GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Politika
5 Aralık 2023 Salı 08:23

CHP'li Sındır'dan 'büyükşehir' yorumu: Anketten çıkarsa Soyer devam etmeli!

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in adaylığı konusunda yorum yapan Sındır, “Her birimiz bir çevrede yaşıyoruz. Kimimiz sokakta esnafın, vatandaşın nabzını yokluyordur. Yaşadığımız çevredeki algı farklı olabilir. Benim söylemim, düşüncem üzerinden değil ama memnuniyet anketiyle ortaya koymanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Eğer başarılıysa ve ankete yansıyorsa ikinci dönemde devam etmeli. Başarılı mı değil mi anket ortaya çıkarır." dedi.

EGEDESONSÖZ- CHP 25., 26., 27. Dönem İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, SonSöz TV programında Gazeteci Fatih Yapar’ın sorularını yanıtladı.

KURULTAY VATANDAŞLARIN BEKLENTİSİNİ KARŞILADI
Partide yaşanan değişim süreci hakkında değerlendirme yapan Sındır, “parti programı kitapçığımızın üstünde büyük harflerle “çağdaş Türkiye’de büyük değişim” deniyor. Kendisine CHP’liyim diyen bir kişi o programa da riayet etmelidir ve o programın mottosu olan değişimi hedef almalıdır. Değişimciler dendiğinde onun dışında değişimci olmayan olarak algılanıyor. Kamuoyunda farklılık oluşturmak gibi bir durum oluşuyor. Özel ile Kılıçdaroğlu arasındaki rekabette sanki değişimci-statükocu algısı oluştu. Ne sayın genel başkanımız kendisini farklı bir tanım koymak ister ne de sayın Kılıçdaroğlu kendisine statükocu denmesini ister. 13 yıllık sürecin nezdinde genel başkan değişmeli diyen yurttaşlarla çok karşılaştık. Parti yönetimlerinde, halk nezdinde umut yaratacak idari anlamda bir değişiklik talebi oldu. Bizim değişimden anladığımız şey bilimsel bilgi ve teknolojik gelişmelere, küresel değişim-dönüşüm sürecine ayak uydurmak, ona öncü olmak ve dünyaya örnek olmaktır. Atatürk’ün gösterdiği hedef de çağdaş uygarlık düzeyinin üzerine çıkmaktır. Bunun için değişim ve önderlik etme partimizin en önemli hedefidir. Kurultay bu anlamda partili olsun olmasın iktidardan rahatsız olan yurttaşların aradığı heyecanı karşılamış oldu. Özgür Özel’i uzun yıllardır tanırım. Belediye başkanlığı öncesinde de tanırım. Grup başkanvekilliği çalışmalarında partimizin gururu oldu. Duygularımız kürsüde en iyi şekilde temsil etmesiyle partimize yakışır bir grup başkan vekilliği yaptı. MYK’da iki yıl birlikte çalıştık. Öne çıkan ve partimizde genel başkan olabilecek öne çıkan isimlerden biriydi. Takdir ediyorum ve heyecanla çalışma sürecine girdi” dedi.



GÖLGE KABİNE, İNGİLTERE’DE UYGULANIYOR
Kurultay sonrasında oluşturulan yeni MYK ve “gölge kabine” hamlesi hakkında konuşan CHP’li Sındır, “Gölge kabine benim parti genel sekreterliğim döneminde de ifade ettiğim İngiltere'de uygulanan bir sistem… İngiltere’de bakanlığın çalışmaları konusunda bilgi alma hakkı olan, bakanlığın bilgi vermesi zorunluluğu olan bir pozisyon. Önemli bir pozisyon... Türkiye’de işler tersine… Ajan olacaksın da oradan bilgi alacaksın. Devlet tüm kurumlarıyla açık olmak zorunda. Tabi ki devletin gizlilik içeren bilgileri vardır ve gizlilik içinde durulmalıdır. En ufak bir şeyin bile dışarı verilmiyor. Bu doğru değil” şeklinde konuştum. 



