GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
İş Dünyası
28 Aralık 2023 Perşembe 12:53

DİSK'ten 'asgari ücret’ yorumu: 40’ı çıkmadan yüzde 40'ı erir!

Asgari ücret zammını değerlendiren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Benim çok önemli bir tespitim var. Açıklanan asgari ücreti almamıza kırk gün var. Asgari ücretin kırkı çıkmadan yüzde 40 eriyecektir” dedi. Sarı ayrıca sorulan soru sonrası 3 yıl sonra ekmek almaya bir çanta dolusu para ile gidileceğini belirtti

Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ – Türkiye'de 2024 yılında asgari ücretlilere yapılacak zaman oranı 27 Aralık'ta gerçekleştirilen son toplantı ile açıklanmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan asgari ücret zammının 2024 yılı için yılda bir kez yapılacağını açıklamıştı. Gerçekleştirilen 3’üncü zam toplantısı sonrası Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan tarafından açıklanan  asgari ücret için net rakam 17 bin 2 TL olarak duyurulması sonrası ise DİSK’ten tepki gecikmedi.

Belirlenen ücretin yetersiz olduğunu ifade eden DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı,  dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

KOMİSYON OLUŞTURULMALIYDI
Sözlerine asgari ücret için sokakta mücadele edilmesi gerektiğini belirterek başlayan Sarı, “Biz  asgari ücret görüşmelerini başladığı andan itibaren konfederasyon olarak  sokakta mücadeleyle ücretlerin kazanılacağını hep ifade ettik. Yaklaşık  3 haftalık, 4 dört haftalık periyotla da İstanbul'dan Ankara'ya başlatılan yürüyüş onun üzerinden tüm Türkiye'yi kapsayan, yaklaşık 20-22 tane işçilerin yoğunluk da yaşadığı, sanayinin olduğu yerlerde  hem gelirde adalet, hem vergide adalet, hem de asgari ücret, insanca bir yaşam diye eylem ve etkinlikler yaptık. O zamandan beri biz çağrımızı şöyle ifade ediyoruz;  Mutlaka bir  komisyon oluşturulmalı, mutlaka kanunun ve yasanın gerektirdiği şekilde komisyonlar oluşumu oluşturulmalı… Ama bu komisyonun içerisinde tüm taraflar olmalı. Asgari ücretliler olmalı, bütün sendikalar olmalı. İşverenler olmalı… Fakat bu komisyonlarda sadece TÜRK-İŞ'in olması, işverenlerin olması, onların da ötesinde  saraydan gelen  bir kişinin iki dudağı arasındaki rakamla bu ülkedeki insanların asgari ücretle ilgili yaşam standartları hiçbir zaman belirlenmemeli. Bundan kaynaklı olarak  toplantıların hepsinin aslında bize göre çadır tiyatrosu olduğu aşikardır. Biz ilk günden beri diyoruz ki masada müzakereye tamam, ama asgari ücretle ilgili bu ülkenin çalışanların yüzde 60’ının asgari ücret aldığı ve diğer ücretlerinin komşu ücretleri olduğu bir dönemde toplu  ve çoklu yoksulluğa doğru hepimiz iteklenirken sokakta kazanılacağını ifade ettik ve sokak eylemleri ile  bunu yapalım dedik. Örneğin bütün sendikalar birleşseydik asgari ücretin belirlenmesi konusunda bu ülkede bir gün ya da iki gün bir genel grev ilan etseydik” ifadelerini kullandı.

17 BİN LİRAYI ANLADIK AMA…
Asgari ücretteki 2 lirayı anlayamadıklarını belirten Sarı, “Komisyonlar toplandı. Sonra Saraya çıktı, saraydan  yaptığı görüşme sonucu dün akşam saatleri itibariyle asgari ücret açıklanıyor. Biz 2 lirayı anladık ama 17 bin lirayı bir türlü anlayamadık. Yani işi tersinden okuyarak söylüyorum.  17 bin 2 lira olan asgari ücretin 2 lirasını anladık. 17 bin TL’yi anlamadık. Çünkü  Aralık ayı yoksulluk sınırının 16 bin 300 lira olduğu bir dönemde asgari ücretli daha Ocağın birinde başlayacak ve 31 Ocak'a kadar çalışıp asgari ücreti aldığında ilk maaşıyla birlikte açlık sınırının  altına inmiş olacak. Şimdi siz  açlık sınırının altına inecek bir asgari ücreti belirlediğinizde bu ülkede derin yoksulluğu ve çoklu yoksulluğu getirerek toplumun sağlığıyla  cıvatalarıyla ve vidalarıyla oynayarak sosyal patlamalara sosyal cinayetlere ayrılmalara sebebiyet vereceksiniz. Bunun olmaması için asgari ücret yoksulluk sınırının ortalaması alınarak bir hanede iki kişi çalışıyorsa  örneği, yoksulluk sınırı 50 bin lira, asgari ücret 25 bin lira olmalıydı. 25 bin lira alan bir asgari ücretliyi bir hanede 2 kişi çalışırsa yoksulluk sınırında bir maaş bu asgari ücret  o eve girmiş, o haneye girmiş olacaktı. Ama iktidar  tasarruftan  ve sarayın harcamalarından vakit bulamadığı için asgari ücretli yine asgari yoksulluğa mahkum etti. Buradan önerimiz  17 bin 2 lira diyor…  2 lirayı biraz önce kendi aramızda yaptığımız sohbeti de söyledik. Bir fon oluştursunlar. Yaklaşık 15 milyon asgari ücretli var. 15 milyon asgari ücretliden her ay 2 lira keserler. Ayda 30 milyon yapıyor. Yılda ortalama 360 milyon yapıyor. Bunu fonda ve yükselen faizle değerlendirsinler. Bari yılda bir kere de o toplanan 2 liralardan asgari ücretliye bir ikramiye versinler diye dalga geçmeye başladık artık. Çünkü 17 bin lirasını anladık. 2 liranın ne olduğunu bir türlü çözemiyoruz. Dün itibariyle bütün işçiler, emekçiler bu rakamın açlık sınırının altında olduğunu ifade ediyorlar. Benim çok önemli bir tespitim var. Açıklanan asgari ücreti almamıza kırk gün var. Asgari ücretin kırkı çıkmadan yüzde 40 eriyecektir” ifadelerini kullandı.

