı açıklama geldi.

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ -  CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit’in partisinin Kayseri’deki programında söylediği sözler gündeme damga vurdu.

- HANZADE ÜNUZ YAZDI: ŞUUR YOKSUNU!.. 

- CHP’Lİ VEKİLDEN ‘AB’ ÇIKIŞI: GEREKİRSE İZMİR AYRILSIN!..

CHP İzmir Milletvekili Yiğit, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın Avrupa Birliği’ne yönelik eleştirilerine tepki göstererek, “Biz Avrupalı olmaya hazırız. Hele İzmirliler bu işe çok hazırlar. Biz bazen diyoruz ki ‘Gerekirse İzmir ayrılsın’ yani biz istemeyiz, bu şartlarda bunlarla yaşamayı” dedi.

‘Gerekirse İzmir ayrılsın’ ifadesi tartışma yaratırken AK Parti cephesinden sert tepki geldi.

KABUL EDİLEMEZ! 
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar, CHP'li Ali Yiğit'in sözlerinin kabul edilemeyeceğini belirtti. "Avrupalı olmak, Türkiye gibi bir ülkeyi yıllardır bekletirken, daha geri şartlardaki ülkeleri üyeliğe hiç ev ödevi vermeden almaksa, Bosna katliamı olurken sessiz kalmaksa, binlerce mülteciye duyarsız kalmanın ötesinde çocukları taciz etmekse, dünyadaki açlık, savaşlar ve gözyaşını görmezden gelmekse, her fırsatta parmağını Türkiye'ye ayar vermek için sallamaya cüret etmekse ve daha onlarca örnek..." diyen Hotar, şöyle konuştu: "CHP'li Milletvekili Ali Yiğit dışında hiçbir İzmirli'nin Avrupalı olmaya çalışmayacağından ve böyle bir özenti içinde olmayacağından eminim. Bize Türkiye Cumhuriyeti'nin onurlu bireyleri olmanın şerefi yeter. Karış karış zorluk, yokluk içinde kazanılan vatanımız bir bütündür. CHP Milletvekili Ali Yiğit'in açıklamaları bu anlamda İzmir'imiz için kabul edilemez. Tarih bilincinden ve milli duygulardan yoksun olduğuna ihtimal vermek istemediğimiz Sayın CHP'li vekilin bu talihsiz açıklamasından geri dönmesini bekliyoruz."

Twitter’dan attığı seri mesajlarla Yiğit’i eleştiren AK Parti İzmir Milletvekili Atilla Kaya, “Bölücü odakların iştahını kabartmıştır” ifadelerini kullandı. 

- KAYA’DAN YİĞİT’E SERT TEPKİ: BÖLÜCÜ ODAKLARIN…

AK Parti İzmir Milletvekili Necip Kalkan da, “CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit’in yapmış olduğu talihsiz açıklama vatanını milletini seven bir vatandaş hatta milletin temsilcisi olan bir milletvekilline hiç yakışmamıştır.  Vatanımızın bölünmez bütünlüğüne aykırı olan bu açıklamayı şiddetle kınıyorum ve Ali Yiğit’e yazıklar olsun diyorum. Ülkemizin dört bir yanından, kadirşinas hemşerilerimizin yaşadığı nezaket ve hoşgörüsüyle dünya tarihine geçmiş İzmir’imizi ülkemizden ayırarak ayrılarak yıllardır bizlere zulüm eden mensuplarının teröre destek olduğu Avrupa Birliğine girmesini istemek nedendir? Bu ifade şaşırtıcı ve akıllara durgunluk verici bir ifadedir. Herhalde şaşırmış olmalı.  Çünkü normal ve aklıselim bir insanın böyle bir açıklama yapmış olacağını düşünmüyorum. Yiğit bu açıklama ile Yüce Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kutsal emaneti olan Cumhuriyetimize ve Misak-ı Milli sınırlarımıza da saygısızlık yapmıştır. Bu açıklama bazı CHP’lilerin bilinçaltında yatan bölücülük duygusunu da apaçık ortaya çıkartmıştır” diye konuştu.