İKİ BAŞLILIK OLAMAZ PARTİDE
Ekrem İmamoğlu’nun partide “gölge başkan” olarak yorumlanmasının doğru olmadığının altını çizen Sındır, “İkisi de ayrı görevde ve ikisi de çok kıymetli partilimiz. Türkiye’nin iyi tanıdığı, takdir alan bir partilimiz sayın İmamoğlu… Özgür Bey de aynı şekilde genel başkanımız. İki başlılık olamaz partide. Yetki, sorumluluk ve otorite anlamında tek sorumluluk vardır. O nedenle iki başlılık algısı belki var ama bunun olamaması gerektiğini söyleyeyim. Partimizin tek başkanı var o da Özgür Bey. Ekrem Bey İstanbul’a aday. Kurultay öncesinden başlayarak değişim grubu olarak hareket ettiler. Süreci beraber götürdüler. Siyaset bu. Siyasette bugünü yaşarken geleceği de düşünürsünüz. Olasılıkları düşünerek hareket etmeye çalışırsınız. Yerel seçim sonrası ne olur, İmamoğlu’nun pozisyonu ne olur. Seçimi alacaktır bence. Sayın İmamoğlu’nun genel başkanımıza, makamına olan saygısını her şekilde ifade ediyor. Özgür Bey de sayın İmamoğlu’na olan saygısını ifade ediyor. Düzey gayet iyi biçimde korunuyor. İki başlılık sürecine evrileceğine ihtimal vermiyorum ve bu olmamalıdır” açıklamasını yaptı.



MYK’daki İzmir temsiliyeti için konuşan Sındır, “İzmir bu dönem biraz daha ağırlıklı oldu. Temsiliyet anlamında ağırlık var. Her şehrin ağırlığı olacak konusunu kabul etmiyorum. MYK’ya, PM’ye giren tüm arkadaşlarımız geldikleri il üzerinden değil ülkeye hizmet için geldiler. Şu an MYK’de görev yapan Selin Hanım’ın, Deniz Bey'in, Murat Bey’in, Gökçe Hanım’ın İzmir’e gelip gitmeleri, İzmir’de varlıklarını sürdürmeleri anlamlı. Sayın Özel’in de belirttiği gibi kurultay yaptık ve kaybeden yok, kazananı çok. Partimiz kazandı. Öyle bakmak lazım” açıklamasını yaptı.

ÖN SEÇİM İÇİN TARİH ÇOK GEÇ
Aday belirleme sürecin Genel Başkan Özel’in tutumu ne olacağı konusunda değerlendirme yapan Sındır, “Sayın genel başkanımızın gelişindeki söylemi parti içinde demokrasi ve birlikte karar süreçlerini harekete geçirme var. Sayın Özel’in ‘ben değil biz’ anlayışı ile hareket edeceğini düşünüyorum. Bu söylemler kurultaylarda, kongrelerde kolaydır. Ortak akılla, ‘ben değil, biz’ anlayışıyla ve partinin yetkili organlarına danışarak partiyi yöneteceklerini söyledi. İYİ Parti ile yapılan görüşme mutlaka MYK’ya danışılarak alınmış ve uygulanmıştır. Bunların hepsin önemli uygulamalar… Bu tip uygulamaları daha da göreceğiz ve işin başındayız. Zaman içinde daha da oturacaktır. Parti içi demokrasiyi tüzükle mutlak hale getirme anlayışımız var. Tüzüğümüzde ‘aday belirlemede ön seçimi esastır, istisnalar olabilir’ diyor. Son dönemde istisnalar konuşuldu, uygulandı, il kongresi çarşaf liste olmalı denir. Blok yapıldı. İstisnaları uygulaması zor hale getirecek düzenlemeler yapılmalıdır. Tüzüğe göre istense partimiz yapabilir. Önünde engel yok. Kurultayda buna yönelik bir tavır ortaya kondu ve beklenti de var. Uygulamada çok faktörlü ve değişkenli bir konu… Ön seçimle aday belirlemenin iyilik getirecek sonuçlar getirmesi mümkün olmayabilir. Bunu biraz esnetip farklılıklar olabilir aday belirlemede. Ön seçim YSK’nın takvimine göre yapılan bir seçim. İstenilen zaman yapılamıyor, hakim huzurunda yapılan, sonuçları YSK tarafından ilan edilen ve mutlak surette uygulanması gereken bir seçim… İlçe seçim kurulu sandık kurar, oylar kullanılır, memurlar nezdinde sayım yapılır ve en çok oy alan aday adayı, aday oluyor. Gerisi aday yoklaması. Sonuçta orada da merkez kararını veriyor. YSK takvimine göre ön seçim tarihi seçimden 45 gün önceye geliyor. O tarihi YSK belirliyor, biz belirleyemiyoruz. Ön seçimde aday adayları çıkabilmesi için tüm enerjisini buna harcayacak. İyi bir şey mi iyi bir şey… Ama çok geç bir tarih… Seçim sonucunda açıklandığında önünde 15 gün olacak adayın. 15 günde bütün çalışmalarını yapman gerekecek. Bu zaman çok dar. Genel başkanımız bunu bilerek ‘hakim denetimden değil, parti denetiminde bir ön seçim’ dedi, güvence verdi. Biz YSK takvimine göre değil kendi takvimimize göre bir hamle yapalım, bunun sonuçlarına mutlak suretle uyulacak bir önseçim yapılabilir dedi. Dün ise mevcut başkanlar başarılı ise yapılacak anketlerde şu anki oylarında düşüş mü, artış mı var anketle belirlenecektir. Bunun ardından başkanın değişiklik konusunda adımlar atılabilir. Anketi değerli buluyorum” dedi.

