GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
24 Haziran 2023 Cumartesi 19:53

EMEP İzmir'den ÇEDES tepkisi: İptal edilmelidir!

Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi (ÇEDES) uygulaması ile birlikte okullara ‘manevi danışma’ atanması ile ilgili yazılı açıklama yapan Emek Partisi projenin laik ve bilimsel eğitime aykırı, çocukları ayrımcılığa uğratacağını vurguladı ve iptal edilmesi çağrısında bulundu.

Emek Partisi (EMEP) İzmir İl Örgütü, Millî Eğitim Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında 2021 yılında imzalanan Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum (ÇEDES) Projesi İş birliği Protokolüne ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

İzmir'in maksatlı bir şekilde pilot il olarak seçildiğinin vurgulandığı açıklamada velilere, eğitimcilere, öğrencilere, emek ve meslek örgütlerine projenin iptal edilmesi için birlikte mücadele çağrısı yapıldı. 

Açıklamada şu ifadelere yer verildi: 

Diyanet İşleri Başkanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında 2021 yılında imzalanan Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi İşbirliği Protokolü, kısa adı ile ÇEDES; laik ve bilimsel eğitime aykırı, çocukları ötekileştirecek, ayrımcılığa uğratacak bir projedir derhal iptal edilmelidir.    

Bu üçlü protokole göre; Diyanet gençlik merkezlerinde manevi danışmanlık ve rehberlik görevi verilen müftü, vaiz, imam vb. din görevlileri okullarda görevlendiriliyor. Fettullah Gülen’den bildiğimiz “abi”, “abla” uygulamalarının devamı niteliğinde lise ve üniversite öğrencilerinin de “Gönüllü Rehber Öğrenci” olarak ilk ve ortaokullarda görevlendirileceği protokolde yer alıyor.

AKP’nin, “dindar ve kindar nesiller yetiştirme” hedefine önceki tüm çabalarına rağmen ulaşamamasından bir çıkış yolu olarak gördüğü anlaşılan bu proje, İzmir’de ilk etapta 842 okula ilçe müftülüklerinden “manevi danışman” görevlendirilmesi yapılarak uygulamaya konuldu.

Yasayla Rehberlik Öğretmenlerine verilmiş olan görevler, manevi danışman adı altında, pedagojik formasyonu olmayan, olsa dahi bir din görevlisi olan imam, vaiz, vaize gibi kişilere aktarılmakta dolayısı ile yetki gaspı söz konusu olmaktadır.   

DİYANET İŞLERİ KAMUSAL EĞİTİM ALANINA GİRİŞ YAPIYOR

Anayasa’da 10. Maddede düzenlenmiş olan eşitlik ilkesine, laiklik ilkesine aykırı olan, MEB mevzuatları ile çelişen bu proje aynı zamanda BM Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin ayrımcılık yasağını da ihlal etmektedir.

Yine ÇEDES Projesi, farklı din ve mezhep inancına sahip insanların yaşadığı ülkemizde din ve vicdan hürriyetini ortadan kaldıran bir uygulamadır.  

Protokolün amacı olarak Milli Eğitim Temel Kanunu’na atıfta bulunularak “akl-ı selim, kalb-i selim, zevk-i selim gençler yetiştirme” gibi “bunda karşı çıkacak ne var” dedirtecek ifadeler yer alıyor. Ancak, geçtiğimiz günlerde Urfa’da intihar ettiği bildirilen 12 yaşındaki Abdülbaki Dakak, intihar etmeden önce video kaydı ile intihar notu bırakan tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara, Antalya’da bir cemaatin kaçak yurdunda katledilen üniversite öğrencisi Mehmet Sami Tuğrul, yine Antalya’da KYGM yurtlarında kalan ve kısa aralıklarla intihar eden üniversite öğrencileri Halil Gürcan, Emre Kandemir ve Muhammed Kaya dini dayatmaların acı sonuçlarından yalnızca birkaç tanesi.

DİNDAR KİNDAR NESİLLER HEDEFİYLE AKP’NİN GERİCİ İTTİFAKLARI TARİKATLARIN KUCAĞINA İTİLEN GENÇLER İNTİHARA SÜRÜKLENİYOR!

AKP iktidarı laik ve bilimsel eğitimden uzaklaşmaya planlı ve programlı bir şekilde devam ediyor. Devlet okullarında zorunlu din dersleri yeterli görülmüyor. Bütçesinin neredeyse tamamı yalnızca personel harcamalarına ayrılan MEB okullarda sosyal, kültürel, sportif faaliyetler için para harcamıyor. Sosyal etkinlikler için gerekli para ya velilerden karşılanıyor ya da çoğu zaman yapılmıyor, yapılmış gibi gösteriliyor.

Tek adam iktidarının çağdaş modern yaşam biçiminden rahatsız olduğu, Erdoğan’ın “gâvur İzmir” deme hakkını kendinde gördüğü kentimizin ÇEDES projesi uygulaması için pilot il olarak seçilmesi maksatlıdır. İzmir yıllardır olduğu gibi gerici, çağdışı uygulamalara karşı direnmeye devam edecektir. Dün Sao-Paulo gemisinin geri gönderilmesi için nasıl bütün bir İzmir birleştiysek bugün ÇEDES projesini geri çektirmek için birleşerek mücadele edelim.   

*Okullara manevi danışmanlar atamak için kullanılan bütçenin, ihtiyaç olan sayıda öğretmen ataması için, çocuklarımızın sağlıklı bilimsel, eşit eğitim hakkı kapsamında her okulda bir öğün ücretsiz yemek verilmesi için kullanılması gerekir. 

*Okullarda manevi danışman değil, bilimsel, demokratik, laik bir eğitim istiyoruz diyerek projeye karşı mücadele edeceğiz.   

Tüm velileri, eğitimcileri, öğrencileri, emek ve meslek örgütlerini, tüm ilerici güçleri ÇEDES projesine ve devlet okullarında eğitimin dini kurumlara, cemaatlere bırakılmasına karşı birlikte mücadeleye çağırıyoruz.