GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ekonomi
28 Aralık 2020 Pazartesi 15:41

DİSK’ten Büyükşehir’e toplu sözleşme çıkışı: Ya uzlaşı ya grev!

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde yılbaşının ilk haftasında toplu sözleşme görüşmelerinin başlayacağını söyleyen Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Biz bu görüşmelerin iyi sonuçlanacağını düşünüyoruz. Eğer istediğimiz sonucu elde etmezsek, işçilerin en büyük silahı grevdir” dedi.

EGEDESONSÖZ- Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, Sonsöz TV'de gazeteci Fatih Yapar'ın sorularını yanıtladı.

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde başlayacak olan toplu iş sözleşmesi hakkında konuşan Sarı, "İlçe belediyelerde görüşmeler ya bitiyor ya da devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde  yılbaşının ilk haftasında sanırım görüşmeler başlayacak. Biz bu görüşmelerin iyi sonuçlanacağını düşünüyoruz. Eğer istediğimiz sonucu elde etmezsek, işçilerin en büyük silahı grevdir. Biz grevden kaçan bir örgüt değiliz. Eğer greve gitmek gerekiyorsa gidilir, masada imzalamak gerekiyorsa imzalanır. Bu birlikte yol aldığımız düşündüğümüz siyasi partiler ya da belediye başkanları ile ayrışmayacağımız anlamına gelmiyor. Biz toplumsal muhalefet ile karanlıktan aydınlığa giden yolda yan yana dururuz, ancak işçinin ekonomik ve sosyal haklarından bir adım geri atmayız. Ben 20 yıldır İzmir'de sendikalıyım. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı da daha önce 15 yıl Aziz başkanla çalıştık ve kapısına çadır kurduk. Direnişler yaptık. Karabağlar Belediyesi'nde grev çadırı kurduk. Direnişler her yerde, işçilerin ekonomik ve sosyal haklarında tıkanma yaşandığı zaman grev uygulanır. DİSK bunu uygulayan tek sendikadır. Toplumsal muhalefet ile yan yana geleceğiz ancak gerekirse grev de yaparız. Tunç Başkan ilk geldiğinde İZENERJİ ile ilgili bir sözleşme imzaladı. Tüm hak kayıplarını veremedi ancak yüzde 50-60'sının farkını karşıladı" dedi.

"MASADA HİÇ TARTIŞMADAN O ZAMMI VERSİNLER"
Toplu sözleşme ile ilgili de bir öneride bulunan Memiş Sarı, "Asgari ücret Ocak ayında belirlendi. O günden bu güne 12 ay geçti. O dönem 430 dolar alırken, bugün asgari cüretli 300 dolar alıyor. Yaklaşık 130 dolar kayıp var. Diğer toplu anlaşmanın olduğu yerlerde de  bizim üzerimizdeki etkisi arttıkça, maaş daha bankaya yatmadan işçilerde bin, bin 500 TL ücret kesiliyor. CHP ya da muhalefetteki belediye başkanlarından şunu bekleriz, hep birlikte gerçek enflasyon bu değil diyorlar ya, sizin ve bizim gerçek enflasyonumuz neyse masada hiç tartışmadan o zammı versinler. Eğer siz sosyal devlet ilkesi üzerinde yaşamıyorsanız, eğitimi, sağlık ve ulaşım ücretsiz değilse, insanlarda yaşamlarını sürdürebilecek için bir ücret talep edecek. Gelin biz teklif yapmayalım, hatta biz bir ücret yazmışsak, az yazmışsak bile ben bunun üzerine şu kadar daha koyayım diye söyleyin" ifadelerini kullandı.

"SİZ HAZIRLAYIN BİZ İMZA ATALIM"
SODEMSEN hakkında yaşanan tartışmaları değerlendiren Sarı, yılbaşı sonrasında bazı belgeleri açıklayacaklarını belirtti. Sarı, "Birçok bilgi ve belge elimizde var. SODEMSEN'in nereye gittiği ve ne yapmak istediği ile ilgili açıklama yapacağız. SODEMSEN bir işveren sendikasıdır. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ‘MESS dayatmalarına işçiler boyun eğmesin. Biz işçilerin yaptığı her mücadelede yanlarında olacağız’ dedi. Bir kamu iş sendikası vardı hükümetin kurdurduğu, bir de Bel-İş diye bir sendika vardı. Ancak bu tür sendikalar bir anlamda havuz görevi yapmaktadır. Toplu sözleşme üzerinden işçilerden para alır. Hiçbir belediye başkanı SODEMSEN'e bu yetkiyi vermek zorunda değil. Hangi belediye başkanı, ne demiş o konuda bir yorum yapmayacağım. SODEMSEN gerçekten el atsın. Tüm toplu sözleşmelere el atsın. Ortalama ücret belirlendi, Konak Belediyesi yüzde 30 verebilir, Kınık Belediyesi verebilir mi? Ya da Beydağ Belediyesi verebilir mi? Bu ülkede asgari ücret nasıl bir yaşam ücreti haline getirebiliyor ise, biz de yapalım. İstanbul Belediyesi'ndeki ücreti İzmir'e getirelim? İstanbul belediyesi 10 bin TL maaş veriyor işçilere, o zaman İzmir Büyükşehir Belediyesi de versin SODEMSEN üzerinden. Siz bunu tekdüze haline getirirseniz, kendi belediyelerinize kendi kurduğunuz sendika üzerinden ihanet etmiş olursunuz.  SODEMSEN'in profesyonel bir ekibi var. Bunların içinde de çok dikkat çekici isimler var. Yılbaşından sonra bunu açıklayacağız. Bize yapılan açıklamalar doğrultusunda söylüyorum… Eğer demokrasiyi savunuyorsanız, sosyal belediyecilik anlayışını savunuyorsanız gelin sendikaların toplu sözleşme taslağı yapmasına izin vermeyin, halkçı belediyecilik anlamında siz hazırlayın biz imza atalım. Ancak getirdiğiniz her taslak mecliste savunduğunuz düzeyde olsun" ifadelerini kullandı.

