Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - İzmir'de 30 Ekim 2020 tarihinde yaşanan 6,9 büyüklüğündeki deprem sonrasında kent genelinde hükümet partisi ile Cumhuriyet Halk Partili siyasiler sık sık karşı karşıya gelmişti.
Süreç içinde yerel yönetimlerde yer alan İzmir Büyükşehir Belediyesi, depremzedelere barınma imkânı sağlarken, geçtiğimiz günlerde ise depremzedelerin merakla beklediği emsal artışı kararını vermişti.
İlgili bakanlıklar aracılığı ile de hükümet rezerv konut alanında depremzedelerin konut imkanını sağlamak için depremin hemen ardından düğmeye basarken, ayrıca kent içinde de yıkılan binaların bulunduğu bölgelerde oluşturduğu proje alanlarının çalışmalarında başlamış ve depremin üzerinden geçen 1 yıllık süreç içinde anahtar teslim hale getirmişti.
Bir yıllık süreçte yaşanan tartışmaların odağında 'emsal artışı' ve 'kredi' konusu yer alırken, AK Parti İzmir Milletvekili Necip Nasır, tartışmalara neden olan konular hakkında Ege'de Sonsöz'e konuştu.
YAPTIKLARI HAVANDA SU DÖVMEK!
Bayraklı, Karşıyaka, Bornova, Konak gibi ilçelerde alınan ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in de açıkladığı emsal artışı kararlarının yeterli olmadığı vurgusunda bulunan Nasır, "Bunların yapmaya niyeti yok. Yapma kararı aldıkları yöntem de teknik olarak uygun değildir. Sonuç alınması zor olacaktır. Bunu süreçte göreceğiz. Bunun plan tadilatları İzmir'in evrensel planlamalarına göre bölgesi ile bütüncül olarak yeniden kentsel planlarını yaparak, plan tadilatları ile emsal artışları verilebilir ve sonuca ulaşılabilir. Ancak şu an yaptıkları sadece havanda su dövmektir. Kentsel dönüşüm sosyal bir projedir. Bu tür projeleri yapabilecek vizyonları olmadığı için yıllardır ellerini taşın altına koymamışlardır. Bunu siyasi risk görmüşlerdir, ancak bunun siyaset üstü bir durum olduğunu düşünmemiş ve siyasi geleceklerini düşünmüşlerdir" dedi.
MUTLAKA BU KONU DEĞERLENDİRECEKTİR
Depremzedelere devlet tarafından verilecek kredi ile ilgili Deprem Araştırma Komisyonu'nda görüşlerini aktardığını dile getirerek eleştirilere yanıt veren Nasır, "Bu hemen olabilecek bir şey değil. Biz bunu meclise getireceğimizi söyledik. Deprem Araştırma Komisyonu'nun raporu görüşüldü 3 hafta önce, biz bu kredi konusunu gündeme getirdik. Bakanlığımız zaten önümüze süreç için 2022 bütçesi hazırlanıyor. Mutlaka bu nokta da artışlardan kaynaklı değerlendirecektir. İlgili makamlara aktardık, mutlaka bu konu değerlendirecektir" diye konuştu.
DÖNÜŞÜMÜN HIZLI OLMASINI SAĞLAYACAKTIR
'Bize söz verildi' söylemleri hakkında da konuşan Nasır, "Söz vermedik. Biz olması gerektiğini ifade ettik. Gerçekten kredi miktarlarında kolaylaştırıcı düzenlemeler yapılması yönünde çalışma olması gerekiyor. Burada süre ve kredi miktarını yükseltilere uzatılması lazım. Tabii ki faiz oranlarında da bir indirim gerekiyor. Cumhurbaşkanımız da bu konuda zaten büyük çaba sarf ediyor. Zaten bu üç konunun hayata geçmesi kentsel dönüşüme büyük katkı sağlayacaktır. Dönüşümün hızlı olmasını sağlayacaklar" ifadelerini kullandı.
BU SÖYLEMLER ÇOK BÜYÜK HAKSIZLIK
Muhalefet partileri tarafından hükümete yönelik yapılan 'geç kalındı' ve 'yetersiz' gibi söylemleri de kesin bir dille reddeden Vekil Nasır, "Dünyanın hiçbir yerinde sosyal devlet anlayışı ile bu kadar hızlı çalışma yürüten devlet yoktur. 1 yıl oldu ve bizler evleri teslim etmeye başlıyoruz. Ben inşaat mühendisiyim, özel sektörden gelmeyim, özel sektörün müteahhitlerin yaptığı gibi kaliteli evler yapıldı orada, gidip görülebilir. Bunlar 1 yıl içinde yapıldı. Hükümete haksızlık yapıyorlar. Bu söylemler çok büyük haksızlık. Dünyanın hiçbir yerinde bunun örneği göstermez" dedi.
BAĞNAZ SİYASİ SÖYLEMLER İLE GEÇİŞTİRECEK KONU DEĞİLDİR
Nasır, kentsel dönüşüm çalışmalarında asıl görev ve sorumluluğu olanın İzmir Büyükşehir Belediyesi olduğunu belirtirken, "Esas görev ve sorumluluğu olan CHP'li Büyükşehir Belediyesi bugüne kadar ne yaptı? Sadece kentsel dönüşüm ile İzmir'e 900 daire yapmıştı. TOKİ ise 20 bin konut yapmıştır. Esas görev ve sorumluluk alanı olan Büyükşehir Belediyesi, hiçbir şekilde elini taşın altına koymamıştır. Artık Büyükşehir'in elini taşın altına koyması lazım. Çünkü bu siyaset üstü bir durumdur ve kendisinin görev ve sorumluluk alanındadır. Bu veballi bir sorumluluktur. Bende depremin siyaset üstü bir kurum olduğunu ve sorumluluk sahiplerinin büyük bir veballi olduğunu söylüyorum. 2005 yılından bugüne kadar kentsel dönüşümde Büyükşehir Belediyesi sade küçük bir müteahhidin yapabileceği kadar konut yapmıştır. Küçük bir belediye olan Konya Karatay Belediyesi bile 10-15 bin tane konut yapmıştır. Bunun için bağnaz siyasi söylemler ile geçiştirecek konu değildir. Herkes görevine odaklanmalıdır" ifadelerini kullandı.