GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
8 Şubat 2024 Perşembe 11:37

Ekonomistten korkutan 'yoksulluk' uyarısı: Cinayet ve hırsızlıkta artış!

Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, İzmir’de artan yoksulluk oranını yorumlayarak, “İzmir’de son dönemde öldürme ve soygun vakalarında artış görünüyor. Bu çok tehlikeli bir gösterge. Kent suçlarında artış var. Kent suçlarında artış yoksullukla birlikte meydana çıkar” diye konuştu

Diren ÇELİK/ EGEDESONSÖZ-  TÜİK’in açıkladığı verilere göre; İzmir’de 2023 yılında yoksulluk oranı düşerken yoksul İzmirli sayısı arttı. Öte yandan en zengin ve en yoksul kesim arasında uçurum daha arttı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2023’e ilişkin ‘Yoksulluk ve Yaşam Koşulları İstatistikleri’ni açıkladı. İzmir yoksulluk sınırının en yüksek olduğu kentlerden biri oldu.  2022’de ülke genelindeki yoksulluk rakamı 35 bin 24 TL iken İstanbul’da bu rakam 46 bin 505 TL, İzmir’de ise 40 bin 572 TL oldu.

ÖLDÜRME VE HIRSIZLIK VAKALARI ARTTI
Rakamlar hakkında değerlendirmelerde bulunan Ekonomist Prof. Dr. Hüsnü Erkan, kentte yoksulluğun artmasıyla birlikte kent suçlularında yükseliş olduğunu kaydetti.

Erkan, büyükşehirlerde her zaman yoksul kesimlerin olduğunu vurgulayarak, “Gecekonduların olduğu yerde, büyük kentte işsizliğin olduğu yerde yoksulluk vardır. İzmir’de son dönemde öldürme ve soygun vakalarında artış görünüyor. Bu çok tehlikeli bir gösterge. Kent suçlarında artış var. Kent suçlarında artış yoksullukla birlikte meydana çıkar” dedi.

ÜLKEYİ KURUMLARIN YÖNETMESİ GEREKİYOR
Toplumsal bozulmayı önlemek için yeni bir dile ihtiyaç olduğunu kaydeden Erkan, “1990’lı yıllarda da ekonomik sıkıntılar ve yönetim zaafı dolayısıyla da toplumda bozulmalar olmuştu. O yıllarda insanlar zor durumda kaldığında kendini öldürüyordu, yakın çevresine zarar veriyordu. Şimdi ise bilmediği, tanımadığı insanlara zarar veriyor. Bu durum artık toplumda kişinin dışa taştığını, kinin arttığını gösterir.  Toplumun bir an önce bütünleştirici bir dil kullanması gerekiyor. Ahlak zafiyete uğradı ve insanların birbirine saygısı kalmadı. İnsanlar, geçmişte zor durumda kaldığında başkasına zarar vermeden kendine zarar vererek bu işi çözüyordu. Bu duruma sosyal patlamanın kişiselleşmesi ismini veriyorum. Kişisel patlama olabilir kitlesel bir patlama olmaz diye değerlendiriyordum ancak insanlar artık dışa doğru patlıyor. Bu durum toplumda ötekileştirme dili ile ortaya çıkıyor. Hırsızlık, soygunculuk, dolandırıcılık artıyor. Algı yönetimi ile insanları soyma vakaları çok fazla arttı. Ülkede yeni bir kurumsal politikalara ihtiyaç var.  Ülkeyi kurumların yönetmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.