GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
19 Temmuz 2016 Salı 10:44

DİSK’ten o mesaja açıklama: Tehditler savruldu!

Emek ve Demokrasi Güçleri darbe girişimine tepki gösterirken DİSK Ege Bölge Temsilcisi Sarı girişimin yaşandığı gece sendikanın personele ‘Evinize dönün’ mesajı atmasına ilişkin açıklama yaptı.

Mehmet İŞLER / EGEDESONSÖZ - İzmir’de siyasi partiler, sendika, meslek odaları ve sivil toplum kuruluşlarından oluşan Emek ve Demokrasi Güçleri, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içinden bir grup askerin planladığı tarihi darbe girişimiyle ilgili ortak bir basın açıklaması yaptı.

Bileşen adına hazırlanan metni Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı okudu.

Sarı ayrıca girişimin yaşandığı gece sendikanın İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler’de çalışan işçilere atılan ‘Evinize dönün’ mesajı sonrası gelen eleştirilere de yanıt verdi.

Sarı şunları söyledi:

DARBELERE HAYIR!

Darbelerden ve baskı rejimlerinden en büyük zararı görmüş, yöneticileri idamlarla yargılanmış, işkencelerden geçirilmiş, hapsedilmiş, tüm malvarlıklarına el konulmuş, kapılarına kilit vurulmuş sendikalar, partiler, meslek odaları, örgütler olarak, kimden nasıl gelirse gelsin demokrasiye ve özgürlüklere kast eden her türlü askeri ve sivil darbeye hayır dediğimizi tüm basın ve kamuoyuyla bir kez daha paylaşıyoruz.  15 Temmuz 2016 Cuma akşamı, ülkemiz bir darbe girişimiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu teşebbüs her ne kadar daha önceki darbelere göre birçok soru işareti taşıyor olsa da, 200’den fazla insanımızın ne yazık ki yaşamını yitirmesine, binden fazlasının da yaralanmasına sebep olmuştur. Emek ve Demokrasi Güçleri olarak, niteliği ne olursa olsun, demokrasinin elde kalan son kırıntılarının askıya alınması sonucunu doğuracak her türden darbenin karşısında olduğumuzu hatırlatıyor, bir kez daha ‘darbelere hayır’ diyoruz.

YAŞANAN SÜREÇ FIRSATA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞTÜR

Bizler bugüne kadar, demokrasiye, hukuka, emeğe yapılan her saldırının karşısında adaletten, eşitlikten ve özgürlüklerden yana tavır aldık, bundan sonra da aynı tavrı almaya devam edeceğiz. Ama ne var ki, ülke içinde ve dışında uygulanan savaş politikaları, Türkiye’yi bir cehenneme çevrilerek aylarca yaşam alanları kuşatılmış ve canlı bombalarla pek çok insanımızın yaşam hakkı elinden alınmıştır. Bütün bu süreç ve iktidar paylaşma kavgası bir darbe girişimi ile sonuçlanmıştır.  Halkımıza dayatılan darbe-sivil dikta ikilemine razı olmayacağız. Ne darbelere teslim olacağız ne de bu girişime yaslanarak kirli iktidar planlarını hayata geçirmek isteyenlere müsaade etmeyeceğiz.  Belirtmek isteriz ki, sokaklarda sivil araçların tanklarla ezilmesi, sivillerin üzerine askerlerce ateş açılması görüntüleri de, linç edilen asker, gözaltında işkenceye maruz kalmış darbe girişimcisi görüntüleri de bizi aynı derecede rahatsız etmektedir. Bu rahatsızlık, bugüne kadar sahip çıktığımız temel insan haklarından, demokrasiden yana çizgimizin olağan sonucudur.  Darbe girişimi sonrasında, iktidar sahiplerinin saflarını güçlendirmek adına destekçilerini hızla sokağa davet etmeleri, mevcut kaos ortamında büyük tehlikeler doğurmuştur. Sokaklardaki hak taleplerinin meşruluğuna inanan bizler, darbe girişiminin hemen ardından ortaya çıkan linç görüntülerini de göz önünde bulundurarak bu durumun yarattığı tehlikeye işaret etmek isteriz. Özellikle sokakta yapılan cihat çağrıları, buna paralel olarak Alevi mahallelerine ve siyasi parti binalarına yönelik şimdilik ucuz atlatılmış saldırılar tedirginliğimizi arttırmaktadır. ‘Demokrasi şöleni’ adı altında sokağa çıkanların, 10 Ekim katliamında yitirdiklerimizin anısına Ankara’da yapılan anıta yönelik gerçekleştirdikleri saldırı da bu tedirginliğimizin ne kadar haklı olduğunun işaretlerindendir. Sadece orduda değil, kamuda da ‘darbe destekçiliği’ iddiasıyla gerçekleştirilen kitlesel tasfiyeleri de göz önünde bulundurunca, yaşananların askeri darbenin fırsata dönüştürülerek bir sivil darbe sürecinin hız kazandığı izlenimi yaratmaktadır. Ayrıca, tüm hukuk ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler, anayasada tanımlanan temel hak ve özgürlükler ayaklar altına alınarak, hak gasplarının yolunu açacak şekilde tüm kamu çalışanlarının izinlerinin iptal edilerek sokağa davet edilmesi, sivil dikta rejiminin darbe girişimini fırsata çevirerek güçlenmeye çabalayacağına dair önemli ipuçları sunmaktadır. Emekten, barıştan ve demokrasiden yana güçler olarak, darbecilere de, sivil dikta heveslilerine de karşı mücadelemizin, sahip çıktığımız değerlerin gereği olduğunun bilincindeyiz. Bugünden sonra yapılacak şey, hangi kesimden olursa olsun ülkemizde demokrasiyi hedef alanlara inat demokrasiyi yeniden inşa etmek ve eşitliği, özgürlüğü tüm toplumsal kesimler için daha güçlü istemektir. Dün olduğu gibi bugün de özgürlük ve demokrasinin sokaklarda ve meydanlarda kazanılacağını ve parlamenter sistemden vazgeçilemeyeceğini, bu bağlamda darbeye ve sivil dikta rejimine karşı durulması gerektiğini ifade ediyoruz.

SİZ LAİKÇİSİNİZ, ALANA GELMEYİN!

İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçelerde çalışan işçilere girişimin olduğu gece sendikanın attığı ‘Evinize dönün’ mesajı hakkında konuşan Sarı, “Mesaj çekiliyor ama kaos ortamı var. Dışarıda çalışan işçi arkadaşlarımız tedirginlik yaşıyorlar. Hatta kornalarla geçen AKP bayrağı uzattığında almayan kişiler tarafından alanda çalışan arkadaşlarımız rahatsız ediliyor.  CHP’li belediyenin işçisi olduğu için ‘Siz laikçisiniz, bayrağı almıyorsunuz, alana gelmeyin’ diye tehditler savrulunca arkadaşlardan gelen bilgiler doğrultusunda başta İzmir Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Daire Başkanlığı olmak üzere işçilerin sadece iş alanlarından çekildiğini ifade edebiliriz” ifadelerini kullandı.