GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
12 Nisan 2022 Salı 13:34

CHP’li Sındır’dan ‘katliam’ çıkışı: Çeşme’ye iyilik getirmez!

Çeşme Turizm Projesi’ne samimi, ekonomiye katkı, doğayı gözeten bir proje olarak yaklaşılmadığını öne süren CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Gerçekçi bir proje değil. Orada çok büyük mera alanı, tarım alanı ve doğal sit alanı var. Ekosistemin katliamı söz konusu. Yeni bir rant alanı yaratacak, doğayı ve çevreyi yok sayarak, ekolojik söylemlerle bu projeyi yapmaya çalışıyorlar. Ben bunun Çeşme'ye iyilik getireceğini düşünmüyorum” dedi

EGEDESONSÖZ – Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, SON SÖZ TV’ye konuk oldu. Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtlayan Sındır, gündeme dair çok önemli değerlendirmelerde bulundu.

YENİ BİR RANT ALANI YARATACAK
Çeşme Turizm Projesi tartışmalarına hakkında açıklamalarda bulunan Milletvekili Kamil Okyay Sındır, planın İzmir’e faydası olmayacağını savunarak katiam çıkışında bulundu. CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi ve Çeşme Belediyesi'ni; CHP İzmir Milletvekilleriyle karşı karşıya getiren proje hakkında konuşan Sındır, şu ifadeleri kullandı:

“Çeşme Turizm Projesi’ne çok samimi, ülke ekonomiye katkı, doğayı gözeten bir proje olarak yaklaşılmadığını düşünüyorum. En temel sorunlardan biri, içme suyu. Su sorunu had safhada. Su sorunu olan bir yerde 100 bin kişi istihdam etmek ve yaşam alanı oluşturmak, nasıl mümkün olabilir? Golf alanları falan. Çeşme’nin toplam su tüketimini nerdeyse golf alanlarında harcayacağınız bir sistem. Ben çok gerçekçi bulmuyorum.  Ulaşım, temel sorunlardan biri. Yazın hafta sonları bile otobanda kuyruk oluyor. Biz o yükü hafta içine dağıtacağız diyorlar. Yerel yönetimlerle de işbirliği yok. Hepsinden öte çok büyük bir mera alanı var, tarım alanı, doğal sit alanı var. Orada bir ekosistemin katliamı söz konusu. Yeni bir rant alanı yaratacak, doğayı ve çevreyi yok sayarak, ekolojik söylemlerle bu projeyi yapmaya çalışıyorlar. Ben bunun Çeşme'ye iyilik getireceğini düşünmüyorum.”

İNCİRALTI’NDA ELLERİNDE ÇANTALAR, ARAZİ MAFYALARI DOLAŞTI
İnciraltı planlarıyla ilgili değerlendirmelerde bulunurken, “Orada bor falan yok” diyen Kamil Okyay Sındır, şu ifadelere yer verdi:

“Kentsel tarıma yönelik o kadar güzel uygulama alanı ki, İnciraltı. Bor falan yok. Zamanında nereden kaynaklandığını çok iyi biliyorum. Bor, Balçova Jeotermal suyun kaçağıyla, ya da yer altından çeken suyu kirleterek, bor sorununu ortaya çıkardı. Tarım alanı var orada. Bu tescilli. Toprak Koruma Kurulu tarafından tescilli.  Dünyanın en güzel mandalinalarının üretildiği bir alan var. Çevresi kentsel yerleşim baskısı altında. Bu araziden imar rantı üzerinden beklentiler doğmaya başladı. Orada araziler de el değiştirmeye başladı. Elinde çantalar ile arazi mafyaları dolaştı.  Plan çalışmaları var, ancak tarım alanları ne kadar korunur, korunmaz, bilemiyorum. Bana sorarsanız, İnciraltı-Bahçelerarası mevkilerinde çok alan el değiştirdi.”