Bornova Belediye Başkanı iken yaşadığı bir örneği anlatan Sındır, “Yüzde 51 ile seçilmiştim, 4’ncü yılın sonunda anketler yüzde 69’u gösteriyordu. kimi zaman Bornova’da vatandaşlar ‘başkan bizi bıraktın’ diyor. Ben bıraktım, partim başka bir aday gösterdi diyorum. Bunun sıkıntısını yaşadım. Vatandaşın beklentisi sekteye uğramıştı. Başkan sevilen birisi ise neden devam etmezsin. Halka hizmet için aday belirliyoruz” ifadelerini kullandı.

BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ İÇİN DE ÖN SEÇİM YAPILMALI
Belediye başkanlarının yanı sıra belediye meclis üyelerinin belirlenmesi için de ön seçim yapılmasını öneren Sındır, “Belediye meclis üyelerinde mutlaka partililer sandığa gitmeli. Meclis üyelerini partililer seçmeli. Belli meslek dallarında ise kontenjan olmalı. Şehir plancısı, mimar, ziraat mühendisi, tarımcı, gıdacı, avukat gibi nitelikli temsiliyet adına kontenjan olmasında yarar var. Fermuar sistemi önemli. Yüzde 50 kadın kontenjanı uygulanmalı. Sonlara, seçilemeyecek sıralara konulan kadınlar olmamalı. Gençlik kotasına olması ve gençlerin ve kadınların kotalara uyularak mecliste yer alması önemli. Meclis üyelerinin başarısı ve belediye başkanı ile uyumlu çalışmasının sinerji yaratacağını ve şehre yarar getireceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

KAMUOYU ARAŞTIRMALARI TEKNİK OLARAK DOĞRU SONUÇ VEREBİLİR
Memnuniyet anketiyle de doğru sonuçlar çıkabileceğini belirten Sındır, “Bilimsel olarak doğru ölçülebilir, yüzde 1’lik hata payı ile ölçülebilir. Kamuoyu araştırma şirketi tarafsız, bağımsız biçimde anketi yaparsa, yöntem olarak doğru anket yaparsınız sonuç çıkar. Özel sandığı koyacağız diyor memnuiyetsizlik varsa… Kendisi ‘örgütümüz bir ilçede bir kişi var ve vatandaş da parti de istiyorsa ön seçim olmanın bir anlamı da kalmıyor’ dedi. İzmir’de ne olur ne biter henüz bilmiyoruz. Kamuoyu araştırmaları yapılacaktır ve sonuçlarına göre yol çizilecektir” şeklinde konuştu. 



ANKETTE BAŞARILI ÇIKARSA SOYER İLE DEVAM ETMELİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in adaylığı konusunda yorum yapan Sındır, “Her birimiz bir çevrede yaşıyoruz. Kimimiz sokakta esnafın, vatandaşın nabzını yokluyordur. Yaşadığımız çevredeki algı farklı olabilir. Benim söylemim, düşüncem üzerinden değil ama memnuniyet anketiyle ortaya koymanın daha doğru olduğunu düşünüyorum. Eğer başarılıysa ve ankete yansıyorsa ikinci dönemde devam etmeli. Başarılı mı değil mi anket ortaya çıkarır. Bir şey dersem yanlış yönlendirmiş olurum. Bilimsel yöntemde o memnuniyetin ortaya konması lazım ki partimiz Tunç Bey’le devam edip etmemesine karar versin. Kendisi gayet başarılı biçimde geldi ve büyükşehir başkanı oldu. Eksikleri, yanlışları var mıdır, değerlendirilir. Önemli olan halka sormak ve onların dediklerine bakmaktır” ifadelerini kullandı.



Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adaylığı başvurusu yapan Yüksel Çakmur, Olgun Atila, Atila Sertel ve Dr. Buğra Gökce’yi tebrik eden Sındır, “Büyükşehir başkanlığı zor bir iş… Yetki ve sorumluluğu ağır olan bir görev… Ellerini taşın altına koydular. Adaylaşmak için çaba sarf ediyorlar. Yüksel Çakmur baş tacımız. Partimizde bakanlık yapmış, ilçede ve ilde belediye başkanlığımızı yapmıştır. İyi bir siyasetçidir. Sertel yine aynı şekilde birlikte TBMM’de beraber çalıştık, layıkıyla görevini yapan bir arkadaşımız. Sivil toplumda, gazeteciler cemiyetlerinde kendini ortaya koymuş, kıymet verdiğim bir arkadaşım. Olgun Atila, belediye başkanlığı yaptı Bornova’da… Başkanlık sürecinin bitiminin ardından kopmamış partiden. Siyasetin küskünü değil mücadeleci tarafından geliyor. Bugün büyükşehire aday ve layıkıyla bu görevi yapacağına inanıyorum” dedi.



GÖKCE YORUMU: OLUMSUZ SÖYLEMLER GÖRÜYORUM
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcılığı görevinden istifa ederek İzmir Büyükşehir’e aday adayı olan Dr. Buğra Gökce’nin adaylığı üzerinden yapılan eleştiriler hakkında konuşan CHP’li Sındır, “ Gökce, İzmir Büyükşehir’de genel sekreterlik yaptı kentimizde. Tüm mekanizmalarını biliyor büyükşehirin. Belediye başkanından birçok konuda teknik ve idari konuları daha fazla bilen bir isim olarak görev yapmıştır. Buradan ayrıldı, İstanbul’da genel sekreter yardımcısı oldu ve bir süre İzmir’den uzak kaldı ve aday adayı oldu. Kendisiyle ilgili olumsuz olacak şeyler söylendiğini görüyorum” açıklamasını yaptı.

Gökce’nin İmamoğlu’nun desteklediği yönünde iddialar ilgili konuşan Sındır, “Bu düşünceler sanki olasılık üzerine ortaya konan düşünceler. Gerçek de olabilir. Ortaya çıkışı ve gelişi hangi görüşmeler üzerinden oldu ya da kendisi bir karar vermiş de olabilir. Bireysel bir karar alma olasılığı da olabilir. Şaibe yaratacak yorum yapmaktan kaçınıyorum. İzmirli olsun, İzmir’in havasını solusun diyoruz. TC vatandaşı olan, seçme ve seçilme hakkı olan herkes aday olabilir. Önemli olan o yerelde birikimi, bilgisi, sorunlara çözüm önerileri ve bölge halkının yaşam kültürü ile bütünleşik biri midir değil midir ona bakarım. Aday adayı olan bir kişinin bu kenti biliyor olması lazım, sorunları çözmesi lazım. Sayın Buğra Gökce öyle midir, bu konuda yorum yapma hakkına sahip değilim. Şaibeli tartışmalar da oluyor. Bir kişi hakkında hüküm verilmediyse masumdur” değerlendirmesini yaptı.

GENEL MERKEZE ÖNERİM OLACAKTIR
Adaylık konusunda bir talebinin olmadığını belirten Sındır, “Kendin için bir talebim yok. Bir taraf olma durumum da yok. Nesnel bir biçimde kendi gördüğüm, olması gereken neyse onu söyleyen bir tutumdayım. Aday niteliğinin üzerinde durmak daha uygun… İsim üzerinden konuşursanız konu başka yerlere gidiyor. O nedenle profil üzerinden konuşmak daha doğru. O nitelikler üzerinden genel merkeze önerim olacaktır” dedi.