Cumhurbaşkanı Erdoğan terörle mücadelede büyük kayıplar verildiğini belirterek, son 35 yıldır 40 bini aşkın insanımız terörün kurbanı olduğunun altını çizdi.
Erdoğan, ‘’Önce 'Demokratik Açılım' dedik olmadı. 'Milli Birlik ve Kardeşlik' dedik olmadı. En sonunda 'Çözüm Süreci' dedik yine istismar edildi, yine olmadı. Artık bunların hepsi bir kenara. Çözüm sürecini de ne dedik 'buzdolabına koyduk'. Şimdi operasyonlar dönemi. Ne olacak bu operasyonlar döneminde? Bu iş bitecek" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, geçtiğimiz günlerde ölüm yıldönümü olan 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı da andı ve bir sözüne göderme yaptı. Cumhurbaşkanı ‘’Adriyatik’ten Çin Seddi’ne kadar uzanan gönül sınırlarını koruyacağız’’ dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şehitlerimiz namusları bildikleri vatanlarını, milletlerini müdafaa uğrunda hayatlarını kaybettiler. Peki terörist sıfatıyla hayatını kaybeden bu Kürt gençleri ne uğrunda öldü? Pek çoğunun mezarı dahi olmayacak bu gençlerin ölümü Kandil'deki terör baronlarının umrunda mı acaba? Kandil'deki terör baronlarını, ülkemizdeki terör eylemleri için yönlendirenler bakımından bu ölümlerin sadece birer taktikten, birer istatistikten öte anlamı var mı? Yok" ifadelerini kullandı.
‘’TÜRKİYE’NİN BUGÜNKÜ SINIRLARI BİZİM NİHAİ SINIRLARIMIZDIR’’
Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti: ‘’Türkiye'nin bugünkü sınırları bizim son sınırlarımızdır. Osmanlı Devletinin toprak büyüklüğü 100 yıl önce yaklaşık 5 milyon kilometrekareydi. Cumhuriyetimizi ilan ettiğimizde sonradan topraklarımıza katılan Hatay ile birlikte bunun ancak 780 bin kilometrekaresini yani altıda birini muhafaza edebildik. Elbette asıl hedefin bizi bu coğrafyadan tamamen kazımak, silip atmak olduğunun farkındayız. Hiç kimse kusura bakmasın, artık o devir geride kaldı"
Cumhurbaşkanı, ''Yaşatmak değil sadece ve sadece öldürmek için faaliyet gösteren terör örgütünü, tüm isimleri ve yandaşlarıyla bölgeden ve ülkemizden söküp atmadan yaşanan acıların önüne geçemeyiz. Çözüm arıyorsanız işte size çözüm; terör örgütünü en küçük bir izi, zerresi dahi kalmadan bu topraklardan söküp attığımızda çözümü gerçekleştirmiş olacağız" dedi.
''TÜRKİYENİN AVRUPA PARLAMENTOSU İLERLEME RAPORUNU İADE ETMESİ DOĞRUDUR''
Erdoğan, Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ilerleme raporunun yapıcı değil, yıkıcı olduğunu belirtti.
Türkiye’nin mega projelerine kredi sağlanması, lisans hakkı verilmesi ve teknoloji transferi yapılması gibi konularda zorluklar çıkarıldığını ifade etti.
Erdoğan, ‘’Raporda Suriyeli sığınmacılarla ilgili ne var? Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşasıyla ilgili kaygı nereden kaynaklanıyor? Türkiye'nin yüksek cari açığını kontrol altına almasından kimler kaygı duyuyor? Güneydoğu’daki kentlerimizle ilgili benzer endişeler yok mu? Kıbrıs konusunda, Ege'deki sorunlar konusunda aynı sakat yaklaşım. Yargı bağımsızlığı, ifade, basın ve toplanma hürriyeti konularındaki eleştirilerde aynı sakat bakış açısı'' diyerek tepkisini dile getirdi.
‘’Ancak Türkiye 2023 hedeflerinden vazgeçmeyecek, bu böyle bilinsin’’ diyerek sözlerine devam eden Erdoğan, ‘’Avrupa Parlamentosu bu davranışı sık sık sergiler hale geldi. Raporun 1915 olayları faslı evlere şenlik. Adeta ülkemizin ve milletimizin ne kadar hasmı varsa kafalarındakileri ve gönüllerindekileri raporda yer vermişler. Bu raporun herhangi bir bağlayıcılığı yok. Zaten arkadaşlar kendilerine iade ettiler. Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne ihtiyacından çok, AB'nin Türkiye'ye ihtiyacı vardır’’ ifadelerini kullandı.
‘’DOKUNULMAZLIK UZLAŞMASINI TAKDİRLE KARŞILIYORUM’’
Cumhurbaşkanı, ‘’Milletvekili dokunulmazlığının amacı bellidir. Kürsüden ifade ettiğiniz düşünceler konusunda dokunulmazsınız. Diğer soruşturma ve kovuşturmaların, üzerinizde baskı aracı olarak kullanılmaması için de suç üstü halleri dışında bu tür süreçler milletvekilliği süresince donduruluyor. Ama siz bu imkanı tutup da terör örgütünü desteklemek, terör örgütünün bir militanı gibi davranmak için kullanırsanız, kusura bakmayın eninde sonunda dokunulursunuz. Bayraktan, ezandan, camiden, İstiklal Marşı’ndan kaygı duyan bir parti bu milletin partisi olamaz. Bu ülkenin ekmeğini yiyen hiç kimse, provokatif bir eylemin içine giremez. İhanet şebekelerinin kökünü kazımak için herşeyi yapacağız. TBMM’de sağlanan uzlaşmayı takdirle karşılıyorum. Artık harekete geçme zamanı, dokunulmazlık bunun ilk adımı olacak’’ dedi. (ntv)