GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Güncel
18 Ocak 2024 Perşembe 10:34

Çeşme’de 1,4 milyar dolarlık vurgun… ‘Hayali para’ operasyonunun şifreleri!

İzmir’in Çeşme ilçesinde aralarında gümrük memurlarının da bulunduğu operasyonda 6 kişi tutuklanmıştı. 1,4 milyar dolarlık operasyonun nedeni ise “hayali para”… CHP Eski Milletvekili Aykut Erdoğdu, olayın nakit döviz operasyonu biçiminde olmadığını, yurt dışından gelen ve tutanak altına alınan paralar üzerinden yapıldığını belirtti. Erdoğdu’nun dikkat çektiği nokta ise hayali ihracat… Diğer yandan paraların bankacılık-dövizcilik sisteminin olmadığı ülkeler üzerinden gümrük yoluyla ülkeye sokulmuş gibi gösterildiği olasılığı da bulunuyor.

Diren ÇELİK/EGEDESONSÖZ- Çeşme’de önceki gün gerçekleştirilen ve 6 kişinin tutuklandığı operasyon oldukça ses getirmişti.

1,4 milyar dolarlık vurgun yapıldığı iddiasıyla yapılan operasyonun nedeni ise yüksek miktarda dövizin sahte belgelerle ülkeye girmiş gibi gösterilerek sisteme dahil edilmesiydi. Yürütülen soruşturmanın detayları önümüzdeki günlerde daha da şekillenecek.

Operasyonun şifrelerine bakıldığında ortada bir hayali paranın olduğu ve bu hayali paranın ülke içerisinde hangi amaca hizmet ettiği konusu bulunuyor.

BANKACILIK-DÖVİZCİLİK SİSTEMİNİN OLMADIĞI ÜLKELER
Öncelik konu bu kadar yüklü paranın ülkeye nasıl getirildiği konusu... İhracat bedelinin yurda getirilmesinde istisna tanınan 31 ülke yer alıyor. 31 ülke arasında bankacılık ve dövizcilik-sisteminin olmadığı Afganistan, Gine, Angola gibi ülkeler bulunuyor. Sınır kapılarına gelen paranın geliş noktaları ise dövizcilik-bankacılık sisteminin olmadığı ülkeler üzerinden şekilleniyor. Bu ülkelerden para akışı, sınır kapılarından “döviz beyan tutanakları” üzerinden ülkeye girişi sağlanıyor. Ülkeye bu kadar yüklü para girişinin bu ülkeler üzerinden gelmiş olabileceği konusu ise oldukça yüksek bir olasılık...

BU BELGELER ÜZERİNDEN HAYALİ İHRACAT YAPILMIŞ OLABİLİR
CHP’nin eski Milletvekili Aykut Erdoğdu ise konuyla ilgili yeni iddiaları gündeme getirdi.  Erdoğdu, konunun hayali ihracat ve kara paranın aklanması ile bağlantısının olabileceğinin altını çizdi. Kamuoyuna açıklama yapan Erdoğdu, devletin bu yolla büyük zarara uğratılmış olabileceğinin belirterek şunları söyledi:

“İzmir’de “milyar dolarlık yolsuzluk” meselesi açıklığa kavuştu. İlk etapta herkes bu konuyu nakit dövizmiş gibi algıladı. Oysa mesele “döviz beyan tutanakları” ile ilgiliymiş.

Döviz beyan tutanağı yurt dışından yolcu beraberinde nakit döviz getirildiğinde düzenlenen tutanaktır. Genelde bu belgeler hayali (sahte) ihracat taahhüt hesaplarının kapatılmasında kullanılır. Bu yüzden öncelikle bu sahte belgelerin hangi ihracat taahhüt hesaplarının kapatılmasında kullanıldığı tespit edilmeli.

Başta KDV iadesi olmak üzere bir sürü ihracat teşviği var. Hangi teşviklerden yararlanılmışsa bu teşvikler cezası ve faiziyle birlikte geri alınmalı. Özellikle ihraç kayıtlı ithalat yapılmış ve vergisiz ithal edildikten sonra mallar yurt içinde el altından satıldıktan sonra sahte belgelerle  ihracat yapılmış gibi gösterilerek ihracat taahhüt hesabı kapatılmışsa kamu zararı çok daha yüksek olur. Ayrıca bu belgenin terörün finansmanı, uyuşturucu, silah veya insan kaçakçılığından elde edilen gelirlerin (kara para) aklanmasında kullanılıp kullanılmadığına bakılması gerekir.

Konu mal boyutuyla Gümrük Müfettişleri para ve özellikle kara para boyutuyla Hazine Kontrolörleri tarafından incelenmeli. Bu tip sahte beyan tutanakları genelde bir tek gümrük kapısından değil birkaç gümrük kapısından birden düzenlenen ve birkaç gümrük memurunun boyunu çok aşan organize suçlardır. Bu yüzden tüm gümrük kapılarında düzenlenen deklarasyon tutanaklarının teftiş edilmesi gerekir. Eğer bu denetimler sağlıklı yapılırsa milyarlarca dolarlık kamu zararı engellenmiş olur.

Kaynak arıyorsanız alın size kaynak. Hem memlekete ekonomisini yolsuzluklardan arındırın hem de yetimin hakkının yenilmesine engel olun. Biz 418 milyar dolar hesabını yaparken bu tip işlemleri dikkate alarak çalışmıştık. Bunun gibi yüzlerce başlık vardı. Siyasette isminin önünde akademik ünvan olan ve konudan bihaber birkaç kişinin sığ eleştirisiyle ve uzmanlığı olmayan siyasetçilerin bunlara inanmasıyla bu çalışma harcanıp gitti. 418 milyar dolar çalanların yanına kaldı”