GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
28 Kasım 2023 Salı 09:04

CHP'li Yüksel'den İYİ Parti'ye ittifak uyarısı: Çok büyük zararı olacak!

CHP’de il başkanlığı ve 24. Dönem milletvekilliği yapan Alaattin Yüksel, İYİ Parti'nin 81 ilde ayrı seçime girmesinin toplumsal muhalefete zarar vereceğini belirterek “Adaylık meseleleri, kentin çıkarları için ülkenin geleceği için bir anlayış hakimdir ama kişisel kariyer planı olarak da yapılan, profesyonelleşmiş bir siyaset var ortada. Çok büyük bir zararı olacağını düşünüyorum ama en azından kendi yararları açısından doğru bir tavır alıp kim kazanabilecekse onu desteklemeleri lazım” dedi.

EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi’nde il başkanlığı ve 24. Dönem milletvekilliği yapan Alaattin Yüksel, SonSöz TV’de katıldığı programda Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

TELEFONLARIM SUSMUYOR
CHP'li Yüksel, partide yaşanan değişim süreci hakkında değerlendirmelerde bulundu. Yüksel,  il başkanıyken görevi bıraktıktan sonra da partiyi yakından takip ettiğini belirterek “Daha öncesinde olduğu gibi siyasette aktif görevler almadan önce de yaptığım gibi sivil toplum örgütlerinde, İZSİAD Danışma Kurulu Başkanlığı gibi birçok sivil toplumda görev alıyorum. İZSİAD Danışma Kurulu Başkanlığından dolayı İzmir Başkanlar Kurulu’nda, İzmir Ekonomi Kalkındırma Kurulu gibi İzmir’in önemli kurumlarında yer alıyorum. Kente ve ülkeye katkıda bulunmaya çalışıyorum. Hem böyle dinamikleriyle beraber oluyorsunuz. Hem sivil toplu örgütlerinde samimi şeyler yapıyorsanız sevgi saygı görüyorsunuz. Parti içinde rekabetler yoğundur hangi parti olursa olsun. Arada bir hırpalarlar sevgi gösterseler de seçim öncesi olduğu için onunla ilgili de yoğun bir şeklide aranıyorum, görüşmeler, değerlendirmeler yapıyoruz. Telefonlar susmuyor” dedi.

“CHP HİÇ İYİ BİR YERE GİTMİYORDU”
Partinin kurultay sürecini ve değişimi hakkında değerlendirmeleri sorulan Yüksel, “CHP hiç iyi bir yere gitmiyordu. Siyaseti inançlarınız doğrultusunda yapıyorsanız keyifli oluyor. Bir adama bağlı yapılıyorsa olmuyor. Kemal Bey’le birlikte bir hareketlenmiştik tekrar görev almıştık. Olmayınca geri çekileyim dedim. Olmuyorsa yapabilecek insanlar göreve gelsin dedim. Milletvekilliğinde de durum böyle. Parti yukarı doğru ivme kazanacağına ya inişli çıkışlı yatay ya da aşağı doğru inişler yaşadı. En son il başkanlığından ayrıldım. Partide değişimin ne kadar önemli olduğunu anlatmam lazım” diye konuştu.

“YANLIŞ ŞEYLER GÖRDÜM, İSTİFA MASASINA OTURDUM”
Değişimin önemine İl Başkanlığından istifasını örnek vererek anlatan Yüksel, kişisel kariyer planlarının ötesinde bir siyaset anlayışının olmasını gerektiğini ifade etti. Yüksel sözlerine şöyle devam etti:

“Bırakmazlar diye bilinir ama bırakanlar da olur benim gibi. Genel merkezde nasıl olsa il başkanlarının bir sonraki dönemde beklentisi vardır ve bu devam eder diye bakarlar. Ben bunu iki kez yaşadım. Bunun böyle olmadığını ikisi de görmüş oldu. Deniz Baykal’la da oldu. Yerel seçimde aday belirleme sürecindeydi. Çok yanlış şeyler yapıldığını gördüm ve istifa masasına oturdum. Basın toplantısındayken önüme not geldi “allah aşkına istifa etme ne istersen yapacağız” diye. Ondan sonra bir şeyleri toparlayabildik. Ben kendi kişisel kariyerimle ilgili siyaset yapmadım bugüne kadar. İki genel başkanda da, gene yanlış işler yapılıyor diye o günkü genel başkanımızı eleştirdiğim için yerelden de alındım o dönem”

