EGEDESONSÖZ- Bir TV’de yayınlanan “Söz Meclisten İçeri” programında İntegral Araştırma Şirketi Koordinatörü, Gazeteci Ümit Yaldız, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından kaleme alınan ve Mayıs seçimleri sonrası CHP içinde yaşanan tartışmalara ilişkin olarak vizyon sunan “Yeni Siyaset Belgesi, İzmir Duruşu” başlıklı yazı ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Gazeteciler Fatih Yapar, Hanzade Ünuz ve Mustafa Yılmaz’ın da konuşmacı olarak yer aldığı programda Yaldız, kurultay süreci ile ilgili de dikkat çeken açıklamalar yaptı.
İZMİR BİRAZ PASİF KALDI
Gazeteci Yaldız, değişim konusunda belediye başkanlarının ne demek istediği ile ilgili üzerilerinde baskı olduğunu söyledi. Yaldız açıklamasında “Ekrem İmamoğlu zaten değişimle ilgili kendisi büyükşehir belediye başkanı olarak doğrudan söyledi. Adana, Mersin bunlar Kemal Bey’in arkasında değil karşısındalar şu an… Değişimle ilgili parti içinden gelen mesajlara bakıldığında Akdeniz Bölgesi’nde hareketlilik var. Antalya, biraz Muğla onlar yine duruyorlar ama Türkiye’nin üçüncü büyükşehri İzmir’de burada biraz pasif… Durumu değerlendiren, nabzı yoklayan hiçbir şey söylemeyen Mansur Yavaş var Ankara’da” dedi.
KONTROLLÜ, DEĞİŞİME VURGU YAPAN BİR AÇIKLAMA…
Süreçle ilgili İzmir’in bir şey söylemesi gerektiğini ve bunu da Soyer’in yaptığını belirten Ümit Yaldız, “Açıklamanın içeriğiyle ilgili yaptığı değerlendirmede doğrudan ‘Kemal Bey gitsin, o gelsin, başarısız olduk, değişsin’ gibi doğrudan bir Bolu Belediye Başkanı ağzıyla bir açıklama yok. Orada ‘ne yazık ki’ diye başlayan bir cümle var. CHP’nin kurumsal kimliğinde yer alan parti yöneticilerinin, partide kendi ikballerini ön plana koyup da bununla ilgili değerlendirmeyi partinin önüne geçirdikleri, MYK, Parti Meclisi, biraz daha partiyi idare eden anlayışın eleştirisi var. Doğrudan Kemal Kılıçdaroğlu’nun şahsıyla ilgili bir açıklama yok. Ama bir İzmirli ne düşünüyor, İzmir ne düşünüyor, İzmir’in oylarıyla seçilmiş belediye başkanı ne düşünüyor diye merak edenler vardı. Bu ona cevaptır ama Kemal Kılıçdaroğlu, penceresinden bakıldığında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı ‘Benim değişmemi istiyor’ diyebilecek bir duruma sokmadı. Birkaç gün önce Murat Bakan’ın açıklaması vardı. Tunç Soyer’in açıklama yapması sürpriz oldu mu? Birçok kesim için sürpriz oldu ama kontrollü, değişime vurgu yapan bir açıklama… CHP 1,5 milyondan fazla oy aldı, vatandaşın ne dediğini önemseyen ve aldığı oylara sahip çıkan, toplumu da biraz dinleyen bir belediye başkanı kendisi” şeklinde konuştu.
KEMAL BEY ANLADIĞIM KADARIYLA KARİYERİNE NOKTAYI 2024 YEREL SEÇİMLERİNDEN SONRA KOYMAK İSTİYOR
Kurultay süreci hakkında değerlendirme yapan Yaldız, “CHP’de bir kurultay kararı alındı ve kurultay kararı alınması değişim için değil, değişimi engellemek için alınmıştı. Kurultay kararı yasal olarak kurultay sürecini başlatırsınız, mahallelere sandık koyarsınız, mahallelerde delegeler çıkar ilçe başkanlarını seçersiniz, illere koyarsınız, kurultay çıkar. Bu en kısa 6 aylık süreçtir. Bunu isterseniz 1,5-2 yıla kadar yayarsınız. Yasal olarak da yerel seçim sonrasına kurultay bırakabiliyor. Kemal Bey istese seçimden 15 gün sonra CHP’yi olağanüstü kurultaya götürebilirdi. Olağanüstü kurultayda yeni bir yönetim seçilir. Yeni yönetim bu kongreleri yönetirdi. Kemal Bey onu tercih etmedi. Danışmanlarını, genel başkan yardımcılarını gönderdi, değişim talebinin bununla yeteceğini düşündü. Şimdi kurultay sürecini de başlattı. Tüzük kongresi süreci de başladı. CHP’de değişim adına hiçbir şey yapılmıyor değil, bir şeyler yapılıyor ama Kemal Bey anladığım kadarıyla kariyerine noktayı 2024 yerel seçimlerinden sonra koymak istiyor. Bu konuda da ne kadar ihtiraslı olduğunu görüyoruz” açıklamasını yaptı.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Genel Başkan Kemal Kılıçdaorğlu arasında çatışmanın büyüme evresinde olduğunu kaydeden Yaldız şunları söyledi:
“Burada bir iki tane nokta var. Birincisi Kemal Kılıçdaroğlu belediye başkanlarını zapt etmek için İstanbul’u ve Ankara’yı AK Parti’ye vermeyelim diyor. Cumhurbaşkanı yapmamak için de bu tezi ortaya koymuştu. Biz burayı 25 yıl sonra aldık falan diye. Ama aynı insanı cumhurbaşkanı yardımcısı adayı da yaptı. Onlara bir aday kıyafeti giydirdi. Türkiye’yi aldığında Ankara’yı, İstanbul’u almak vermek kolaydır ama İmamoğlu’nun durduğu nokta değişim olmazsa İstanbul’u kaybederiz, Kılıçdaroğlu’nun durduğu nokta, ‘İstanbul’u al gel, öyle vereyim sana partinin anahtarını’. Şimdi bu iki nokta çatışmayı büyütüyor. Bu karşılıklı satranca dönüştü şu anda”