Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, ulusal bir televizyon kanalında İzmir'in koronavirüs karnesini açıkladı. Adıgüzel'in ifade ettiği rakamlar, İzmir'de korku yarattı. Egedesonsöz'e, verilerin doğru olduğunu, İzmir'in koronavirüs vakaları açısından üçüncü sıradayken ikinci sıraya yükseldiğini anlatan Adıgüzel, "Bu rakamları, pandeminin en yoğun olduğu mart, nisan aylarında bile görmemiştik. İzmir'de yaşanan depremin, bu artışta büyük rolü olduğunu düşünüyorum" dedi.
ÜÇ İLDE VEFAT SAYISI, TOPLAMDA 14 BİN 819
Açıkladığı rakamların, İzmir Büyükşehir Belediyesi Cenaze İşleri Şubesinin resmi verileri olduğuna işaret eden CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel, şunları söyledi:
"Aynı bilgileri İstanbul için de aldım, Ankara için de aldım. İstanbul'da dün 164, Ankara'da 38 kişinin öldüğünü söyleyebilirim. İzmir'de, Mart ayından bu yana covid testi pozitif olmuş ve vefat etmiş kişi sayısı, dün akşam itibariyle 1705'tir. Bunlar Sağlık bakanlığının doktorları tarafından onaylanmış, başhekimleri tarafından bildirimi Sağlık bakanlığına yapılmış rakamlardır. Defin için gönderilmiş kesin rakamlardır bunlar. Bu rakamlar, sadece pozitifler... Bir tıbben pozitif olmayıp, temaslı olduğu için hayatını kaybedenler var. Onu da hesaba katarsak, facia ortaya çıkıyor. Üç ilimizde yaşayan insan sayısı 25 milyon. İstanbul'da koronadan ölenlerin sayısı, 10 bin 334... Sağlık bakanlığının Türkiye için verdiği 11 bin 704 rakamının neredeyse tamamı İstanbul için zaten. Ankara için 2780, İzmir için 1705.. Üçünü topladığınızda zaten 14 bin 819 yapıyor."
İNSANLARI REHAVETE SOKAN, SAĞLIK BAKANININ KENDİSİDİR
"İnsanlara rehavete kapılıyorsunuz, maske kullanmıyorsunuz, dikkat etmiyorsunuz, demek, Sağlık bakanının görevi değil. Niye? Çünkü insanları rehavete iten kendisidir. Sanki bir şey yokmuş gibi davranıyor. Bunu niye yapıyorlar? Bu, bunların politikası, biz bu işi iyi yönettik, dünya bizi kıskanıyor, meselesi. Halbuki bu rakamları ortaya koyduğunuz zaman, dünyanın en kötü ilk dört ülkesi içinde oluyoruz. Kötü bir durumdayız. Bunu ortaya dökünce insanlar ne talep edecekler? Önlem alın, mesela tam kapatın. Tam kapatma yapmaları lazım ,baştan beri söylüyoruz. Bunlar tam kapatmayı, sağlık için yapmıyorlar. Bunlar kapatmayı, veriye bilgiye yapıyorlar. Bu tablonun özeti bu. Gerçek rakamları ortaya koyduğunuzda evlerine kapanan insanlar devletin kendine sahip çıkmasını isteyecek. Sosyal devlet 15 gün vatandaşına bakabilmeli. Bunlar hazırda bir şey bırakmadıkları için kara gün paralarını bile yandaşlara garanti dolar ödemeli firmalara aktardıkları için, elde avuçta bir şey yok. O yüzden ne yapacaklar? Durumu ufak gösterip milletin bu işleri talep etmesini, kargaşa çıkmasını istemiyorlar. Bu tür öngörülerde haklı çıkmak istemiyorum ama sonuçta bir yandan bilim insanıyım. Ben Eylül ayında dedim ki, salgının başında Ankara, İstanbul ve İzmir geliyordu, yaz ayı içerisinde Anadolu'ya yayıldı. Çünkü insanlar bağına bahçesine köyüne gitti. Eylül ayında dedim ki, dönüş başladı dikkat. Batıya, İstanbul, İzmir, Ankara dikkat edelim. Zaten vardı vakalar, deprem de tuzu biberi oldu."