Muhittin AKBEL / EGEDESONSÖZ - 30 Ekim'deki İzmir depremi, Sisam adası açıkları olmasına rağmen Bayraklı'da büyük bir yıkıma sebep olmasının yankıları devam ediyor. İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Eylem Ulutaş Ayatar, Bayraklı'da gördükleri manzarayı değerlendirdi. Aslında bu yıkımların, depremin değil, binanın öldürdüğünü çok açık ve net biçimde gösterildiğine dikkat çeken Başkan Ayatar, "İzmir, 30 Ekim'de o büyük depremi yaşamadı. Çünkü depremin merkezinden uzak bir depremdi. İzmir'de beklenen gerçek depremin, dörtte birini yaşadığımızı belirtmem lazım. Bayraklı'da en dayanıksız binalar yıkıldı. Fakat ayakta kalmayı başarabilmiş binalar için 'sağlamdır' diyemeyiz" ifadesini kullandı.
BİNALARIMIZIN BÜYÜK BÖLÜMÜ MAALESEF İYİ DEĞİL
İzmir'de, deprem yönetmeliğine uygun olmayan, depremde yıkılması söz konusu bina oranının yüzde 60 civarında olduğuna dair resmi açıklamalar yapıldığını hatırlatan Başkan Eylem Ulutaş Ayatar, "Ne kadar sağlıklı, deprem yönetmeliğine uygun binamız var, bunu söylemek mümkün değil. Ancak binaların taranmasıyla bir sonuca ulaşılabilir. Fakat bildiğimiz, gördüğümüz bir şey var; o da, binalarımızın çok büyük bir bölümünün kesinlikle iyi olmadığı yönünde" dedi.
Ayatar, sözlerini şöyle sürdürdü:
YÖNETMELİKLE UYGUN İNŞAATLAR YAPMAK ZORUNDAYIZ
"Bayraklı'ya, zemini kötü olduğu halde yüksek binalar inşa ediliyor. Bunu, hem şehirleşme hem de ekonomik açıdan değerlendirmek lazım. Bu bölgeye yapılacak binaların, tümüyle projelendirilmesi lazım. Proje, uygulama, işçilik, kullanılan malzemeler çok iyi denetlenmeli. Gerekli yönetmeliklere ve şartnamelere harfiyen uyularak yapılar inşa edilmeli. Bunlardan biri bile eksik olsa, sorunlarla karşılaşırız. İzmir'de ciddi bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var. Şu bölge öncelikli olmalı, bu bölge daha sonra düşünülmeli gibi bir şey olamaz. Kentsel dönüşümü İzmir'de bir bütün olarak yapmak gerekir. Evet; Bayraklı'da ağır hasarlı binalar var ama diğer ilçelerde de var. Mesela Karşıyaka Belediyesi'ne 1000'den fazla başvuru olmuş, bizim evde de hasar var, gelin, bakın, diye... Bayraklı'daki enkazı kaldırdıktan sonra şapkamızı önümüze koyup, sağlıklı planlamalar, stratejiler gerçekleştirmek zorundayız."