Oktay GÜÇTEKİN / EGEDESONSÖZ - Cumhuriyet Halk Partisi Plan ve Bütçe üyesi milletvekilleri, Türkiye'de son dönemlerde yaşanan üniversite öğrencilerinin barınma sorununu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşıdı.
Aralarında CHP İzmir Milletvekilleri Kamil Okyay Sındır'ın da yer aldığı yedi isim, "Yurt içinde yükseköğrenim gören öğrencilerden Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumuna yurt tahsisi için başvuruda bulunanlardan kurum tarafından herhangi bir yurt tahsisi yapılamayanlara onal yaşından büyükler için her yıl belirlenen aylık net asgari ücret tutarının yarısına kadar her ay karşılıksız burs olarak verilir. Bu tutar damga vergisi dahil hiçbir kesintiye tabi tutulmaz. Söz konusu tutar, kira kontratı ile kanıtlanması şartıyla, konutlarını yükseköğrenim gören öğrencilere kiralayanların banka hesaplarına Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu tarafından direkt olarak aktarılır. Bu konudaki usul ve esasları belirlemeye Yüksek Öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumunun bağlı olduğu Bakan yetkilidir" önerisinde bulundu.
Öneri, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yer alan AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi üyeleri tarafından reddedilirken, İzmir Milletvekili Sındır reddedilen madde ile ilgili Egedesonsöz'e değerlendirmelerde bulundu.
ÇOCUKLARIN ÖNÜNDE İKİ SEÇENEK VAR… YA OKUYACAKLAR, YA DA AİLEYE DÖNECEKLER
Öğrencilerin ülkenin dört bir yanında barınma konusunda zorluklar yaşadığını belirten CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, "Hepimizin yaşayarak görerek, gözü önünde şahit olduğumuz çok temel bir mesele var. Bulundukları şehrin dışında üniversite okumaya hak kazanmış öğrencilerin gittikleri şehirde barınma fırsatı bulamamaları... Gittikleri şehirde başvurdukları yurtlarda 4-5 bin gibi yedek sırada yer alıyorlar. Ülkeyi yönetenler şehir dışından o şehre gidenlerin başvurdukları KYK yurtlarındaki yedek sıralarına baksa ‘ülke dört dörtlük’ diyebilecek bir vicdanda olmazlar. Böyle bir durumda belediyelerimiz, yani daha çok Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler bu soruna çözüm üretmeye çalışıyor. Ellerinden gelen tüm imkânlarını kullanıyorlar. Kimi yeni yerler kiralıyor, kimileri mevcut özel yurtlarını kiralıyorlar, kimileri de mevcut boş binalarını yurda çevirerek merhem olmaya çalışıyorlar ancak bu çok ciddi sorun. Bir yandan ev kiraları inanılmaz arttı. Öğrenci ailelerinin bu kiraları ödeyebilecek gücü yok. Bu çocukların önünde iki seçenek kalıyor. Ya okuyacak ya da ailelerinin yanına gidecek. Biz bu çocukların okumasını eğitim almasını istiyoruz" dedi.
ÇOCUKLARIMIZIN EĞİTİMİ İÇİN VERİLEN HER DESTEK KUTSALDIR
Öğrencilere yurt bulana kadar nakdi destek verilmesi önerisine vicdanı olan herkesin evet diyeceğini de belirten Sındır, "Bu aslında devletin asli görevi. Ülkeyi yönetenlerin derhal çözmesi gereken bir konu… Bunu görmezden geliyorlar ve sanki bu terör faaliyetiymiş gibi ifade etmeye çalışan bir anlayışı ortaya koymaları da kabul edilemez. Biz bu konu için Plan ve Bütçe Komisyonunda, özellikle Vergi Usul Kanunu ve Gelir Kanunu usulündeki kanun görüşmeleri esnasında teklifimizi verdik. Sen çocuklara devlet olarak barınma imkanı sağlayamıyorsan, en azında yurda yerleşinceye kadar kirada oturabilecekleri maddi destek sağla ki bu çocukların istikbali devam etsin. Sosyal devletin asli görevi tam da budur diyerek bir teklifte bulunduk. Torba kanuna bunu da ekleyelim dedik. Ancak her zaman olduğu gibi, benim hiç şahit olmadığım gibi, biraz vicdan sahibi olan, ülkesini düşünen, gençlerin umudunu ve gelecek beklentisini düşünen kim olursa olsun vicdanla buna ‘evet’ demesi lazımdı. Ancak rutin hale gelmiş biçimde muhalefetin hiçbir önerisinin kabul görmediği süreci yaşıyoruz. Bu madde teklifi görüşülmesine bile fırsat verilmeden Cumhur İttifakı üyeleri tarafından reddedildi. Bu bir siyasi mesele değildir. Çocuklarımızın eğitimi için verilen her destek kutsaldır" diye konuştu.
YABANCI UYRUKLULARA HER TÜRLÜ İMKAN SAĞLANIRKEN…
"Memlekette onca misafir ağırlıyoruz. Can güvenliği tehlikede olan, ölüm korkusu yaşayan kim varsa onlara sahip çıkmak bizim toplum ve millet olarak kültürümüzdür. Ancak yabancı uyruklulara bütün kapıları açarken, Dokuz Eylül Üniversitesi'nden kontenjanın neredeyse yarısını yabancı uyruklulara verirken ve onların eğitimi için imkân tanırken, onlara her türlü eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanma imkânı sunulurken, bizim kendi gençlerimizin böyle bir durumda karşılaşması bizleri üzüyor. Burada bir kıyaslama yapmayı doğru bulmuyorum, yabancıların da insanca yaşama imkanlarını onlara sunmalıyız ancak memlekette bu kadar garanti ödemeleri ile yollarıyla milyarlarca lira dökülürken ve bu ortadayken, 128 milyar dolar iki seneden buharlaşmışken böyle bir insani bir olayın reddedilmesi kabul edilemez" dedi.
GENÇLER YANLARINDA DEVLETİ GÖRMEK İSTİYOR
Türkiye'deki gençlerin 4'te 3'ünün geleceğini yurt dışında planladığını belirten Sındır, "Bana gelen sorunlarda gençlerin kırgınlığı ve hayal kırıklığı var. Gençler yanlarında devletini görmek istiyor. Bunları göremediği için gençlerin yüzde 75'i geleceğini yurtdışında arıyor. Gençlere bir umut, bir gelecek, birlikte bir gelecek… Türkiye Cumhuriyeti'nin güçlü bir devlet olarak çatısı altında özgür, demokratik, laik ve sosyal devletin çatısı altında bir gelecek güvencesi verebilmek gerekiyor. Onu göremeyenler tabii ki kızıyor ve kırgın bir tavır alıyorlar" diye konuştu.