EGEDESONSÖZ – Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, SONSÖZ TV’de Gazeteci Muhittin Akbel’in konuğu oldu. Denizcilik sektörü ve kruvaziyer turizmiyle ilgili önemli açıklamalarda bulunan Başkan Öztürk, yıllar sonra kruvaziyer gemilerin İzmir’e tekrar gelmeye başlamasını şu sözlerle değerlendirdi:
“Gemilerin İzmir’e tekrar gelmeye başlaması için çok büyük uğraş verdik. Hiçbir emek harcamadan bir şey elde etmeniz mümkün değil. 35 yıldır sektör içindeyim ancak yük taşımacılığı tarafındaydım. Deniz Ticaret Odası'nın temsilcisi olarak iş seçme şansınız yok. Denizle ilgili olan her konuda çalışma yapmak zorundasınız. Kruvaziyer benim ilgimi çeken bir daldı. Bunda sadece liman değil şehir, şehir esnafı, ülke kazanıyor. Ülke turizminin yüzde 20'sinin deniz turizminden elde edildiği bilgisi var. Türkiye 2013 yılına kadar tarihinin ne iyi dönemlerini yaşamıştı kruvaziyer turizminde. Sonrasında güvenlik ile ilgili yanlış algı yaratmak isteyen Avrupa medyasının ardından, sigorta şirketleri sigorta fiyatlarını yüksek tuttuğu için turist başka ülkelere gitti. Ancak en büyük sorun pandemide oldu. Çok büyük darbe yedik bu süreçte. Peki ne oldu da tekrar rakamlar yükseldi? Bir çok kriter etkiledi bunu. Oda olarak bizim, diğer kurumların, bakanlıklarımızın yani kruvaziyerin gerekliliğini savunan herkesin emek verdiği bir durumdu bu. Biz burada olduğumuzu hatırlattık. Türkiye’nin durumunun, 2013'teki gibi olmadığını söyledik. Biz sadece kendimiz unutturmadık, bunun için çaba gösterdik, tüm fuarlara gittik. Tüm dünyada enflasyon ile savaş var. Tüm bunları değerlendirdiğimizde kruvaziyer hatları büyük bir para kaybetmişti. Kağıt oyunlarında kartlar yeniden dağıtılır ya… Önümüzdeki süreçte kruvaziyer turizminde şu anda kartlar daha yeni basılıyor. Yakında kartlar yeniden dağıtılacak. Bu süreçte doğru zamanda, doğru yerde olduk ve gemilerin tekrar kentimize gelmesini sağladık.”
MİAMİ’DEN İLK KEZ BU KADAR UMUTLU DÖNDÜK
Miami’de, Büyükşehir ve odaların temnsilcileriyle birlikte Seatrade Cruise Global Fuarı’na katıldıklarını, geçtiğimiz hafta Akdeniz Kruvaziyer Limanlar Birliği Genel Kurulu’nda olduğunu hatırlatan Başkan Öztürk, kruvaziyer gemi firmalarının üst düzey yöneticileriyle önemli görüşmeler yaptıklarını bildirdi:
“İzmir'de benim gördüğüm çok güzel bir harmoni ve işbirliği var. Öncelikle turizm konusunda Sayın Valimizin koordinasyonunda İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZFAŞ, İZTO, TÜRSAB, Deniz Ticaret Odası gibi bütün kurumlarla birlikte, turizmle alakalı koordinasyon kurulları oluşturuldu. Valimiz tüm bu toplantılara bizzat katılıyor ve bizlere görevler veriyor. Biz bu görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz İzmir için. Miami'deki toplantıya da küçük bir ekiple gittik ve nokta atışı görüşmeler yaptık. Ben yıllardır bu fuara gidip geliyorum ancak ilk kez bu kadar heyecanlı ve umutla gittim ve ilk kez bu kadar umutlu döndük. Kruvaziyer turizmi dünyada üç bölgede faaliyet gösteriyor. Bunlar Karayipler, Akdeniz ve Uzakdoğu. Karayipler, Amerikalılar için günübirlik tatil gibi. Akdeniz'de tarih, gastronomi, inanç, deniz kum turizmi imkanlarınız var. Tüm bunlara baktığınızda 3 bölgeye baktığınızda 35 milyar dolarlık bir sektör. Hiçbir turizm şekli bu kadar büyümüyor ancak her sene yüzde 10 büyüyen bir kruvaziyer turizmi var.”