DOLAYLI VE DİREKT VERGİ ALINIYOR
Yapılan zamlarının sonunun olmadığını belirten Sarı, “Bugün temel gıda maddelerindeki  artışı, temel gıda maddelerindeki, tüketimdeki fiyat  yükselişini, enflasyonu, rakamları aşağıya çekemediğiniz sürece bugün yüzde 60 zam yapsanız, yüzde 100’de verseniz, iş değişmeyecek. Yani bugün  sağ cebinize verdiklerini, sol cebinizden alıyorlar. O yüzden başta  vergi düzenlemesinin mutlaka yapılması gerekiyor. Bugün bir doktordan muayenesi olan ya da özel hastanelere, ya da bir kuyumcudan hem dolaylı hemen direkt olarak işçiler daha çok vergi veriyor. Yani şöyle düşünün siz maaşınız geçmeden zaten bir vergi dilimi veriyorsunuz. Yetmiyor, aldığınız ücret üzerinden, yani cebinize koyduğunuz maaş üzerinden bir kafeye gittiğinizde bir  markete gittiğinizde ya da bir  tekstile gittiğinizde bir KDV ve ÖTV üzerinden de siz ikinci kez bir daha vergi diliminin altına soyuluyorsunuz. Biz yılın 365 günü çalışıyoruz. Bunun 162 gününü iktidara ya da Hazine ve Maliye Bakanlığına çalışıyoruz. Çünkü 162 günlük  kazancımız vergi olarak dolaylı ve direkt vergi olarak iktidarın kasasına giriyor. O ne yapılıyor? Bize yol, su, elektrik olarak döneceğine  patronlara teşvik adı altında ya da SGK affı altından patronlar  faydalandırılıyor. İşsizlik sigortası öyle değil mi? İşsizlik sigorta işsizlere 7 milyar liralık pay ödenmişken 2023 yılında işverenlere 16 milyarlık  teşvik verilmiştir. Yani her koşulda işçi sınıfı yan yana gelmek zorunda. İşçi sınıfı mecliste kendini temsil ettirmek zorunda. 300 tane milletvekilinin patron olduğu, fabrikaları olduğu bir mecliste işçi sınıfının hakları korunamaz” diye konuştu.

3 YIL SONRA EKMEK ALMAYA…
Asgari ücretin her yıl bu oranda artması sonrası 10 yıl sonra nasıl bir tablo ile karşılaşacağının sorulmasına yanıt veren Sarı, “10-20 seneye gerek yok… Eğer bu ekonomik politikalar ya da orta vadeli dedikleri program  açıklıyorlar ya bunlar bile hayata geçse  geçiremeyecekler zaten ama bunlar bile hayata geçse fazla değil, 3 sene sonra bir  çanta dolusu parayla ekmek almaya gideceğiz. Rakam ne kadar yükselirse yükselsin, senin alım gücün düştüğü sürece değişen bir şey yok. Yani siz dün asgari ücrete dört tane çeyrek altın alırken bugün asgari ücrete iki tane çeyrek altın alıyorsanız zaten yarı yarıya bir kaybınız vardır. O yüzden bunu sadece altınla ya da şununla bununla da kıyaslamak istemiyorum. Dün ev kiraları 1,500 liraydı. Bugün ev kiraları  15 bin lira. Bizim alım gücümüzün düştüğü her alanda ücret olarak yoksullaştırdığımız her alanda geleceğimiz de ipotek altına alan iktidarlar kapitalist sistem içerisinde ya bu düzenin  çarkına uyacağız. Un ufak olup ezilip toz olup yok olacağız. Ya da yan yana gelip bu düzenin karşı insanca yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

BAŞINDAN BERİ SÖYLÜYORUZ
Serbest piyasa ekonomisinden vazgeçilmeli mi sorusuna da yanıt veren Sarı, “Bunu baştan beri söylüyoruz. Zaten  siz  bütün kurumlara yazı yazıp  tasarı tedbirleri uygulayacağız dediğinizde hala  Beştepe'de sarayın  günlük masrafı 33 milyon TL” dedi.