SAÇMALAMIŞ, HADDİNİ AŞMIŞ!

Bu mesajların ardından Egedesonsöz’e konuşan AK Parti İl Başkanı Bülent Delican da Yiğit’i sert sözlerle eleştirdi.

“Saçmalamış… Söylemek istediği buysa gerçekten durum vahim…” diyen AK Parti İl Başkanı, “İzmir’i Türkiye’den ayrı düşünmek olamaz.  Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve Kurtuluş Savaşı bu şehirde başladı. İlk adımlar burada atıldı. Çağdaş, modern bir kenti AB konusunda Türkiye’den ayrı düşünüyormuş gibi algılatmaya çalışmak İzmir’i hiç tanımayan birinin yapacağı bir şeydir. İzmir sokaklarında dolaşmayan birinin, hasbelkader vekil olmuş birinin açıklamasıdır. Böyle biri nasıl oluyor da milletvekili oluyor?” dedi.

Delican şu ifadeleri kullandı: Kendi fikirlerini söyleme çabasıdır. Güzel İzmir’i Türkiye’den ayırmaya çalışmak dar zihniyetin akıl almak biz ürünüdür. Bunu kabul etmek mümkün değil. Buna cevap bile vermek bir zuldür. AB ile ilgili sokaktaki vatandaşımızın Türkiye Cumhuriyeti’yle birbirinden ayrışan bir yanı yok. Yıllarca kapılarda bekletilen, her türlü hak etmediği muameleyi gören Türkiye’yi şimdi de tehditlerle uzaklaştırmaya çalışan zihniyete karşı Sayın Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızın göstermiş olduğu direnci görmezden gelmek bu kadar sokaktan kopuk olan insanların söylemidir.  Vatandaşımızla birlikte olmadıklarının açıkça göstergesidir. AB çalışmalarına devam edeceğiz. Ama kimsenin dayatmasına ve milli iradeye saygısızlık yapmasına izin vermeyiz.  Haddini aşmış, tutarsız ve içi boş bir açıklama olmuş.  Kentin sahipleri olan biz İzmirliler kimseye de ahkam kestirmeyiz. Bu söylem İzmirlileri son derece rahatsız etmiştir. Bu bir İzmir söylemi değil. Neyin söylemi? Onu da anlamış değiliz. İzmirli, siyasetçi ve iktidar partisinin il başkanı olarak söylüyorum; kimse bu kent adına kafasına göre konuşamaz. Normalde bu açıklama karşısında konuşmam. Zaten milletvekillerimiz de gereken cevabı verecektir ama İzmir’le ilgili bir konu olduğunda çıkar konuşurum. İzmir’le ilgili her konuda bir fikrimiz var. 