“ECEVİT DÖNEMİ MANZARALARI GÖRDÜM”
Partiyi ve partinin yapmak istediklerini doğru bir şekilde aktarmanın önemine dikkat çeken Yüksel, “Partinin genel başkanı düzeyinde, partinin genel merkezi düzeyinde partinin programını o günkü topluma anlatmak, istediği şeyleri doğru ve iyi takip edip halka ulaştırmak gerekiyor ve partiyi büyütmek gerekiyor. Bununla ilgili ne yaparsınız? O günlerde sütün fiyatı 125 kuruştan 85 kuruşa düşmüştü. Özellikle bu konu Menderes’te, Ödemiş’te çok önemli. Bergama, Bakırçay ve her yeri ilgilendiriyor. Burada bir miting yapalım dedik. Daha önce Ödemiş’te bir miting yapmıştık. Kemal bey geldi birlikte gitmiştik. Yer yarıldı insanlar çıktı. Yollarda sütler döküldü. Ecevit dönemindeki manzaraları yaşadım. Tam ihtiyaç olduğu dönemde üreticiye sahip çıkalım dedim. Bununla ilgili kooperatif başkanları, ziraat odaları başkanları, Aziz Kocaoğlu o zaman belediye başkanı. Hep beraber toplandık ve bir karar verdik. Biz böyle bir eylem yapmaya çalışırken genel merkezden bu tasarladığımız istediğimiz şey kabul görmedi. Onun yerine 5 yıldızlı bir otelde kendi kurduğumuz bir dernek bizim belediye başkanlarına ödül verdi, onu yaptık. Ben öncesinde bir şeyler koymaya çalıştım, sonrasında da yoldan geçerken bir köye soktum genel başkanı, kale içini gezdirdim, renklendirmeye çalıştım. Samimi bir şekilde bu işi doğru dürüst yapan basından arkadaşlar ‘başkanım sen bu değilsin, ne oluyor, genel başkanı 5 yıldızlı otele 2-3 gün kapatıyorsunuz’ diye konuştular. Çok haklıydınız. Bu şekilde iki üç kez program yaptım ve program tam tersine buna benzer şeylerle bozuldu. Hiç yararı olmayan, eleştiriye uğradığımız etkinlikler olmaya başladı. Ben dördüncüsü olursa anahtarı bırakırım dedim ve oldu, bıraktım. Partinin doğru yönetilip yönetilmediğiyle ilgili, kitlelere ulaşmakla ilgili sorunlu bir hale geldiğini gördüm ve bıraktım” ifadelerini kullandı.

“BU SON SEÇİM DERSENİZ KAYBEDERSİNİZ”
Değişimin kaçınılmaz olduğuna değinen Yüksel, “Aşağı yukarı 11-12 seçim kaybettik. 2019’da yerel seçimlerde göreceli olsa da ittifakla yakalanmış bir başarı oldu. Her seçim kaybettiğimizde partiden kopuşlar yaşanıyor. Geldik en sonunda Cumhurbaşkanlığı seçimine. Orada umut çok yükseltildi. Kesin sözler söylendi, köprüden önceki son çıkış, bu bizim son seçimimiz olabilir gibi sözler söylerseniz ve  seçim kaybedersiniz büyük bir kopuş yaşanır. Yerel seçimlere giderken birden kurultay meselesi çıktı. Bir değişim olur mu olmaz mı diye seçmen bize oradan yan gözle bakıyor. Bir örnek vereyim bizim grubumuz vardır. Ayda bir online toplanırız. Seçim öncesi siyasileri getirtip konuşturmuştuk. Bu seçimdeki sonuçları açısından büyük bir yenilgi, 2 puanla, ama kaybetmişsiniz ve onun sonuçları çok ağır ve bunu siz söylemişsiniz zaten. Arkadaşlar artık siyasetçi istemiyor ve bu yıl yapay zekayı konu edelim dediler. Bu durumda kurultaya giderken yine insanların umudu yok ama acaba diye kulak kabartıyorlar. Türkiye’de hiçbir kurultayda seçimle genel başkan değişmemiş ama bir umut yeşerdi. Eğer olmasaydı daha büyük bir kopuş olacaktı ve yerel seçimler bizim için tam bir kabus olacaktı. Bütün büyükşehirler riske girecekti. Çok güçlü olduğumuz İzmir’de bile ciddi sıkıntı yaşayacağımızı görüyorduk. Araştırmalarda da görüyorduk. Telaffuz etmek istemiyorum ama 10 puana yakın düşmelerden söz ediliyordu. Kurultay’dan sonra insanların artık ben siyasetle ilgilenmiyorum anlayışını yıktı. Toplumdaki dinamik unsurlar tekrar harekete geçmek için güç buldu. Yeni bir yöntem, yol deneyerek, yeni yollar açarak biz yeniden başarıya ulaşabiliriz umudu belirdi. Orada bir hikaye yazıldı. O hikaye toplumun bütün kesimlerini, sivil toplum örgütlerini, her türlü sektör ve toplumda öncülük yapan bütün dinamikleri harekete geçirme umudu kazandırdı. Şu anda herkes hareketli. Biz o toplantılarda tekrar siyasetçi çağıralım demeye başladık” diye konuştu.