GEMİLER HENÜZ TAM KAPASİTE ÇALIŞMIYOR
İzmir’e gelen gemilerden çıkan turistlerden, Körfez’deki kokuyla ilgili herhangi bir şikayet almadıklarını, sorunun geçici bir sorun olduğunu düşündüğünü belirten Başkan Yusuf Öztürk, turistlerin Kemeraltı’na yönlendirilmesi için yapılan çalışmalarla ilgili şu bilgileri aktardı:
“TÜRSAB başkanımız ile Miami'ye giderken 18 şehirde yapılacak turlara, bisiklet turlarına kadar aklınıza gelebilecek her şey hakkında çalışmalar yaptı. Biz oradaki toplantılarımızın her birinde İzmir'e gelirseniz, Kadifekale, Agora'yı görebilirsiniz, Kordon'da yürüyebilirsiniz, Kemeraltı'nda alışveriş yapabilirsiniz dedik. Gelen gemiler büyük ancak yolcu sayıları az. Gemiler tam kapasite ile çalışmıyor. Henüz pandemiden çıktık. İnsanlar korkuyor hala. Kruvaziyer hattı zaten içinde reklamını yapıyor. Her akşam yatağınızın üzerine yarın kaçta limanda olunacak, sıcaklık kaç derece olacak, nerelere gidilmesi lazım, kaçta dönülecek, öneri olarak ne giyilebilir, nerede ne yenir, diye not bırakılıyor. Orada televizyonlarda Kemeraltı'nda alışveriş yapabilir, Çeşme'de denize girebilirsiniz diye gösteriliyor. Limana iner inmez bu insanlar oradaki elektronik yardımcılar ile yönlendirebiliriz belki. Gemiler tam kapasite yolcu getirmeye başladığında, Kemeraltı’na daha çok turistin geleceğini söyleyebilirim.”
FİRMALAR, ROTALARI İKİ YIL ÖNCEDEN BELİRLİYOR
Kruvaziyer sektöründe planlamaların 2-3 öncesinden yapıldığını hatırlatan Başkan Öztürk, “Biz bugün 2023-2024-2025'te kaç sefer, nerden nereye olacağını biliyoruz. İstanbul çok önemli bir metropol. İstanbul, Türkiye'nin en fazla turist alan şehri. Galataport çok iyi oldu. Sayın Bakan, Yenikapı’ya da kruvaziyer limanı yapılacağını müjdeledi. İstanbul'un buna ihtiyacı var. Sadece Yenikapı'da değil, diğer alanlarda da buna ihtiyaç var. Gemi sayısının İstanbul'a fazla geleceğini düşünmek ve limanın bunu kaldıramayacağını varsaymak doğru değil. Bugün sadece İstanbul değil, birçok ilimize gemiler geliyor. Bütün güney ve batımız çok iyi gidiyor” diye konuştu.
ENFLASYON, GÜNÜBİRLİK TEKNELERİ BİLE ETKİLEDİ
Enflasyonun getirdiği maliyet artışı nedeniyle günübirlik gezi tekneleri, yat turizmi, dalış turizmi ve diğer su sporlarının olumsuz etkilendiğine işaret eden Başkan Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sezon öncesinde günübirlik teknelerde bu korkuyu yaşadık. Matematiksel bir figür olması lazım ve onun üstüne satmanız mümkün değil. Aldığınız hizmetin bir bedeli var, üstüne zaten satamazsınız. O ince noktayı bulup birim fiyatını çıkarmak gerekiyordu. Her gün neredeyse yakıta zam geldi. Eskiden günübirlik teknelerde tavuk verirlerdi, kilosu 20 TL'di. Şimdi 80 TL… Makarna yüzde 300 artmış durumda. Bir kasa balık alınırdı, 300 liraya… Bugün 1300 lira. Personel, yakıt giderlerini tüm masrafları topladığınızda diyelim ki bunu 2,5 birime satmamız lazım. Ancak 4 kişilik aile 1000 TL verebilir mi, o önemli.”