SONUNUZ İZMİR’DEN DENİZE DÖKÜLMEK OLUR!
AK Parti Konak İlçe Başkanı Temel Yıldırım ise Yiğit’in yanı sıra CHP’li Aykut Erdoğdu’ya da tepki gösterdi. Yıldırım “Bu vatanın bir karış toprağını bölmeye, tek bir çakıl taşını taşımaya kalkarsanız, sonunuz İzmir'den denize dökülmek olur” ifadelerini kullandı.  Yıldırım, “CHP'li 2 Vekil; Ali Yiğit, "İzmir Türkiye'den ayrılsın AB'ye bağlansın" diyor. Aykut Erdoğdu, "Devlete karşı örgütlenelim" çağrısı yapıyor. Biri ‘manda’ heveslisi, diğeri ‘özyönetimci’ bu sözde vekilleri, İzmirli hemşerilerimizin ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Ancak, bu açıklamaların, hiç de masumane olmayan bir niyet beyanı olduğunu da görüyoruz. CHP'li bir kesimin uzun süredir HDP/PKK çizgisinde siyaset yaptığının, FETÖ'nün değirmenine su taşıdığının farkındayız. Aylar önce bunu gördük ve başta Konak Belediye Başkanı olmak üzere, marjinal çevrelere ‘yeşil ışık yakan’ CHP'li siyasileri uyardık. İşe alımlarda ‘terör seviciliği yapmayın’, eylem ve söylemlerinizle hainleri sevindirmeyin. Bölücülerin değil devletin yanında olun dedik. Hatırlayalım; İzmir'de, şehrin kalbinde, ‘altyapı çalışmaları’ adı altında HDP/PKK ile eş zamanlı açılan hendekler günlerce kapatılmadı. Güzelyalı'da, Göztepe'de İzmirlilere aylarca işkence çektirildi. Vatandaş sokağına, evine giremedi. Kapısını, penceresini açamadı. O gün ‘bu durumun normal olmadığını’ söyledik. Tespitlerimizin haklılığını bugün CHP'li 2 vekilin açıklamaları sonrası daha iyi anlıyoruz. Fakat manda ve himayecilerin, bölücü ve ayrılıkçıların torunları şunu iyi bilsin ki bu topraklar dedelerimizin kanlarıyla vatan yapıldı. Girmek istedikleri AB zaten bütün ‘vatan hainlerine’ kucak açmış durumda. Canları gibi gidip sığınmaları, el etek öpmeleri yeterli... Ancak, bu vatanın bir karış toprağını bölmeye, tek bir çakıl taşını taşımaya kalkarsanız, sonunuz İzmir'den denize dökülmek olur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün de dediği gibi, bunu yapmak için muhtaç olduğumuz kudret, ‘damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur’” dedi.



SINDIR DA TEPKİLİ: HANGİ ŞART VE KOŞULDA OLURSA OLSUN; KABUL EDİLEMEZ!
Yiğit’e AK Parti cephesinin ardından CHP’den de tepki geldi. CHP Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Sındır sözlerin hangi şart ve koşulda olursa olsun kabul edilemez olduğunu ifade etti. Egedesonsöz’e konuşan Sındır şunları söyledi: Bu sözler kabul edilemez. Sayın Yiğit’in hangi şartlarda bu lafları kimse sarf ettiğini bilemiyorum. İyi niyetle de başka bir amaçla da olsa asla kabul edilemez bir açıklama.  Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasası’nda ülkesiyle milletiyle bölünmez bir bütün olduğu belirtilir. Anayasanın ilk 4 maddesine asla dokundurmayız. Hangi şart ve koşulda olursa olsun bu sözler söylenemez. Bugünlerde başkanlık sistemi adı altında tüm yetkilerin bir kişiye bağlanmasını sağlayacak bir rejim değişikliğiyle mücadele ettiğimiz bir dönemde bu sözler kabul edilemez. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Bölünmez bütünlüğü savunuyorken tüm şehirlerimiz birdir. Bizler aynı kaderi paylaşan bir ulusun evlatlarıyız. Kurtuluş mücadelesinde Anadolu’nun verdiği mücadele İzmir’in aslında emperyalizme karşı mücadelesidir.  3’üncü maddesi açıkça söyler ve biz bunu savunuruz. Vatanımız ve milletimizle bir bütünüz. Parçalatmayız. İktidarla mücadelemiz bunun mücadelesidir. AB meselesi; Türkiye’nin çağdaş uygarlık düzeyine çıkma noktasındaki, Atatürk’ün hedefine ulaşma olabilir. Ama egemenliği asla bir başka uluslararası yapıya teslim etmeyiz. AB ile bizim müzakerelerimiz egemenlik hakkının devri değil çağdaşlığa ortak olma çabasıdır.