“İTTİFAK SANDIKTA GERÇEKLEŞTİRİLİR”
Yerel seçimde muhalefet partilerinin ittifakı olup olmayacağı konusunda yorum yapan CHP’li Yüksel, “Bence biraz daha artacak değil, ciddi artacak. Yerel seçimlerin dinamikleri farklıdır. Genel seçimlerde herkesin adayları vardır. Milletvekili adayları vardır, bir tane çıkaracaktık bir tanesi 5 çıkaracaktır. Herkesin bir iddiası vardır. Yerel seçimlerde öyle değildir. Burada bir kişi kazanacak. Bir parti kazanacak. Yerel seçimlerde vatandaş kendine en yakın kazanabilecek olana, en doğru adaya oyunu verir. Bu ittifak, işbirliği aslında sandıkta gerçekleştirilir. İzmir’de ne oldu en son. Aziz Başkanın son seçiminde miydi, Müsavat Dervişoğlu gibi MHP açısından çok önemli bir adayı vardı karşısında. O güne kadar beraber çıktığımız yayınlarda saygılı, samimi konuşurken son yayınlarda o da sertleşmişti. Kendi partisinden kendi aldığı oydan daha fazla Aziz Bey aldı. Adayı olmasına rağmen seçmen Aziz Kocaoğlu’na oy verdi” ifadelerini verdi.

“İYİ PARTİ ÇOK İVME KAYBETTİ”
İYİ Parti’nin yerel seçimde ittifaksız zorlanacağını belirten Yüksel “zaten İYİ Parti kendi içinde yaşadığı tartışmalardan dolayı çok büyük bir ivme kaybetti. Akıl almaz şeyler… Çok prestij kaybetti, sanıyorum ki seçmendeki duruşu da çok düştü diye biliyorum” dedi.

“İYİ Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye adayının geri çekilmesi gerekir mi?” sorusu üzerine Yüksel, “Bunun İYİ Parti’ye nasıl bir yararı olacak ben anlayabilmiş değilim. İYİ Parti’nin en doğru yapabileceği şey eğer bu ülkenin kötü yönetildiği konusunda mutabıksak, yerel seçim olsun genel seçim olsun, Türkiye’yi uçurumun kenarına getirdiğini söylediğiniz iktidarın zayıf düşmesi için yolu açmak için muhalefetle birlikte hareket etmesidir. Asgari müştereklerde birleşip orada yürümek lazım” şeklinde konuştu.

BÜYÜK ZARARI OLUR
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı İYİ Parti İzmir Milletvekili Ümit Özlale’nin, ‘adaylıktan çekilirsem genel başkan yardımcılığından istifa ederim’ demesi üzerine ‘Özlale adaylıktan çekilmeli mi?’ sorusuna Yüksel şu yanıtı verdi:

“Adaylık meseleleri, kentin çıkarları için ülkenin geleceği için bir anlayış hakimdir ama kişisel kariyer planı olarak da yapılan, profesyonelleşmiş bir siyaset var ortada. Çok büyük bir zararı olacağını düşünüyorum ama en azından kendi yararları açsından doğru bir tavır alıp kim kazanabilecekse onu desteklemeleri lazım”

İZMİR'DE İTTİFAK KÜÇÜK PARTİLERİN YARARINA
2019 yerel seçim ittifakında İzmir’in bazı ilçelerinin İYİ Parti’ye bırakılmasına benzer bir durumun yaşanması durumunda atılacak adımlar üzerine konuşan Yüksel “İzmir için bu riskli diyebilirim. Partinin il başkanı olsam bazı şeyleri daha zor söylerim. Çünkü böyle bir ittifak, iş birliğini tercih edilmesi İYİ Parti’nin ya da küçük partilerin kendileri adına yararlı olur. Öyle olmazsa CHP kendi başına 30 ilçede iddialı. Belki de 1 tane ilçeyi alacaksınız. Türkiye’de kaç ilçeniz var?” diye konuştu.