EGEDESONSÖZ- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, Sonsöz TV’de yayınlanan Günaydın Ege Programına katıldı ve Aslı Eren’in sorularını yanıtladı. İzmir Milletvekili Sındır, Türkiye’deki ekonomik kriz ve geçtiğimiz günlerde İzmir’de gerçekleşen yangınlar üzerinden çarpıcı açıklamalara imza attı.
İlerleyen günlerde start alması beklenen olağan kurultay sürecine değinen Vekil Sındır, parti içi mesajlar verdi. Sındır ayrıca AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin yerel CHP iktidarına yönelttiği eleştirilere cevap verdi.
BÖLGEDE ACABA ALTIN MADENCİLİĞİ Mİ DÜŞÜNÜLÜYORDU?
Sındır, İzmir’de geçtiğimiz hafta yaşan ve 3 gün boyunca kontrol altına alınamayan ve 5 bin hektar üzerinde bir alanın yok olmasına yol açan orman yangınlarıyla ilgili konuştu. Menderes, Karabağlar, Urla’da gerçekleşen yangınlara dair düşüncelerini açıklayan Sındır, Menderes Efemçukuru’nda yıllardır faaliyet gösteren ve tepki toplayan altın madeni üzerinden de mesajlar verdi. Sındır, “Bu bölgede acaba altın madenciliği mi düşünülüyordu? Ağaç kesme noktasında tepkiler olurdu, ‘yakalım 10-15 sene dursun’ diyerek bilerek mi yakıldı? Bir fırsat alanı olarak mı değerlendiriliyor?” çıkışında bulundu.
TÜRKİYE BU SİYASAL İKTİDARLA TALAN ÜLKESİ HALİNE GELMİŞ VAZİYETTE
Ülkedeki kötü ekonomik durum üzerinden konuşan Sındır, krizin sorumlusunun merkezi iktidar olduğunu ifade etti. Sındır, “Artan işsizliğin, tarımdan soğuyan çiftçinin, üretimden kopan, kepenk indiren sanayicinin yaşadığı sorunların arkasında yatan nedenler ülkenin parasını, tüyü bitmemiş yetimin hakkı olanın israfça harcanmasıdır. Türkiye’nin refahı ve ekonomisinin iyileşmesi değil bir zümrenin gelişmesi amaçlanıyor. Türkiye bu siyasal iktidarla talan ülkesi haline gelmiş vaziyette. Türk lirası tarihindeki en itibarsız dönemi yaşıyor. İthalata dayalı bir tüketim ekonomisi yerine ihracatı arttırmalıyız. Üretim ekonomisini hayata geçirmeliyiz. Sağlıklı bir tarım politikası izlersen bu ülkedeki pek çok şeyi düzeltirsin. Akıl ve bilimin yol göstericiliğinde hareket edersen her şey çok daha güzel olur” dedi.
ŞEHİR HASTANELERİ ŞEHİR EFSANELERİ OLDU!
Merkezi ve yerel iktidar arasında zaman zaman tartışma konusu olan ve yapımı devam eden şehir hastanelerine dair açıklama yapan Sındır, “Şehir hastaneleri şehir efsaneleri oldu! yap işlet devret modeliyle yapılıyor. Tam bir talan ve soygun düzeni… Ben ağır kelimeleri çok kullanmam, sakınırım ama bu bir gerçek. Anayasa sayıştayın görev ve sorumluluklarını belirlemiş durumda. Sayıştay tüm kamu kurumlarını denetler. İstisna yok. Ama bu şehir hastaneleriyle yapılan işlemleri Sayıştay denetleyemiyor. Tam bir aynasal suç işleniyor. Anayasa aldatılıyor. Hasta garntisi nedir? İhaleler kamu ihale kanununa tabi değil. kamu ihale kurumu bunu denetleyemiyor. Pazarlık usulü ihale yapılıyor. Şehir hastaneleri tam bir fecaat!” diye konuştu.