YERİ GELDİĞİNDE HEP BERABER…
CHP İl Başkanı Asuman Ali Güven’den de tartışma yaratan sözlere ilişkin açıklama geldi. Güven, “Kendi ağzından duymadım. Ege Bölgesi Türkiye’nin en medeni, çağdaş, modern şehirlerinin olduğu bir bölgedir. Avrupa topluluğuna en yakın olan yer. Türkiye Cumhuriyeti devlet olarak bir bütünlük içinde üniter devlet olarak ülkemizi görüyoruz. Yeri geldiğinde hep beraber, cumhuriyet Türkiye’si girecektir. Biz aday bir ülkeyiz ve bir an önce bu topluluğun üyesi olmayı bekliyoruz. Bölücülük diye bir şey olamaz. Kelimenin yanlış kullanılmasıyla ilgili anlam eksikliği var. Öyle değerlendirmemek lazım” dedi.



YİĞİT’TEN AÇIKLAMA: NE BİR KİŞİYE NE DE BİR GRUBA YÖNELİK!
AK Parti ve CHP cephesinden gelen tepkilerin ardından Yiğit’ten o sözlerle ilgili yazılı bir açıklama geldi. Yiğit, Kayseri’de partililere yönelik yaptığı konuşmada söylediklerinin bir kısmının görmezden gelindiğini ve ifade eksikliğinden dolayı yanlış anlaşıldığını belirtti.

Ali Yiğit yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtti: 16 Kasım Çarşamba günü Kayseri’de partililere yönelik yaptığım spontane konuşmada ülke gündemine dair çeşitli değerlendirmelerde bulundum. Konuşmam sırasında son günlerde iyice gerilen Türkiye ile AB arasındaki ilişkilere de değindim. 57 yıldır Avrupa Birliği’ne girme mücadelesi içinde olduğumuzu ama buna rağmen Avrupa’dan son zamanlarda “Biz sizi istemiyoruz” seslerinin yükselmeye başladığına vurgu yaparak bunun o kadar kolay olmadığını söyledim. Ayrıca milletvekili olduğum İzmir’in de demokrat, çağdaş ve özgürlükçü yapısıyla Avrupalı olmaya hazır olduğunu belirttim. Bunu söylerken kullandığım “Biz zaman zaman diyoruz ki, gerekirse İzmir ayrılsın, yani biz istemeyiz bunlarla birlikte yaşamayı” ifadesi, ne bir kişiye ne de bir gruba yönelik olarak söylenmemiş, İzmir’le özdeşleşen değerleri yüceltmek anlamında dile getirilmiş, ancak yeterince açık olmadığı için aklımdan fikrimden geçmeyecek anlamlara çekilmiştir. Doğal olarak da çeşitli tepkiler oluşmuştur. Burada hiç kuşkusuz ifadenin eksik olmasının da etkisi vardır. Ancak ben konuşmamda tam anlamıyla “Biz İzmirliler olarak, temel insan hak ve özgürlüklerine, demokrasiye, adalete, eşitliğe, barışa ve kardeşliğe inanıyor ve Avrupa Birliği’ne girmek istiyoruz. Bu değerler “İnsanlığın, insan olmanın evrensel değerleridir ve bunlara inanıyor, bunları savunuyoruz. Bunların olmadığı, bu değerlerin kabul görmediği yerde yaşanmaz” demek istedim.

Ülkemizin her karış toprağının kanla sulandığını bilen, Ulu Önder Atatürk’ün ilke ve hedefleri doğrultusunda bölünmez bütünlüğümüzü ve üniter yapıyı savunan, İzmir ülkemizin batıya açılan kapısı diyerek aidiyete övgüyle vurgu yapan ve diğer konuşmalarımda hep birlik ve beraberliği dile getiren biri olarak kamuoyuna yansıtıldığı gibi düşünmem mümkün bile değildir. Bu bağlamda şahsıma atfedilen yorum ve değerlendirmelere cevap vermeyi ise kendime zul olarak görüyor, kamuoyunun hoşgörüsüne ve takdirlerine sunuyorum.