İKİ GÜN ÖNCE TEST YAPILDI, ÇOK BAŞARILI BİR SONUÇ ALINDI
Deniz turizmi ve su sporları sektörlerinin desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, “Kavga ederek bir yere varılmıyor. Konuşarak bir yere varılıyor. Biz Türkiye Sualtı Su Üstü Federasyonu ile Deniz Ticaret Odası'nın arası çok iyi olamadı. Ancak bu sene çok değerli bir başkanımız geldi. Şimdi oturuyoruz ve ne yapabileceğimizi konuşuyoruz. Sonuç olarak sektör kazanıyor. Gerekli desteklerin sağlanması için birlikte mücadele ediyoruz” dedi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin, İZDENİZ gemileriyle 17 Haziran’da Midilli’ye seferleri başlatacağının hatırlatılması üzerine Başkan Öztürk, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Açtığı bu yeni destinasyon için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’e teşekkür ediyorum. Tercih edenler, İzmir limanından binip Midilli’ye gidebilecek. İki gün önce ilk test yapıldı. Boş olarak gitti gemimiz. İZDENİZ yetkilileri oradaydı. Denetimlerden geçti ve çok büyük bir övgü aldı. Umarız bu sürdürülebilir olur. Bu seferler iki ülkeyi birbirine yaklaştırıyor. Yakın süreçte İzmir- Selanik yolculuğu başlayacak. Başka hatlar olması konusunda da bunun kararını ben vermiyorum sonuç olarak. Taş üstüne taş koyan herkese saygımız büyük. Yeni bir hat açmaktansa, mevcut hatların güçlendirilmesinin daha akılcı olacağını düşünüyorum.”
TÜRK LİMANLARI, TRANSİT HALİNE GETİRİLİYOR
Ticari açıdan bakıldığında Rusya-Ukrayna savaşının olumlu yanları da olduğunu belirten Başkan Öztürk, “Türkiye’nin, Ukrayna-Rusya anlaşmazlığında duruşu çok önemliydi. Ve çok doğru bir duruş oldu. Rusya ile büyük bir dış ticaret miktarımız var. Ancak turizmde de farklı bir modelimiz var. Biz bir taraftan bir şeyleri kaybediyoruz, başkaları kaybetmiyor. Güzel bir duruş ile bu savaşta Türkiye'nin herhangi bir ekonomik kaybı olmaması için büyük çaba gösterildi. Limanlarda bir baskı var ancak bunları pozitif değerlendirmek lazım. Birçok Avrupalı armatör Rusya'ya taşımacılık yapmaya başlamadı bile. Hayat devam ediyor. Başlamamak ile ilgili tercih, onların ancak bunları yapabilenler var. Rus limanlarına gitmek istemeyenler Türkiye'yi transit hale getiriyor. Kriz üzücü, keşke olmasa ancak var olması, bir gerçek. Yıllardır istediğimiz bir şeydi transit geçiş” açıklamasında bulundu.
İZMİR, TARİH BOYUNCA LOJİSTİK MERKEZİ
İzmir’de 29 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Logistech Fuarı düzenleneceğini hatırlatan Başkan Yusuf Öztürk, bu fuarla ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu:
“İzmir, çok büyük bir fuar daha kazanıyor. Bizim çok büyük iki fuarımız var. Biri Mermer Fuarı, diğeri Gelinlik Fuarı… Lojistik Depolama ve Teknolojileri Fuarı, Mermer Fuarı’nı geçerse, sakın kimse şaşırmasın. Dünyadaki en popüler meslek, lojistik mesleğidir. Bu bizim 1-1,5 senedir hayalimiz olan bir şey. Bu İZFAŞ'ın da planlarında olan bir şey. Bugünlerde bu çok daha popüler oldu ve bununla ilgili çalışmalar var. Birçok fuarda İZFAŞ’ın danışma kurulları var. Aklınıza gelecek herkesin bir masa etrafında toplanmasını sağlıyoruz. İzmir, tarihinden beri lojistik merkez. Biz bunlara diyoruz ki İstanbul'da ulaşım, otel zor. Çok büyük şehir, oradan oraya gitmek zor. Ancak İzmir öyle değil. Bütün bunları değerlendirdiğinizde avantaj, bizden yana görünüyor. Bu büyük fuarı, Eylül sonu gibi, İzmir'in en güzel zamanlarından birinde yapacağız. Bunu özellikle bu tarihte istiyoruz. Yani gelenler hafta sonumuzu da İzmir'de geçirelim diyecek. Fuarın olduğu günlerde de gün içinde çalışma, akşamları eğlence olacak.”