Oktay GÜÇTEKİN/EGEDESONSÖZ- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, körfezde yaşanan kirlilik hakkında açıklamalarda bulundu.
Tugay, Büyük Kanal Projesi kapsamında inşa edilen ve İzmir’e 2000 yılından beri kesintisiz hizmet veren Çiğli Atıksu Arıtma Tesisi ile ilgili revizyon çalışmalarına ağırlık vereceklerini dile getirdi.
Tugay açıklamasında şunları söyledi:
5. FAZA İHTİYACIMIZ VAR, YATIRIM PROGRAMINA ALINMASINI İSTEYECEĞİZ
“Bugünkü değerlere ve bugünkü kanallarda oluşan kirli su yoğunluğuna baktığımızda şunu görüyoruz: 5. faza ihtiyacımız var. 4. fazı yapmış olmak bize yetmeyecek. 5. fazı da yapmak zorundayız. Arkadaşlara talimat verdim, bununla ilgili proje çalışmasını başlattılar. Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınmasını isteyeceğiz ve yapımını en hızlı şekilde tamamlamaya çalışacağız. Mevcut kirliliği temizlemek için bir şeyler yapmamız lazım. Geçen dönemlerde de bu çok konuşuldu. Geçen 5 yıllık süreçte bu konuda bir çalışma olmadı. Bu çalışmayı yapmakla yükümlü olan kurum İzBB değil. Ancak İç ve Orta Körfez'e gelen bir damla suyun akıntı ile geri çıkmasının aylar sürdüğünü herkesin bilmesi lazım. Bizim iç ve orta Körfezimiz, suyun hareketsiz olduğu, akıntının neredeyse olmadığı yerler. Kendini temizleyebilmesi için bir sirkülasyon ve navigasyon kanalına ihtiyacımız olduğu kesin. Bu iki kanalın yapımı çok yüksek maliyetli ve teknik olarak zor işler. Biz İzBB olarak burada alabileceğimiz kadar sorumluluğu üstümüze almaya hazırız, ancak aynı Kocaeli’nde dip taraması yapıldığı gibi bakanlığımızın bu konuda sorumluluk almasını bekliyoruz. Bizim her türlü işbirliğine hazır olduğumuzu belirtmek isterim. Benim başkanlığa aday olduktan sonra biraz çekinerek ancak çokça dile getirdiğim konu, Körfez'in kirliliği konusuydu.
ÜÇ BAKANLIĞIN DA SORUMLULUĞU VAR
Bununla ilgili bir tesis kurmak ve durumu düzeltmek için yapılacakları yapmak üzere bir hazırlık yapmıştık. Ancak bu yaşadığımız krizden sonra sadece benim ve arkadaşlarımın bu konuyu bilmesinin, konuyla ilgili plan yapmamızın yeterli olmadığını anlamış olduk. Bizim iyi niyetle göstereceğimiz çabalar ne yazık ki sorunu çözmede yeterli olmayacak. Bu nedenle üç bakanlığın mutlaka sorumluluğu çerçevesinde üzerine düşeni yapmasını bekliyoruz. İzmirliler olarak sorunla yüzleşmek zorundayız. 2002 yılında kanalizasyon altyapısı yapılırken, nüfusumuzun önümüzdeki yıllardaki hesaplamalarına bakıldığında, şu anki duruma geleceğimizi kimse hesaplayamamıştı. Bizler 4,5 milyon nüfusuz. Bu 4,5 milyon nüfusun 3 milyonu Körfez'in çevresinde yaşıyor. İzmir’in nüfusuna 2 milyon ilave nüfus geldiğini söyleyebiliriz. Bunun en az 1 milyonu Körfez çevresine taşındı ve şehrimizin bazı noktalarında yoğun şehirleşmenin olduğu biliniyor. Bu yoğun yapılaşmayı kaldıracak altyapının henüz olmadığını hepimiz görmek zorundayız. Metropol alana bu kadar yoğun nüfus devam ederse, bu sorunlar daha da artarak büyük problemlere dönüşecektir. Bu nedenle olayı her boyutuyla değerlendirmeliyiz. Önümüzdeki günler için şu sözleri verebilirim: Körfez ile ilgili durumu en detaylı yönleriyle, tüm verileriyle takip etmek için bir bilim kurulu oluşturacağız. Bugüne kadar pek çok bilim insanı ile çalıştık. Devletimizin tüm kurumlarıyla görüşmeye, ortak çalışma yapmaya hazırız. Aynı tutumu onlardan da bekliyoruz. İzBB kaynaklarının önemli bir kısmını arıtma işi için, kirli ve temiz su hattı için kullanacağız.
SİRKÜLASYON VE NAVİGASYON KANALLARININ BİR AN ÖNCE YAPILMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ
“Geçen dönem yağmur suyu ayrıştırma ile ilgili önemli çalışmalar yapıldı. Bence başarılıydı, ancak daha yapılacak çalışmalar var. 4’üncü faz çalışmalarının neden aksadığını bilmiyorum. Arıtma kapasitesini artırmak, kanal kapasitesini artırmakla ilgili önümüzdeki birkaç yıl içinde yatırımlarımız olacak. Ondan sonra yağmur yağdığında kanallardaki yükü azaltmış olacağız. Bunu küçümsememek lazım. Derelerden gelen kirlilik ve çamur Körfez’i ciddi şekilde kirletiyor. Buna önem vermemiz lazım. Körfez'in kendi içindeki akıntının neredeyse hiç olmadığını ve bu nedenle sirkülasyon ve navigasyon kanallarının bir an önce yapılması gerektiğini düşünüyoruz.
ELİM SIKILANA KADAR HAVADA TUTACAĞIM
“Körfez temizliği konusunda birkaç bakanımız ile görüşmek istediğimi ilgili kurumlara bildirdim, onlardan cevap bekliyorum. Eylül başında görüşeceklerine dair bir bilgi vardı. Bu olay gündeme gelmeden önceydi bu. Bugünlerde olayın politik zeminden çıkıp olması gereken çözüm zeminine taşınmasını beklediğim için bu sözleri kamuoyunun duyacağı şekilde dile getirmeyi, sonrasında iş birliğine hazırız diye doğrudan mesajımı iletmeyi düşünüyorum. Geçmiş dönemlerde belki eksiklerden biri de bu. Bu, çift taraflı bir sorun. Maalesef İZBB ve bakanlık arasında Körfez sorunu ile ilgili çok yoğun bir iletişim olmamış. Bunu gidermemiz gerekiyor. Ben elimi uzatacağım, umarım o el boşta kalmayacak. İzmir adına uzattığım el boşta kalmayacak ve çözümü birlikte sağlayacağız.Uzattığım el sıkılına kadar elimi havada tutmaya devam edeceğim.”