‘RAPORU GÖSTERİN’ DİYORUZ, GÖSTERMİYORLAR
Sındır sözlerini sürdürürken bazı kamu kurumlarının boşaltılması için, “’Depreme dayanıksız diye bir şey bulmuşlar. En son Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatla Fakültesi durumunda yaşadık. Rapor yok! Gösterin diyoruz, göstermiyorlar. Biz uzmanlarla bakalım diyorlar. Artık bu kamu binalarının yıkılması ve yerlerine AVM’lerin gelmesi için yasal bir kılıf oluyor” dedi.
HENÜZ MYK’DA ALINMIŞ BİR KURULTAY KARARI YOK!
İzmir İl Başkanı Deniz Yücel’in geçtiğimiz günlerde gerçekleşen il koordinasyon kurulu toplantısında, ‘Buradayım ve yapacak daha çok iş var’ şeklinde yaptığı açıklamaya ilişkin konuşan Sındır, “Tabii ki il başkanımız görevinin başında. Kongre süreçleri, kim aday olacak gibi tartışmaların çok erken olduğunu düşünüyorum. Kurultay sürecinin başlaması için genel başkanımızın MYK’ya bu konuyla ilgili önerisini getirmesi gerekiyor. Henüz MYK’da alınmış bir karar yok. MYK kararı alır, takvim hazırlar ve PM önerilen takvim üzerinde görüş bildirir ve karar alır. Esas olan PM’dir. Kurultay kararını alacak ve takvimi uygulayacak olan PM’dir. Gündeme baktım henüz böyle bir şey göremedim. Genel başkanımız ek gündem koyabilir. Ama şu an gündemde yok. İl başkanları potansiyel olarak yeni dönemin adayıdırlar. Aday olmayı düşünmüyorlarsa bile bunu beyan ederler. Bunun için bile bence erken” açıklamasını yaptı.
LİDER’İN ‘UZLAŞI ADAY’ VURGUSU İÇİN: NİYETİDİR, TEMENNİSİDİR!
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘uzlaşı aday’ vurgusunun sorulması karşısında konuşan Sındır, “ Genel başkanımız demokrasi kültürünü içselleştirmiş, bunu parti yönetiminde her şekilde ortaya koymuş ve ispatlamış bir kişidir. O söylemini partinin, örgütlerin bütünlüğünün bozulmaması ve kırgınlıkların yaşanmaması adına ortaya koymuştur. ‘benim adayım şudur, tek aday çıkacak’ gibi bir anlayış içinde hiçbir zaman olmamıştır. Uzlaşı ifadesini kullanmıştır. Mümkünse örgütlerimiz özverili olsunlar, kabul edebileceğimiz biri olsun. Niyetidir, temennisidir. Genel başkanımıza herhangi bir partili gidip de, ‘Ben İzmir’de il başkanı olmak istiyorum, ne düşünüyorsunuz?’ diye söylese, ‘Hayır olmaz’ demez. Bunu düşünemiyorum. ‘Evet olabilir, bu demokrasidir. Gidin partililerimizle çalışın, ne güzel parti için sorumluluk taşıyorsunuz’ cevabını verir. Deniz Yücel şu an il başkanımızdır. Görevini en iyi şekilde yapmakla mükelleftir. Yapıyor ya da yapmıyordan önce bunun bilincinde bir kardeşimizdir” ifadelerini kullandı.
AK PARTİLİ SÜREKLİ’YE: SÖYLEDİĞİNE KENDİSİ İNANMIYOR
AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli’nin, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelttiği, ‘4 ayda hiçbir icraat göremedik’ eleştirilerine değinen Sındır, “Kerem Ali Sürekli, farklı partilerde de olsak insani açıdan sevdiğim bir kardeşimdir. Sayın Sürekli, ‘4 ayda bir şey göremedik’ diyor. Biz de Sürekli’nin partisinin 17 yılda yaptıkları noktasında bir şey göremedik. Onlar 17 yılda bir şey yapmadılar. ‘Bir şey görmedik’ deme hakkına sahip olamazlar. Siyasal anlamda söylenmiş, hiçbir geçerliliği olmayan bir söz. Korkuyorlar! Aciz bir takım ifadeler kullanıyorlar. Kendisinin de bu lafı inanarak, samimi bir şekilde söylediğine inanmıyorum” dedi.