"BİR TANE AKP'LİYİ İŞÇİ DİRENİŞİNİN YANINDA GÖRMÜŞLER Mİ?"
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Hüsnü Boztepe'nin yayına yaptığı işe yerleştirme ve SODEMSEN yorumunu değerlendiren DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "SODEMSEN'e ilk ben karşı çıktım, belediyeler kendi ayağına sıkıyor diye. Ben bunu dile getirdiğimde Boztepe bunu mecliste gündeme getirmişti. Rol çalmasın sayın Boztepe. Demokrasi ve emek mücadelelerinde biz belediye başkanlarını yanımızda görüyoruz ancak kurulduğu bugünden itibaren bir tane AKP'liyi bir işçi direnişinin yanında görmüşler mi? Buradan tüm AKP'lilere çağrı yapıyoruz. Bir gün ne olur işçi direnişine gelin ve işçileri selamlayın. Ancak yapamazlar, yürekleri yetmez. Bu kadar cemaat ve vakıflar var, ya yılbaşı için bildiri dağıtıyorlar ya da başka konular ile gündeme gelirler. Ancak gelip emekçilerin yanında bir gün bulunamazlar. Benim SODEMSEN ile ilgili görüşüm 1 yıl önce neyse şimdi de oydu. Önce gitsinler AKP'li vekiller danışmanlar kendi akrabalarını açıklasınlar. Benim eşim ve oğlum çalışıyor. Bundan da gururluyum. Böyle çirkin siyaset ile gündem yaratmak doğru değil. Önce Soma'daki madencilerin hesabını versinler. Boztepe'ye çok cevap vermek istemiyorum. Kendilerinin yaptığı siyaset bizi ilgilendirmiyor. Önce işçilerin yanında olsunlar, bir gün bir eylemlerine katılsınlar" dedi.

"BELEDİYELERİ 3 BAKANLIĞA BAĞLADILAR"
Muhalefet belediyelerine baskı yapıldığını belirten DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, "AKP yerel yönetimleri kıskaca almış durumda. Bakın belediyeleri üç bakanlığa bağladılar. İçişleri Bakanlığı’ndan müfettiş işleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile genel işleri bağladılar, Hazineye ise girdiler çıktıları bağladılar. Depremde gönderilen para İzmir'in 1 yıllık ödediği vergi. Siz Melih Gökçek'in bütün vergilerini sileceksiniz ancak diğer tarafta 100 milyar borcu olan belediyeye haciz göndereceksiniz. Burada bir haksızlık var. AKP iktidara yerel yönetimlerden geldi. Bütün halkı yoksullaştırıp sonra onlara koliler gönderdiler. Şimdi 11 büyükşehiri kaybettiler. Şimdi bu belediyelerde halkın belediyeciliği anlayışının sergilenmeye çalışılması AK Parti'yi rahatsız ediliyor.  Bundan 7-8 ay öncesine kadar CHP'li Büyükşehir Belediyeleri'nin kredi çekmesine kamu bankaları izin vermiyor. Siz belediyeleri bu kadar boğmaya çalışırsanız, belediyelerde gelip bizim bütçemiz bu diyebilir. Bugün hangi belediye doğru bir şey yapıyorsa onu alkışlamamamız lazım. Ancak kişi geliyor ve hemen diyor ki Hak-İş'e geçeceksin. Siz alınteri ile çalışan işçilerin hangi sendikayı tercih edeceğine karışacak kadar mı alçaldınız? Biz toplu sözleşmelerde mücadelemizi veririz. Ancak toplumsal mücadelelerde kimle yan yana olmamız gerekiyorsa oluruz" ifadelerini kullandı.