Erken seçim iddialarıyla ilgili görüşleri sorulan Sındır, “Normal şartlarda, normal bir ülkede bu kadar ağır ekonomik koşullar altında yaşayan bir halk varsa, erken seçim kaçınılmazdır. Bizim çok önceden erken seçime gitmemiz gerekirdi” dedi ve açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

TÜRKİYE’DE OLMASI GEREKEN DERHAL SEÇİM, ERKEN SEÇİM!
“Bugün yaşadığımız ekonomik buhranın çok önceden seçime götürmesi gerekirdi. Ancak hep algı ile manipülasyon ile vatandaşa toz pembe dünya sunuldu. Vatandaş artık çaresizlik içinde. Çürük domates alır durumdaysa, tane ile alıyorsa, kasabın önünden bile geçemiyorsa… Bunun tarifi yok. Benim siyaseten bir şey söylememe gerek yok. Yaşanan noktada seçim çoktan olmalıydı. Çünkü bu ekonomik sorunun en temel nedeni, yönetime olan güven duygusunun yitirilmiş olması. Bu güvenin yeniden sağlanması için bir seçim olması gerekiyor. Halk memnunsa hayatından, bu iktidarı tekrar getirir. Sonuç olarak halk karar verecek. Önce güven duyacağı ve halkını düşünen, bir grup sermaye yandaşlarını değil, halkını, işsizi yoksulu, çiftçiyi düşünen bir iktidarın ve kaynakların adil  paylaşıldığı bir iktidarın gelmesi, sorunun çözümünde en temel durumdur. Bundan sonra ben bir ihtimal bile olsa, erken seçimin olabileceğini düşünüyorum. Merkezi yönetim bütçesi ekim ayı gibi meclise gelir ve basın yayın yolu ile konuşulmaya başlanır. Biz muhalefet partileri olarak plan bütçe komisyonunda o bütçeyi konuştuk. Bu iktidarı çok yıpratıyor, çünkü elle tutulur bir yanı yok. Bütçe görüşmeleri devam ederken 100 milyar dolara yakın bütçede erime olmuş. Böyle bir bütçede… Bu kadar zavallı ve öngörüsüz… Yeni bir bütçe dönemine bu hükümet girmek istemeyecektir. Haziran seçimi öncesi bütçe üzerinden tüm bakanlıkların çalışmaları, işsizlik, ekonomik yıkım konuları en önemli seçim tartışmaları olacak. İktidarın en temel dayanağı neydi? Koalisyon dönemleri bittiydi. Ancak şu an koalisyonun en alası var.  Türkiye de olması gereken derhal seçim, erken seçim.”

BİZİM GÖNLÜMÜZDEN GEÇEN, KILIÇDAROĞLU
Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayının kimin olacağı konusundaki tartışmalara da açıklık getiren CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, şunları söyledi:

“Herkes bu konuyu enine oyuna tartışıyor. Biz tek adam rejiminden bu ülkeyi güçlü bir parlamenter rejime evireceğiz, diyoruz. Her siyasi partinin lideri  de doğal olarak hükümetin başı adayıdır.  Bizim de doğal olarak adayımız, Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Bu ittifak süreçleri aday üzerinde de bir mutabakat gerektirdiği için aday ifade etmek doğru olmaz. Bu, ittifakın vereceği bir karar. Ancak tabii ki bizlerin gönlünden geçen aday Sayın Kemal Kılıçdaroğlu. Şu an Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın da adaylığı kesin değil. Adaylığını açıkladı mı? Hayır. O yüzden aday isimlerin üzerinden konuşmak yerine altı parti konuyu görüşüp ortaya koyacaktır. İsim tartışmasına asla girilmeyeceğini düşünüyorum. Seçim başvuruları başlayana kadar isim verilmeyecektir. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bana göre altı siyasi isim içindeki en güçlü aday.”

TÜRKİYE’DE EKONOMİK KRİZ YOK DİYEN KİMSE KALMADI
Ekonomide ağırlaşan şartları da değerlendiren Sındır, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Şu an Türkiye'de ekonomik kriz yok diyen kimse kalmadı. Bu sorunu samimi bir şekilde ortaya koyan milletvekilleri bile partiden ihraç ediliyor. Bunun dillendirilmesinden bile rahatsız olan bir iktidar var. Çiftçi açısından baksanız, bütün girdi fiyatları artmış. Vatandaş pazara gidiyor domates, biber, patlıcan alacak, ancak bunları bırakın kiloyla almayı, tek tek almaya bile parası yetmiyor. Bu ülkeyi yönetememenin, kötü yönetmenin ve bu duruma gelmesinden rahatsız olmayan iktidarın elleriyle getirdiği durumdan bahsediyoruz. Esnaf öyle bir noktaya gelmiş ki, müşteri yoksa ışığını kapatıyor tasarruf yapmak için. İşsizlik konusunda da bakmayın TÜİK makyaj yapıyor.”